24 Ocak 2013 Perşembe

Ay Nedir ne kadar tanıyorsunuz

Ay Nedir
Dünyanın tek uydusu ve ona en yakın gök cismidir. Ay’ın Dünya’ya olan ortalama uzaklığı 384.000 km dir. Çapı ortalama olarak 3.500 km olan Ay, bu büyüklüğü ile dünyanın 50 de biri kadardır.

Ay’da atmosfer yoktur. Hava ve su bulunmadığı için meteorolojik olay görülmez. atmosferi olmayan üzeri kraterlerle kaplı toz ve kayalarla dolu bir küre parçasıdır.

Ay Hakkında Bazı Bilgiler
Kütlesi: (1024 kg) 0.07349
Hacimi: (1010 km3) 2.1968
Yarıçapı: (km) 1737.4
Kütle Yoğunluğu: (kg/m3) 3340
Yerçekimi Sabiti: (m/s2) 1.62
Kavuşum Dönemi: (gün) 29.53
Yıldızıl Dönemi: (gün) 27.3

Ay’ın yüzeyi
Ay’ın yüzeyini ilk gören bilim adamı Galile GALILEO dur. Ayın dağ, ova ve karanlık denizlerden oluştuğunu söylemiştir. İlk gördükleri onu gerçekten çok şaşırtmış olmalı. Teleskobun keşfinden sonra yapılan daha ayrıntılı çalışmalar ile ay yüzeyinin ayrıntılı haritaları çıkarılmış galilenin sadece deniz konusunda yanıldığı ispatlanmıştır. Ay ‘ın kendi eksanindeki dönme hızı yavaş olduğundan ve çekim kuvveti gazları toplayamadığı için bir atmosferi yoktur. Bu yüzden yüzeyine hızla çarpan asteoritler yüzeyde çok derin kraterler oluşturmuşlardır. Milyonlarca yıl süren bu oluşum hala devam etmektedir.

1. Ay'ın Hareketleri
• Kendi ekseni etrafındaki hareketini 29.5 günde tamamlar.

• Dünyanın etrafındaki hareketini 29.5 günde tamamlar.

• Dünya ile birlikte, Güneş etrafındaki hareketini 365 günde tamamlar.

• Ay’ın kendi ekseni etrafındaki hareket süresi, dünya çevresindeki hareket süresine eşit olduğu için yeryüzünden, Ay’ın daima aynı yüzü görülür.

• Yeryüzünde güneş günü 24 saat olurken, ay günü 24 saat 50 dakika olarak gerçekleşir. 50 dakikalık farktan dolayı: Gel-git (Med-Cezir) olayı her gün kıyılarda bir önceki güne göre 50 dakikalık gecikmeyle ortaya çıkar.

2. Ay'ın Evreleri
Ay Güneş’ten aldığı ışınları yansıttığından ve Dünya’nın etrafındaki hareketinden dolayı farklı şekillerde görülmektedir. Ay’ın değişik şekillerde görülmesine Ay’ın evreleri denir.
I. Ay, Güneş ile Dünya arasına girdiğinde, Ay’ın karanlık yüzü Dünya tarafında olur. Bu durumda Ay’ı göremeyiz. Ay’ın bu evresine yeni ay denir.

II. Yeni Ay evresinden yaklaşık bir hafta sonra, Ay’ın Dünya’ya bakan yüzünün yarısı görülür. Bu evreye ilk dördün denir.

III. İlk dördün evresinden yaklaşık bir hafta sonra, Ay’ın Dünya’ya dönük yüzünün tamamı görülür. Bu evreye dolunay adı verilir.

IV. Dolun Ay evresinden yaklaşık bir hafta sonra, Ay’ın Dünya’ya dönük yüzünün yarısı görülür. Bu evreye son dördün denir.

Son dördün evresinden yaklaşık bir hafta sonra Ay tekrar yeni ay evresine geçerek düzenli olarak Ay’ın evreleri oluşmaya devam

Yeni ay ile ilk dördün arasında Ay, Türk Bayrağı’ndaki hilalin farklı şekilleri olarak görülür. Yani ince bir hilâl şeklinden, yarım daire şekline doğru değişmeler gözle­nir. Benzeri görünüm, son dördün ile yeni ay evreleri arasında da gözlenir.

3. Ay Tutulması
Dünya, Güneş ile Ay arasına girerek, Ay’ın bütününü ve­ya bir bölümünü gölgelerse ay tutulması meydana gelir.

Ayın Dünyaya Etkileri ve Ay olmasaydı neler olurdu
Ay olmadığı zaman Dünya üzerinde gel-git olaylarının 2/3’üne Ay sebep olmaktadır. Eğer Ay olmasaydı, gel-git olayları 1/3 oranına düşecekti ama gene olacaktı. Bu gel-git ise Güneş’in meydana getirdiği bir etkidir.

Gel-git olaylarına sebep kütle-çekim kuvvetidir. Bu kuvvet cisimlerin birbirlerini çekmesini ve bulundukları yerde tutulmasında etkilidir. Kütle-çekim kuvveti Ay tarafından dünyaya uygulandığı gibi dünya tarafından da eşit miktarda Aya uygulanmaktadır. Bu kuvvetin diğer bir etkisi ise gel-gitler sebebiyle dünya üzerinde bir sürtünme kuvveti oluşturmasıdır. Bu kuvvet olmazsa (yani ay olmazsa) sürtünme kuvveti kalkacağı için dünya daha hızlı dönmeye başlayacaktır. Böylece bir gün 24 saat değil yaklaşık 8 saat olacaktır.

Ay dünyadan her yıl biraz biraz uzaklaşmaktadır. Yaklaşık 400 milyon yıl önce Ay’ın dünyaya daha yakın olduğu zamanlarda, dünyanın şimdikinden 4 kat daha yavaş döndüğü yapılan araştırmalarda görülmüştür. Eğer Ay bir gün bizi bırakırsa yada yok olursa Dünya çok hızlı dönmeye başlayacaktır.

Hızlı dönen Dünyamız ekvatordan başlamak üzere atmosferini kaybetmeye başlayacaktır. Dünyanın ekvatordaki çizgisel hızı fazla olduğundan buradaki cisimler merkezkaç kuvvetten dolayı daha hafif oluyorlar. Dünya hızlı dönmeye başlayınca Dünyanın çekim kuvvetini aşan moleküller atmosferi bir bir terk edecekler. Ekvatorda oluşan alçak basınçtan dolayı kutuplardan buraya doğru şiddetli rüzgarlar esmeye başlayacak. Bu rüzgarlar, Dünya atmosferini tamamen kaybedinceye kadar devam edecek.

Dünya atmosferini kaybetmese dahi Dünyanın hızlı dönmesi rüzgarların hızlarını etkileyecektir. Örneğin Jüpiter bir tam dönüşünü 10 saatte tamamladığı için üzerinde yaklaşık 150 -300 km/h hızında kasırgalar gözlenmektedir. Dünyamızda da bu hızda fırtına ve kasırgalar oluşacak bu ise hayatı kötü şekilde etkileyecektir.

Diğer bir etki ise mevsimlerin oluşumunda gözlemlenecektir. Mevsimler, Dünyanın düşey ekseniyle yaptığı 23 derecelik açı sonucunda oluşmaktadır. Ay olmasaydı veya olmasa bu durumda bu açı 23o değil 90o olacaktı. Bunun sonucunda kutuplar ekvatorla yer değiştirecek ve böylece kutuplar ekvator kadar sıcak, ekvatorda kutuplar kadar soğuk olacaktı. Tabi bu sıcaklık değişimleri çok hızlı gerçekleşeceğinden bir anda dondurucu soğuklar bir anda ise 100 ºC’ye varan kavurucu, öldürücü sıcaklar insan yaşamını yada genel anlamda yaşamı olumsuz olarak ekilecekti.şeyiyle dünyanın kopyası bir gezegen bulursak ve bu gezegenin bizim uydumuz gibi bir uydusu yoksa, bu gezegen de hayat olmasına imkân yoktur. İşte sizlere dünya üzerinde hayatın olması için gerekli milyonlarca şartlardan bir tanesi.

Ay’ın dünya üzerindeki en büyük etkisi, çekim gücü nedeniyle onun kendi etrafındaki dönüş hızını yavaşlatıp, bildiğimiz günlük periyoduna getirmesidir. Ay’ın olmaması dünyanın dönüş hızının artmasına, yaklaşık 15 saatlik bir gün süresinin oluşmasına sebep olacak, günler kısalacak, canlılardaki biyolojik saat alt üst olacak, yaşam biçimleri ve yapıları farklılaşabilecek, buna ayak uyduramayanlar yok olacak, fırtına, kasırga gibi atmosferik olaylar çok şiddetlenecekti.

Neyi değiştireceği bilinmez ama Ay’ın yokluğunda artık Ay ve Güneş tutulmaları da olmazdı. Dünya üzerindeki gel-git olaylarının yüzde 70′i Ay’dan, diğer yüzde 30′u ise Güneş ve gezegenlerden kaynaklandığı için Ay olmayınca, gel-git olayları da yüzde 70 azalırdı.

Denizlerdeki gel-git olayı en çok Kanada’da Fundy körfezinde meydana gelir. Bu sırada deniz 15,4 metre yükselir. Bu olay Manş sahillerinde 11,5 metre, Çanakkale Boğazı’nda 5-6 santimetre olup İstanbul Boğazı’nda pek hissedilmez. Ay’ın etkisiyle yalnız denizler değil karalar da hareketlenir. Kara parçalarında saptanan en büyük yükselme ise 50 santimetredir.

Astronomik gözlemlerde nasıl atmosferimiz iyi görüş almamıza mani teşkil ediyorsa Ay’ın ışığı da öyledir. Öyleyse Ay’ın olmaması bu konuda faydalı olacaktı. Dünya’nın yörünge hareketindeki Ay’dan kaynaklanan küçük salınım hareketleri yavaş yavaş ortadan kalkacak ama dünyanın dönme ekseni bundan pek etkilenmeyecekti.

Ay uzay boşluğunda başıboş gezen göktaşlarına karşı bir kalkan görevi yaptığından, yokluğunda dünya yüzeyine daha fazla göktaşı düşebilecekti.

Ay olmayınca etkinliklerini geceleri Ay ışığında sürdürebilen bir çok canlı türü de bunu yapamayacaklardı. en önemlisi romantik çiftlerin el ele tutuşup seyrettikleri, gökyüzündeki o muhteşem manzara olmayacaktı.

Ay'ın Dünyaya Etkileri
Ay, Dünya üzerindeki bir noktadan her gün 24 saat 50 dakikada geçer.

Ay, Dünya üzerine bir çekim kuvveti uygular. Bu çekim kuvveti ile denizlerde ve göllerde gelgit ( med – cezir ) olayı görülür. Gelgit olayı, suların kabarıp karalara ilerlemesine gel, geri çekilmesine git olayları okyanus kıyılarında çok, bizim ülkemizdeki gibi küçük denizlerde az olur. Gelgit olayları 12 saat 25 dakikada bir olur. Gel olayı 6 saat 12 dakikada git olayı 6 saat 12 dakika sürer. Aynı yerde günde, her gün 50 dakika gecikmeyle iki defa gel, iki defa git olayı meydana gelir.

Gelgit olayları; Güneş, Dünya ve ay aynı hizaya geldiğinde en büyük değere ulaşır. Gelgit olayları ilk dördün ve son dördün evrelerinde en küçük değerlerde gerçekleşir.

Dünyanın Şekli: Yerküre, kutuplarından basık, ekvatordan şişkince bir küreye benzer. Dünya’nın bu kendine özgü şekline geoit ( jeoit ) denir.

Kutuplar ve Ekvator: Dünya bir eksen üzerinde, kendi çevresinde döner. Bu eksenin Yerküre’yi deldiği noktalara kutup noktaları denir. Bunlardan üstte olanlarına Kuzey kutup diğerine Güney kutup noktası denir.

Yerküre’yi ortasından enine ikiye ayıran çember şeklindeki çizgiye de ekvator denir. Ekvator Yerküreyi Kuzey Yarım Küre ve Güney Yarım Küre diye ikiye ayırır. Türkiye, Kuzey Yarım Küre’de yer alır.

Ay’ın Dünya Üzerindeki Etkileri
Dünya’nın uydusu Ay, büyük hacmi sayesinde yeryüzünün dönme merkezini sabitleyerek, yaşam için elverişli iklim koşullarının korunmasını sağlar. Dünya’nın çekirdeğindeki sıvı halin korunmasında da Ay’ın çekim gücü etkilidir. Bu durum Dünyanın manyetik alanını sabit tutar. Bu manyetik alan sayesinde yeryüzü kozmik radyasyondan direkt olarak etkilenmez.

Ay, okyanusları kendisine doğru çekerek Dünya’nın dönüş hızını yavaşlatır. Bununla birlikte, Ay her yüzyıl, günleri saniyenin binde 1,1’i kadar süre uzatmaya devam etmektedir.

Ay Olmasaydı ;
* Dünya’nın kendi ekseni etrafındaki dönüş süresi 10 saat olacak, günler kısalacaktı.
* Dünya, iklim koşullarından ötürü şiddetli fırtınaların ve kasırgaların hiç kesilmediği bir gezegen olurdu.
* Atmosfer bugünkü gibi olmazdı. Daha kalın bir atmosfere sahip olurduk.
* Gel-git olayları %70 oranında azalırdı. Ay ışığında etkinliğini sürdüren canlılar gelişmezdi. Bilindiği gibi, bazı canlı türleri üreme için Ay’ın evrelerini izlemektedirler.
* Mevsimler olmazdı.
* Gel-gitler olamayacağı için Dünya’da yaşam oluşmazdı. Dünya sadece Güneş’in varlığı ile oluşan mevsimler, rüzgarlar ve yağmurların var olduğu boş bir gezegen olurdu.
alıntı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder