Keşkeler üzerine güzel bir yazı: “Keşkeler Bitti Artık… “
Keşkeler Bitti Artık…
Kalmadı keşkelerim artık. Çıkardım hem kafamdan hem duygularımdan. Yeter dedim…Herkes hata yapabilir. Sanki, ensende bekliyor bu kelime. “Hata yapsa da, keşke dedirtsem” diye. Söz verdim kendime; artık kullanmayacağım bu kelimeyi. Eğlendirmeyeceğim kendimi bu kelimeye. Güldürmeyeceğim peşimden. Pişmanlıklarıma esir etmeyeceğim bu kelimeyi. Zavallı dedirtmeyeceğim kendime. Tövbeler olsun! Beni bunalıma sokan bu keşkelere.Bunu başardığında büyüdüğünü, kendine olan güveni ve cesaret dolu yüreğini göreceksin. Hayatı ve kendini seveceksin. Barışacaksın o zaman kendinle. İstediklerini gerçekleştirebileceksin. Meydan okuyacaksın böylece geçmişine. Hepsini bırakacaksın geride. Diyeceksin ki, “İyi ki, iyi ki bunu da yaşamışım.” Tövbeler olsun acabalarla başlanan geleceğe.
Şimdi; Dönüp bakıyorum da! Ne kadar yazık etmişim o keşkelerle geçen senelerime. Yazık etmişim kendime. Keşke diyeceğime, “Başka bir sefere” diyebilseydim… Keşke! Daha çabuk olgunlaşıp büyüyebilseydim. Kendimi çok önceden sevebilseydim. Ama! Pardon; Keşkeye yer yok artık. Demiyorum bile keşke. Zararın neresinden dönersen; Hayatın hediyesidir, bu insanın kendisine.
“Geçmişe dönük keşkelerle yaşamaktansa, geleceğe dönük belkilerle yaşamayı tercih ederim” diyebilmek… Bu çok güzel işte. Anılarımla barıştım artık…Bugünüm de perişan olmasın diye… Cesaret geldi korkaklığımın yerine. Güç geldi ezilen kişiliğime. Güven geldi çaresizce hissettiğim düşüncelerime.
Artık; Aldırmıyorum bile gidene. “Kal” demiyorum gitmek isteyene. Ne dost’a ne de sevgiliye. Onlar üzülsün beni kaybettiklerine. Zorlamıyorum hayatı mutlu olayım diye. Elbette ki gülecek yüzüme. Ya da razı olacağım olduğu kadarıyla yetinmeye. Vazgeçtim şüphelerimden. İnsanların gülen yüzlerine olan güvensizliğimden. Ağlamıyorum artık o yalan dolu gelen sözlerden. Kaçmıyorum, yüzleşmiyorum bile bıkmış olsam da sahteliklerinden. Hatta! Eğleniyorum bile için için gülerekten. Hiç sevmediğim ama mecbur bıraktıkları egoistçe düşünceleri kendime maske ederekten…
Bugüne kadar; keşkelerimin, “iyi ki”lerimden çok olduğunu gördüm. Ama! Artık ben büyüdüm. Güçlüydüm… Korkaklığın temsili “keşke”lerimi gömdüm. Belkilerimi, “iyi ki”lerimi ve neyselerimi de kendimle beraber büyüttüm. Meğerse büyümek yaş almak değilmiş; onu gördüm.
Kalmadı tavizlerim delicesine. Kendimi harap edercesine. “İstersen” diyorum herkese. En kıymetlime! Oğluma bile. Kabul ettim…Belki de; bildikleri benden daha önemli ve daha işe yarıyordur diye. Böylece! İzin vermemiş oluyorum beni üzmelerine. Üzülsem bile ölçüsüyle.
Sığdırabiliyorum… O zaman içimi de bir yerlere.
Yetti hayat! Geliyorum ben de artık. Keşkelerimle değil ama… Bir dolu neyselerimle.
Mutluyum ve seviniyorum… Yaşıyorum artık, kolayca nemlenmeyen gözlerimle.
“Keşkeler” yerine “İyi ki”leri koyabilmeniz dileğiyle… Sevgiyle kalın.
Yazar: Gülay Kanarya
İndigo Dergisi
http://indigodergisi.com/58/gkanarya.htm
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder