Zamanda Yolculuk Mümkün olacak mı?
Teknolojinin şu
anda geldiği noktaya baktığımız zaman bundan belki de 100 yıl önce mucize olarak
nitelendirilebilecek icatlar günümüzde pek şaşırtmıyor bizleri. Teknolojinin
gelişmesi doğru orantıyla ilerlemeyi bırakalı çok oldu. Bu alandaki ivme gün
geçtikçe daha da artmakta. Çok yakında Quantum Levitation yoluyla uçan
arabalar göreceğiz. Telefonla bir başkasıyla konuşurken filmlerde gördüğümüz
gibi o insanın hologramı karşımızda olacak. 3. Boyut her türlü medya
göstergecinin vazgeçilmez bir parçası olacak. Aynı şekilde tıpta gelinen nokta
öyle bir hal alacak ki, insanlar robotik, yapay organlar sayesinde yüz yıllarca
yaşayabilecek. Bunların gerçekleşeceği konusunda çoğu bilim adamı kendisinden
oldukça emin gözüküyor. Ama günümzde bile gerçekleşebilmesine mucize olarak
bakılan şeyler var. Bunlardan biri de fantastik, bilim kurgu edebiyat ve
sinamasının vazgeçilmezlerinden olan ‘Zamanda Yolculuk’ konusu.
Günümüzde zamanda yolculuk söz konusu
olunca ilk akla gelen bilim adamları Albert Einstein ve Stephen
Hawking’dir. Çünkü onlar fiziğin somutluğuna zaman gibi soyut bir kavramı
sokmuşlar ve bu konuda çalışmalar yapmışlardır. Einstein zamanı 4. Boyut
olarak tanımlamış, zamanın külte ve hıza göre değişimleri hakkında çalışmalar
yapmıştır. Bu çalışmalara göre boşlukta zaman yoktur ve kütle ile doğru orantılı
olarak yavaşlar. Yani küneşin kütlesi zamanı dünyaya göre daha fazla eğer.
Dolayısıyla güneşte geçirilen zaman göreceli olarak daha yavaştır. Aynı konuyu
kütleden bağımsız ele aldığımızda ise bir cisim hızlandıkça kütlenin içinde
bulunduğu zaman genişler, yani durağan bir cisme göre yavaşlar. Cisim ne kadar
hızlanırsa zamanda o kadar ileri gitmiş olur. Bunu şu örnekle açıklayabilriz;
aynı gün doğmuş iki kardeşten biri ışık hızına yaklaşan bir hızda seyehat
etseydi, geri döndüğünde kardeşini seyehat yaptığı süreyle doğru orantılı bir
şekilde kendisinden daha yaşlı bulurdu. Bu konu artık bir teori olmaktan çıkmak
üzere. Aynı malzemeden aynı şekilde yapılmış iki saatten uzay yolculuğu yapan
saat, tekrar dünyaya geldiğinde diğerine göre birkaç dakika geri kaldığı
görülüyor.
Anlaşılabileceği iki ışık hızındaki bir cisim için
zaman durmuş demektir. Son yapılan çalışmalarda, ışık hızından daha hızlı
taneciklerin varlığı kanıtlanmıştır. Teoreme göre ışık hızında zaman duruyorsa,
ışık hızından daha hızlı hareket eden bir cisim için zaman ne olur? Geriye dönüş
söz konusu olabilir mi? Einstein’ın bu zamanı somutlaştıran teoremi üzerinde
günümüzde hala net bir cevap alınabilmiş değil. Cern’de de bu konu
hakkında çalışmalar yapılıyor. Bu konudaki en büyük sorun ise ışık hızına ulaşan
bir cismin moleküllerine ayrılması. Bu ayrılan moleküllerin tekrar
toplanabilmesi de şu an için mümkün gözükmüyor.
Zamanda yolculuk hakkında bir teori için de biraz karadeliklerden bahsetmek istiyorum. Karadelik yoğunluğu sonsuza yakın bir maddeden oluşan (kara madde) cisimdir. Bazı büyük yıldızlar enerjisini bitirdikten sonra daha da şişip süpernovaya dönüşürler. Özel durumlarda bu süper nova külte çekimi ile hızla içe doğru çökmeye başlar ve çökme tamamlandığında bir karadelik oluşur. Karadeliğin ne derece büyük bir yoğunluğa sahip olduğu şu örnekle daha iyi açıklanabilir. Eğer dünyamız bir karadelik olsaydı, hacmi bir toplu iğne ucu kadar olurdu. Yani bir dünya kadar ağır bir toplu iğne düşünün. İşte bu değrece yoğun bir kütleyi şimdi de güneş hacminde düşünün.
Zamanda yolculuk hakkında bir teori için de biraz karadeliklerden bahsetmek istiyorum. Karadelik yoğunluğu sonsuza yakın bir maddeden oluşan (kara madde) cisimdir. Bazı büyük yıldızlar enerjisini bitirdikten sonra daha da şişip süpernovaya dönüşürler. Özel durumlarda bu süper nova külte çekimi ile hızla içe doğru çökmeye başlar ve çökme tamamlandığında bir karadelik oluşur. Karadeliğin ne derece büyük bir yoğunluğa sahip olduğu şu örnekle daha iyi açıklanabilir. Eğer dünyamız bir karadelik olsaydı, hacmi bir toplu iğne ucu kadar olurdu. Yani bir dünya kadar ağır bir toplu iğne düşünün. İşte bu değrece yoğun bir kütleyi şimdi de güneş hacminde düşünün.
Karadelikler bu derece yoğun ve hacimli
cisimlerdir ve oluşturdukları kütle
çekimi ile yakınlarındaki diğer yıldız ve gezegenleri çekerek gittikçe
büyürler. Öyle ki Einsten’ın somut olarak nitelendirdiği zamanı bile bükerler.
Karadelik içinde zaman yoktur. Teoriye göre karadelikler gibi bir de
‘Akdelikler’ vardır. Bu Akdelikler ise karadeliklerin çıkış noktasıdır ve
‘Solucan Deliği’ denilen bir tünel ile geçiş sağlanır. Bir cisim bu
solucan deliğinden geçerse evrenin farklı bir yerinde veya farklı bir zamanında
tekrar doğar. Zamanda yolculuğu mümkün kılan diğer teoride işte budur. Cern’de
karadelik oluşturabilme olasılıklıklarını mutlaka duymuşsunuzdur. Molekülleri
tekrar bir araya getirebilecek ve çevreye zarar vermeyecek ‘Portatif
Karadelikler’ de bir diğer olası zaman makinesi olabilir. Ne yazık ki bu da
şu an için mümkün görünmüyor.
‘Eğer zamanda yolculuk olsaydı, gelecekten
günümüzde gelen olmaz mıydı?’ sorusunu kendinize sormuşsunuzdur. Zamanda
yolculuk teorilerini çürüten bir soru gibi görünmekte. Kim bilir belki de
Atlantis gibi varlığı kanıtlanamayan ama çok gelişmiş oldukları düşünülen
medeniyetlerden birine gelecekten gelenler olmuştur.
Zamanda yolculuk paradoksundan da biraz bahsetmek
istiyorum. Düşünün ki zaman makinesi icat oldu ve zamanda geri gidebiliyoruz ve
çocukluk zamanımıza gidip kendimizi öldürdük. Bu durumda bize ne olacak? Bu
konuda da oldukça farklı teoriler mevcut. Bunlardan bazıları, günümüz
gerçekliğinin silineceği ve insanların hafızalarında bile bir anda yer etmemeye
başlayacağınız yönünde.
Şu an için zamanda yolculuk konusunda insanların
yapabileceği çok fazla şey yok. Ama kim bilir belki günün birinde tıpkı geçmişte
‘mucize’ olarak nitelendirilen icatların yapılması gibi bizim de ‘mucize’
dediğimiz zamanda yolculuk bir şekilde gerçekleşir. İşte o zaman şu ana kadar bu
konuda yazılan kitaplar ve çekilen filmler biraz olsun gerçeklik payı
kazanır.
Kaynak: http://bunelahanatursusu.blogspot.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder