13 Ocak 2013 Pazar

Kısadan hisse bir fıkra

Kısadan hisse bir fıkra



KUYUYA DÜŞEN EŞEK

Günlerden bir gün, köylerden birinde, adamın birinin eşeği, kuyunun birine düşmüş.

Hayvancık saatlerce acı içinde kıvranmış, bağırmış kendi dilinde.
Ayıptır söylemesi, anırmış yani.
Sesini duyan sahibi gelip bakmış ki vaziyet kötü.
Zavallı eşeği kuyunun dibinde melul mahzun bakınıyor.
Üstelik yaralanmış.
Karşılaştığı bu durum karşısında kendini eşeği kadar zavallı hisseden adamcağız köylüleri yardıma çağırmış.
Ne yapsak, ne etsek, nasıl çıkarsak soruları havada kalmış.
Sonunda karar verilmiş kurtarmak için çalışmaya değmez.
Tek çare, kuyuyu toprakla örtmek.
Ellerine aldıkları küreklerle etraftan kuyunun içine toprak atmışlar.
Zavallı hayvan, üzerine gelen toprakları, her seferinde silkinerek dibe dökmüş.
Ayaklarının altına aldığı toprak sayesinde heran biraz daha yükselmiş ve sonunda yukarıya kadar çıkmış.
Köylüler ağzı açık bakakalmış.
Hayat, bazen bizim de üzerimize abanır. (Ne bazeni,çoğu zaman )
Toz toprakla örtmeye çalışanlar çok olur.
Bunlarla başetmenin tek yolu, yakınıp sızlanmak değil, düşünüp silkinmek ve kurtulmak, aydınlığa adım atmaktır.
Kör kuyuda olsak bile
Sevgiler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder