Aktif ve açık bir zihnin 7 belirtisi
Zihnimizin aktif ve açık olması, etrafımızda var olan kaynaklara (zaman, enerji vb.) ulaşabilmemiz ve bu kaynakları olumlu değişiklikler yapmak amacıyla kullanabilmemiz için büyük önem taşımaktadır. Bu, her şeyi denemek ya da her şey olmak anlamına gelmemelidir; yaşamdan aldığınız zevki ertelemeden yapabildiğinizin en iyisini yapabilmeniz ve gelebileceğiniz en iyi seviyeye gelmenizdir.
Peki, zihninizin aktif ve açık olduğunu nasıl anlarsınız?
1. Anın değerini biliyor ve tadını çıkarmaya çalışıyorsanız
Mutluluk, yalnızca anı yaşayarak elde edebileceğimiz bir olgudur. Geçmişte yaşadıklarınız ya da gelecek ile ilgili kurduğunuz hayaller ne yazık ki sizi an içinde yaşadığınız mutluluklar kadar mutlu edemez. Genç yaştaki birçok insan mutluluğun gelecek yıllarda kendilerini bulacağını, ileride çok mutlu olacaklarını düşünür. Yaşlı insanlar ise mutluluğun eskide kaldığını, gençliklerinin en mutlu zamanları olduğunu düşünmektedir.
Gerçeği söylemek gerekirse, mutluluk dediğimiz şey tamamen içinde bulunduğunuz andan aldığınız enerjiye, bu anda gösterdiğiniz reaksiyonlara ve bu anların değerini bilmenize bağlıdır. Mutlu olmak için aslında sandığınızdan daha azına ihtiyacınız vardır. Gülmek için her zaman bir sebebiniz olsun. Yaşadığınız olaylar karşısında mutlu ya da üzgün olmanız tamamen sizin o duruma nasıl tepki verdiğinizle alakalıdır.
2. Yaptığınız her şeyin bir amacı varsa
Önemli olduğunu düşündüğünüz her şey, başkası için önemsiz olsa da sizin için önemlidir. Hayatta hepimizin bir amacı vardır ve yapmış olduğumuz her şeyi bu amacı gerçekleştirmek adına yaparız. Friedrich Nietzsche’nin de dediği gibi; “Yaşamında bir amacı olan insanlar için hiçbir şey zor değildir.” Amacınız nedeninizdir.
Yapmakta olduğunuz şeylerin sizin için bir değeri ve anlamı olduğunda, başaramayacağınız hiçbir şey yoktur. Kendinizi amacınıza odaklar, buna göre disipline eder ve yaptığınız her şeyi bu amaç doğrultusunda yaparsanız kısa zamanda başarıya ulaşabilirsiniz.
3. Hayatınızda var olan zorlukları kabul etmiş ve benimsemişseniz
Bugüne kadar hayatımızda iz bırakan hiçbir anımız kolay ya da basit şeyler değildir. Konfor alanınızın içinde yaptığınız ya da tembellik yaparak geçirdiğiniz bir günün içinde, kayda değer bir olay yaşamak neredeyse imkânsızdır. Büyük istekler beraberinde büyük değerler getirir. Mükemmelliğe ulaşan yolun temeli, büyük zorluklarla örülüdür.
Büyük bir mutluluk yaşadığınız bir gününüzü aklınıza tekrar getirin. O gün hiçbir şey yapmadan evde yatıp televizyon mu izliyordunuz; yoksa imkansız dediğiniz bir anda, bir sürü stresli ve karmaşık durumla uğraştıktan sonra mı bu başarıya ulaştınız? Zihniniz ,amacınıza ulaşmak için yapmak zorunda olduğunuz şeylerde zorluk yaşadığında erdem kazanır.
4. Disiplinliyseniz
Disiplinin olmadığı yerde başarıya ulaşmanız çok zordur. Disiplin size, ulaşmak istediğiniz sonuca varana kadar o sonucun gerekliliklerini yapma olanağı verir. Sevseniz de sevmeseniz de yapmak zorunda olduğunuz görevleri tamamlamanıza yardımcı olan şey, içinizde var olan disiplin mekanizmasıdır.
Disiplin, hayatınızın gidişatını kontrol etmenize olanak verir. Kendinizi disipline etmezseniz; aileniz, öğretmeniniz, patronunuz ya da içinde yaşadığınız toplum bunu sizin için eninde sonunda yapacaktır. Başkaları tarafından disipline edilirken; kendi inançlarına, kendi değerlerine ve kendi yöntemlerine başvuracak, bu da siz ve sizi disipline etmeye çalışan kişi arasında problem yaşanmasına sebep olacaktır. Bu nedenle, mümkün olabildiğince kendi kendinize bir disiplin mekanizması oluşturmaya çalışın.
5. Pozitif kalabiliyor ve hatalarınızdan ders çıkarabiliyorsanız
Yenilgilerinizi unutun. Denemek bile başlı başına bir başarı unsurudur. Ne yaptığınızın hiçbir önemi yok; şu ana kadar başarmış olduğunuz küçük ya da büyük ne varsa bunun için çaba harcadınız. Bazen işler planladığınız gibi gitmeyebilir. Başınızı öne eğmeyin ve bu sürecin size kazandırdığı deneyimler için kendinizle gurur duyun. Sonrasında gerekli düzenlemeleri yaparak, zaman kaybetmeden tekrar yola koyulun. Deneye yanıla sizi başarıya götürecek olan yenilmezlik anahtarına ulaşmış olacaksınız.
6. Öfkenizi kontrol edebiliyorsanız
Sinirlenmek çok kolaydır fakat öfke, sonucunda size hiçbir şey kazandırmayan bir duygudur. Öfkenizi doğru yere yönlendirdiğinizde, üreticiliğiniz için kullandığınızda ve bunu amacınızı gerçekleştirmek için yaptığınızda, işe yarar bir sonuca çevirmeniz mümkün.
Öfkenizi; problemlerinizi çözmek ya da pozitif bir sonuca ulaşmak için kullanın, başka insanların üzerinde ya da kendinizde bir stres unsuru olarak değil. Şikâyet ya da bahaneler üretmek yerine, çözüm yolları aramayı deneyin.
7. Etrafınızdaki insanlara yardımcı olmaya çalışıyorsanız
Sıkıntılarla başa çıkmanın en iyi yolu işbirliğidir. Sizden daha azına sahip olan insanlar için yapılabilecek en güzel şey, onlara yardım etmektir. Bir amacınız kalmadığında ya da yönünüzü bulamadığınızda, kendi durumunuzdan bir anlığına uzaklaşmayı ve etrafınızdaki insanlara bakmayı deneyin. Gandhi’nin de dediği gibi; “Kendinizi bulmanın en iyi yolu, kendinizi kaybedercesine başkalarına yardım etmektir.” “Benim sorunum ne?” diye sormak yerine “Size nasıl yardımcı olabilirim” diye sormayı deneyin. Yardım edebileceğiniz birini bulun ve reddedemeyecekleri tekliflerle onlara yardım edin.
Odak noktanızı, kendi sıkıntılarınız ve dertleriniz yerine etrafınızdakilerin dertlerine çevirirseniz, hayatınızın daha pozitif bir yöne doğru ilerlediğini ve daha doyurucu bir hayat yaşadığınızı göreceksiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder