GELİBOLU YARIMADASI
DUR YOLCU! BİLMEDEN GELİP
BASTIĞIN
BU TOPRAK,
BİR DEVRİN BATTIĞI
YERDİR.
EĞİL DE KULAK
VER,
BU SESSİZ YIĞIN
BİR VATAN KALBİNİN ATTIĞI YERDİR.
BU ISSIZ, GÖLGESİZ YOLUN
SOLUNDA
GÖRDÜĞÜN BU TÜMSEK,
ANADOLU'NDA
İSTİKLÂL
UĞRUNDA,
NAMUS YOLUNDA
CAN VEREN MEHMET'İN YATTIĞI YERDİR.
BU TÜMSEK, KOPARKEN BÜYÜK
ZELZELE
SON VATAN PARÇASI GEÇERKEN
ELE
MEHMET'İN DÜŞMANI BOĞDUĞU
SELE
MÜBAREK KANINI KATTIĞI YERDİR.
DÜŞÜN Kİ. HAŞROLAN KAN, KEMİK,
ETİN
YAPTIĞI BU TÜMSEK AMANSIZ,
ÇETİN
BİR HARBİN SONUNDA BÜTÜN
MİLLETİN
HÜRRİYET ZEVKİNİ TATTIĞI YERDİR.
Necmettin Halil
ONAN
Gelibolu Yarımadasının Önemi
İstanbul ve Çanakkale Boğazları'nın Asya ile Avrupa kıtaları arasında iki yönlü köprü görevi görmesi tarih boyunca Çanakkale ve İstanbul birçok devletin yakın ilgisini çekmiştir.Birinci Dünya Savaşı içinde Çanakkale Deniz ve Kara Savaşları Gelibolu Yarımadası'nda cereyan etmiştir. Gelibolu Yarımadası dünyada eşine az rastlanır bir kahramanlık destanının yazıldığı, Milli Mücadele ruhunun alevlendiği Türkiye'nin en önemli noktalarından biridir. Gelibolu Yarımadası'nı ziyaretiniz süresince gezeceğiniz savaş alanları, şehitlikler ve anıtlarda o amansız günlerin acısını ve şiddetini yüreklerinizde hissedersiniz.
Çanakkale Savaşları, I.Dünya Savaşı içindeayrı bir özelliği olan, tarihin kaderini değiştiren , yaşamak hakkına şerefi ile ulaşanbir milletin her şeyden önce kahramanlık destanıdır.Türk ordusu saldırgana dur demesini bilmiş,vatanı için, Türk Milleti’nin özgürlüğü için canını feda etmekten çekinmemiştir.
Çanakkale 18 Mart Deniz Zaferi
Çanakkale Savaşı yalnız bizim tarihimizin değil yakın dünya tarihinin en önemli savaşlarından biridir. Çanakkale Boğazı'nı savaş gemileriyle zorlayarak aşma, böylece İstanbul'a kavuşma isteği Avrupa büyük devletlerinin öteden beri özlemidir.
1914 yılında I. Dünya Savaşı'nın başlamasıyla İtilaf devletleri bu isteklerini gerçekleştirme fırsatının doğduğuna inandılar. Bu inançla İngiltere ve Fransa işbirliği yaparak 3 Kasım 1914 günü alacakaranlıkta Bozcaada'dan Boğaz'ın ağzına doğru yaklaştılar. Buradan istihkamlarımıza doğru ateş açtılar, İngilizler Seddülbahir ve Ertuğrul tabyalarını, Fransızlar da Anadolu yakasında Kumkale ve Orhaniye tabyalarını havantopu ile dövdüler.
Cephaneliğimize isabet eden top mermisiyle on bir ton barut havaya uçtu, subay ve erlerimiz şehit düştü, İngiliz Donanma Komutanı Amiral Carden Çanakkale önlerinde gösteriler yaptı, düşman denizaltıları boğazı geçmeye kalktılar.
24 Kasım 1914 günü bir Fransız denizaltısı Boğaz sularında görüldü. Bu denizaltıyı gören topçularımız düşman üstüne ateş yağdırmaya başladı. 2 Aralık günü İngiliz denizaltısı da bir deneme yaptı. Derinden engelleri aşarak Boğaz'a girdi. Yediyüzelli metre ilerde bulunan Mesudiye zırhlısına torpil atarak bu gemimizi batırdı. Zırhlımızda bulunan subaylardan on'u ve erlerimizden yirmi dördü şehit düştü.
19 Şubat 1915 günü düşman savaş gemileri öğleye kadar uzun menzilli bir bombardımana girişti. Boğaz'a iyice sokuldular. Tabyalarımız akşama doğru düşman savaş gemilerine karşılık verdi. Ertuğrul ve Orhaniye tabyalarından atılan ateş karşısında düşman oldukça bocaladı.
İtilaf devletleri gemileri diledikleri gibi ilerleyemiyor, amaçlarına ulaşamıyordu. Lodos fırtınasını başarısızlıklarının nedeni olarak görüyorlardı. Havalar düzelince yeni saldırılar düzenlendi. Yine sonuç alınamayınca düşman gemilerine komuta eden Amiral Carden görevden alındı. Yerine 17 Mart 1915 günü Robeck atandı. Yeni komutan 18 Mart 1915 günü donanmayla Boğaz'a saldıracağını, yakında İstanbul'da olacağını Londra'ya bildirdi.
Bu arada Çanakkale Müstahkem Mevki Komutanı Albay Cevat Çobanlı 17/18 Mart gecesi boğaz'a mayın hattı döşenmesi emrini verdi. Aldığı emir gereği Binbaşı Nazmi Bey Nusret Mayın gemisi ile o gece yirmi altı mayın, Boğaz'a on birinci hat olarak döşendi. Boğaz'daki mayın sayısı on bir hat olarak 400'ü aşmıştı.
18 Mart 1915:
İngiliz ve Fransız savaş gemilerinden oluşan, o dönemin en büyük deniz gücü, üç filo olarak sabahleyin Çanakkale Boğazı'na girdi. Bu donanmanın ilk grubunu oluşturan filoda, İngilizlerin Queen Elizabeth zırhlısı ile İnflexible, Lord Nelson ve Agamemnon savaş gemileri bulunuyordu.
İkinci grupta İngiliz Kalyon Kaptanı komutasında Ocean, İrresistible, Wengeance Majestic gibi savaş gemileri yer almıştı. Üçüncü filo ise Prince, Bouvet, Suffren gibi Fransız savaş gemilerinden oluşuyordu.
İngilizler ve Fransızlar zayıf Türk savunmasını kolayca susturarak Boğaz'ı kolayca geçebileceklerim umuyorlardı. Bu umut ve güvenle 18 Mart 1915 günü düşman savaş gemileri şiddetli bir ateşe başladılar. Rumeli Mecidiyesiyle merkez bataryaları şiddetli bir ateşe tutuldu. Boğazdaki düşman gemileri Hamidiye istihkamlarına yüklendi. Bunu gören Dardanos bataryaları ateşi üzerlerine çekmeye çalıştı. Az sonra, tüm gemiler, Dardanos'a saldırdı. Dardanos tabyamız saldırılara şiddetle karşı koydu. Bu arada Mesudiye tabyası da ateşe başlamıştı. Mesudiye üzerine ateş açılınca Hamidiye onun yardımına koştu. Bu arada kıyı bataryalarımız düşman üstüne ateş yağdırmaya başladılar. Bunalan düşman kaçmak isterken topçu atışlarıyla karşılaşıyordu. Düşman gemilerine göz açtırılmıyordu. Karşılıklı bu korkunç bombardıman bir saat kadar sürdü.
Bombardıman sırasında Türk tabya ve bataryaları büyük zarar görmüştü. Amiral Robeck Fransız gemilerini geri çekerek İngiliz savaş gemilerini ileri sürdü. Tam bu sırada müthiş patlamalar oldu. Bouvet ve Suffren savaş gemileri mayına çarparak sarsıldılar, manevra kabiliyetini kaybettiler. Bir gece önce Nusret mayın gemisinin döşediği mayınlar görevlerini yapmışlardı. Boğazın berrak sulan üzerinde bir dev gibi yatan Bouvet ve Suffren'e tarihi Hamidiye bataryamızın keskin nişancıları ateş açtılar.
Türk tabyaları, Boğaz'ı geçmeye çalışan düşman gemilerine durmadan ateş ettiler. Bu arada düşman boğazdaki mayınları temizlemek için mayın tarayıcılarını boğaza soktu. Tabyalarımız mayın tarayıcılarına ateş açtılar. Açılan ateş yağmur gibi yağmaya başlayınca düşmanlar panik içinde kaçtılar. Bu arada düşman savaş gemilerinden İnflexible, İrressitible büyük hasar gördü. Batanlar oldu. Daha sonra Queen Elisabeth ve Agamemnon yaralandı. İtilaf devletleri Çanakkale Boğazı'nı denizden aşamadılar. Büyük kayıplar vererek: Çanakkale Boğazı'nın geçilemeyeceğini öğrendiler.
İtilaf devletleri Çanakkale Boğazı'nın savaş gemileri ile aşamayınca bu kez çıkarma yapmayı planladılar. Artık Çanakkale kara savaşları başlıyordu. Kara savaşında düşmanın nereden çıkarma yapabileceği tartışıldı. Mustafa Kemal Kabatepe ve Seddülbahir'den, Alman komutan Von Sanders ise Bolayır ve Anadolu yakasından çıkarma yapılabileceği görüşündeydi. Alman komutanı Von Sanders'in görüşü ağır bastı, ve askerler o yöreye yerleştirildi.
Düşman güçleri 25 Nisan 1918 sabahı Mustafa Kemal'in düşündüğü noktadan saldırdı. 19. Tümen Komutanı Mustafa Kemal Kocaçimen'de Conkbayır'da, savaştı. Cephanesi biten askerlere:
— Süngü tak emrini verdi. Daha sonra ;
— «Ben size taarruz emretmiyorum. Ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde yerimize başka kuvvetler ve başka komutanlar geçebilir» dedi. Tarihin bu en büyük siper savaşı başlamıştı. Siperler arası uzaklık sekiz on metre kadardı. Türk siperlerinden hiçbir asker ayrılmıyordu. Şehit düşenlerin yeri hemen dolduruluyordu. Her adım başına bir mermi düşüyor; toprak adeta tüterek kaynıyordu. Düşman dalgalar halinde Conkbayır'a doğru ilerliyordu. Bu arada Mustafa Kemal, Anafartalar Grup Komutanlığına atandı. Anafartalar Savaşı'nda düşmanın attığı şarapnel misketi Mustafa Kemal'in göğsüne isabet etti. Ancak cebindeki saate çarptığından bir şey olmadı.
Kısa sürede Türk ordusu her yerde büyük başarılar kazandı. Düşman şaşkına döndü, bozguna uğradı. Çanakkale kara savaşlarının en önemli cepheleri; Kumkale, Beşike, Bolayır, Seddülbahir, Anbumu, Kabatepe, Conkbayırı ve Anafartalar'dır. 19 - 20 Aralıkta Anafartalar ve Arıburnu cephesi, 8 - 9 Ocak'ta Seddülbahir düşmanlar tarafından boşaltıldı. Böylece 1915 baharında parlak umutlarla karaya ayak basan birleşik düşman ordusu 1916 kışında bozguna uğrayarak çekip gitti.
Çanakkale savaşlarında 250 binin üzerinde askerimiz şehit düştü. Düşman kayıpları ise bu rakamın üstündedir.
Çanakkale savaşlarının unutulmaz kahramanı, Anafartalar Grup Komutanı Mustafa Kemal'in başarısı ilerde başlayacak Ulusal Kurtuluş Savaşı' mızın kaynağı oldu.
Bağımsızlığımızı savunmak, yurt topraklarımızı korumak için yapılan savaşlar kutsaldır. Çanakkale, Ulusal Kurtuluş Savaşımız kutsal destan savaşlara birer örnektir.
.
Çanakkale - Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı
1973'te kurulmuş ve Birleşmiş Milletler Milli Parklar ve Koruma Alanları listesinde olan Park, ilimiz sınırları içerisinde, Gelibolu Yarımadasının güney ucunda, Çanakkale Boğazı'nın Avrupa yakasında 33.000 hektarlık bir alanı kapsamaktadır.
Ulaşım
Park'a Edirne ve İstanbul'dan Tekirdağ ve Gelibolu yolu ile; Ankara, Bursa ve İzmir'den ise Çanakkale'den Kilitbahir ve Eceabat'a düzenlenen feribot seferiyle ulaşılır. En yakın havaalanı Çanakkale'dedir veAtlasjet firmasının tarifeli seferleri yapılmaktadır.
Milli Park Hakkında
Birinci Dünya Savaşı Çanakkale Deniz ve Kara Muharebelerinin yapıldığı yerler Park içerisindedir. Ayrıca Batık gemiler, toplar, siperler, kaleler ve burçlardan ve savaşla ilgili yüzlerce başka kalıntıdan oluşan geniş bir yelpazenin yanı sıra 250.000'i aşan Türk Şehidinin ve yine 250.000'i aşan Avustralya,Yeni Zellanda, İngiliz ve Fransız askerlerinin savaş mezarları ve anıtları buradadır.
Muharebe alanları, savaş mezarları, anıtlar ve savaşla ilgili kalıntılar "tarihi sit alanı" ve "kültürel varlık" olarak tescil edilmiştir. Ayrıca MÖ 4000 tarihine dek giden birçok "Arkeolojik sit alanı ve anıtı" vardır. Çok çeşitli "doğal sit alanları ve anıtlar" içerisinde ise kumsallar, koyaklar, Akdeniz çalıları(maki) ile karışık koru parçaları, çarpıcı görünümlü jeolojik ve jeomorfolojik oluşumlar,bir tuz gölü(yakın zamana kadar bir kıyı gölüydü)ve 15. yüzyıl askeri mimarisinin eşsiz örneklerini içeren ilginç bir "kültürel miras" koleksiyonu vardır.
Görülecek Yerler
Gelibolu Yarımadası, denizlerin kendine has akıntıları, az yükseltili, dik yamaçlı kıyıları ,oya gibi işlenmiş girintili çıkıntılı koyları,uzun kumsalları ile yörenin ormanlık tepeleri, vadileri savaşın akışında etkili rol oynamıştır.
Milli Parkta; Kilitbahirtaş Yaylası, Seddülbahir Savaş Alanı, Maeste Koyu, Tekke Koyu, Ertuğrul Koyu, İkizler Koyu, Hisarlık Tepe, Alçı Tepe, Zığındere, Kereviz Dere, Arıburnu, Anafartalar Savaş Alanlarında Kaba Tepe, Kanlı Sırt, Conkbayırı, Savla Ovası, Kakma Dağı ayrıca Türk Şehitlik ve Anıtları, Yabancı Mezarlık ve Anıtlar, Savaş kalıntıları (Tabyalar-silahlar, siperler, batıklar) Arkeolojik ve Tarihi Sitler, Müzeler ve yerleşmeler görülmesi gerekli yerlerdir.
ŞEHİTLER ABİDESİNDEN
57.ALAY ŞEHİTLİĞİNDEN
KABATEPE TANITIM MERKEZİNDEN
BÜYÜK ANAFARTA
ŞEHİTLİĞİ
SARGIYERİ
ŞEHİTLİĞİNDEN
SOĞANLIDERE
ŞEHİTLİĞİNDEN
ŞAHİNDERE
ŞEHİTLİĞİNDEN
YAHYA ÇAVUŞ
ANITI
SON OK
ANITI
KEMALYERİ
ÇANAKKALE ÇİMENLİK
KALESİ
NUSRAT MAYIN GEMİSİ
MAKETİ
Mevcut Hizmetler ve Konaklama
Tabii çevrenin zengin güzellikleri ve savaş alanları dışında, Kabatepe' de ki müze, piknik ve kamp alanlarından faydalanılabilinir. Ayrıca Eceabat İdare ve Ziyaretçi Merkezi ile buradaki günübirlik alan ve kır gazinosundan faydalanmak mümkündür. Çadır ve karavanla konaklama imkanı mevcuttur.
Tarihi Park'ı Nasıl Gezmeli?
Tarihi Milli Parkı kendi başına gezmek isteyenlerin alandaki her şeyi görebilmeleri oldukça zordur. Gezinin en iyi yolu Çanakkale'de seyahat acentelerinin düzenlediği turlara katılmak ve profesyonel rehber eşliğinde gezmektir.
DOWN UNDER TURİZM0286 814 24 31
HASSLE FREE TURİZM0286 213 59 69
OBYSYS TURİZM0286 217 54 24
TROYA ANZAK TURZM0286 217 58 49
ABİDOS TURİZM0286 213 42 43
TROAS TURİZM0286 213 44 33
SUDALAR TURİZM0286 217 44 54
BERGOS TURİZM0286 213 67 06
ANAFARTA TURİZM0286 213 91 90
LEON TURİZM0286 217 37 72
ANATUR TURİZM 0286 217 01 56 begin_of_the_skype_highlighting 0286 217 01 56 end_of_the_skype_highlighting
GELİBOLU YARIMADASINDA İHTİYAÇ DUYABİLECEĞİMİZ ÖNEMLİ TELEFONLAR
ÇANAKKALE İL KÜLTÜR VE TURİZM MÜDÜRLÜĞÜ 0286 21750 12 – 217 37 91
ÇANAKKALE TURİZM DANIŞMA BÜROSU 0286 217 11 87 begin_of_the_skype_highlighting 0286 217 11 87 end_of_the_skype_highlighting
ÇANAKKALE TURİZM TANITMA DERNEĞİ 0286 213 66 99 begin_of_the_skype_highlighting 0286 213 66 99 end_of_the_skype_highlighting
ÇANAKKLE TURİZM POLİSİ 0286 217 52 60- 217 5376
ÇANAKKALE İL EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ 0286 217 52 62 begin_of_the_skype_highlighting 0286 217 52 62 end_of_the_skype_highlighting
ÇANAKKALE VALİLİĞİ 0286 217 12 34 begin_of_the_skype_highlighting 0286 217 12 34 end_of_the_skype_highlighting
ECEABAT KAYMAKAMLIK 0286 814 10 01 begin_of_the_skype_highlighting 0286 814 10 01 end_of_the_skype_highlighting
ECEABAT JANDARMA 0286 814 10 05 begin_of_the_skype_highlighting 0286 814 10 05 end_of_the_skype_highlighting
ECEABAT SAĞLIK OCAĞI 0286 814 10 24 begin_of_the_skype_highlighting 0286 814 10 24 end_of_the_skype_highlighting
ECEABAT MİLLİ PARK 0286 814 11 28 begin_of_the_skype_highlighting 0286 814 11 28 end_of_the_skype_highlighting
ECEABAT MİLLİ PARK TESiSLERİ 0286 814 14 48 begin_of_the_skype_highlighting 0286 814 14 48 end_of_the_skype_highlighting
ECEABAT MİLLİ PARK RESTAURANT 0286 814 14 48 begin_of_the_skype_highlighting 0286 814 14 48 end_of_the_skype_highlighting
GELİBOLU ANA TANITIM MERKEZİ 0286 814 30 70 begin_of_the_skype_highlighting 0286 814 30 70 end_of_the_skype_highlighting
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder