21 Mart 2013 Perşembe

yaşamak şakaya gelmez



yaşamak şakaya gelmez


'yaşamak şakaya gelmez' diyordu büyük usta nazım. büyük bir ciddiyetle ve bütün işin gücün yaşamak olacak şekilde yaşamak. hece hece okuduğunda nazım'ın bu dizelerini büyük bir yaşama azmi ile dolmuyormu insan, mevcut yaşam koşullarını bir anda unutuverip bir sincap'ın ciddiyeti ile dolmuyormu bazen... 'yaşamak ne güzel şey be' dediği olmuyormu insanın. yok be aslanım olmuyor öyle şeyler diyen artık. şiirler, şarkılar, sözlerde olmasa bu duygunun bilinmez ve yaşanmamış mutluluğunun hazzı ile nasıl dolacak ki insan.

hem neden insan yaşamaktan mutlu olurki. sanki yaşamak kendi tercihimizmiş gibi seçim yapma şansımız varmışta, yaptığımız tercih sonucunda randıman alıyormuşuz gibi neden bundan haz duyalım. herşey kaçınılmaz tesadüfler sonucu gerçekleşmiyormu ki, bu tesadüfler sonucu yaşamaya başlamıyormuyuz. milyonlarca sperm hücresinin yine milyonlarca yumurta arasından bizim oluşmamızı sağlayacak zigotu oluşturması sonucu hasbelkader naçizane bir canlı türü olarak yaşamaya başlıyorsak eğer biz neye seviniyoruz ki? bu kadar olasılığın içinden nasılda varolmuşuz bunun mutluluğu ilemi doluyoruz, ne oluyorki yaşamak bu kadar mutlu ediyor insanı? aslında mesele olasılıklar filan değil be kardeşim, mesele olasılıkları bir kenara koyup, olasılıksız bir şekilde yaşamaya azmetmekte. şöyle ki; aşık olduğun için, aşktan haz aldığın için mutlu olabileceksin ve aşksız kaldığında aşktan kalanlardan nemalanabileceksin. ayrılığın acısı koymayacak sana aşkın tek kişilikte olzbileceğini farkedeceksin. aç kaldığın için mutsuz olmayacaksın, olmayacaksın ki tokluk için mücadele edebilesin. ve tok olduğundada anlayabilesin açlığı diye. karnın doydu diye değil, aç olmadığın için mutlu olabileceksin. yada ne bileyim bugünü düşüneceksin yarından daha çok ve dünü özlemeyeceksin o kadar. bugün dünden daha mutlu isen yarın daha az mutlu olabileceğini düşünmekle ömür çürrütmeyeceksin. doymak için çalışacak, mutlu olmak için mutlu edecek, ağlamak için üzülecek, gülmek için mutlu olabileceksin. ve nihayetinde zamanı geldiğinde ölmek için yaşayacaksın birazda...

herşeyin birbirini reddeden diyalektik bir denklemden ibaret olduğunu unutmayacaksın, unutmayacaksın ki kendini dünyanın merkezinde sanmayasın, dünyanın merkezinin sende olduğunu farkedebilesin ve sen isteiğin kadar mutlu, istediğin kadar tok, istediğin kadar aşık, istediğin kadar mutlu olabilesin... yani bu işin şakaya gelir tarafı yok be kardeşim...

Kaynak:http://eksisozluk.com/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder