23 Ocak 2014 Perşembe

'fark etmez' demeyin, fark eder

'fark etmez' demeyin, fark eder

#Blok Başlığı#

Eğer hayatımızda fark edilir değişmeler yapmak istiyorsak başarı gemisinin dümenini elinize almamızın zamanı çoktan geldi ve geçiyor. Bütün negatif duyguları bir kenara bırakarak yolculuğa devam edelim.
Genç adam arkadaşını ziyarete gitmişti. Muhabbetin muhabbeti açtığı koyu bir sohbet ortamında arkadaşı ona "Ne içersin?" diye sordu. O da "Fark etmez!" dedi. Daha sonra arkadaşı, "Peki o zaman. Çay mı kahve mi desem?" diye teklifini yeniledi. Genç adam tekrar, "Bana hepsi uyar. Sen bir şeyler getir de beraber içeriz." dedi. Arkadaşı mutfağa geçtiğinde ona ders verecek bir içecek hazırlamayı düşündü. Acaba bizimkine ne hazırlasam da içtiğiyle dışarı çıkardığı bir olsa diye yaptığı kısa beyin fırtınasının ardından aklına mükemmel bir fikir geldi. Elinde bulunan sert bitki çaylarından kekik ve anasonu alıp kaynatmaya başladı. İki bitki çayı da hazır olunca ikisini de karıştırarak genç adamın yanına gitti. Sarımtırak rengiyle garip duran bardağı gören genç adam, "Bunlar da ne çayı?" demekten kendini alamadı. Bu soru üstüne arkadaşı "Madem senin için hiçbir şey fark etmiyor, buyur iç o zaman." diye karşılık verdi.
Genç adam bardaklardan birini çekine çekine almış ve bir kaşık şeker koyduktan sonra bir yudum tatmıştı. Çayı dudaklarına götürmesiyle geri çekmesi bir olmuştu. Yüzünde acının tarif edilmez tadını yaşayan bir kişinin ifadesi vardı. "Bu da ne?" diye sordu. Arkadaşının yüzünde bir tebessüm vardı. Daha sonra arkadaşı genç adamın elindeki çayı göstererek dedi ki: "Ben buna ‘fark etmez’ içeceği diyorum. Örneğin, ne içersiniz diye sorduğumda aldığım cevap ’fark etmez’ olursa değerli misafirlerime bu muhteşem ’Fark Etmez Karışımını’ veriyorum. Sana bu karışım neyi anımsattı, bilmiyorum. Fakat bildiğim bir şey varsa, fark etmez karışımı, yüzünde fark edilir bir değişime sebep oldu. Hayatımızda birçok yerde bu diyalog yaşanır ve o diyalogların içinde geçen ’Fart etmez’ denilen sihirli kelime çoğu kişinin başına iş açar. Ama herkes sonradan farkına varır bunun."
Farkı Fark Etmek ve Seçim Yapmak
Arkadaşının söylediği son cümleler genç adamın bayağı ilgisini çekmişti. Elindeki içecekten aldırmaksızın bir yudum daha alarak "Lütfen bu konuyu biraz daha açar mısın?" dedi. Arkadaşı devam etti: "Yaşamımızda birçok dönem geçiriyoruz. Doğumla başlayan hayatı çocukluk, gençlik, olgunluk ve yaşlılık takip ediyor. Bu hızlı zaman zarfında, zamanın nasıl geçtiğini anlamıyoruz. Gel gelelim hayatın bize seçme şansı verdiği dönemlerde bu şansımızı tutarsızca harcamayı çok iyi biliyoruz. En basitinden, ne içersiniz gibi bir soruya bile ’Fark etmez’ cevabını verebiliyoruz. Basit olan sorulara geçiştirme babında verdiğimiz bu alışkanlık ne yazık ki hayatımızın ilerleyen dönemlerinde büyük bir kapsama alanına sahip oluyor. Gün geliyor, adama ne iş yaparsın diye sorduğunda aldığın cevap ne iş olsa yaparım tarzında oluyor. Özgeçmişe bile gerek yok. Bazen insanlara kiminle evlenmeyi düşünüyorsun diye sormaya da korkuyorum artık.
Fark etmez, ha Ayşe olmuş ha Fatma olmuş, gibi bir cevap alabilirim diye. Bütün bu saydıklarımız, kendimize verilen seçme hakkını kullanmayışımızın sebebidir. Dikkatini çekerim ki ’Fart etmez’ şıkkını seçtiğin anda hayatın sana sunduğu seçeneği kabullenmek zorundasın. Çünkü sen, seçme hakkını kullanmadın ve bunu başkasına teslim etmiş oldun. Bu yüzden istediğin şeylere kavuşamadığında veya hedefine ulaşamadığında suçlu arama. Burada suçlu sensin. Ya seçme hakkını kullanırsın ya da başkalarının senin için seçtiklerine razı olursun."
Genç adam bir acı çayın açtığı bu tatlı muhabbetten çok memnundu. Kendi hayatına dönüp bir an için geriye baktığında geçmişinin "fark edilmez" seçenekleri ile dolu olduğunu anlamıştı. Yapması gereken her şeyi gerektiği gibi yapmamış ve hayatı akışına bıraktım diyerek bunun arkasına sığınmıştı. Ne gariptir ki kişiler -fark edilmez- denilen kelimenin arkasına sığındıklarında ortaya çıkan sonuçların ne kadar fark edilir olduklarını kavrayamıyorlar. Suçu başka yerde arayıp kendilerini işin içinden sıyırıyorlar. Bu da vicdan muhasebesini bir kenara itmek oluyor. Eğer hayatımızda fark edilir değişmeler yapmak istiyorsak başarı gemisinin dümenini elinize almamızın zamanı çoktan geldi ve geçiyor. Bütün negatif duyguları bir kenara bırakarak yolculuğa devam edelim.

Kaynak: http://www.gencgelisim

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder