İNANILMAZ AMA GERÇEK OLAYLAR | ||||||||
![]()
Hindistan'ın Andra Pradesh kentinde bulunan Baobap ağacı dünyanın bilinen en geniş gövdeli ağacı. Gizemli ağaç olarak bilenen bu ağacın üzerindeki şekillerin ise tamamen doğal olduğu söyleniyor. Çeşitli hayvan figürlerinin olduğu ağaç görenlerişaşırtıyor!..
| ||||||||
![]() | ||||||||
![]() | ||||||||
![]() | ||||||||
![]() Resim A : Kaya parçasının iki parçaya bölünmüş hali. Resim B : Taşın her iki yarısının iç kısmını görüyoruz. Resim C : Radiography tekniğiyle içindeki cismin resmi çekiliyor. Cisim o kadar eski olmasına rağmen metal bir yapıdadır. Bu cismin üzerinde meydana gelen ve onu kaplayan kristal oluşumlu kabuğun oluşabilmesi için 500.000 yıl (beş yüz bin yıl) geçmesi gerekiyor ! Resim D : Yan taraftan çekilen radiography resminde metal cismi daha ayrıntılıbir şekilde görüyoruz. Sonuç olarak bu garip cisim 500.000 yıl yaşındadır. Günümüzde bir şeye ait bir parça olsaydı,çoktan ne olduğu tespit edilirdi. | ||||||||
![]() Bu 120 milyon yıllık taş parçasının yüzeyi,Ural Bölgesini gösteren bir haritayla kaplıdır. Görünüşe göre bu kadar eski bir haritanın olması imkansızdır. Bashkir State Üniversitesindeki bilim adamları,çok eski zamanlarda, gelişmiş uygarlıkların olduğuna dair kanıtlardan biri olarak yorumluyorlar eseri. Bu gerçekten de insan eliyle yapılmış bir rölyeftir. Günümüz askeri haritaları ile neredeyse aynı karakteristik özellikleri sergilemektedir. Harita sivil çalışmaları göstermekte yani uzunluğu 12.000 Km 'yi bulan kanallar, nehirlere çekilen çitler, güçlü barajlar... Kanallardan çok da uzakta olmayan yerde elmas biçimindeki yerler gösterilmiştir. Ayrıca harita bazı yazıları da içermektedir. Hatta sayılar bile vardır. Bilim adamları önce bunun eski çince olduğunu düşündüler. Daha sonra bu düşünce bilinmeyen bir kaynağa ait hiyeroglif - syllabic türü yazıya dönmüştür. Bilim adamları bu yazıları şimdiye kadar çözemediler. | ||||||||
![]() | ||||||||
![]() | ||||||||
![]() Kafaları karıştıran bir şehir daha; Lübnan'daki Balbek şehri... 20 metreden daha büyük taşların kullanıldığı bu antik şehir Roma İmparatorluğu'ndan da eski. Hatta Sümerliler zamanında bile burası antik bir şehirdi o zamanlar. Taşların büyüklüğünü göstermek amacıyla iki kişi yapıların arasında dikiliyor. Bugün kimse burasını kimlerin yaptığını, nasıl yaptığını, ne amaçla ve ne zaman yaptığını bilemiyor. < !--[endif]--> | ||||||||
![]() | ||||||||
![]() Bu cisim Kanada'nın Kuzey kutup bölgesindeki Axel Heiberg adası eski fosiller koleksiyonunda bulunmuştur. İncelemeler bunun bir insan parmağı fosili olduğunu gösteriyor. Bu fosil 100 ile 110 milyon yıl öncesine aittir (Creataceous jeolojik dönemi). Röntgen ışınlarıyla yapılan inceleme sonucunda yukarıdaki resimdeki siyah kısımların parmak kemiklerine ait olduğu ortaya çıkmıştır. Bu kadar eski zamanlarda insan yaşamış olabilir mi ? | ||||||||
![]()
Japonya'nın Yonaguni adasının yakınında, denizin 23m altında insan yapısı olduğu belli olan piramitler bulunmaktadır. 183m genişliğinde ve 27m yüksekliğindeki bu piramitler yaklaşık, 8 ila 10 bin yıllıktırlar.
| ||||||||
Dünyanın En Şanslı İnsanı:
2003:
Frane Selak piyangodan 1.3 trilyonluk bir ikramiye kazandı. | ||||||||
![]() Filippo Lippi'nin 15. yüzyılda yapılan "La Madonna e san Giovannino" tablosu. Tabloda havada görülen yuvarlak, ışık saçan cisim bir kişi tarafından izleniyor. Roma dönenimde de UFO fenomenleri varmış... | ||||||||
![]() 1895 yılında İrlanda'da Dyer tarafından mineral araştırmaları sırasında bulunan bir dev fosili... Boyunun karşılaştırılmasıamacıyla bir tren vagonunun önüne koyulmuştur. Yüksekliği 3 metre 70 santimetre ve ağırlığı 2050 kilogramdır. (Taşlaşmış olduğu için daha ağır geliyor.) Sağayağı 6 parmaklıdır. Ancak daha sonra bu dev fosiline ve sahibine ne olduğunu kimse bilmiyor. | ||||||||
![]() 1945 yılında Waldemar Julsrud adlı deneyimli bir arkeolog tarafından Meksika'nın El Toro Dağı'nda buluna kilden yapılmış bu heykeller M.Ö 800'den 200'e kadarki dönemde yaşamış Chupicuaro'lara ait... Oysa bulunan heykelcikler , 65 milyon yıl önce yok oldukları düşünülen çeşitli türlerdeki dinozorları kusursuzca tasvir ediyordu. Modern bilim döneminde, neye benzedikleri ancak çözümlenen tarih öncesi bu yaratıkları nasıl oldu da böyle eski bir uygarlık kusursuzca sanat eserlerine yansıtabilmişti? İnsan görmeden tasvir edemez değil mi? | ||||||||
![]() Yakalarında civata taşıyan bu heykelcikler bir tür uzay başlığı ve elbisesi giymektedirler. Hatta bunlardan biri çok büyük gözlük takmaktadır. Sanki güneş ışığından korunmak ister gibi... | ||||||||
![]() Peru'daki Ica çölünde bulunan ve binlerce yıl öncesine ait olan Ica taşları akılları karıştırıyor. Dr. Javier Cabrera büyük bir sabırla bu taşları koleksiyonunda toplamış ve binlerce taştan oluşan bir müze açmıştır. Bu taşlara kazınmış olarak, kalp naklini gösteren ameliyatlardan dinozorları avlayan insanlara kadar bir çok olay gösterilmektedir. Hatta evcilleştirilmiş dinozorların üzerinde oturan insanlar bile tasvir edilmiştir. | ||||||||
![]() Yaklaşık 1800 yıllıktır. Görünüşe göre bir uçağın doğru ölçekli maketi gibi duruyor. (Delta kanatlı, motor yerine sahip, pilot kabini var, kuyruk kanatları bile doğru şekilde tasvir edilmiş.) Güney Amerika 'da buna benzer birçok eser bulunmuştur. | ||||||||
![]()
Kafatası Peru'da (Ica) bulunmuştur. İlk bakışta günümüz insanının kafatasına benzemektedir, ancak soru işaretlerine yol açan bir kaç etken öne çıkmaktadır. Göz boşlukları günümüz insanının göz boşluklarından %15 daha büyüktür. Beynin yer aldığı boşluk ise 2600 cm ile 3200 cm arasında değişmektedir. Şu andaki insanın kafatasındaki beyin boşluğu kapasitesi 1450 cm 'dir !
| ||||||||
![]() Üzerinde oyularak yapılmış, tam gelişmemiş olsa da rahatlıkla fark edilen bir insan yüzü bulunan bir deniz kabuğu... Bu buluntu 1881 yılında jeolog H. Stopes tarafından rapor edilmiştir. Yapılan testler sonucunda, oyma işleminin kabuklu henüz yaşarken yani fosilleşmeden önce yapıldığı ortaya çıkmıştır. Bu deniz kabuğu Pliocene devrine ait ve 2 milyon yıllıktır. < !--[if !supportLineBreakNewLine]--> | ||||||||
![]() Mısır'daki Abydos tapınağındaki hiyerogliflerde, helikopteri, tankı, kargo uçağını ve planörü çağrıştıran şekiller vardır. Bu hiyeroglifler başka hiyerogliflerin altına gizlenmişlerdi. İlk tabaka hiyerogliflerin yerinden kopup düşmesiyle bu esrarengiz şekiller gün yüzüne çıkmıştır. | ||||||||
8 Temmuz 2013 Pazartesi
İNANILMAZ AMA GERÇEK OLAYLAR
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder