8 Temmuz 2013 Pazartesi

İNANILMAZ AMA GERÇEK OLAYLAR

İNANILMAZ AMA GERÇEK OLAYLAR

Gizemli Ağaç

Hindistan'ın Andra Pradesh kentinde bulunan Baobap ağacı dünyanın bilinen en geniş gövdeli ağacı. Gizemli ağaç olarak bilenen bu ağacın üzerindeki şekillerin ise tamamen doğal olduğu söyleniyor. Çeşitli hayvan figürlerinin olduğu ağaç görenlerişaşırtıyor!..

Pedro Dağındaki Mumya 1932 yılında ABD'de Pedro Dağları'nda bulunmuş bir mumya. Mumya koyu bronz renginde ve oldukça buruşmuş vaziyettedir. Hayattayken boyu 35 cm'yi geçmiyordu! Röntgen ışınlarıyla yapılan incelemede bu canlının ağırlığının 5,5 kg. olduğu ortaya çıkarıldı. Cinsiyeti erkek ve bütün dişleri yerinde. Öldüğünde aşağı yukarı 65 yaşında idi. Mumya 350 gr. ağırlığındadır. Alnı çok aşağıdadır. Ezik bir burnu ile büyük ve geniş burun delikleri vardır. Çok geniş ağzı ile incecik dudakları bulunmaktadır. Bu yaratık bilinen insan türlerinden çok daha küçüktü. Bazı araştırmacılara göre bu çok küçük boyutlarda olan bir ırkın üyesiydi.
Spiral Cisimler Alışıldık olmayan bu spiral cisimler 1991 - 1993 yılları arasında Rusya'daki Ural dağlarının doğusundaki Narada Deresi'nde bulunmuşlardır. Boyları en fazla 3 cm. olan bu cisimlerden 0,003 mm. olanlarıda vardır. Büyük olanları bakırdan , küçük ve çok küçük olanları ise çok ender rastlanan "tungsten" ve "molybdenum" maddelerinden yapılmıştır. Mikroskopla yapılan incelemeler sonucunda spiraller kusursuz bir biçimde "altın oran" tekniğiyle yapılmıştı. Daha da şaşırtıcı olanşey ise; Bütün bilimsel incelemelerin gösterdiği gibi bu cisimlerin yaşlarının 20.000 ile 318.000 yıl arasında değiştiğidir. Bu yaş farkı cisimlerin bulundukları derinliğe göre değişmektedir.
Çekiç  Yukarıdaki resimde gördüğünüz çekiç bir kum taşıiçinde bulunmuştur. Yani prensibe göre, bu kum taşı oluşurken çekiç oradaydı.Keşif 1844 yılında Fizikçi David Brewster tarafından yapılmıştır. İngiliz jeoloji araştırma merkezinden dr. A. W. Med tarafından yapılan analizlerde bu kum taşının yaşının 360 ile 460 milyon yıl olduğu saptanmıştır. Yani çekicin de o kadar eski olması gerekiyor. Ama o zaman insan diye bir varlık yoktu ki!


Geode of Coso "Geode of Coso" antik bir parçadır. Bu kaya parçasının üzeri doğal kristallerle kaplanmıştır. İçinde bir boşluk ve boşlukta, malzemesini metal ve porselenin oluşturduğu garip bir cisim bulunmuştur.
Resim A : Kaya parçasının iki parçaya bölünmüş hali.
Resim B : Taşın her iki yarısının iç kısmını görüyoruz.
Resim C : Radiography tekniğiyle içindeki cismin resmi çekiliyor. Cisim o kadar eski olmasına rağmen metal bir yapıdadır. Bu cismin üzerinde meydana gelen ve onu kaplayan kristal oluşumlu kabuğun oluşabilmesi için 500.000 yıl (beş yüz bin yıl) geçmesi gerekiyor !
Resim D : Yan taraftan çekilen radiography resminde metal cismi daha ayrıntılıbir şekilde görüyoruz.
Sonuç olarak bu garip cisim 500.000 yıl yaşındadır. Günümüzde bir şeye ait bir parça olsaydı,çoktan ne olduğu tespit edilirdi.

Ural Haritası
Bu 120 milyon yıllık taş parçasının yüzeyi,Ural Bölgesini gösteren bir haritayla kaplıdır. Görünüşe göre bu kadar eski bir haritanın olması imkansızdır.
Bashkir State Üniversitesindeki bilim adamları,çok eski zamanlarda, gelişmiş uygarlıkların olduğuna dair kanıtlardan biri olarak yorumluyorlar eseri. Bu gerçekten de insan eliyle yapılmış bir rölyeftir.
Günümüz askeri haritaları ile neredeyse aynı karakteristik özellikleri sergilemektedir. Harita sivil çalışmaları göstermekte yani uzunluğu 12.000 Km 'yi bulan kanallar, nehirlere çekilen çitler, güçlü barajlar...
Kanallardan çok da uzakta olmayan yerde elmas biçimindeki yerler gösterilmiştir. Ayrıca harita bazı yazıları da içermektedir. Hatta sayılar bile vardır. Bilim adamları önce bunun eski çince olduğunu düşündüler. Daha sonra bu düşünce bilinmeyen bir kaynağa ait hiyeroglif - syllabic türü yazıya dönmüştür. Bilim adamları bu yazıları şimdiye kadar çözemediler.


Metal Kürecikler Bu metal kürecikler Güney Afrika, Klerksdorp'tan. Birinin üzerinde kürenin çevresini dolaşacak şekilde birbirine paralel 3 çizgi oyulmuştur. Bu küreler Cambrian devri öncesine ait pek çok mineral arasında bulunmuştur (2,8 milyar yıl öncesi). Bu kürelerden bazıları 6 milimetre kalınlığında, ince bir kabuğa sahiptirler. Bu ince kabuk kırıldığı zaman kürenin içinden süngerimsi garip bir şey çıkıyor. Bu süngerimsi şey havayla temas edince parçalanıp toz haline geliyor. Bu kürelerin ne oldukları ,ne amaçla yapıldıkları bilinmiyor.
Antikythera Mekanizması Bu resimde Antikythera mekanizmasını görmektesiniz. Sağ tarafta ise teknik şeması yer alıyor. Alet 1900 yılında Girit adasında bulundu. M.Ö. 1.yüzyıla ait olduğu düşünülüyor. Bu antik bronz mekanizma bize eski uygarlıkların düşündüğümüzün aksine daha ileri bir teknik bilgiye sahip olduğunu kanıtlıyor. Astronomik takvim olduğu düşünülen bu mekanizmanın içinde başka dişliler de bulunmakta...
Balbek Şehri

Kafaları karıştıran bir şehir daha; Lübnan'daki Balbek şehri...






20 metreden daha büyük taşların kullanıldığı bu antik şehir Roma İmparatorluğu'ndan da eski. Hatta Sümerliler zamanında bile burası antik bir şehirdi o zamanlar. Taşların büyüklüğünü göstermek amacıyla iki kişi yapıların arasında dikiliyor. Bugün kimse burasını kimlerin yaptığını, nasıl yaptığını, ne amaçla ve ne zaman yaptığını bilemiyor.

< !--[endif]-->
Obelisk Yapımı bitirilmemiş bir Obelisk (dikilitaş). Şu anda dikili bulunan en büyük obeliskten 2 kat daha büyüktür. Yapımında birçok Mısır tapınağının inşasında olduğu gibi kırmızı granit kullanılmıştır. Yaklaşık 40 metre yüksekliğinde ve 1150 ton ağırlığındadır.


İnsan Parmağı Fosili

Bu cisim Kanada'nın Kuzey kutup bölgesindeki Axel Heiberg adası eski fosiller koleksiyonunda bulunmuştur.
İncelemeler bunun bir insan parmağı fosili olduğunu gösteriyor. Bu fosil 100 ile 110 milyon yıl öncesine aittir (Creataceous jeolojik dönemi).
Röntgen ışınlarıyla yapılan inceleme sonucunda yukarıdaki resimdeki siyah kısımların parmak kemiklerine ait olduğu ortaya çıkmıştır.
Bu kadar eski zamanlarda insan yaşamış olabilir mi ?


Deniz Altı Piramitleri
Japonya'nın Yonaguni adasının yakınında, denizin 23m altında insan yapısı olduğu belli olan piramitler bulunmaktadır. 183m genişliğinde ve 27m yüksekliğindeki bu piramitler yaklaşık, 8 ila 10 bin yıllıktırlar.


Dünyanın En Şanslı İnsanı:

Frane Selak, 74 yaşında emekli bir öğretmen. Hırvatistan'da yaşıyor.
Tam 7 felaketten kurtuldu.


1962:
Saraybosna'dan kalkan, Dubronik'e giden trene bindi.
Tren raydan çıktı ve birkaç vagon nehre düştü.
Buz gibi suda 17 kişi boğuldu.
Selak'ın kolu kırıldı ama kurtuldu.
Frane Selak
1963:
Zagreb'de DC-8 tipi bir uçağa bindi.
Uçak havadayken kapısı açıldı ve Selak aşağı düşen 20 kişiden biriydi. Kazada 19 kişi öldü!
Selak saman yığınına düştüğü için yaralı olarak kurtuldu.
1966:
Bindiği otobüs nehre uçtu.
4kişi öldü. O, birkaç sıyrıkla kurtuldu.
1970:
Otomobiliyle giderken motor alev aldı.
Kendini dışarı zor attı* aracın benzin deposu infilak etti.
1973:
Otomobilinde meydana gelen patlamada saçlarının bir bölümünü kaybetti.
1995:
Zagreb sokaklarında otobüs çarptı.
Yaralı kurtuldu.
1996:
Otomobil bir virajda Birleşmiş Milletler'e ait kamyonla çarpıştı.
Skoda marka otomobiliyle uçuruma uçtu.
O bir ağacın üstüne düştü. Otomobili yandı.
2003:
Frane Selak piyangodan 1.3 trilyonluk bir ikramiye kazandı.


Giovannino tablosu Ufo Fenomenleri
Filippo Lippi'nin 15. yüzyılda yapılan "La Madonna e san Giovannino" tablosu. Tabloda havada görülen yuvarlak, ışık saçan cisim bir kişi tarafından izleniyor. Roma dönenimde de UFO fenomenleri varmış...



Dev Fosil


1895 yılında İrlanda'da Dyer tarafından mineral araştırmaları sırasında bulunan bir dev fosili...
Boyunun karşılaştırılmasıamacıyla bir tren vagonunun önüne koyulmuştur.
Yüksekliği 3 metre 70 santimetre ve ağırlığı 2050 kilogramdır. (Taşlaşmış olduğu için daha ağır geliyor.)
Sağayağı 6 parmaklıdır.
Ancak daha sonra bu dev fosiline ve sahibine ne olduğunu kimse bilmiyor.



Waldemar Julsrud Heykelleri
1945 yılında Waldemar Julsrud adlı deneyimli bir arkeolog tarafından Meksika'nın El Toro Dağı'nda buluna kilden yapılmış bu heykeller M.Ö 800'den 200'e kadarki dönemde yaşamış Chupicuaro'lara ait... Oysa bulunan heykelcikler , 65 milyon yıl önce yok oldukları düşünülen çeşitli türlerdeki dinozorları kusursuzca tasvir ediyordu. Modern bilim döneminde, neye benzedikleri ancak çözümlenen tarih öncesi bu yaratıkları nasıl oldu da böyle eski bir uygarlık kusursuzca sanat eserlerine yansıtabilmişti? İnsan görmeden tasvir edemez değil mi?

Japon Heykelcikleri Tarih öncesine ait küçük japon heykelcikleri...
Yakalarında civata taşıyan bu heykelcikler bir tür uzay başlığı ve elbisesi giymektedirler.
Hatta bunlardan biri çok büyük gözlük takmaktadır. Sanki güneş ışığından korunmak ister gibi...








Ica Taşları

Peru'daki Ica çölünde bulunan ve binlerce yıl öncesine ait olan Ica taşları akılları karıştırıyor.
Dr. Javier Cabrera büyük bir sabırla bu taşları koleksiyonunda toplamış ve binlerce taştan oluşan bir müze açmıştır.
Bu taşlara kazınmış olarak, kalp naklini gösteren ameliyatlardan dinozorları avlayan insanlara kadar bir çok olay gösterilmektedir. Hatta evcilleştirilmiş dinozorların üzerinde oturan insanlar bile tasvir edilmiştir.



Altın Maket Bu altın maket Kolomb öncesi döneme ait bir mezarda bulunmuştur.
Yaklaşık 1800 yıllıktır.
Görünüşe göre bir uçağın doğru ölçekli maketi gibi duruyor. (Delta kanatlı, motor yerine sahip, pilot kabini var, kuyruk kanatları bile doğru şekilde tasvir edilmiş.)
Güney Amerika 'da buna benzer birçok eser bulunmuştur.


Kafatası Fosili
Kafatası Peru'da (Ica) bulunmuştur. İlk bakışta günümüz insanının kafatasına benzemektedir, ancak soru işaretlerine yol açan bir kaç etken öne çıkmaktadır. Göz boşlukları günümüz insanının göz boşluklarından %15 daha büyüktür. Beynin yer aldığı boşluk ise 2600 cm ile 3200 cm arasında değişmektedir. Şu andaki insanın kafatasındaki beyin boşluğu kapasitesi 1450 cm 'dir !


İnsan Yüzü Oyulmuş Deniz Kabuğu Fosili
Üzerinde oyularak yapılmış, tam gelişmemiş olsa da rahatlıkla fark edilen bir insan yüzü bulunan bir deniz kabuğu...
Bu buluntu 1881 yılında jeolog H. Stopes tarafından rapor edilmiştir.
Yapılan testler sonucunda, oyma işleminin kabuklu henüz yaşarken yani fosilleşmeden önce yapıldığı ortaya çıkmıştır.
Bu deniz kabuğu Pliocene devrine ait ve 2 milyon yıllıktır.
< !--[if !supportLineBreakNewLine]-->




Alban Dağı


Mısır'daki Abydos tapınağındaki hiyerogliflerde, helikopteri, tankı, kargo uçağını ve planörü çağrıştıran şekiller vardır.
Bu hiyeroglifler başka hiyerogliflerin altına gizlenmişlerdi. İlk tabaka hiyerogliflerin yerinden kopup düşmesiyle bu esrarengiz şekiller gün yüzüne çıkmıştır.





http://www.ihtiyacodasi.com/?Bid=243941

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder