31 Ocak 2014 Cuma

FRANSA EĞİTİM SİSTEMİ

FRANSA EĞİTİM SİSTEMİ

ALMANYA EĞİTİM SİSTEMİ

ALMANYA EĞİTİM SİSTEMİ
Alman eğitim sistemi Alman devletinin eğitime verdiği önem ve ayırdığı güçlü mali kaynak sonucu Avrupa'nın en başarılı eğitim sistemi olmuştur. Çocuk yuvalarından başlamak kaydıyla yüksek öğrenimin bitişine kadar olan tüm devlet okul ve üniversitelerinin giderlerinin büyük bölümünü devlet karşılamakta ve bu yönüyle halen Avrupa’nın parasız eğitim yapılan birkaç ülkesinden biri olma konumunu korumaktadır. Sosyal devlet olma özelliği nedeniyle öğrencilere birçok burs olanağı sunması sonucu Almanya özellikle üniversite öğrenimi görmek isteyen gençlere çok cazip gelmektedir. Bu sebepten Türk öğrencilerinin de genel tercihi Almanya’dır. Alman eğitim sisteminde temelden başlamak koşuluyla sırasıyla öğrenciler şu evrelerden geçerler:
Çocuk Yuvaları: İki ile beş yaş arasındaki çocukların devam ettiği ve ilk temel gelişim eğitimini aldığı çocuk yuvaları zorunlu eğitime tabii değildir. Ancak Almanların yüzde altmıştan fazlası çocuklarını yuvalara göndermektedirler.

Grundschule (İlköğretim Okulları): Almanya’da temel eğitim zorunludur. Çocuklar Grundschule’ye altı yaşında başlarlar ve dört sene temel düzeyde bir eğitim alırlar. Grundschule'den sonra öğrencilerin 3 farklı seçeneği vardır: bunlar Realschele, Hauptschel ve Gymanasiumdur.

Realschule (Ortaokul): Eğitim süresi altı yıldır. Hauptschule'ye göre eğitim düzeyi daha yüksektir. Genelde belli bir mesleğe yönelim için temel oluşturur. Realschuleabschluss ( Ortaokul Bitirme Sınavı) başarıyla tamamlayanlar genellikle bir mesleğe yönelik meslek okullarına yada meslek liselerine devam ederler.

Hauptschule: Hauptschule eğitim düzeyi basittir ve meslek yaşında kalifiye eleman yetiştirmek için temel bir eğitim sunar. Eğitim süresi beş yıldır.

Gymnasium (Lise): Tamamen üniversite ve akademik eğitime yönelik bir temel eğitim sunan gymnasium eğitim düzeyi grundschule sonrası en yüksek olan okuldur. Eğitim süresi dokuz yıldır. Gymanasium'u bitiren öğrencilerin Abitur (lise bitirme) sertifikası sınavına girmeleri gerekmektedir. Ancak bu sınavı başarıyla verip Abitur sertifikasını alan öğrenciler üniversiteye girme hakkına sahip olabilmektedirler. Farklı ülkelerden gelen öğrencilerin Almanya’da üniversite eğitimi alabilmesi için kendi ülkelerinde en az on üç yıllık bir eğitim almaları ve Abitura denk bir sertifika belgelemesi gerekmektedir. Böyle bir eğitim sistemi olan ülkelerden gelen öğrenciler dil yeterlilik sınavından başarılı oldukları takdirde üniversiteye başlayabilmektedir. Ancak daha az eğitim gören yabancı öğrenciler üniversite eğitimlerine başlamadan önce bir yeterlilik sınavına girmek zorundadırlar. Türkiye'de de eğitim 11 yıl olduğundan, yüksek öğrenimlerine Almanya'da devam etmek isteyen Türk öğrencilerin de bu sınava girmeleri gerekmektedir. Yabancı öğrencilerin Almanya'da üniversite eğitimlerine başlamadan önce DSH dil yeterlilik sınavına girerek, Almancalarının dersleri takip edebilecek düzeyde olduğunu da ispatlamaları gerekmektedir. Almanya'daki üniversiteler müracaat anında müracaatçılardan M II veya M III düzeyinde Almanca bilgisi (700–900 saat arası) istemektedirler. Türkiye'de Almanca eğitim veren okullardan mezun olanların Almanca bildiklerine dair alacakları belgeler genellikle Alman Üniversiteleri tarafından yeterli görülmektedir. Ya da Ankara, İstanbul ve İzmir'deki Alman Kültür Merkezlerinden dil seviye sınavından alınacak bir belge de genellikle kabul görmektedir.

Studienkolleg: Studienkolleg üniversite öncesi yabancı öğrencilerin katıldığı bir hazırlık sınıfıdır. Almanya’da üniversite öncesi eğitim 12 yıl olduğundan dolayı kendi ülkelerinde 11 yıl eğitim gören öğrencilere yöneliktir. Studienkolleg üniversiteler bünyesindedir ve ücretsizdir. Bu programa katılabilmek için iyi seviyede Almanca bilgisine sahip olmak gerekmektedir. Studienkolleg'e başvuru için öncelikle bir üniversiteye ön kayıt yaptırılmalıdır. Daha sonra eyalete bağlı eğitim kültür bakanlığına gerekli belgeler ile başvurulmalıdır.
 
http://egiticibilgi.tr.gg/Almanya-E%26%23287%3Bitim-Sistemi.htm

AMERİKA EĞİTİM SİSTEMİ

AMERİKA EĞİTİM SİSTEMİ

Ekonomi ve teknolojideki gücü ile dünya liderleri arasında ilk sıralarda bulunan Amerika Birleşik Devletleri öğretim hayatına yurtdışında devam etmek isteyen yüz binlerce öğrenciye eğitim vermektedir. ABD'de dört binin üzerinde kolej ve üniversite bulunmaktadır ve eğitimlerine ABD'de devam etmek isteyen öğrenciler hedefleri doğrultusunda, ister seçtikleri alan, yaşam tarzı ya da kampus hayatı, ister eğitim kalitesi olsun, onları pek çok alternatif beklemektedir.
ABD'de ülke çapında yürürlükte olan uygulaması zorunlu bir milli eğitim sistemi bulunmamaktadır. Her Eyalet, Eyalet Yönetimi ve Eyalet Meclisi doğrultusunda eğitim programını kendi belirlemektedir. Kısaca tek merkezden gelen otoriter bir yapı yerine, yerel yönetimler, okul aile birlikleri, sivil toplum kuruluşları, öğretmen, öğrenci ve velilerin her aşamada sorumluluk aldıkları çok merkezli bir sistem bulunmaktadır. Bu da eyaletler arasındaki eğitim sistemlerinde çok küçük ayrıntılar halinde değişiklik olmasına yol açar. Diğer bir deyişle bir eyaletten diğer bir eyalete okumaya giden öğrenciler ders müfredatı açısından çok zorluk çekmeden eğitimine devam edebilmektedirler. Genel anlamda Amerikan eğitim sistemi katı bir müfredat ile ezbere dayalı bir eğitim felsefesi yerine öğrencilere araştırma alışkanlığının kazandırılacağı, uygulama ağırlıklı, sınıf içinde münazara ve tartışmalara açık olan bir eğitim felsefesi benimsemiştir. Böylece öğrencilerin aktif olarak derslere katılımı hedeflenmektedir. Ayrıca öğrenciler mezuniyetleri sonrasında da gelişen teknoloji ve küreselleşen dünyaya bildikleri araştırma teknikleri ile kolayca ayak uydurabilmektedirler.
Amerikan eğitim sistemi genel anlamda 12 yıl sürmektedir. 6 yaşında (Primary School) ilkokula başlayan ABD'li öğrenciler 5 senelik bir eğitimin ardından 11 yaşında "Secondary School" diye adlandırılan orta öğretime başlarlar. İlk 3 yıl ortaokul eğitimi alan öğrenciler 14 yaşında liseye başlarlar ve 17 yaşında mezun olurlar. 11. sınıfta üniversiteye hazırlanmaya başlarlar ve çeşitli sınavlara girerler.
YUVA
4–5 yaş
İLKOKUL
6 yaş: 1. sınıf
7 yaş: 2. sınıf
8 yaş: 3. sınıf
9 yaş: 4. sınıf
10 yaş: 5. sınıf
ORTAOKUL
11 yaş: 6. sınıf
12 yaş: 7. sınıf
13 yaş: 8. sınıf
LİSE
14 yaş: 9. sınıf
15 yaş: 10. sınıf
16 yaş: 11. sınıf
17 yaş: 12. sınıf
Liseyi bitiren öğrencilerin önünde hedef ve beklentileri doğrultusunda çok sayıda imkân bulunmaktadır. Sertifika ya da diploma programları ile kısa sürede pratik eğitim alarak iş hayatına atılabilirler; teknik enstitülere, meslek yüksek okularına ya da üniversiteye devam edebilirler. Meslek yüksek okulu eğitimini seçenler 2 sene süren eğitimlerini "Community College" ya da "Two-Year College" adı verilen okullarda alabilirler. Yüksek okul diploması veren "Two Year College"ların kimi devlet destekli kimi ise özeldir. "Community College"lar ise devlet okullarıdır ve Türk Eğitim Sistemindeki Meslek Yüksek Okulu'na denktir. Bu okullarda 2 sene eğitim alan öğrenciler devam ettikleri bölüm ile ilgili Önlisans diploması (Associate Degree)  almaya hak kazanırlar.

Eğitimlerine devam etmeyi seçen öğrenciler aldıkları kredileri üniversiteye transfer ederek, önlisans diplomasının üzerine 2 sene daha okuyarak lisans diploması (Bachelors Degree) alırlar.  Genel olarak ABD'deki Community College'ların aynı eyalette bulunan üniversitelerle anlaşması bulunmaktadır ve müfredatları da eşdeğer olduğu için direkt 3. sınıftan başlamaya hak kazanırlar. Başka bir Eyalette eğitimlerine devam etmek isteyen öğrenciler ise bazı dersleri tekrar almak durumunda kalabilirler. Liseden sonra devlet üniversitesi ya da özel üniversitelere de devam edilebilir ve 4 sene süren eğitimden sonra üniversite diploması (Bachelors Degree) alabilirler. Genel olarak 2 senelik eğitimden sonra iş hayatına atılmaya karar veren öğrencilerin seçtiği yol kolej eğitimidir. Çünkü üniversiteye başladıkları takdirde 2 sene sonra bırakmak istedikleri zaman ellerinde önlisans diploması olmaz
Freshman
18 yaş
Üniversite 1. sınıf ya da Kolej 1. sınıf
Sophomore
19 yaş
Üniversite 2. sınıf ya da Kolej 2. sınıf.
Koleji bitirenler Associate Degree / Önlisans Diploması almaya hak kazanırlar
Junior
20 yaş
Üniversite 3. sınıf
Senior
21 yaş
Üniversite 4. sınıf.
Başarı ile mezun olan öğrenciler Bachelors Degree / Lisans Diploması almaya hak kazanırlar
Lisans diploması alan öğrenciler eğer eğitimlerine devam etmek isterlerse 1 ya da 2 sene daha eğitimlerine devam ederek Masters Degree / Yüksek Lisans Diploması almaya hak kazanırlar. Ayrıca Graduate Diploma ve Graduate Certificate programları da yine üniversite sonrasında devam edilen sertifika ve diploma programlarıdır. Bu programların kabul koşulları yüksek lisans programlarına göre daha kolaydır ve pratik eğitim odaklıdır. Ayrıca tıp, hukuk, eczacılık ve veterinerlik gibi bölümlere lisans diploması aldıktan sonra, gerekli sınavlar verilerek devam edilebilir. Devam edilen programa göre yüksek lisans programları tezli ya da tezsiz olabilir. Yabancı öğrenciler part-time yüksek lisans programlarına katılamazlar.
Yüksek lisans diploması alan öğrenciler doktora programlarına devam edebilirler. Bazı üniversiteler ve bazı bölümler lisans diploması almış öğrencileri direkt doktora programlarına kabul etmektedirler. Bu programlarda yüksek lisans ve doktora programları birlikte alınmaktadır. Doktora programlarının ilk 2 yılı sınıfta ve seminerlerle geçer. Geri kalan senelerde ise öğrenciler (1 ya da 2 sene) araştırma ile geçer. Öğrencilerden kendi teorilerini geliştirmeleri, ispatlamaları gerekmektedir.
 
http://egiticibilgi.tr.gg/Amerika-E%26%23287%3Bitim-Sistemi.htm

30 Ocak 2014 Perşembe

HOLLANDA EĞİTİM SİSTEMİ

HOLLANDA EĞİTİM SİSTEMİ
4 yaşına giren her çocuk Hollanda’da okula gidebilir. Ancak zorunlu eğitim 5 yaşından itibaren başlar. Çocuklar ilk 8 yıl ilkokula; 12 yaşından itibaren de orta dereceli bir okula giderler. Orta dereceli bir okul 4, 5 yada 6 yıl sürer. 
Hollanda’da okumak çok önemlidir; çünkü hemen hemen her meslek için bir diploma gerekiyor. Bu yüzden çoğu çocuklar 16 yaşından sonra okumaya devam etmektedirler. Aslında çoğu kişiler okumayı erken bırakmışlar ve bu yüzdende hakiki bir meslek eğitimine sahip olamamışlardır. Böylece iş bulmakta zor olmaktadır. Devlet böylesi kişiler için eğitimler düzenlemekte ve ücretlerini ödemektedir. Hollanda’da insan kaç yaşında olursa olsun okula devam edebilir; ister 4, 14, 40 yada 80 yaşında olsun. Bunun sebebi de okulların ve meslek gruplarının çeşitliliği.
İLKÖĞRETİM
Zorunlu Eğitim: Yukarıda da belirttiğimiz gibi Hollanda da çocuklar genel olarak 4 yaşında okula başlarlar; fakat bu zorunlu değildir. Zorunlu eğitim 5 yaşından itibaren başlamaktadır. Ama bu fazladan bir yıl çok önemlidir. Okula bir yıl erken başlayan çocuklar hem okula alışırlar hem de Hollanda’ca dilini daha iyi anlayıp konuşabilirler.
Zorunlu eğitim aşağı yukarı 12 yıl sürer. Resmi olarak çocuğun 5 yaşına girdiği ayı takip eden ayın birinden itibaren başlar. Örneğin çocuk 20 Şubat tarihinde 5 yaşına giriyorsa 1 Mart’tan itibaren okula gitmesi gerekir. Çocuğun 16 yaşına girdiği öğretim yılında da sona erer. Ancak kısmi zorunlu eğitim sona ermez. Çocuk bundan sonraki bir yıl haftada iki gün olmak üzere okula devam etmek zorundadır. İşte buna kısmi zorunlu eğitim denilmektedir.
Devlet Okulları-Özel okullar: Ülkedeki bütün ilkokulların masraflarını devlet karşılar. Yani binalar, öğretmen maaşları, kitap, defter vs. masrafların hepsi devlet tarafından karşılanır. Çoğu okullar belediyeler tarafından açılmış ve idaresi de yine belediyeler tarafından yapılmaktadır. Bu tür okullar devlet okullarıdır.
Eğer kanunla belirlenen şartlar sağlanmışsa her velide okul açma hakkına sahiptir. Nitekim belirli bir din veya dünya görüşüne sahip insanlar tarafından açılmış okullar bulunmaktadır. Katolik, Protestan, İslam, Hindu ve Yahudi okulları vardır. Bunlara da özel okullar diyoruz. 
  • Müfredat: Bir okulun hangi dersleri vermesi gerektiği kanunla belirlenmiştir. Genel ders müfredatı aşağıdaki gibidir:
  • Duygusal iletişim ve fiziksel gelişim
  • Hollandaca (Flamanca)
  • Aritmetik ve Matematik
  • İngilizce
  • Müspet bilimler; Coğrafya, Tarih, Fen, Sosyal yapılar ve Dini Akımlar
  • Sanatsal aktiviteler, Dilin kullanımı, Resim, Müzik, Elişleri ve Oyunlar
  • Özgüven, Sosyal beceriler ve Yaşam becerileri
  • Sağlıklı yaşam

       Eğer okul gerekli görürse bunlardan başka bazı dersleri de okutabilir.
İzinler: Okula devam çok önemlidir. Eğer çocuk keyfi olarak okula gelmezse öğretmen bu durumu veliye bildirir. Bazen de veliler çocuklarını göndermiyor olabilirler. Böyle bir durum cezayı gerektirir. Gerektiğinde adli bir dava açılabilir.
Öğretim yılı başında okuldan veliye tatillerin ve ekstra izinli günlerin belirtildiği bir liste verilir. Bunların dışında bazı özel durumlarda (cenaze, düğün, hastalık vb.) okul müdüründen izin alınmalıdır.
Özel İlgi: Okullarda bazı öğrencilere özel ilgi gösterilir. Bunlarda genellikle Hollandaca’yı iyi konuşamayan yabancı çocuklar veya öğrenme güçlüğü çeken çocuklardır. Bu çocuklara okulda ekstra yardım yapılır. Mesela bir öğretmenle fazladan okuma ve matematik alıştırmaları yapabilirler.
Çoğu okullarda 1’den 10’a kadar not verilir. Çocuğun derslerdeki başarı durumu karnede belirtilir. Çocuğun 6’dan düşük notu varsa o dersteki başarısı yetersizdir. Bazı okullar not vermezler fakat çocuğun durumunu yazılı olarak karnede belirtirler.
Ülkede ilköğretimin ücretsiz olduğunu daha önce belirmiştik. Fakat hemen hemen her okul bazı faaliyetleri gerçekleştirebilmek için velilerden bir miktar katkı payı ister. Böylelikle okulda bayramlar kutlanır, geziler düzenlenir ve daha başka birçok sosyal faaliyet için olanak sağlanmış olur.
ORTAÖĞRETİM
Okullar Birliği: Okullar birliği iki veya daha fazla okul tipinin bir idare altında birleşmesinden oluşur. Okullar birliğinde çeşitli bölümler birbirlerinin imkanlarından yararlanabilirler. En önemli özelliği; mesela bir yıl sonra öğrencilerin yüksek düzeyli bir bölüme başlamış oldukları ortaya çıkarsa bu öğrencilerin okuldan ayrılmaları gerekmez. Örneğin bir çocuk HAVO’ya (Yüksek düzey ortaokul) gitmişse ve bir yıl sonra MAVO’ya (Ortaokul) daha uygun olduğu ortaya çıkarsa, çoğu okullar birliğinde MAVO’da olduğundan dolayı çocuğun başka bir çevreye girmesine gerek kalmaz.
Orta Düzey Genel Orta Eğitim (MAVO=Ortaokul)
MAVO denilen ortaokul 4 yıl sürer. Öğrenciler sınava girmek istedikleri en az altı dersi 4. Sınıfın başında seçerler. Bu dersler arasında Hollandaca ve bir yabancı dil mecburidir. Öğrenciler sınava iki düzeyde girebilirler. D düzeyi yüksek, C düzeyi ise alçak düzey olup biraz daha kolaydır. MAVO diploması alabilmek için altı dersten üçü daima D düzeyinde olmalıdır. MAVO’dan sonra HAVO’ya (Yüksek düzey ortaokul) gitmek isteyen öğrenciler bütün derslerin sınavlarına D düzeyinde girmelidirler. Birkaç dersi C düzeyinden olan bir diploma, ota düzey meslek eğitimine (MBO=Orta meslek okulu) devam edilmesini sağlar. MAVO öğrenciyi belirli bir mesleğe hazırlamaz ve en son eğitimde değildir. Bu yüzden çoğu öğrenciler MAVO’dan sonra okumaya devam ederler.
MAVO’dan sonra çeşitli imkanlar vardır:
  • Yüksek Düzey Orta Eğitim (HAVO=Yüksek düzey ortaokul). D düzeyinden MAVO diplomasına sahip bir öğürenci HAVO’nun 4. Sınıfından başlayabilir.
  • MBO (Orta Meslek Okulu)
  • Uygulamalı Meslek Eğitimi
  • Çalışmak ve boş zamanlarında kura giderek bir meslek öğrenmek.

    Yüksek Düzey Genel Orta Eğitim (HAVO- Yüksek düzey ortaokul): HAVO denilen yüksek düzey ortaokul 5 yıl sürer. Bu okul özellikle öğrencinin yüksek meslek eğitimine hazırlanmasını sağlar. Üçüncü sınıf sonunda öğrencilerin 6 sınav dersi seçmeleri gerekir. Buna sınav paketi denir. Bu dersler arasından Hollandaca ve bir yabancı dil seçmek mecburidir.
Öğrenci sınavı başardığı takdirde onun için aşağıdaki imkanlar vardır.
  • Yüksek Meslek Eğitimi okuluna giderek bir meslek öğrenebilir.
  • Üniversiteye Hazırlık Eğitimi (VWO-Lise) okulunun 5. Sınıfına geçebilir.
  • Çalışabilir ve boş zamanlarında kurslara gitmek suretiyle bir meslek öğrenebilir.

    Üniversiteye Hazırlık Eğitimi (VWO=Lise)

    VWO adı verilen lise altı yıl sürer ve öğrencileri üniversiteye hazırlar. Üniversiteye hazırlık eğitiminde iki okul tipi vardır. Modern Lise (Atheneum) ve Klasik Lise (Gymnasium). Klasik lisede bütün derslerin yanı sıra birde Yunanca ve Latince dersleri verilir. Çoğu zaman modern ve klasik lise bir okulda birleştirilmiştir. Bu okula lise denir. Lisenin 4. Sınıfında öğrenciler sınava girmek istedikleri yedi ders seçerler. Yine Hollandaca ve bir yabancı dil zorunludur.

    VWO diploması alınca şu imkanlar vardır;
  • Bir yüksek meslek okulunda veya üniversitede okumaya devam edilir
  • Çalışılır ve bir kursa gitmek suretiyle bir meslek öğrenilir.

    Meslek Hazırlık Eğitimi (VBO)

    Bu okul 4 yıl sürer. Öğrencilere genel bir gelişim verir ve ilerde okunacak meslek eğitimine hazırlar. Öğrenci bu okulu bitirince henüz araba ustası veya boyacı olmuş sayılmaz. Ancak uygulamalı meslek eğitimi gördüğü veya orta meslek okulunu bitirdiği zaman meslek sahibi olabilir. Meslek hazırlık okullarının çeşitli bölümleri vardır:

    · Yapı teknik                 

    · Mekanik teknik

    · Elektroteknik

    · Motor teknik

    ·Tüketim teknik

    ·Grafik teknik

    ·Bakım

    ·Güzellik bakımı

    ·Moda ve Giysi

    ·Satış

    ·İdare

    ·Ticaret

    ·Ziraat ve Çevre

    ·Gıda Teknolojisi

     3. ve 4. sınıfta öğrenciler daha çok mesleğe yönelik dersler görürler ve 4. sınıfın sonunda altı dersten sınava girmeleri gerekir. Bu sınav çeşitli düzeylerde yapılabilir. A en düşük; B orta ve C en yüksek düzeydir. Hatta matematik için dördüncü bir düzey olan D düzeyi de vardır. Meslek hazırlık eğitiminden sonra öğrenciler aşağıdaki imkanlara sahiptirler:

    · MBO’da (Orta meslek okulu) okumaya devam edebilirler ve orada bir meslek öğrenirler

    · Uygulamalı meslek eğitimine geçerler. Bir meslek öğrenmek için haftada 3-4 gün bir şirkete ve 2-3 günde okula giderler.

    · Çalışabilirler ve kısa süreli kursları takip etmek suretiyle bir meslek öğrenebilirler.

    Karne:

    Orta dereceli okulların her birinde yılda aşağı yukarı üç kez karne verilir.

    Yabancı Öğrenciler:

    Başka ülkelerden gelen öğrenciler için ekstra dersler verilir. Hollanda’ya yeni gelmiş öğrenciler genellikle ilk zamanlarda hazırlık sınıflarına alınırlar. Bundaki amaç onların mümkün olduğu kadar hızlı bir şekilde Hollanda eğitim sistemine katılmalarını sağlamaktır.

    Öğrenci Kartı:

    31 Temmuz tarihinde 16 veya daha yukarı yaşta olan her öğrenciye Mayıs ayında bir öğrenci kartı gönderilir. Derslere katılma yalnızca bu kartın okula teslim edilmesiyle mümkündür. Bu işlem öğrencinin yaz tatilinden sonra gideceği 10 Eylülden önce yapılmalıdır. Mayıs ayında öğrenci kartı almayan bir öğrenci, okul idaresinden boş bir öğrenci kartı alabilir.

     YÜKSEK EĞİTİM
Hollanda’da yüksek eğitim üç gruba ayrılmıştır;
  • Yüksek okullarda verilen yüksek meslek eğitimi: Giriş şartı; HAVO (yüksek düzey ortaokul) veya MBO (orta meslek eğitimi) yada giriş sınavı
  • Üniversitelerde verilen bilimsel eğitim: Giriş şartı; VWO (lise) veya giriş sınavı
  • Açıköğretim: Giriş şartı; bir diploma şartı yoktur ancak en düşük yaş sınırı 18’dir.

     Yüksek Meslek Eğitimi: Bu eğitim yüksek okullarda verilir. Bütün ülke çapına yayılmış 30-40 kadar yüksek meslek okulu vardır. Bu okullarda yedi farklı sektör vardır;
    · Yüksek Ziraat Eğitimi

    · Yüksek Teknik Eğitimi

    ·Yüksek Sağlık Eğitimi

    ·Yüksek Ekonomi Eğitimi

    · Yüksek Sosyal Refah Eğitimi

    ·Yüksek Sanat Eğitimi

    ·Yüksek Pedagoji Eğitimi

             Bu yedi sektör içerisinde 400’den fazla öğrenim imkanı mevcuttur. Giriş şartları her öğrenime göre değişir. Örneğin teknik bir öğrenim için matematik ve fizik dersleri gereklidir. Sağlık sektörü için biyoloji önemli bir derstir. Orta dereceli bir okul yada yüksek okul dekanı bu konuda istenen bütün bilgileri verebilir.
Yüksek meslek eğitimi, öğrenciyi bir meslek icrasına hazırlar. Staj yoluyla kazanılan pratik hazırlıklarda önemli bir rol oynar. Öğrenim genellikle 4 yıl sürer. 4 yıldan sonra mezun olan öğrenci bakalorya (bc) ya da mühendis (ing.) unvanını taşıyabilir. Yüksek meslek eğitimi öğrencileri, bir yıllık hazırlık eğitiminden sonra üniversite düzeyinde bir eğitime geçebilirler.
Bilimsel Eğitim: Üniversiteye gitmek isteyen öğrencilerin VWO (lise) diplomasına sahip olmaları gerekir yada meslek eğitimi okulunda bir yıl okuyup sınıf geçmeleri gerekir. Hollanda’da nispeten iyi bir şekilde bütün ülke çapına yayılmış 13 üniversite vardır. Öğrenci 200’den fazla öğrenim dalından bir seçim yapar; ayrıca her dalda da çeşitli kısımlar vardır. Üniversitelerde verilen bilimsel eğitim 4 yıl sürer, ancak öğrenciler eğitimi en fazla 6 yılda bitirme hakkına sahiptirler. Eğitim bir doktora sınavıyla sona erer. Bu durumda mezun olan bir kişi doktora adayı, mühendis veya hukukçu unvanını taşıyabilir. Birtakım sınırlı eğitimlerde öğrenim daha uzun sürebilir. Diş hekimliği, felsefe eğitimleri 5 yıl eczacılık ve veterinerlik 6 yıl sürer. Kişi belirli bir branşta öğretmen olmak isterse, bu seçilen eğitimden 1 yıl daha fazla sürer.
Açık öğretim: Yüksek okulda bir öğrenim yapmak isteyen yetişkinler, açık öğretime girebilirler. Bunun için belirli bir ön eğitim şart değildir. Ancak bazı eğitimler için ön bilgi gereklidir. Bu, kendilerini bir açık öğretim yapabilecek durumda hissedip hissetmedikleri konusunda öğrencilerin kendi değerlendirmelerine bırakılmıştır.
Açık öğretim bir işte çalışan ve öğrenimlerini akşam yada hafta sonlarında yapabilecek kişiler içinde uygundur. Çünkü açık öğretim uzaktan eğitimin bir şeklidir. Öğrenciler Hollandaca yazılı kurs malzemeleri ile çalışırlar. Bilgisayar programları, video bantları gibi diğer kaynaklar için açık öğretim eğitim merkezlerine müracaat edebilirler.
Açık öğretimde eğitim, birbirinden bağımsız serbest kurslardan oluşur. Bir kursun öğrenim süresi, kursun hacmine, öğrencinin temposuna bağlı olmak üzere 3 aydan 1 yıla kadar değişebilir. Kişi isterse açık öğretimde tam bir meslek eğitimi veya üniversite eğitimi yapabilir. Toplam olarak 7 öğrenim dalı vardır. Bunlar hukuk, ekonomi, işletme, idare, teknik, fizik, kültür ve sosyal bilgilerdir.
Masraflar: Yüksek eğitim ve bilimsel eğitim için ders parası ödenir. Öğrenci üniversiteye yada yüksek okula ancak ders parasını ödedikten sonra kabul edilir. Ders parasını yanı sıra kitap, seyahat, gezi gibi bir çok ek masraflarda vardır. Bunların ödenmesi konusunda zorluk çekiliyorsa ve okuyan kişi 18 yaşından küçükse öğrenim masrafları yardımından yararlanabilir. Açık öğrenim için ayrı bir düzenleme geçerlidir. Öğrenciler aşağı yukarı toplam her 100 saatlik kurs için 280 gulden öderler. Toplam 200 saatlik bir kurs için 560 gulden ödenir.
HOGESCHOOL HAARLEM.
Öğretimi: Hollanda üretim sistemindeki haftalık ders saati  diğer bir çok ülkedeki üniversitelerin saatinden daha fazladır. Ayrıca öğrencilerden belli zamanlarda kendi bireysel çalışmaları da beklenir. Derslerin bir çoğu amfilerden çok , sınıflarda yapılır. Böylece öğretmenlerle sıklıkla iletişim kurma imkanına sahip olunur, ilişkiler resmi değildir.
 Kitaplar ve okuma kitapları Hogeschool  Haarlem’den ihtiyacınız olduğunda alabileceğiniz ya da kiralayabileceğiniz çalışma malzemeleri olarak kullanılır. Kurstaki açıklamalar ya da kurs kitapçıkları çalışma malzemeleri hakkında daha detaylı bilgi vermektedir.
Öğrenci hizmetleri:
a) Bilgisayar ve diğer imkanlar: bütün öğrenciler okuldaki  bilgisayar  ağında serbest çalışma imkanına sahiptir. Çeşitli başvuruların çoğu bilgisayar imkanlarıyla özel odalarda kullanılabilir. Yardımcı asistanlar masası öğrencilerin sorulanına yanıt vermek için hazır bulunur.
BİJdorplar’daki kampus kitap dükkanı okuma kitapları ve bilgisayarla ilgili kitaplar satar. Kütüphane, bilgisayar eğitimini destekleyen yazılı bilgiler sağlar. Kopya kartları; fotokopi makineleri, lazerli yazıcılar ve faks makineleri onarmada kullanılır.
b) Erasmus Öğrenci Ağı (ESN): Erasmus öğrenci ağı Avrupa Birliği’ne  üye ülkelerdeki öğrencilerin öğretimidir. ESN’nin Hollanda dahil bütün Avrupa’da şubeleri vardır. Haarlem, kendi ESN bürosuna sahip Hollanda şehirlerinden biridir.
ESN’nin amacı Hollanda yüksek öğretim kurumunda çalışmasını sürdüren öğrencilere yeterli ilgiyi sağlamak ve öğrencileri  aynı sosyal idare altında güvence altına almaktır.
ESN’nin Haarlem deki bölümü bu amaçları “yardımcı sistemi” ile gerçekleştirmeye çalışmaktadır. Bütün yabancı öğrenciler bir yardımcı uygundur. Bu yardımcı Hollanda'da kaldığınız sürece size yardım edecek olan Hogeshcool Haarlem’de Hollandalı bir öğrencidir.
Yardımcı sizin okul , Haarlem , seyahat gibi  bütün alanlardaki sorunlarınıza cevap verecek doğru kişidir. Ayrıca sizin yardımcınız size Hollanda gelenekleri ve görenekleri hakkında temel bilgileri verecektir .O, size Haarlem’deki her yeri gösterir. Tek kural iyi bir iletişim kurmaktadır.
ESN’nin diğer önemli bir aktivitesi ise sizin  gezilerinizi ve aktivitelerinizi organize etmesidir. Geziler ve aktiviteler bütün yabancı öğrenciler ve bazen de yardımcılar için de organize edilir . Geziler ise Hollanda’nın bütün bir resmini sunmak için Hollanda’daki ilginç yerleri gösterir.
c) Kütüphaneler: Bilim teknik fakültelerinin hepsi öğrenciler için özel kütüphanelere sahiptir. Üyelik ücretsizdir.
ç) Spor: Haarlem Hogeschool’un bir öğrencisi olarak Haarlem’deki bazı spor imkanlarından faydalanabilirsiniz. Örneğin buz pateni, yüzme havuzu vb. gibi.
d) Öğrenci Danışmanları: Öğrencilere onların öğrenci kariyerleri boyunca kişisel tavsiyeler vermesi için okul öğrenci danışmanlarına başvurmuştur. Öğrenci danışmanlarının görevi çalışma alanlarının seçiminde şüphesi olan öğrencilere ya da herhangi bir sebepten motivasyonları düşen öğrencilere tavsiyeler vermektir.
YETİŞKİNLER İÇİN EĞİTİM
Yetişkinlerin eğitim yapmaları için çeşitli imkanlar vardır. Derslerin büyük bir kısmı akşamları veya Cumartesi günleri verilir. Bu durum temel eğitim, orta öğretim, meslek eğitimi ve bilimsel eğitim için geçerlidir.
Bazı insanlar başka ülkede büyüyüp, daha sonraki yıllarda Hollanda’ya geldikleri için Hollanda’ca okuma yazmayı hiç öğrenememişlerdir. Bundan başka birkaç yıl eğitim gördükleri için aynı durumda olan Hollandalılarda vardır. Böylesi insanların durumları çoğu zaman bir mektup yazacak, bir form dolduracak veya bir gazete okuyacak kadar yeterli değildir. Bütün bu insanlar için temel eğitim vardır. En başta Hollandaca dilini öğrenmeye, bunun yanı sıra matematiğe ve günlük yaşamda faydalı olabilecek her türlü konuya ilgi gösterilir.
 Çoğu kurslar tamamen ücretsizdir. Bazı durumlarda bir miktar ücret ödenmesi gerekebilir. Şu anda bu ücret yılda 60 guldenden fazla değildir.
Ön Eğitim Olmaksızın Meslek Öğrenmek:
Hollanda’da birçok meslek eğitimi vardır ancak okula alınmanız için bir diplomanız olması gerekir. Şart koşulan diplomanız olmasa bile çeşitli imkanlar vardır. İşsizseniz veya bir eğitim yapmamışsanız, o zaman Mesleki Yönlendirme ve Uygulama Merkezi (CBB)’ne veya Yetişkinler Meslek Eğitimi Merkezi’ne (CVV) müracaat edebilirsiniz. Böyle bir kuruluşta eğitim aşağı yukarı bir yıl sürer ve özellikle pratiğe yöneliktir. Eğitim sırasında tecrübe kazanmak için bir şirkette staj yaparsınız. Bu eğitim kurumlarına katılmak için 18 veya daha yukarı yaşlarda olmak gerekir.
Hollanda’da 50’den fazla yerde Mesleğe Yönelik Yetişkinler Temel Eğitim Merkezi (PBVE) vardır. Bu merkez elemanları ilk önce bölgedeki şirket hayatında hangi tür mesleklere ihtiyaç olduğunu incelerler. Ondan sonra kursları organize ederler. Teknik, bakıcılık ve idari mesleklerde kurslar vardır. Eğitimler 1 yada 2 yıl kadar sürer.
Günlük pratikte bir meslek öğrenmek çoğu kişi için ideal bir çözümüdür. Kitaplardan öğrenmek herkes için cazip olmayabilir. Çıraklık eğitimi yoluyla bir meslek öğrenen kişi haftada 4 gün bir şirkette çalışır. Gerekli teorik bilgileri öğrenmek içinde haftada bir gün okula gider. Eğitim 2-3 yıl sürer. Bu süre içerisinde işverenden genellikle asgari ücret alınır. Sınav başarıldığı takdirde değerli bir diploma cebe konulmuş olur. Çıraklık eğitimleri şirket hayatıyla sıkı bir işbirliği içinde hazırlanır. Kurs ücreti yılda 50 ile 400 gulden arasında değişir.
Bundan başka ders kitapları, bazen de özel iş elbisesi ve âletlerin alınması gerekebilir. Akşamları orta meslek okuluna gidebilirsiniz. Bu okula gidebilmek için VBO (Meslek Hazırlık Okulu) yada MAVO (Ortaokul) diplomasına sahip olmanız gerekir. Orta meslek okulunda 7 yön vardır. Aşağıda sıralanan 3 yön özellikle yetişkinler için enteresandır;
· Teknik meslekler (MTO=Orta teknik eğitim)
·Bakıcılık meslekleri (MDGO=Genel hizmetler ve sağlık bakımı eğitimi)
·İdari meslekler (MEAO=Ekonomi ve idari eğitimi)
MAVO (ortaokul), HAVO (yüksek düzey ortaokul) yada VWO (lise) diploması almak için kısmi olarak akşam saatlerinde veya kısmen gündüzleri okula gidebilirsiniz. Bütün dersleri aynı anda almanız gerekmez; öğrenim temponuzu kendiniz belirleyebilirsiniz.
Şayet en az bir HAVO yada MBO’yu (orta meslek okulu) bitirmişseniz veya başka bir ülkede benzeri bir diploma almışsanız yüksek meslek eğitimi okulunda okuyabilirsiniz. Bu eğitimi, akşam saatleri veya kısmen gündüzleri yapabilirsiniz.
Bir VWO (lise) diploması veya başka bir ülkede benzer bir diploma alırsanız, bir üniversitede okuyabilirsiniz. Üniversite öğrenimi akşam saatlerinde veya kısmen gündüz yapabilirsiniz ancak imkanlar her üniversite ve her öğrenim dalına göre değişir.
Başka bir imkan da açık öğretimdir. Bu kuruluş uzaktan eğitimdir. Ne zaman ve hangi tempoyla öğrenim yapacağınızı kendiniz belirleyebilirsiniz.
Daha henüz iyi Hollandaca bilmeyip de öğrenmek isteyen yetişkinler, bu dili çeşitli yöntemlerle öğrenebilirler. Bunun en yaygın yöntemi bir temel eğitim kuruluşuna ya da bir genel ortaöğretim kurumuna (kısmi olarak) gitmektir.
HOLLANDA’DA EĞİTİME GENEL BİR BAKIŞ VE ANADİL EĞİTİMİ
Hollanda eğitim sisteminin ortaya çıkışı, 1789 Fransız devrimi sonucunda doğmuş olan Hollanda’nın o zamanki Batov Cumhuriyeti kuruluş devresine rastlar. 1798 Kanun-i Esasiye maddelerinin birinde halk eğitim merkezine yer verilmiş, bu devirde eğitime gösterilen ilgi, 1801’de ilk eğitim kanununun çıkarılmasına yol açmıştır.
1848’de ise 35 yıldır kraliyet olan Hollanda bir anayasaya kavuşmuş ve burada eğitim özgürlüğü prensibi güvence altına alınmıştır. Aynı zamanda liberal devlet ve hukuk anlayışı merkezi hükümetin, okulların yönetiminden el çekmesine yol açmıştır. Bu nedenle Hollanda okullarında devletçilik ve devlet pedagojisi (eğitim bilimi) anlayışı mevcut değildir.
O zaman olduğu gibi şimdilerde de belediyeler (yerel yönetimler) okulların yönetiminden sorumludurlar. Bu ‘laik’ okulların harcamaları ise o zaman olduğu gibi şimdilerde de devlet tarafından karşılanmaktadır. İlk başlarda özel kurumlara bağlı olan okullar şimdilerde de devlet tarafından karşılanmaktadır. İlk başlarda özel kurumlara ait olan okullar yoktu. Yaklaşık 70 yıl (1848-1917) Hollanda’nın politikasına hakim olan eğitim mücadelesi denilen devrenin sonunda 1917 yılında ‘özel’ okullar ile ‘laik’ okullar arsında mali eşitlik sağlanmış ve eğitim özgürlüğü toplumsal bir temel ilke haline gelmiştir.
Hollanda’daki bütün okulların yaklaşık u’i özel dernekler ve vakıflar tarafından kurulmuş olup, bunların çoğu Protestan ve Katolik dini temellerine dayanmaktadır.
Hollanda’da temel anlayış, çocuğun olanaklı olduğu ölçüde uzun bir süre okula gitmesini sağlamaktır. Çünkü bu onun yararınadır. Gelecekte iyi bir iş bulabilmesi için okula devam etmiş olması gerekmektedir. Okula devam etmek çocukların birlikte yaşamalarının gereklerini anlamalarına yararlı olacağı anlayışını da sağlamaktadır.
Hollanda’da okullar ya devletin ya da Katolik veya Protestan olan bir cemiyetindir. Çocukların okula başlaması ile bir alışma evresi geçireceği göz önüne alınarak belli bir düzeyde özgür olmaları sağlanır. Kız ve erkek öğrenciler bir arada ders görürler. 12 yaşından sonra beden eğitimi ve yüzme derslerini kız ve erkekler ayrı, ayrı alırlar.
Hollanda’ da her çocuk 4 yaşında anaokuluna başlamak zorundadır. Yani burada zorunlu eğitim yaşı 4-16’dır. Çocuğu okula vermek zorunludur. Hiç kimse ben çocuğumu okula vermiyorum diyemez. Çocuğunu okula vermeme durumunda hem çocuğun devamı sağlanır, hem de velisinden para cezası alınır. Hollanda kanunları okula devamı zorunlu kılar. Anne-baba çocuğunu ancak resmi tatillerde yanlarında götürebilirler. Hastalanarak okuluna devam edemeyen çocuğun durumu telefonla vs. okula bildirmek sorundadır. Çocuk iyileşip tekrar okula başladığında anne ve babanın çocuğunun iyileştiğini belgelemeleri zorunludur.
Anaokuluna ilkokula veya özel eğitim yapan bir okula devam eden çocukların velileri okul ücreti ödemezler. Bu durum resmi ve özel okullar için de geçerlidir. Hollanda’da ortaöğretimin 4. Ders yılının sonuna kadar okullar ücretsizdir. Bu ilkokuldan hemen sonra ara verilmeden devam edilmesi halinde olanaklıdır.
Anaokulu ve ilkokullarda öğrencilerin yararına yapılacak bazı etkinlikler için para toplanabilir. Okul kitaplığına kitap alma veya okul gezisi gibi etkinlikler için bu parayı veremeyecek olanlar veya vermek istemeyenler durumu okul yetkilileriyle görüşebilirler.
Anaokulu ve ilkokullarda veliler okul saatleri dışında çocuklarının durumunu sormak için okula gelebilirler. Her veli yabancı da olsa okul aile birliğine seçilebilir. Veliler okulda olup bitenleri ve yapılacak işleri görüşebilirler. Veli okulun güncel yaşamına yani ana okullarında oynanan oyunlara ya da ilkokullardaki derslere katılabilir.  Çocukların okuma yazma öğrenmelerine yardımcı olabilir. Hollanda’da buna velilerin katkısı denilmektedir. Ana okullarında okul etkinlikleri hakkında söz sahibi olan okul aile birlikleri vardır.
Hollanda'da Hollandaca konuşulur. Resmi öğretim dili Hollandaca’dır. Ancak azınlıklar kendi dil öğretimlerine hak kazanmışlardır. Veli hangi gruba başvurursa o dilde eğitim yasal hakkıdır. Okul müdürü bunu organize etmek zorundadır. Yabancıların kendi dil öğretimi hakkını almaları 1985'te gerçekleşmiştir. Özellikle yabancıların toplu halde bulundukları bölgelerde ilk okullarda iki kültüre dayanan eğitim yapılmaktadır. Amaç çocuğun dil ve kültüründe ana dilinde konuşup, yazıp ve okumalarını sağlamak olduğu kadar ana vatanları hakkında bilgi de vermektir. Yabancıların burada doğmuş olan çocukları için bunun önemi büyüktür.
Hollanda’nın ana dili programı, program geliştirme merkezinde hazırlanmıştır. Ancak okul uygun görmezse bu programı uygun görmez, kendi programını yapabilir. Çocuğun okuma yazma çalışmalarına ne zaman başlayacağına öğretmen karar verir; öğretmen her çocuğu ayrı, ayrı gözleyerek fiziksel ve psikolojik gelişimine karar verir. Her çocuk farklı zamanlarda okuma yazmaya geçebilir.
Ders kitapları tamamen özel sektör tarafından yazılır. Türkiye’de olduğu gibi bir karar organı yoktur. Kitap seçimine, programa uygunluğuna okul karar verir. Dört temel dil becerisi bir bütün olarak verilir. Hollanda’da ilk okuma yazma öğretiminde ailenin etkisi büyüktür. Tüm okullar, ana dili eğitiminde yararlanmak üzere görsel işitsel araçlarla , video ve bilgisayarlarla donatılmıştır.
Ana dili başarısını değerlendirilmesinde bizim Türkiye’de yaptığımız gibi sınavlar yapılmıyor. Öğrencilerle ilgili alınan günlük haftalık çalışmalarına ait notlarına bakılarak öğrencinin başarısı değerlendirilir. Yılda iki ya da üç kez öğrenci başarısını gösteren karne verilir.
Hollanda’da sınıf öğretmenliği esastır. Ana dili öğretmeni ayrı değildir,ancak bu öğretmenlerin 4 yıllık yüksek meslek eğitimi görmesi gerekir. İşe alınmaları ise tamamen okulun inisiyatifindedir. Okul öğretmen alımı için ilan verir adaylar baş vurur . Yönetim kurulu adayları çağırır , onlarla görüşür; gerekirse örnek dersler verdirir buna göre kimin alınacağına karar verir. Bu duruma da devlet karışmaz, ancak; okul karar verdiği kişiyi işe başlattıktan sonra bu öğretmenin maaşını da devlet verir.
Hollanda da yine öğretmenler kullanacakları yöntemleri kendileri belirler örneğin belirli gün ve haftalarla ilgili çalışmaları proje yöntemi ile yönetirler. Bu konuda da öğretmen tamamen özgürdür. Tüm özgürlüklerde karşı denetimler sonucunda öğrenci başarısızlığı görülürse yasalar çerçevesinde yaptırıma gidilir.
http://egiticibilgi.tr.gg/Hollanda-E%26%23287%3Bitim-Sistemi.htm
 

İNGİLTERE EĞİTİM SİTEMİ

İNGİLTERE EĞİTİM SİTEMİ
 
 
Birleşik Krallık’ı oluşturan dört ülkenin hepsinde aynı eğitim sistemi uygulanmasına rağmen sadece İskoçya’daki eğitim sitemi küçük farklılıklar gösterir.
Birleşik Krallık’ta ilköğretim, orta öğretim tek bir zorunlu “okul eğitimi” adı altında birleştirilmiştir. Bütün eğitim hayatı 3 aşamaya ayrılmıştır.

1. Okul Eğitimi (School Education): Bütün vatandaşların alması gereken zorunlu eğitim dönemidir. Öğrenciler 6-11 yaş arasında ilköğrenim ve 11-16 yaş arasında da orta öğrenim olmak üzere 16 yaşına kadar toplam 10 yıl zorunlu okul eğitimi alırlar. 16 yaşında GCSE (General Certificate of Secondary Education) adlı sınavı veren öğrenciler mezun olmuş sayılırlar. GCSE sertifikası Türkiye’deki lise diplomasına eş sayılır. Bu zorunlu eğitim çoğunlukla devlet okulları tarafından verilse de öğrencilerin yaklaşık %7 si özel okullara devam eder.
2. İleri Eğitim (Further Education): Okul eğitimi dönemini tamamlayan öğrencilerin iş hayatına atılırken tek alternatifleri üniversite değildir. İngiltere’de mesleki ve sosyal alanlarda eğitim veren kısa veya uzun süreli pek çok ileri eğitim okulu vardır bunlar pek çok iş koluna yönelik sayısız diploma ve sertifika programları sunarlar. 3 aydan 2 yıla kadar olabilen bu mesleki eğitim programları pek çok saygın ve tanınmış “College” veya “Institute” tarafından yürütülür ve öğrencilere pazarlamadan denizciliğe, turizmden tasarıma kadar pek çok alanda yeterli sertifikalar ve diplomalar sunarlar. Bu sertifika programları, yabancı öğrenciler tarafından da hem düşük maliyetli hem de kısa süreli olmaları sebebiyle tercih edilirler.
3. Yüksek Eğitim (Higher Education):İngiltere’de yüksek öğrenim, Türkiye’deki gibi “lisans »yüksek lisans” olarak iki aşamalı değildir, “A-Level” » “Lisans” » “Yüksek Lisans” şeklinde ilerleyen üç aşamadan oluşur.

* A-Level: Okul eğitimini tamamlayan öğrenciler üniversiteye başlamadan önce iki akademik yıl boyunca A-Level okullarına giderler. Öğrencilerin hangi üniversiteye yerleştrileceği A-Level başarı notuna göre belirlenir.
* Lisans eğitimi: İki akademik yıl süren A-Level eğitiminin ardından başlar ve toplam 3 yıl sürer. A-Level eğitimiyle birlikte toplam 5 yılık bir sürede üniversite eğitimi tamamlanmış olur. Genel olarak sosyal bilimler alanında lisans diploması alanlar BA (Bachelor of Arts), fen bilimleri alanında lisans diploması alanlar da BSc (Bachelor of Science) ünvanını alırlar. Cambridge ve Oxford gibi dünyanın en eski üniversitelerini barındıran bu ülkenin güçlü ve tarihi bir eğitim anlayışı vardır.
* Yüksek Lisans (Master): İngiltere’de yüksek lisans çoğu bölümde tam zamanlı olarak sadece 1 yıl sürer. 10-20 bin kelime uzunluğundaki tezinizi ise derslerin bittiği yaz, ya da daha sonraki bir tarihte teslim etmeniz beklenir. Yüksek lisans seviyesinde en yaygın akademik ünvanlar MA (Master of Arts), MSc (Master of Science), MMus (Master of Music) ve LLM (Master of Laws)’dür. ve iki tip yüksek lisans programı vardır: Taught Master ve Research Master. Research Master, bir sınıfta eğitim görme anlayışı yerine öğrencinin kendisine verilen bir alanda bağımısız olarak araştırma yapması ve 30-40 bin kelimelik bir tez hazırlaması ve bu teze göre diplomasını alması anlayışı üzerine kurulmuştur.
 
http://egiticibilgi.tr.gg/%26%23304%3Bngiltere-E%26%23287%3Bitim-Sistemi.htm

JAPONYA EĞİTİM SİSTEMİ

JAPONYA EĞİTİM SİSTEMİ
 
 
ORTA ÖĞRETİM

JAPONYA

Lise eğitiminin zorunlu, daha da önemlisi eğitimin ücretsiz olmamasına rağmen ortaokul mezunlarının % 95’i liseye devam etmektedir. Özel liselerin toplam liselere oranı % 24’dür. Özel okul ücretleri devlet okullarının ücretlerinin yaklaşık olarak iki katıdır. Gayri resmi olarak başarı oranlarına göre sıralanan liselere giriş sınavladır.

2003 SAYILARI

LİSE

TEKNİK OKULLAR

MESLEK LİSELERİ

TOPLAM OKUL

5,450

63

3,439

DEVLET OKULU

15

55

90

MAHALLİ OKUL

4,117

5

208

ÖZEL OKUL

1,318

3

3,141

TOPLAM ÖĞRENCİ

3,809,801

57,875

786,135

ERKEK ÖĞRENCİ

1,927,499

47,660

361,949

KIZ ÖĞRENCİ

1,882,302

10,215

424,186

Lise eğitiminin amacı, öğrencinin, kendi yaşamının anlamının farkına varması; mesleğini seçebilecek akıl ve beceriyi kazanması, toplumu daha derinlemesine anlaması olanağını sağlamaktır. Sunulan çeşitli olanaklardan, öğrencilerin ilgileri doğrultusunda yaptıkları seçimle ilgili temel özellikleri öğrenmeleri için öğrencilerin yönlendirilerek ve yüreklendirilerek, kişiliklerinin gelişmesine ve bağımsızlıklarını kazanmalarını sağlamak diğer amaçlardır.

Liseler üç çeşittir:

1- Tam gün eğitim yapan ve üç yıl süren lise,

2- Çalışan gençlere yönelik yarım gün eğitim yapan ve dört yıl süren lise,

3- Okuldan uzakta olanlar için, en az dört yıllık mektupla öğretim lisesi.

Ders programları, üniversiteye hazırlanacak öğrencilere ve teknik yüksek okullara devam etmek isteyen öğrencilere göre farklılık göstermektedir. Ancak, öğrencilerin % 70’inden fazlası üniversite sınavına girmektedir. Lise öğrencilerinin en büyük sorunu üniversite giriş sınavlarıdır. Sıkı bir hazırlık gerektiren sınav öğrencilerin sosyal yaşamlarının belirleyen en büyük ve en önemli faktördür.

İlk yılda ağırlıklı olarak Japonca, İngilizce, matematik ve fen bilimleri dersleri verilmektedir. İkinci yılda öğrencilerin tercihlerine ağırlık verilmekte ve bireysel başarı durumuna göre dersler verilmektedir. Liselerden mezuniyet oranı % 90, öğrencilerin derslere devamsızlık oranı % 2-2.5 civarındadır.

Yüzlerce çeşit teknik lise mevcuttur ve en popüler bölümler: bilgi teknolojileri, denizcilik, balıkçılık, ticari İngilizce ve endüstriyel alanlardır. Diğer yaygın meslek eğitimi alanları: ev ekonomisi, Tarım (tarım ürünlerinin dağıtımı ve personel değerlendiesi, biyoteknoloji, global çevresel konular, besin endüstrisindeki gelişmeler, çiftlik ve dağ köylerinde hafta sonu aktivitelerini yeniden canlandırılması), İmalat sanayii(teknolojik yenilikler), Ticaret, Deniz ürünleri endüstrisi, Hemşirelik, Sosyal refahın felsefesi ve anlamı, Bilgi çalışmaları (information studies) vs.

Teknik okullarda eğitim tam gün ve beş yıl sürelidir. Mezunlar teknisyen olmaktadır.

Tamamı üniversite mezunu olan öğretmenlerin % 20’si bayandır. Okul idaresi öğrencilerin okul dışı sosyal faaliyetlerinin dahi düzenlenmesinde etkin rol alabilmektedir.
ÜNİVERSİTEYE GİRİŞ SINAVI

JAPONYA

Üniversiteye giriş, üniversite giriş sınavında alınan başarı puanına göre belirlenmektedir. Sınav sonucunda öğrencilerin büyük bir kısmı özel üniversitelere gitmesine rağmen tarihsel olarak özellikle Tokyo ve Kyoto üniversitelerinin başarıları ve Japon liderlerin birçoğunun bu okullardan mezun olmuş olması gibi nedenlerden dolayı devlet üniversiteleri daha prestijlidir.

Üniversite giriş sınavı iki aşamalı olarak yapılmaktadır. Birinci basamak sınavı ulusal düzeyde baraj niteliğindedir. İkinci sınav ise öğrencilerin girmek istedikleri üniversite idaresi tarafından yapılmaktadır. Talebin yüksek olduğu bazı üniversiteler birinci basamak sınavı sonuçlarına göre değerlendirme yapmaktadırlar. Sınavda başarılı olamayan öğrenciler ertesi yıl sınava hazırlanıp tekrar girmektedir. Bu öğrencilere RONİN denilmektedir.
YÜKSEK ÖĞRETİM

JAPONYA

2003 yılında toplam 702 (100 devlet, 76 mahalli, 526 özel) üniversitede; 2,803,901 (E:1,716,518, K: 1,087,383) öğrenci eğitim görmektedir. Öğrencilerin % 40’ı sosyal bilimlerde, % 19’u mühendislik bilimlerinde, ’i edebiyat ve %7’side eğitim bilimlerinde okumaktadır.

Yüksek öğrenim üniversiteler, yüksek okullar ve teknik okullar olmak üzere üç çeşittir. Üniversite harçları oldukça yüksektir; vakıflar, yerel yönetimler, hükümet burs ve kredi şeklinde finansal destek sağlamaktadır.

Üniversiteler (Daigaku), lisans ve lisans üstü eğitim vermektedirler. 6 yıl süren tıp ve diş hekimliği hariç diğer okullar 4 yıllıktır; sonunda bakelorya (diploma) alınır. Master, 4 yıllık bakelorya sonrası iki yıl, doktora ise beş yıl sürelidir. Tıpta doktora bakelorya sonrası 4 yıldır.

Yüksek okullar (Tanki-daigaku), lise mezunlarına yönelik 2 ya da 3 yıllık eğitimi kapsar.

VE TÜRK EĞİTİM SİSTEMLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI:

Japon ve Türk eğitim sistemlerindeki ilköğretim kademeleri okula başlama yaşı, verilen dersler, okul yönetimi, öğretim yöntemleri, sınıf geçme, karma eğitim yapılması gibi özellikler açısından benzerlik göstermektedir.

Belirgin farklılıklar ise şöyle sıralanabilir:

İlköğretimin dokuz yıl olması

İlkokulda yabancı dil dersinin verilmemesi, 7.sınıftan itibaren verilmesi

Yıllık işgünü sayısının yüksek olması

Eğitim-öğretimin üç dönem halinde uygulanması, çok uzun süreli ( 2-3 ay gibi ) tatillerin olmaması

Eğitimin hem merkezi hem de yerel bir özellik taşıması

Eğitimin finansmanına yerel yönetimlerin de ortak olması

Ailelerin ve Milli Eğitim Bakanlığının çocukların eğitimine büyük önem vermesi

Çok çalışma anlayışının egemen olması

Ahlâk eğitimine okulun ilk gününden itibaren ağırlık verilmesi

Ana okulundan itibaren kişilik gelişimi, kendine güven duyma, çevreye ve topluma karşı sorumlu olma eğitiminin verilmesi

Okullaşma ve okur-yazar olma oranının yüksek olması

Bu farklılıklar kapsamında Türkiye’nin ilköğretim sistemi için bazı öneriler:

- İlk olarak Türkiye’de 180 gün olarak uygulanan yıllık işgünü sayısının artırılması söylenebilir.

Ayrıca bir çok gelişmiş ülkede olduğu gibi eğitim-öğretimin iki değil de üç dönem halinde yapılması da öğrencilerin çok uzun süre okuldan uzak kalarak okuldan soğumalarına engel olabilir.

- Yabancı dil dersinin ne zaman verileceği sorunu. Japonya’ya 7. sınıftan itibaren başlanmaktadır. Üç yıllık ortaokul süresince öğrenciler iyi düzeyde İngilizce öğrenmektedirler. Liselere giriş sınavında yer alan alanlardan biri İngilizce’dir. Oysa ülkemizde 4.sınıftan itibaren verilmeye başlanılan İngilizce’den istenilen sonuç alınamamaktadır. 8. sınıfı bitiren bir öğrencinin İngilizce seviyesi sadece birkaç sık kullanılan kalıp ve cümleden ibaret kalmaktadır. İngilizce öğretiminin daha önceden olduğu gibi 6. sınıftan itibaren başlatılması , 4. ve 5. sınıflardan bu dersin kaldırılması, bunun yerine Türkçe’nin öğretimine ağırlık verilmesi daha faydalı olacaktır.

- Eğitimin yerel yönetimler tarafından da yapılmasına değinebiliriz. Japonya gibi birçok ülkede yerel yönetimler eğitim kurumları açabilmekte ve bunları yönetmektedirler. Böylece devletin yükü azaltılmış olmakta, yerel yönetimlerin de katkısıyla eğitimin maddi imkanları artmış olmaktadır. Eğitimin kalitesinin yükselmesine de olumlu etkileri bulunmaktadır. Ayrıca yerinden yönetimin birçok faydasından da istifade edilmektedir. Türkiye’de uygulanan aşırı merkeziyetçi sistemin olumsuzluklarından böylece kurtulunabilir.
 
http://egiticibilgi.tr.gg/Japonya-E%26%23287%3Bitim-Sistemi.htm

29 Ocak 2014 Çarşamba

Çocuklarımızın özgüvenini nasıl geliştiririz?

 Çocuklarımızın özgüvenini nasıl geliştiririz?

Özgüven; kendimize yönelik iyi duygular geliştirmemiz sonucu, kendimizi
iyi hissetmemiz demektir. Başka bir deyişle kendimiz olmaktan memnun olmak ve bunun sonucu olarak kendimiz ve çevremizle barışık olmamız demektir. Kısaca;"sevilebilir ve becerebilir olma" duygusudur da diyebiliriz.
Önemli bir savaş sırasında Japon bir komutan askerlerinin sayısının,
düşmanlarınkine kıyasla çok daha az olmasına rağmen, saldırıya geçmeye karar verir. Ordusunun kazanacağına olan güveni tamdır. Ancak, askerleri zafer konusunda oldukça kaygılıdır. Savaş alanına doğru ilerlerken, yol kenarındaki bir tapınakta durup hep birlikte dua ederler. Daha sonra komutan cebinden bozuk para çıkararak;" Şimdi yazı-tura atacağız. Eğer tura gelirse, biz kazanacağız, ama eğer yazı gelirse kaybedeceğiz, kaderimiz böylece ortaya çıkacak." der. Bozuk parayı havaya atar ve herkes sabırsızca paranın yere düşmesini bekler. Tura gelmiştir. Askerler çok sevinirler; kendilerine olan güvenlerini toplamışlardır. Bu coşkuyla düşmana saldırır ve savaşı kazanırlar.
Bir süre sonra yüzbaşı komutanın yanına gelerek onun kehanetini takdir
edercesine;"Kimse kaderi değiştiremez." der. Bunun üzerine;" Haklısın." der komutan, iki tarafı da -tura- olan parayı göstererek... (Anonim)
Hikayede verilen örnek belki biraz abartılmıştır, ancak kendisinin
yetersizliğine inanan bir kişi başarısızlıkları yoğun bir biçimde hisseder,
ama ilginçtir ki başına gelenleri değiştirme gücüne sahip olduğuna inanmasını sağlayacak ilk adımı atmaz.
Çocuğun Kendisini Değerli Hissetmesinde Rol Oynayan Etkenler
Daha ilk yaşlardan, çocukların kendilerine yönelik iyi duygular
geliştirmeleri, hayatlarındaki önemli insanlar(anne-baba, öğretmen ve diğer büyükleri, ilerleyen yaşlarda arkadaşları)tarafından nasıl
değerlendirildiklerine bağlıdır.
Büyükleri tarafından sevgi gören, gereksinim duyduğunda beklediği yakınlık ve ilgiyi bulan, fikirlerine değer verilen ve önemsenen, güven duyulan ve sorumluluklar verilen, iyi yaptığı şeyler için övülen, gurur duyulan, yaptıklarında hataya yer verilen ve olduğu gibi kabul edilen çocuğun kendine özgüveni olur.
Buna karşılık sevildiğini, önemsendiğini hissetmeyen, beklediği yakınlık
ve ilgiyi göremeyen, sürekli eleştirilen ve olduğu gibi kabul edilmeyen çocuk kendisini değerli hissetmez ve özgüveni olmaz. Kendisini değerli
görmeyen(özgüveni olmayan) çocuk yaşadığı aile, çevre, okul ve toplum içinde problemlere sebep olur.
ÇOCUKLARIN ÖZGÜVENLERINI SAĞLAMAK IÇIN YAPİLACAK ŞEYLER
1.Var olmalarının sizin için ne kadar önemli olduğunu onlara hissettirin.
Onlara olan sevginizin başarı ya da başarısızlıklarına bağlı olmadığını,
var olmalarının sizin için ne kadar önemli olduğunu ve ne olursa olsun onları daima seveceğinizi söyleyin.
2.Kendilerine olan özgüvenlerinde sarsıntı gördüğünüz an harekete geçin.
Unutmayın kendine özgüven duymak kendini beğenmişlik ya da kibirlilik demek değildir. Özgüven sadece olduğu gibi kabul edilmiş olmanın verdiği kendini rahat, iyi ve güvenlik içinde hissetmektir. Başarısı ile şımaran, kibirli davranışlar gösteren çocuğun kendisine olan özgüveni yok ya da düşük demektir.
3.Çocuğunuza gerçek özgüveni sağlamasında yardımcı olun.
Çocuğunuzun zayıf yanlarını görmezlikten gelmeyin, dürüst olun, ama onları eleştirmeyin. Çocuklar kendilerindeki eksiklikleri ve kusurları
kabullenmelidir. Bunun yanı sıra iyi ve kuvvetli oldukları yanları ile gurur
duyabilmelidirler.
4.Çocuğunuza kendisine has yeteneklerini ortaya çıkarmasında yardımcı olun. Çocuklar birbirlerinden farklıdır. Her çocuğun farklı özellikleri ve
yetenekleri vardır. Hepsinin başarılı olduğu alanlar değişiktir. Çocuklarınıza
kendi ilgi alanları ve yetenekleri doğrultusunda faaliyetlere katılma imkanı
sağlayarak onların araştırmaları ve yeni şeyler keşfetmeleri için destekleyin. Böylece kendilerinde var olan yeteneklerin ortaya çıkmasını sağlayarak kendilerine özgüven duymalarını sağlamış olursunuz.
5.Yaptıkları ve ilgilendikleri şeylerin sizin için ne kadar önemli ve değerli
olduğunu gösterin. Katıldıkları faaliyetleri ve ilgilendikleri şeyleri sorun, okulda katıldıkları faaliyetlerin gösterilerine gidin. İlgilendiği şeylerle ilgili okuduğunuz bir yazı ya da resmi onunla paylaşın.
6. Evinizde herkesin birbirine güveneceği bir ortam oluşturun.
Duygularını, düşüncelerini, sevgisini, başarı ya da başarısızlıklarını,
hayal kırıklıklarını aile fertleriyle rahatça paylaşabilen çocuklar özgüvenli
olurlar. "Söylediğin kadar da kötü değilmiş" ya da "Geçer canım merak etme" şeklinde cevap verme yerine, onların duygu ve düşüncelerini ciddiye alın.
7.Çocuğunuza kendi davranışlarınızla örnek olduğunuzu unutmayın.
Çocuklarınıza, onlarda görmek istemediğiniz davranışlarda bulunmayın.
Unutmayın çocuklar size sizin onlara davrandığınız gibi davranacaklardır.
Sinirlenip onlara bağırdığınızda, kızınca bağırmanın normal olduğu mesajını verirsiniz.
8.Beklentileriniz çoğunuzun seviyesinde olsun, onu aşacak beklentilerden
kaçının.
Her çocuğun farklı yapabilme kapasitesi ve seviyesi vardır. Çocuğunuzun bir şeyi yapamayacağını bildiğiniz halde bunu ondan bekleyip sonunda hayal kırıklığı yaratmayın. Ulaşabilecekleri hedefler amaçlayıp başarılı olmalarını sağlayın.
9.Çocuklarınıza sorumluluklar verin.
Kendisine güvenilip sorumluluk verilen çocuklar kendilerini yararlı ve
önemli hissederler.
10.Sadece çok özel yetenek ya da başarılarına değil her şeyine değer
verdiğinizi ve takdir ettiğinizi belirtin.
Küçük bile olsa yaptığı güzel birşey ya da davranışı için onu övün ve bunun ne kadar önemli olduğunu belirtin.
11.Ne yaparlarsa yapsınlar onları bağışlayın ve sevgi ile emniyette
olduklarını hissettirin. Çocuklarınızı disiplin edin ama bunu hiç bir zaman sinirle ve katı kurallarla yapmayın. Onları disiplin etmeniz katı kurallarla katı cezalar verme şeklinde olmasın. Çocuklar adaletsiz davrandığınızda bunu çok iyi bilirler. Onların güvenini sarsmayın.
12.Birlikte vakit geçirin.
Ortak yapacağınız faaliyetler bulup birlikte zaman geçirin.
13.Onların özgüvenlerini sağlayacak sözlerde bulunun.
"Yardımların çok işime yaradı, teşekkür ederim" ya da "Bak bu aklıma
gelmemişti bu konudaki fikrini çok beğendim" gibi sözlerle onların katkılarına
değer verdiğinizi gösterin.
14.Çocuğunuzla ilgili problemleri onu suçlamadan ya da onun karekterini
eleştirmeden tartışın.
Çocuklar kendileri ile ilgili problemlerde kendilerine saldırılıp
eleştirilmeden konuşulduğunda bu problemi çözmek için çaba sarf ederler. Onun karakterine değil, yaptığı şeye hitap ederek konuşun.
Özgüven sadece okul yaşamında değil, kişisel ve sosyal yaşamda da
önemlidir. Araştırmacılar, birbirlerini tamamlayan iki çeşit özgüvenden
bahsetmektedirler. Bunlardan birincisi iç, diğeri dış özgüvendir. Iç özgüven, kendimizden memnun ve kendimizle barışık olduğumuza dair inancımız ve bu konuda hissettiklerimizdir. Dış özgüven ise dışarıya kendimizden emin olduğumuz şeklinde verdiğimiz görüntü ve davranışlardır.
İÇ ÖZGÜVEN
*Kendilerini severler
*Kendilerini tanırlar
*Kendilerine açık hedefler koyarlar
*Pozitif düşünürler
A.KENDİNİ SEVME
Kendini seven çocuklar hem duygusal hem fiziksel gereksinimlerine değer
verirler.İstedikleri şeyleri elde etme konusunda suçluluk duymazlar. İhtiyaçlarının karşılanmasını hakları olarak görürler. Övgü almayı ve ödüllendirilmeyi açık açık talep ederler. Başkalarının kendileri ile ilgilenmesinden ve kendileri için bir şeyler yapmasından çok hoşlanırlar. İyi nitelikleriyle gururlanır ve bu niteliklerinden daima yararlanırlar.
Başkalarını, mutluluklarını ve yaşamlarını sabote edecek şeylerden
kaçınırlar.
B.KENDİNİ TANIMA
Kendini tanıyan çocuklar güçlü ve zayıf yönlerinin farkındadırlar. Hiçbir
zaman kalabalığın içinde kaybolmazlar. Kendi değerlerini bilirler. Kendilerine uygun arkadaşlar bulurlar. Başkalarının görüşlerine açıktırlar ve eleştirildiklerinde hemen savunmaya geçmezler. Eksik yönlerini geliştirme ve değiştirme özellikleri vardır. Yapıcı olacağına inanırlarsa yardım almaya
açıktırlar.
C.KENDiNE AÇIK HEDEFLER KOYMA
Kendilerine başarabilecekleri hedefler belirlerler. Bunları başarmak içinde
başkalarına bağımlı olmazlar. Yeterince motive oldukları için başkalarına
kıyasla hedefleri gerçekleştirmede daha istekli ve enerjiktirler. Tutarlı davranırlar çünkü hedef belirlerken en ayrıntılı noktaları önceden tahmin edebilirler. Özeleştiriyi öğrenmişlerdir. Kendi ilerlemelerini kontrol
edebilirler. Kolay kara verebilirler.
D.POZİTİF DÜŞÜNME
Pozitif düşünen çocuklar iyi deneyimler yaşama ve bunlardan iyi sonuçlar
elde etme konusunda umutları vardır. İnsanlar hakkındaki düşünceleri
genellikle olumludur. Her sorunun bir çözümü olacağına inanırlar. Geleceğin geçmişten daima iyi olacağına inanırlar. Yaşamlarındaki değişikliklere çabuk uyum sağlarlar. Değişikliklerin insanı ilerletip geliştireceğine inanırlar.
DIŞ ÖZGÜVEN
*İletişim
*kendini İfade Edebilme
*Duygularını Kontrol Edebilme
A.İLETİŞİM
İletişim konusunda beceriler kazanmış olan bir çocuk başkalarını anlayışla, sakin ve dikkatle dinleyebilir. Yüzeysel konulardan, daha derin sohbetlere ne zaman, nasıl geçeceklerini bilirler. Başkalarının sözsüz ifadelerinden ve beden dilinden anlarlar. Utanıp sıkılmadan toplum önünde konuşurlar.
B.KENDİNİ İYİ İFADE EDEBİLME
Kendini iyi ifade edebilen çocuklar, dolaysız yoldan ve açıkça
gereksinimlerini söylerler. Kendilerinin ve başkalarının haklarını korurlar.
Teşvik etmeyi bilirler ve karşısındakinin de kendisini teşvik etmesini
isterler. Övgü kabul ederler, başkasını övebilirler. Gerektiğinde etkin bir şekilde şikayet ve mücadele edebilirler.
C.DUYGULARINI KONTROL EDEBİLME
Duyguları ile başa çıkabilen çocuklar duygularının esiri olmazlar.
Beklenmedik davranışlar göstermezler. Korkuları ve endişeleri ile başa
çıkabildikleri için riskleri göze alabilirler. Mutsuzluklarının kendilerini
sürekli engellemesine izin vermedikleri için sıkıntılı dönemlerini kısa sürede
atlatabilirler. Anlaşmazlık olduğunda kendilerini iyi savunurlar.
Kıskançlık, öfke gibi doğal olan duyguları yaşadıklarında suçluluğa
kapılmazlar. İlişkilerinde neşe, sevgi ve mutluluk ararlar. Kimseye körü
körüne kapılmazlar.
***
Son olarak size özgüvenle ilgili küçük birde hikaye yazmak istiyorum.
Bir çiftçi, yerde bulduğu bir kartal yumurtasını, tavuk yumurtası sanarak
çiftliğine götürmüş. Kuluçkaya yatan tavuğun altına koymuş. Tavuk, kartal
yumurtasını da kendi yumurtası sanarak kuluçka döneminde koruyucu kanatları altında tutmuş.
Civcivler ve kartal yavrusu yumurtadan çıkmış. Kartal yavrusu, tavukların
ve civcivlerin davranışlarını taklit ederek kanat çırpmış, eşinmiş, darı
tanelerini ve solucanları yemiş. Kendisinin bir tavuk olmadığını düşünmek aklına bile gelmemiş. Bir gün küçük kartal gökyüzünde uçan kocaman bir kuş görmüş. Bu olağanüstü yaratığa hayranlıkla bakmış. En yakınındaki tavuğa bu kuşun ne olduğunu sormuş. Ona " kartal" derler yanıtını almış. "Ben de kartal olmak istiyorum." demiş küçük kartal. "Saçmalama" demiş tavuk."Haddini bil. Sen asla kartal olamazsın. Sen bir tavuksun. Bunu kabul et." Küçük kartal boynunu eğerek, toprağı eşelemiş."Galiba haklısın."demiş. Küçük kartal yaşamı boyunca tavukların arasında yaşamış. Asla potansiyelini bilemeden. Asla gökyüzünde özgürce dolaşabileceğini bilemeden. Beş on santimetre yükseğe kadar kanat çırpıp daha fazlasını yapabileceğini, gökyüzüne ulaşabileceğini bilemeden. Asla tavuklardan farklı şeylerle beslenebileceğini bilemeden. Çünkü, kartal olmanın imkansız olduğuna inanmış. Ve kartal bir tavuk olarak ölmüş.
Tavuk bilincinin sizi büyük ideallerinizi gerçekleştirmekten alıkoymaması
dileğiyle..
KAYNAKLAR
*Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi(cilt:24,sayı:2)
*Aylık Sinema Dergisi- Köşeler
*Yavuzer, Haluk. Doğum Öncesinden Ergenlik Sonuna Çocuk Psikolojisi
*Duygusal Zeka Araştırmaları(Eray Beceren)
*seden@duygusalzeka.net
*www.couns.uiuc.edu/Brochures/self.htm
Yazar: Nura An
Kaynak: http://www.egitisim.inonu.edu.tr
http://www.kigem.com/cocuklarimizin-ozguvenini-nasil-gelistiririz.html