KRONİK HASTALIKLAR VE GIDA DUYARLILIĞI
İntolerans: Gıda veya diğer
maddelere karşı vücutta oluşan immunolojik olmayan reaksiyonlardır.
Örn.
Laktoz intoleransı, Glukoz intoleransı
Allerji:
·
Yabancı olarak algılanan bir ag ile karşılaşınca buna verilen
cevaptır.
·
Hipersensitivite reaksiyonudur.
·
İmmunolojik bir olaydır.
Hipersensitivite
reaksiyonları
Tip-1: IgE antikorları aracılığıyla olur.
·
Histamin vb. mediatörler işlev görür
·
Hızlı başlar(< 2 saat)
·
Deri testi pozitif
·
İnhalasyonla veya gıda yoluyla oluşabilir
·
Kişi genellikle antigenik uyarıya neden olan gıdayı kendisi
saptar
·
Sıklıkla ailesel tabiattadır.
·
Hayat boyu sürer
Tip-2: bir hücre veya
dokuya antigenin tutunmasından sonra doku hasarı yapan immun yanıtdır.
Sitotoksik reaksiyon da denir. Eritrosit, trombosit hasarı vb.
Tip-3: primer olarak IgG baş roldedir. Ag-Ab kompleksleri
vücuttaki kompleman ve sitokinleri aktive ederek belirli bir dokuda
inflamatuar cevaba yol açarlar. Gecikmiş tip besin
allerjisi tipidir. Kişi sorumlu gıdayı saptayamaz. Semptomlar geç oluşur
çünkü komplekslerin oluşumu için zaman gereklidir. 2 saat- haftalar, aylar sonra
oluşur Eliminasyonla tedavisi mümkündür.
Tip-4: Hücre aracılı immun reaksiyonlardır. Baş rolde T hücresi
vardır. Bir ag ile uyarılınca sitotoksik T hücresi haline gelir. Virus, bakteri,
tümör hücresini vb öldürür.
ÖZET
Tüm antigenik uyaranlar içinde gıda ürünleri ilk sırayı oluşturur. Gıdalardaki ag
lere karşı tip-1 (IgE bağımlı) veya tip-3 (IgG bağımlı) hipersensitivite
reaksiyonları oluşabilir.
IgE allerjilerin aksine, IgG tipi gıda duyarlılığı
tedavi edilebilir. Bunun tek yolu o gıdadan uzak durmaktır. Bu yöntem: eliminasyon diyetidir.
Antigene cevabı kaydeden lenfositlerin hafızaya
sahip olması nedeniyle, o gıdaya çok sık veya çok miktarda maruz kalmak immun
cevabı yeniden aktive edebilir.
Tip-3
Hipersensitivite reaksiyonu: IgG bağımlı gıda allerjisi=gıda
duyarlılığı
Şuan tıbbın en karmaşık konularından birini
oluşturmaktadır. 1994 de yapılan bir analize göre (Lancet):
Genel olarak popülasyonun %20 sinde gıda
duyarlılığı görülmektedir. Bazı sindirim sistemi fonksiyonel hastalıklarında
gıda duyarlılığı çok daha sık görülmektedir. Örn. IBS hastalarında % 20-65 gibi
değerlere çıkabilmektedir.
Gıda duyarlılığı- gıda spesifik IgG ab ilişkisi
(1996-Marinkovich)
·
Duyarlı gıdaya eliminasyon diyeti uygulandığında klinik düzelme
oluşuyor
·
Genel olarak gıda duyarlılığında IgG tipi ab ların klinik
fizyopatolojide kesin rolü tam olarak açığa kavuşturulmamıştır.
Gıda duyarlılığının kişide oluşturduğu semptomlar,
oluşan immun kompleksin miktarına ve biriktiği dokunun tipine göre değişir.
·
Barsak : inflamatuar barsak hast, IBS.
·
Vasküler doku : migren, vaskülit, HT
·
Resp. doku : astma, rekürren enfeksiyon,
·
Deri: psöriasis, dermatit, egzema
·
Eklemler : artrit
Semptomların derecesi : İmmun komplekslerin suda
çözünülürlüğüne ve RES tarafından temizlenme hızına bağlıdır.
Etkin bir immun cevapla makrofajlar
Ag-Ab komplekslerini derhal ortadan kaldırır.
Antigenin aşırı olması makrofajların kapasitesini
aşmasına ve bu komplekslerin dolaşımda dolaşıp belirli bir dokuda çökmesine yol
açar.
Tanı:
İn vitro Ab ölçen yöntemler: 3 çeşittir.
1- ELİSA
2- MAST
3- RAST
Hepsinde prensip: spesifik bir gıda antigenine
karşı kişide var olan antikorun bağlanma düzeyini ölçmektir.
Bu gıda antigeni önceden bir solid faza
bağlanmıştır.
Her prosedürde işaretli ikinci bir IgG reaktifi
eklenir. Bu işaret
·
RAST: radyoaktif işaret
·
MAST: lüminesan işaret
·
ELİSA : enzim işaretlidir. Enzim renk değimine yol açar rengin
şiddeti fotometrik olarak ölçülür.
TEDAVİ
·
En etkin yöntem eliminasyon diyetidir.
·
Belirli bir gıdaya karşı oluşan antikorun miktarına bağlı olarak,
o gıdanın 3 aydan 1 yıla kadar değişen sürede diyetten çıkarılmasını
içerir.
·
Antikor derecesine bağlı olarak 3 ay hiç almama veya 3- 4 günde
bir dereceli olarak diyete eklenmesi uygulanabilir.
·
İlk eklemede semptom yaratmadıysa bir sonraki periodda miktarı
artırılabilir.
·
İlk eklemede semptomlar geriye dönüyorsa, elimine edilir.
·
Semptom yoksa diğer duyarlı gıda eklenir.
·
Ancak, ekleme rotasyonlarla olur.
·
Benzer yöntem uygulanır.
Eliminasyon diyeti immun sistemin dinlenip
toparlanmasına yol açar. Antikor düzeyi giderek azalır. İmmun kompleksler
dolaşımdan temizlenir. Semptomlar ortadan kalkar. (IgE: 3 gün, IgG: 23 gün
yarılanma ömrüne sahip)
1998-2000 yılları arasında gıda duyarlılık testi
yaptıran 2567 kişiye anket uygulanmış (yaş: kadın: 52, erkek: 58).
Hastaların
yakınmaları:
1. GIS: % 44,1
2. Dermatolojik: % 15,7
3. Nörolojik: % 11,9
4. Respiratuar: % 10
5. Psikolojik: % 8,5
6. Kas-iskelet: % 6,8
7. diğer: % 12,3
!!!!!!!!bazıları birden fazla yakınmaya
sahipmiş
·
Tüm hastaların % 68,7 si: en az 3 yıldır yakınmaya sahip,
·
Ortalama 20 yıldır yakınma mevcut
·
Ortalama ab bulunan gıda sayısı: 4,7
En sık ab saptanan gıda:
arpa, buğday,yulaf,
çavdar, ceviz, inek sütü, keçi sütü, salatalık, irmik, yumurta, fasulye,
barbunya, soya fasulyesi, mercimek, yer fıstığı, bezelye, karnabahar, pirinç,
badem, domates, elma, brokoli ve mantar.
Test sonuçlarına
hastaların tepkisi
·
% 97 si diyetini test sonuçlara göre değiştirmiş
·
Bunların % 64’ü tam anlamıyla diyete uymuş
·
% 33’ü orta derecede uymuş
Yakınmalarda
düzelme oranı
·
Diyete tam anlamıyla uyanların % 79,2 sinde çok ciddi düzelme
,
·
Orta derecede uyanlarda % 66,9
·
Genel ortalama: % 73,4 ünde yakınmalarında düzelme görülmüş.
Düzelme hangi zaman
periyodunda gözlenmiş
·
Genel olarak % 53,7 sinde: yakınmalarda iyileşmenin fark edilmeye
başlanması: 20 günden sonra
·
Genel olarak % 71’inde 2 ayda çok ciddi düzelme gözlemlenmiş.
Hastalık grubuna
göre başarı oranı
2 ayda başarı(%) yüksek skor (%)
GIS (%44,7)
74,9 75,9
Derma (%15,7)
72,2 77,4
Nörol (% 11,9)
67,3 69,6
Kas-iskelet (% 6,8)
63,4 59,9
Respirat
(% 10) 73,5
75,7
Psikoloj
(% 8,5) 70,2
70,6
Total
71 73,4
Yaş ve cinsiyete
göre fark var mı?
Hastaların % 70: kadın (yaş: 52), % 30: erkek
(yaş: 58), % 83’ü: 30 yaş üstü
Genel olarak kadınlarda semptomların daha fazla
olduğu ve ankette daha düşük puan işaretleme eğilimi gözlenmiş.
2007 yılında yapılan 5211 hastalık bir anket
çalışmasında çok benzer sonuçlar görülmüş. Hastaların % 72 si 3 aylık
eliminasyon diyeti değişikliğinden çok ciddi yarar görmüş.
Hastaların
yakınmaları:
1. GIS: % 38
2. Dermatolojik: % 13,7
3. Nörolojik: % 10,7
4. Respiratuar: % 10,1
5. Psikolojik: % 9,4
6. Kas-iskelet: % 6,2
7. diğer: % 11,9
BAĞIRSAK
HASTALIKLARI
·
Gıda duyarlılığı intestinal permeabilite artışı görülen
hastalıklarla birlikte sık görülüyor.
·
Bunlar: IgA eksikliği ve inflamatuar bağırsak hastalığı
·
sIgA eksikliği ve dolaşımda artmış IgG düzeyi permeabilite
artışına yol açıyor.
·
Bu durum, sindirilmemiş gıda ag lerinin kan akımına geçişine ve ab
ile komplekse neden oluyor.
·
Bu da bilinmeyen bir zamanda immun kompleks oluşturarak herhangi
bir dokuda hasar yapmasına yol açabiliyor.
·
Benzer mekanizma inflamatuar barsak hastalıklarında da geçerli
·
Bu hastalıklarda ise mukozal hasar nedeniyle aynı patogenez
gerçekleşiyor.
2007 yılında yapılan bir çalışmada: IBS olan 27
hasta ile Fonksiyonel dispepsi tanılı 28 hasta kanında belirli gıdalara kaşı
IgE ve Ig G antikorlarına bakılıyor.
Her iki hasta grubunda da belirli gıdalara karşı
Ig G antikorları yüksek iken, Ig E antikor titrelerinde yükseklik saptanmıyor.
Başta IBS olmak
üzere, fonksiyonel barsak hastalıklarında giderek artan oranda gıda duyarlılığı
bağlantısına rastlanmaktadır:
IBS da özellikle yemek sonrası semptomların
gözlenmesi, 1 veya daha fazla gıdaya karşı duyarlılığın bulunması (Zar ve
ark.2005, J Gastroenerology ), Eliminasyon diyetinin semptomatik düzelme
sağlaması (Atkinson ve ark. 2004, : Gut) gıda duyarlılığı ile arasındaki
bağlantının en çarpıcı kanıtlarıdır.
IBS ile Fonksiyonel dispepsi gibi fonksiyonel
barsak hastalıkları önceleri psikosomatik olarak değerlendirilirdi.
Bu çeşit hastalıkların gıda duyarlılığı yapan
allerjik reaksiyonlardan köken alabileceğini savunan yayınlar her geçen gün
artmaktadır (2002, Gut ve Arch. Intern Med. 2003)
2004: Gut, Atkinson ve ark.
·
IBS bulunan ve değişik gıda ag lerine karşı IgG antikor yüksekliği
olan 150 hastanın yarısına 3 ay süreyle eliminasyon diyeti uygulamış.
·
Diğer yarısına da duyarlı olmadığı gıdalara yönelik diyet
uygulamış.
·
Gerçek diyet uygulananlarda: 3 ay sonunda semptomlarda % 26 azalma
görülmüş.
Öne sürülen hipotez:
ü
Gıda antigenleri barsak da M hücrelerine tutunarak lamina
propriaya geçer.
ü
Burada T-helper ve B hücrelerini aktive ederek IgG ve sitokin
üretimi artar.
ü
Her ikisinin artışı barsak da inflamatuar cevaba yol açar,
ü
Aynı zamanda barsak permeabilitesinde artışla tam sindirilmemiş
proteinlerin alınmasına neden olur.
ü
Bu da mukozal immun sisteme sunulan antigenik yükte artışla
sonuçlanır.
MİGREN
Headache care; 2005 Migrenli 61 hastanın % 98,4
ünde birden fazla gıdaya karşı duyarlılık saptanmış
·
Bu hastalar eliminasyon diyeti ile 2 ay izlenmiş.
·
Migren ataklarında 1. ayda % 30 azalma,
·
2. ayda % 40 azalma gözlenmiş.
·
Provokasyon diyeti uygulananlarda ise, % 60’ı migren semptomları
geri dönmüş.
Cephalgia: 2010 (Kocaeli) Migrenli 30 hastaya
gıda duyarlılık testi uygulanmış.
·
Hastalara 6 hafta eliminasyon diyeti veya provokasyon diyeti
uygulanmış.
·
Eliminasyon diyeti uygulananlarda baş ağrısı görülen gün sayısı ve
migren atak sayısında çok ciddi azalma gözlenmiş.
ROMATOİD
ARTRİT
·
1995 de RA li hasta serumlarında gıdadaki bazı ag lerin yüksek
bulunduğu ve vejetaryen diyetle bunun iyileşmediği bulundu.
·
1995 de Paimela ve ark. RA li hasta serumlarında anti Gliadin
Ablarının yükseldiğini buldular.
·
2001 yılında, 66 RA li hastanın yarısına glutensiz diyet, diğer
yarısına da normal diyet verilip, 9 ay izlenmiş. Glutensiz diyet alanların % 40
ında, anti gliadin IgG ve anti laktoglobulin Ab u azalmış ve bariz klinik
iyileşme görülmüş.
·
2006 yılında bir çalışma: RA li 14 hastanın diyetsel ag lerine
karşı Ig G,A ve M tipi ablar serumda ve jejunal perfüsyon sıvısında bakılmış.
İntestinal sıvıda her 3 ab titresi yüksek iken, serumda anlamlı değişme
gözlenmemiş.
·
Mukozal immun aktivasyonla RA patogenezi arasında bağlantı
olabilir.
·
Barsak immun sistemindeki değişiklik RA deki eklem inflamasyonunu
etkileyebilir.
ASTMA
Gıda ile astma arasındaki ilişki henüz
kesinleşmemiştir.
Avustralyada 660 yetişkine anket yapıldığında, %
17 sinin özel bir gıda yediğinde astma semptomları ortaya çıktığı, bu sayının
İngiltere’de: %20, USA’da: % 16, Hollanda’da: % 12 olduğu kaydedilmiş. (en çok
meyveler, deniz ürünleri ve süt ürünleri)
ATEROSKLEROZ
Obez juvenillerde gıda antigenlerine karşı oluşmuş
IgG tipindeki Ab ların inflamasyon ve intima media kalınlaşmasıyla korele olduğu
saptanmış.
IgG ile oluşan gıda duyarlılığı, düşük grade
inflamasyon ve aterogeneze yol açabilir.
Diyet tedavisi ile aynı zamanda tip-II DM oluşumu
da önlenmiş olur (Exp.Clin.Endokrinol Diabetes , 2008)
Sonuçlar Nasıl
değerlendirilir?
Yüksek IgG düzeylerini gösteren besinler (Güçlü
bir reaksiyon) –en az 2 ay diyetten elimine edilmesi gerekmektedir.
Orta seviyede IgG
düzeylerini gösteren besinler (Hafif
reaksiyon) – en az 2 ay rotasyon diyeti uygulanması yada azaltılması
gerekmektedir.
Normal değerleri gösteren
besinler (Reaksiyon yok) – Rahatlıkla
tüketilebilir.
Duyarlılığı belirlenen bir madde bir kez
belirlendiğinde, o besin maddesi aynı gruptan başka bir besin ile
değiştirilmelidir.
Birçok durumda, kontrollü bir eliminasyon
diyeti hastanın semptomlarında hızlı bir şekilde gelişme sağlar.
Gıda Duyarlılığı
Nasıl Yönetilir?
·
Yüksek düzeyde IgG yanıtı oluşturan besin maddelerinin
belirlenmesi
·
Reaktif besin maddelerinin diyetten uzaklaştırılması ve az
tüketimi
·
Sızdıran Bağırsağın onarılması
·
Yararlı bağırsak florasının yeniden oluşumunun
sağlanması
·
Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi
·
Besinlerin yeniden tanıştırılması
Eğer çok fazla
pozitif IgG reaksiyonu var ise Nasıl Bir yol İzlenir?
·
Yüksek IgG reaksiyonlarının çok fazla olması ‘ Sızdıran Bağırsak’
problemine işaret eder
·
Top 4- 5 besin maddesinin elimine edilmesi (En yüksek IgG
değerinde olanlar)
·
En yüksek IgG değerlerine sahip birkaç besin maddesinin
eliminasyonu ile semptomların iyileştiği gözlenmiştir.
Önemli not: Tüm besin maddelerinin elimine
edilmesi her zaman gerekli değildir, IgG değeri yüksek birkaç besin maddesinin
elimine edilmesiyle olduğu gibi vücudunuzdaki antijenik yük azalmış ve
bağışıklık sisteminiz rahatlıkla baş edebilecek hale gelir. Böylelikle,
intoleransınızın olduğu bazı besin maddeleri diyetinizde halen olmasına rağmen,
daha az semptomlara sebep olurlar.
Besinlerin
Yeniden Tanıştırılması
Genellikle, birçok birey reaktif besinleri 2-12
ay süreyle elimine ederler ve semptomlar iyileşir.
Bazı bireyler 2-12 ay sonunda reaktif
besinlerle yeniden tanışamazlar ve bir süre daha dikkatli olmaları
gerekmektedir.
Şikayetler veya semptomlar hafiflediğinde,
besinler kademeli olarak diyete yeniden alınabilir, her seferinde bir
besin
Semptomların yeniden oluşma riskini azaltmak ve
diğer besin maddelerine karşı duyarlılık gelişmesini önlemek amacıyla, çok
çeşitli bir beslenme tarzı geliştirilmeli.
Semptomların
Kontrolü
Her defasında bir besin diyete eklenmeli ve
semptomlar 5 gün süreyle izlenmeli
Birçok insan bir besin ve semptom günlüğü
tutmanın gelişmenin takibi açısından çok yararlı olduğunu düşünmekte
Bu süre içersinde semptomlarda geri dönüş var
ise, o besin maddesinin alınımına 1 ay süreyle son verilmeli
Eğer 5 gün boyunca hiçbir semptom oluşmadıysa,
o besin maddesinin alınımına ölçülü bir şekilde devam edilebilir .
Prof.Dr Selda Demirtaş
Ufuk Üniversitesi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder