Komşuluk ilişkileri geçmişten bugüne nasıl bir değişime uğramıştır
Komşuluk eskiden çok önemliydiÇünkü İnsanların üç ev ötesindeki komşusunun aç yattığı bilinen zamanlardı o günler
Herkes herkesle tanış, herkes herkesle akrabadır adeta
Can kaygısı yok, mal kaygısı yoktur
Alışveriş bile kolaydır
Herkes komşusuyla takas etmektedir bir şeyleri
Biri un verirse, öbürü bir kilo pekmez vermektedir
Mal var ama para yoktur o zamanlarda
![]()
Benim çocukluğumda yokluk vardıAni misafirin bastırması ile bazen evinde çayı, şekeri olmayan aile çocuğunu gizlice komşuya gönderir; ihtiyaçlarını ödünç alırdı
Hatta ateşin bile komşudan alındığı zamanlardı o günler
Yine de hoştu bütün yokluk içinde bu yaşadıklarımız
![]()
Geceleri komşularla mangalın veya sobanın etrafında toplanılır; Gulyabaniler, bir dudağı gökte bir dudağı yerde devler gibi türlü masallar anlatılırdıSusayan komşuya testiden su ikram edilirdi
Testi, içindeki suyu çok az dışarıya sızdırır, su testi dışına sızarken testiyi soğutur; böylece testiler bugünkü termos görevi yaparlardı
Bir de yiyecekler için balkonlara konan rüzgar geçirir tel dolaplar olurdu
Tel dolapları da o zamanlar buzdolabı görevi görürlerdi
O günlerde "Ev alma, komşu al" sözünün büyük bir önemi vardı
Komşuluk her şeyin başıydı
Evleneceği kızı bile kendi görmeden, komşusuna seçtirirdi
"Komşum uygun gördü ise, bana da uygundur
" derdi
Her gün bir komşuya gitmek adetti
Erzaklar alınır oraya öyle gidilirdi
Orada hep birlikte yemekler pişirilir, sohbet edilir, oyunlar oynanır, iş, nakış, dikiş, biçki yapılırdı
Akşam üzeri de tekrar evlere dönülürdü
![]()
Kadınlar o zamanlar, herhangi bir işte çalışmadıkları için, yalnızca ev işleri ve çocuklarının bakımları ile ilgilenirlerdiHaftanın belirli bir gününü çamaşır yıkamaya, bir gününü yırtık yamamaya, bir gününü özel yemeklerin hazırlanmasına ve bir gününü de misafir gezmesine ayırırlardı
Genellikle öğle sonralarında yapılan bu misafir gezmelerinde, evlerinde bitiremedikleri işlerini de yanlarına alırlardı
Böylece misafirlikte hem hoşbeş ederler, hem de bir taraftan ellerindeki işleri yaparlardı
Misafiri hazır alınmış yiyeceklerle ağırlamak ayıptı
Haberli gelmiş misafirine çayın yanında çarşıdan satın alınmış pasta türü yiyecek ikram eden kadının misafirine önem vermediği, zahmet etmeye değer bulmadığı sonucu çıkarılırdı
![]()
Akşam gezmeleri için, elektriğin olmadığı o günlerde, ay ışığı olduğu geceler tercih edilirmişBen kendim yaşamadım ama; yaşlıların bana anlattığına göre; "Ay ışığı olmayan gecelerde ellerinde küçük bir fenerle veya feneri olmayanlar, bir çıra yakarak onun verdiği ışıkla" ev gezmelerine giderlermiş
![]()
O zamanlar her kadının sıkı-fıkı olduğu, bütün sırlarını hiç çekinmeden açtığı muhakkak bir kadın arkadaşı olurduBirbirlerine hediyeler verirler; zor günlerinde birbirlerine yardımcı olurlar; birbirlerini başkalarına karşı savunurlardı
Bu öyle bir dostluk idi ki, aralarındaki bu sevginin hiç bitmesini istemedikleri gibi, ölümden sonra da devam etmesini arzuladıkları için birbirlerine isimleri ile hitap etmek yerine, birbirlerini "ahretlik" diye çağırırlardı
![]()
O zamanlar mahallede bilgi ve görgüleri ile ünlenmiş ve genellikle yaşlı kadınlara, mahalle kadınları tarafından büyük saygı gösterilirdiHerhangi bir sorun veya hastalıkta bilgilerine başvurulur, yardımları istenirdi
Bu kadınlar da yardımlarını hiçbir karşılık beklemeden, fakat büyük bir gurur içinde yerine getirirlerdi
Bu kadınlar, ayrıca karı-koca arasındaki anlaşmazlıklarda bir nevi arabuluculuk yaparlardı
Şimdi öyle mi? Eski komşular gitti yerini kavgacı, saygı bilmez; asansörde bile bir merhaba'yı esirgeyen komşular aldıBir araştırmacı olarak bu konuyu derinlemesine inceledim
Sonuçta şu kanıya vardım:
Eskiden yokluk vardıHerkes bir şekilde komşusuna muhtaçtı
Sevmese de ona katlanmak zorundaydı
Bugün artık herkes ekonomik bağımsızlığa kavuştu
Herkes artık az çok ihtiyacını karşılayabiliyor
Kimseye ihtiyaçları yok
Zannederim sorun da buradan kaynaklanıyor
Ne yapalım? Buna da zamanla alıştık sanırım
Kaynak: http://www.forumlord.net
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder