14 Mart 2013 Perşembe

Çanakkale Savaşı'nda bilinmesi gerekenler

 

Bu haberi okuyunca ecdadınızla gurur duyacaksınız

I.Dünya Savaşı'nda Osmanlılara karşı uygulanan ve 'suç' sayılan muameleler bu belgeler ve fotoğraflarla gün yüzüne çıkıyor

İlgili Foto Galeri
 



'Osmanlılara Karşı İşlenen Savaş Suçları' adlı çalışmada. I. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı toplumuna karşı uygulanan insanlık ve hukuk dışı muameleleri belge ve fotoğraflarıyla ortaya koyuyor.

 

GENELKURMAY ATESE Başkanlığı'nda arşiv müdürlüğü yapan Ahmet Tetik ile BM ve Kızılhaç arşivlerinde çalışma yapan Mehmet Şükrü Güzel tarafından hazırlanan "Osmanlılara Karşı İşlenen Savaş Suçları" adlı kitap, 1. Dünya Savaşı boyunca Türklere yönelik savaş suçu ve insanlık dışı uygulamaları gözler önüne serdi.
 

YAPILAN YAZIŞMALAR


Sonradan Kızılay adını alacak olan Hilâl-i Ahmer Cemiyeti ile Uluslararası Kızılhaç Komitesi arasındaki yazışmalar, Osmanlı Ordusu Başkomutanlığı ile Atina Elçiliği'nden Dışişleri Bakanlığı'na gönderilen yazılar, müttefik ordusunun, Çanakkale'de "kimyasal silah" kullandığını gösteriyor.

'ATIŞ HAZIRLIKLARI'

Atina Elçiliği'nden gönderilen bir yazıda, "Müttefik ordusunun Çanakkale'de boğucu gazlarla dolu patlayıcı maddeler atış hazırlıklarını tamamladığı istihbar edilmiştir" deniliyor. Osmanlı Ordusu Başkomutanlığı'nın bilgilendirici yazısında ise "Çanakkale'deki birliklerimize karşı kullandığı mermilerin taşıdığı boğucu gazlar hakkında gerek resmi tebliğimizle, gerekse çeşitli yerel gazetelerle yayın yapıldı" ifadeleri yer alıyor. Osmanlı Hilâl-i Ahmer Cemiyeti Hanımlar Merkez-i Umûmîsi'ndeki kadınlar, boğucu gazlara karşı ağızlık ve burunluk hazırlarken çekilmiş bir fotoğraf ise durumu net bir şekilde yansıtıyor.

İŞTE O YAZIŞMALAR

'Atış hazırlıklarını tamamladılar'

Dışişleri Bakanlığı
Şifre Bürosu, Sayı: 1617
Atina Elçiliği'nden
21 Haziran 1915 tarih, 577 sayılı telgrafın çözümü
Müttefik ordusunun Çanakkale'de boğucu gazlarla dolu patlayıcı maddeler atış hazırlıklarını tamamladığı istihbar edilmiştir.
21 Haziran 1915

'Mermilerin taşıdığı boğucu gazlar'

Osmanlı Ordusu Başkomutanlığı

Sayı: 5351
Dışişleri Bakanlığı'na
Düşmanın, Çanakkale'deki birliklerimize karşı kullandığı mermilerin taşıdığı boğucu gazlar hakkında gerek resmi tebliğimizle, gerekse çeşitli yerel gazetelerle yayın yapıldı. Medeniyet ve hak koruyucusu geçinmek isteyen düşmanlarımıza misliyle karşılık vermek mecburiyeti doğmaktadır. Bunun bütün sorumluluğu düşmanlarımıza aittir. Düşmanlarımızın bu yeni tarz muharebelerinin tarafsız ve dost devletler nezdinde vakit geçirilmeden protesto edilmesi özellikle rica olunur.
2 Temmuz 1915
Başkomutan Vekili adına
Müsteşar

'Hastane gemileri düşman tayyarelerince bombalanmıştır'
OSMANLI'yla savaş halindeki ülkelerin orduları tarafından Cenevre Sözleşmesi'ni ihlal eden olaylardan bazıları:

16 Nisan 1915 – Maydos Kasabası ve hastanesi düşman gemilerince bombalanmıştır.
Sonuç: Hastane yanmış, 30 yaralı ve hasta ölmüştür. Öte yandan 2'si İngiliz 25 yaralı ateşlerin içinde yanmıştır. (06 Nisan 1915 tarihinde yapılan köy sağlık denetimi, Dışişleri Bakanlığını bu durumdan haberdar etti.)

1 Temmuz 1915 –
Hiçbir yükü olmayan ve dönüş yapan Gülnihal, 61 ve 63 numaralı hastane gemileri düşman tayyarelerince bombalanmıştır.
Sonuç: 63 numaralı hastane gemisinde hasar meydana gelmiş, bir denizci ölmüştür.

7 Aralık 1917 –
Sarar Vadisi demiryolu istasyonunda bulunan Hilâl-i Ahmer Hastanesi düşman tayyarelerinin saldırısına uğramıştır.
Sonuç: Sekiz ölü.

29 Mayıs (?)
– Hastane İngiliz harp gemileri tarafından bombalanmıştır.
Sonuç: Malzeme hasarı meydana gelmiştir.

Kasım 1916
– 45 ve 58 numaralı seyyar hastaneler İngiliz kuvvetleri tarafından bombalanmıştır.
Sonuç: Çok sayıda ölü ve beş yaralı.

24 Ağustos 1917
– Ordu şehri ve hastanesi Rus donanması tarafından bombalanmıştır.
Sonuç: Yedi ölü ve iki yaralı; hastane yağma edilmiştir.
 

'- 25 DERECE, YEMEKLER KALPAKTA SERVİS EDİLİYOR'


15 Aralık 1914 –
Sarıkamış Rus Hastanesi: Durumu ağır hastalar asfaltta yerde kaputlarının altına girerek yatmaktadırlar. Termometre dışarının sıcaklığını -25 derece olarak göstermektedir. Çorbanın dışındaki yemekler, kalpak ve ceketlerin üzerinde servis edilmektedir. Günde ortalama 25 kişi tifodan hayatını kaybetmektedir. Bakım eksikliğinden Hazar Denizi'ndeki Nargin Adası'nda tutulan 4000 esirin barındığı binalarda şiddetli kolera salgını vardır. (Başhekim Tabip Yarbay Doktor İsmail Bey tarafından hazırlanan rapor nüshası harp esirleri genel teftiş şefine C10 – D30 sunulmuştur.)

'HAYVANLAR İÇİN TAHSİS EDİLMİŞ VAGONLARA GEÇİRİLDİK'

"Suez'deki Camaran adasına nakledildik. Sıhhiye memurları ve çalışanları, ellerinde süngü taşıyan Hint askerlerinin gözetimi altında tellerle çevrili bir bölgede geminin güverte tahtası üzerinde uyuyorlardı. Burası o kadar dardı ki içlerimizden bazıları ayakta durmak zorundaydı. Geminin iskeleye varmasıyla, yük hayvanları için tahsis edilmiş vagonlara geçirildik. Rum aileler uzaktan yüzümüze tükürüyorlardı. Hindistan kampına vardığımızda bizi dikenli tellerle çevrili bir bölgeye koydular. Oradan kamyonla Kahire garına götürüldük. Eşyalarımızı omuzlarımızda taşıyorduk." (Asir Bölgesi Başhekimi, Dr. Rıfat'ın raporundan.)

ENVER PAŞA, ABD ELÇİSİNE DURUMU AKTARIYOR

Dönemin Harbiye Nazırı Enver Paşa, 4 Mayıs 1915 tarihli bir yazışmasında Amerika Birleşik Devletleri Elçisi Morgenthau'ya Gelibolu Yarımadasındaki masum halkın, düşmanların haksız uygulamalarından ve zulmünden korunması için tasarlanan tedbirlerin uygulanmasını istiyor. Enver Paşa yazısının sonunda, "İşte İngilizler, her tarafta bu şekilde ve böyle âdicesine harp yöntemlerine başvuruyorlar" diyor.

Kızılay'ın kurucusu Besim Ömer Paşa'nın özel arşivinden...

* Atina Elçiliği'nin Dışişleri Bakanlığı'na gönderdiği yazı.
* Osmanlı Ordusu Başkomutanlığı'nın Dışişleri Bakanlığı'na gönderdiği yazı.
* Ahmet Tetik ve Mehmet Şükrü Güzel tarafından hazırlanan 'Osmanlılara Karşı İşlenen Savaş Suçları' adlı kitap.
* Osmanlı Hilâl-i Ahmer Cemiyeti Hanımlar Merkez-i Umûmîsinde faaliyet. Muhnik (boğucu) gazlara karşı ağızlık ve burunluk imâlatı. 1915)
* Muharebe sahası dışında olmasına rağmen bombalanan yerleşim yeri. (Gelibolu yarımadası)
* Hastanenin iç tahribatından bir örnek.
* Osmanlı Hilâl-i Ahmer Cemiyeti Galatasaray Hastahanesi bahçesinde gaziler. 1915).
* Çanakkkale. Seyyar bir hastaneye atılan top mermisi. (1915)
* Karaköy'de bağış toplayan Hilâl-i Ahmer görevlileri. (1915)

Önümüzde hafta piyasaya çıkacak olan kitapta, Osmanlı Ordusu Başkomutanlığı ve Atina Elçiliği'nden Dışişleri Bakanlığı'na gönderilen yazılar yer alıyor.
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder