25 Ocak 2013 Cuma

Çağın Gizli Vebası Bilinçaltı Bağımlılık

Çağın Gizli Vebası Bilinçaltı Bağımlılık

 
                                          

Yaşadığınız rutin içerisinde günler günleri kovalarken durun ve uzun uzun düşünün. Sorun kendinize; “Ben neredeyim, ne yapıyorum?”…
Benim ricam herkesinki gibi biraz düşünmenizden yana naifçe olmayacak. Lütfen uzun uzadıya düşünün. Yaşadığınız hayatı ve geçmişte kalanları, yaşamaktan gerçekten zevk aldığınız –veya zevk aldığınızı sandığınız- şeyleri oturun da bir düşünün. Sizi onları yaşamayı iten gerçekten özgür iradeniz mi? Daha derin düşünün. İçten içe birilerine veya bir şeylere bağımlı olmuş olmayasınız sakın…
Sigaradan veya alkolden (hani en kötüleri onlar ya!) daha beter bir bağımlılık…
Derler ya, “bilinçaltı…”; kolay kolay bilemezsiniz neyin döndüğünü onun altında. Alttakiler, alttan üste çıkıyor ve bedeninizde duygusal olarak vuku buluyor. O zaman size yön bulmak için bir pusula. Pusula duygular olsun diyebilir miyiz?
Çok azımız farkındayız belki bunun. Bazen farkında olmadan, birilerine, bir şeylere veya bazı duygulara ve düşüncelere bağımlı olabiliyoruz. Negatiflerimizi; korkularımızı, endişelerimizi veya kuşkularımızı geçiştirmek için bağımlılıklarımızı kullanıyoruz. Geçiştirmek diyorum çünkü negatiflerle yüzleşmediğimiz sürece onlar orada kalmaya devam ediyorlar maalesef. Bağımlılıklarımızı kullanmak ise onları örtmekten başka bir işe yaramıyor.
Çoğumuz negatiflerimizle yüzleşmek istemiyoruz. İstememenin ötesinde onları taşıdığımızı göremiyoruz bile. Göremiyor ve de pişkin pişkin kendimizden çok emin davranabiliyoruz. Pozisyonumuz her ne olursa olsun, kendimize düzeltmemiz gereken yanlarımızın olduğunu kondurmak istemiyoruz. Biliyorum çünkü ben böyle bir insandım, belki hala öyleyim ve böyle olup da gözlerindeki perde ile yaşamaya devam etmek isteyenbirçok insan tanıyorum.
Konuyu anlatmak için cümlelerle fazla fazla oynamak yerine bunun için ne yapabilirizi anlatmak ve elimden geldiğince yardımcı olmak için son cümlelerimi yazıyorum.
Ruhsal ve kişisel öğretilerde bolca anlatıldığı gibi durumu düzeltmek adına kendimizi izlemekle başlayabiliriz. Farkındalık kelimesini kullanmak isterdim fakat “ Yine mi farkındalık? ” dedirtmek istemedim.
Özünde; ” Kendini izlemek farkında olmaktır…” benim için. Pusulamız yani duygularımız elimizde oturalım ve kendimizi izleyelim.
Daha fazla yazmak istemiyorum. Yazsam da bunun ötesinde çok fazla yardımcı olabileceğimi zannetmiyorum.
Hepimiz farklı farklıyız. Arabayı kullanmayı öğrenip, gitmek istediğimiz yerleri kendimiz seçmeliyiz
alıntı
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder