Hepatit B nedir
Kan yoluyla bulaşan ve karaciğer
rahatsızlıklarına yol açan bir tür virüstür. Hepatit B, karaciğer iltihabı
anlamına gelen hepatit hastalığının etkeni olan virüslerden bir tanesidir. Bu
virüs, esas olarak karaciğerde yerleşir, orada çoğalır ve zamanla karaciğeri
tahrip edecek boyutlara ulaşabilir.
Gözlenebilen hastalık belirtileri :
*Aşırı halsizlik ve yorgunluk
hissi
*İştah kaybı
*Bulantı
*Kusma
*Deride ve göz aklarında
sararma
*İdrar renginde koyulaşma
*Karın ağrısı
*Karaciğer bölgesinde
hassasiyet, olarak özetlenebilir.
Hepatit B virüsü bulaştıktan sonra üç yol izler:
1-Kişinin immün sistemi
(bağışıklık sistemi) kuvvetli ise vücudunda virüse karşı antikor denilen
koruyucu maddeler oluşur ve belirli bir düzeyde kalır, artık kişi doğal olarak
aşılanmıştır, tam şifa ile iyileşmiştir. Ömür boyu Hepatit B’den
korunacaktır.
2-Oluşan bu koruyucu antikorlar, eğer ki olması gereken düzeye ulaşamaz ise
kişi taşıyıcı olarak kalacaktır, henüz kendisi hasta değildir fakat potansiyel
virüs saçıcısıdır, çevresi için hastalığın yayılmasında büyük bir tehlike
oluşturur. Taşıyıcılar için risk yıllar sonra başlayabilir. Taşıyıcı kişi
karaciğer kanserine aday olabilir veya organ hasarı ile karaciğer yetmezliğine
girebilir.
3-Kişide koruyucu antikorlar hiç oluşamaz, herzaman virüs güçlü durumdadır,
vücut virüse yeniktir, karaciğer fonksiyonları bozuktur, karaciğer enzimleri
yüksektir, kişi aktif hastadır, hızla karaciğer yetmezliğine gider veya hastalık
yıllara yayılır zamanla karaciğer yetmezliğine ya da karaciğer kanserine
dönüşür.
Karaciğer vücudu toksik maddelerden temizleyen, sindirimde görevli
safrayı sentezleyip kana veren, vücutta görevli pek çok taşıyıcı proteinleri
sentezleyen ana organdır. Karbonhidrat, yağ ve protein metabolizmasında da çok
önemli görevleri vardır.
Bu virüs karaciğer dokusunu oluşturan hücreleri tutar, bu hücreler zamanla
fonksiyonlarını yapamaz hale gelir, yukarıda bahsettiğimiz yollara göre
karaciğeri zedeleyebilir ve tek tek hücre ölümü başlayabilir, sonrasında
karaciğer doku kaybı gelişebilir. Sonuçta organ hasar görür.
Hepatit B, kan
yoluyla ve çok sıklıkla da yakın temasla (tükürük, ter,cinsel organ sıvıları)
bulaşır. Derideki bir çatlak yada açık yara ile temas eden bir damla kan yada
tükürük bile hastalığın bulaşması için yeterli olabilmektedir. Taşıyıcı anneden
bebeğine de doğum esnasında bulaşabilir.
En önemli ve yaygın bulaşma yolu korumalı da olsa cinsel ilişkidir, çünkü ter
ve tükürük gibi vücut sıvılarıyla dahi geçişleri olabilmektedir. Kan ve kan
ürünlerinin nakli, kirli enjektörlerin kullanımı, yeterli sterilizasyonun
yapılmadığı cerrahi girişimler, kuaför ve berberlerdeki iyi sterilize edilmemiş
manikür ve pedikür setleri, tıraş bıçakları, makaslar, steril olmayan aletlerle
yapılan sünnet, kulak delme işlemleri ve ortak kullanılan diş fırçaları Hepatit
B virüsünün bulaşmasına sıklıkla aracılık etmektedir.
Hepatit B Risk Grupları:
1.Hepatit B’li anneden doğan bebekler
2.Ev
içinde Hepatit B hastası yada taşıyıcısı olanlar
3.Birden fazla kişi ile
cinsel ilişkisi olanlar
4.Eşcinseller
5.Kan ve kan ürünleri
kullananlar
6.Hemodiyaliz hastaları
7.Damar içi ilaç
bağımlıları
8.Sağlık personeli
9.Toplu halde bulunulan yerlerde (okullar,
kreşler, kışlalar, yurtlar, huzurevleri v.s.) yaşayanlar risk gruplarını
oluştururlar.
Hepatit B’den en etkili korunma yolu da aşılanmadır.Koruyuculuğu %90-95’tir.
Eğer koruyucu düzeyde antikor titresi elde edilmişse koruyuculuk %100’e ulaşır.
Aşılama,taşıyıcılara veya aktif hasta olanlara yapılamaz.
Aşılama kararı,
doktorlar tarafından istenen belirli tetkiklerden sonra verilebilir.
alıntı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder