10 Mart 2013 Pazar

Televizyon ve yazılı medya insanları hipnoz ediyor

Televizyon ve yazılı medya insanları hipnoz ediyor
Hipnoz
Türkiye’de geniş halk kesimlerine hipnozun ne olduğunu, kendi yararlarına nasıl kullanabileceklerini öğretmek amacıyla kurulmuş ilk sivil toplum kuruluşu olan Omni Hipnoz Akademisi (OMNİ), hipnozun ne olduğunu öğretmek ve insanların kendi özgür bilinçlerinin farkında olmasını sağlamanın önemine değinmek için bir basın açıklaması yaptı.
Bilinçaltı öğrenen bir aygıttır
İnsanların hipnoz dendiği zaman irkildiğini ve beyinlerini kontrol altına alan bir sihir zannettiklerini söyleyen OMNİ Başkanı Dr.Bülent URAN; “Hipnoz insan bilincini kontrol altına almaktır. Bilinçaltı dediğimiz programlanabilir kısmına istediklerimizi yaptırabilmektir. Ama bir gerçek vardır. Aslında hiç kimsenin zihni kolay kolay kontrol edilemez. Peki neden bu kadar kolay kontrol edilir? Çünkü hipnoza karşı olan hipnozumuz dolayısıyla. Doğduğumuz andan itibaren anne babanın kontrolü altında büyürüz. Bilinçaltı öğrenen bir aygıttır. Hayatta kalmak için öğrendiklerini güçlü bir şekilde uygulama gücüne sahiptir. Bizim gibi geri kalmış toplumlarda otoriteye itaat hayati önem taşır. Bebek doğduğu andan itibaren başının belaya girmemesi için itaat etmesi gerektiğini öğrenir. Hayatta kaldıkça da daha çok itaat etmeye başlar. Anne babaya, öğretmene, din adamlarına, komutana, kocaya sürekli otomatik itaat başlar. Bilinçaltı kendinden güçlü olduğuna karar verdiği herkesin kendinden daha iyi bildiğine ve onların dediklerinin itiraz edilemez doğrular olduğuna inanır. Her fanatik ve dayanaksız inancın ardında bilinçaltının bu programlanması yatar. İşte bu programlanma başlı başına bir hipnozdur. Toplumun bu hazır hipnozu sayesinde insanlar kolayca aldatılmakta, manipüle edilmekte, yönetilmektedir” dedi.
Televizyon ve yazılı medya insanları hipnoz ediyor
Televizyon ve yazılı medyanın başlı başına bir hipnoz etme aracı olduğunu savunan OMNİ Başkanı Dr.Bülent URAN; “Reklamların hepsi en ince hipnoz etme tekniklerine göre hazırlanır. Toplumun büyük kemsi insanın bilincinin ne olduğunu bilmez. Özgür bilincini nasıl kullanacağını bilmez. Çünkü onu hiç tanımamıştır. Kendisine yutturulan yanlış bilgileri kendi bilinci zanneder. Bu bilgilerin en doğru olduğunu zanneder. Hatta körü körüne savunur. Özgür bilinç sorgulamaktır. Özgür bilinç her türlü manipüle etme tekniklerini savuşturacak güce sahiptir. Ama insanlar bu güçlerinin farkında değildir. Otoriteye otomatik itaate alışmış bir zihin özgür bilincin eyleme geçmesini istemez. Kişi kazara özgür bilincini kullanmaya başladığı anda hemen içine bir sıkıntı doğurtur. Başka düşüncelere zihni kaydırtır. Her özgür düşünmeye başladığında sıkıntı hisseden kişi düşüncelerinin yanlış olduğu kanısına kapılır ve eski yerleşik kalıplarına geri döner” dedi.
Türk insanı kolay hipnoz oluyor
Türk insanının kolay hipnoz olmasından dolayı kolayca ayakta uyutulduğunu savunan OMNİ Başkanı Dr.Bülent URAN; “Türk insanı sporla uyutulur, dinle uyutulur, politikayla uyutulur, korkuyla uyutulur. Hipnozla uykudan uyanması önlenir. Halbuki hipnoz insanları ayaküstü uyutmanın tam tersi amaçlar için kullanılabilir. İnsanın sağlığı ve mutluluğu için kullanılabilir. Hipnozla bir çok iyileşmez sanılan hastalığı sadece zihnin gücünü kullanarak iyileştirmek mümkündür. Hipnoz insan zihnini kullanmanın ve belli bir amaca yöneltmenin en kolay aracıdır” dedi.
OMNİ HİPNOZ AKADEMİSİ - OMNİ
www.omnihipnoz.org

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder