6 Temmuz 2013 Cumartesi

Astral Meditasyon - Ters Düşünme

Astral Meditasyon - Ters Düşünme



Meditasyon ve Ters Düşünme :

Artık sırt üstü yatmayı hafif sağa dönük olmayı yorgun ama uykulu olmamanın gerekliliğini hepiniz anlamışsınızdır. En uygun zamanlama sabah kalktıktan sonra yataktan çıkmadan tekrar kendinizi uyumaya zorlamanızdır. Üstünüzü örtmemeniz gerektiğini ve ellerinizi yanlara koymayı, ayaklarınızı üst üste koymamayı da bunlara ekleyelim. Mümkün olan en rahat pozisyonda durmanız gerekmekte... Sola yani kalbinizin bulunduğu bölüme yatık bir şekilde denemeler yani kalp tarafına yatış tavsiye edilmez. Sebebi tamamen dikkatinizi kalp atışlarınızın dağıtabilecek olmasıdır. Sağa dönük yatışlarda da çıkılabilmektedir. İlk etapta sırtüstü yatmak en güzelidir.

Meditasyon; hiçbir şey düşünmemek ve yok olmak anlamlarına gelmektedir. Meditasyonun mantığı budur. Basit bir şekilde meditasyon basit bir nesneye odaklanılarak yapılır. Bu nesne gerçek olabileceği gibi hayalide olabilir. Gerçek nesne olarak en yaygın kullanılan mum ateşidir. Mum ateşine bir süre baktıktan sonra gözlerinizi kapatırsınız, mum ışığını hala görebilir ve gittikçe uzaklaştığını hatta çeşitli şekiller aldığını fark edersiniz. O şekilleri değiştirerek mesela mum ışığını bir dağa, dans eden bir insana, uçan bir Kuşa dönüştürerek beyin frekansınızı düşürür ve düşünmemeyi başarabilirsiniz. astral seyahatte de buna benzer bir durum vardır. Durgun nesneler de kullanabilirsiniz.

Basit bir örnek olarak gül kullanılabilir ya da herhangi bir çiçek bir çiçeğe gül ya da papatya gibi bir süre bakın, fakat ortamın ışığı az olmalıdır. Gözlerinizi kapattığınızda 5 dakika kadar sonra çiçeği görmeye devam edersiniz ve sırt üstü pozisyonda o çiçeğin yeni doğduğunu açtığını büyüdüğünü o çiçeğin başına neler geldiğini hayal edersiniz. Bir süre sonra çiçekten başka düşünce kalmaz kafanızda ve çıkış gerçekleşir.

Ters düşünme yöntemi ise çok etkili bir yöntemdir. Uğultular ve çınlamalar başladığında lokal çıkışlar yapmaya başlayıp göbek deliğinize bağlı olduğu varsayılan gümüş kordonu gevşetme ve hissetmeli, göbek çakranızda bulunan enerjiyi faaliyete geçirmelisiniz. Şöyle ki sırtüstü yatıyorsunuz, fakat sanki ayak uçlarınızda kafanız var kafanızın olduğu yerde ayaklarınız varmış gibi davranıp kımıldamadan ve gözlerinizi açmadan bakmaya çalışın bedeninize. Sırtüstü yatarken yüzüstü yatıyormuş gibi davranmak ve kendinize yukarıdan bakıyormuş gibi davranmakta ters düşünmedir. Ya da sağa dönük yatarken sanki sola dönük yatıyormuş hissi vermek, kendinize ayakta durup karşıdan bakıyormuş hissi vermek.

Titremeler çınlamalar olacaktır. Bunlar başarmak üzere olduğunuzun habercisidir, fakat “aa evet oluyor işte” şeklinde düşünceye yönelik telkinler verirseniz çıkış iptal olur. Unutmayın düşünmemelisiniz; sadece odaklanmalı ve her şeyi unutmalısınız. Kendinizi bir bilgisayar olarak düşünürseniz bilgisayarı kapatmalısınız.

Diğer teknikleri de telkin amaçlı kullanabilirsiniz, fakat bir teknikle bir deneme geçirmelisiniz. Tekniği değiştirirseniz çınlamalar azalacak ve astral baştan başlayacak ve zaman kaybedeceksiniz.

astral seyahate çıkış 5 dakika ile 2 saat arasında gerçekleşir. Yani bir sürü zaman geçti, olmayacak diye düşünmeyin. Çınlamalara odaklanın ve gözünüzde canlanan geometrik şekilleri ve efektlere yoğunlaşın bir süre sonra o şekiller insan şekline gelecektir ve kendi suratınızı o şekiller arasında iki boyutlu olarak göreceksiniz. Görüntüler efekt mahiyetinde ve renksiz olacaktır. Daha sonra gördüğünüz suratınızın yerine siz geçeceksiniz ve kamera yer değiştirecek. Kendinize tepeden bakıyor olacaksınız ve uyuyan bedeninizi göreceksiniz. Çıkış gerçekleştiğinde panik yapmayın. Her şeyin farkında olacaksınız ve hepsini hatırlıyor olacaksınız. Hareket edemediğinizi fark edeceksiniz ve ilerlemek isteyince yerinizde döneceksiniz. Bu yüzden uçmayı denemeniz daha güzel olacaktır. Uçuyorum hissine kapılmanız ve mahallenizin sokaklarında bildiğiniz yerlerde uçtuğunuzu düşünün.

Tam çıkmak üzereyken alnının ortası feci şekilde kasılacaktır. O kasılmanın üstüne gitmelisin. 3. göz adeta bağıracak “ben buradayım” diye ve burnuna kadar donacak yüzün uyuşacak tıpkı ellerin gibi. Alnının ortasındaki uyuşma başladı mı telkin vereceksin. O andan itibaren sadece ipe tırmanacaksın ve rüyaya geçer gibi çıkış gerçekleşiyor. Sadece ipe tırmanman lazım. En ufak bir şey düşünme. Zaten üçüncü göz burda sana destek oluyor. Hem seni uyutmuyor hem de bir şey düşünmeni kısıtlıyor.

Alnınızdaki uyuşmaya yoğunlaşın!

Bakınız önce ayaklarınız uyuşacaktır, sonra elleriniz, sonra çıtırdamalar duyacaksınız sırtınızdan. Yavaş yavaş bedeniniz uyuşacak sonra burnunuzda kaşınmalar başlayacak. Kaşıyın bir şey olmaz yeter ki dikkatiniz dağılmasın. En son yüzünüz uyuşacak ve alnınızın ortasından son acıyı ve son uyuşmayı hissedeceksiniz. Alnınız elleriniz ve ayaklarınız gibi uyuşmayacak canınızı yakacak biraz ama tatlı bir acı bu. Alnınızın uyuşması sizin avantajınız. Üçüncü göz bütün algıları yavaşlatıyor ve size ortam hazırlıyor. O anda sadece telkin sadece ipe tırmanma yapılmalıdır. Telkin vermeden çıkamazsınız. İpe tırmanmayı unutmayalım. Hatta bu ipin sizin belinize bağlı olduğunu ve sizi yatak pozisyonda vinç gibi yavaş yavaş yukarı çıkardığını da düşünebilirsiniz. Ama sadece ona odaklanın tırmanmaya. Bu tırmanma mantığı zihninizi boşaltacak ve farkında bile olmadan çıkmış olacaksınız.
http://evreningizemleri.blogspot.com/2013/06/astral-meditasyon-ters-dusunme.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder