16 Temmuz 2013 Salı

Silahların Tarihsel Gelişimi

Silahların Tarihsel Gelişimi

Günümüzden milyonlara yıl önce ilk insanlar kendilerini vahşi hayvanlardan korunmak ve karnını doyurmak için taştan yapılmış mızrak, ok uçları taş uçlu mızraklar ilk silahı bulan ilk insan (Homohobilis) diğer canlılardan farklı olduğunu kanıtlamıştır. Keskin kenarlı taş parçaları, sivriltilmiş kemikler yada uzun sopalar ilk silahlar olarak karşımıza çıkarlar. O silahlar yontma taş, cilalı taş ve maden devri gibi evrelerden geçerek bugünkü konumuna gelmiştir.
Daha sonraları ucuna yağ batırılmış paçavraları yakarak okları uzaktaki düşmana atmak ateşli silahların atası olmuştur. İnsanoğluna bu yeterli gelmeyince daha büyük zayiatlar verdirecek silahları aramaya, yapmaya başlamışlardır.
Bu arayışın ilk neticesi BALİSTA imal edilmiştir. Bunun diğer bir adı mancınıktır. Büyük taşları bir tarafına koyup fırlatmaya yarayan aletler topun ataları olmuştur.
İnsanoğluna BALİSTA yetersiz ve mesafesi kısa olduğu için TABULT ları yapmıştır.
El topu (14.yy):
Büyük toplarda kullanılan sistem daha küçültülmüş ve elde taşınabilir kaba silah şeklinde kullanılmaya başlanmıştır. Bunlar basitçe bir ucu açık demir veya pirinçten yapılı borulardan oluşuyordu. Kapalı ucunda bir deliği vardı. Bu boruların uzunluğu 23cm. civarındaydı. El topunun ateşlenmesi için yanan bir çubuk, akkor haline getirilmiş demir parçası veya bir kor parçası kullanılmıştır.
Osmanlı döneminde ilk topun kullanılması 1389 yılında KOSOVA savaşında (Osmanlı-Haçlı) 1.Murat tarafından kullanılmıştır. Daha sonra Fatih Sultan Mehmet İstanbul'un fethinde topları kullanmıştır. İstanbul' un fethinden sonra Galata ile Samanpazarı arasında bulunan ve bugün adı tophane olarak bilinen semtte Fatih Sultan Mehmet modern tophaneyi kurmuştur. Tophane zamanla Osmanlı imparatorluğunun harp sanayi merkezi haline gelmiştir. İlk omuzdan kullanılan silah topun icadından sonra 16 yy'da yapıldı.
Kibrit ile ateşleme sistemi (1450): El toplarındaki sistem biraz daha geliştirilerek ateşleme kibrit ile sağlanmaya başlanmıştır. Bu sistem el topuna benzer özellikler taşıyan silaha özel olarak yanıcı bir cisime batırılmış kordonu, barut ile temasa getiren bir aygıt eklenmiştir. Yine bu dönemde yiv açılma işlemi uygulanmaya başlanmıştır. Yiv’in icadının Almanya veya Avusturya’da olup olmadığı bilinmemektedir. Fakat 1493 ile 1508 yılları arasında ilk kullanılan yivli silahların, Alman imparatoru Maximillan I’in silahları olduğu bilinmektedir.
Tekerlekli ateşleme sistemi (1517): Johann Kiefuss adında bir Alman tarafından bulunmuş olan bu sistemde, piritten, elle kurulan bir yay vasıtası ile döndürülen, kenarı tırtıklı bir tekerlek vasıtasıyla ateşleme kabına kıvılcımlar fırlatılıyordu. Bu sistem ateşlemenin daha hızlı ve daha garantili hale getirilmiş bir şekli olmuştur.
Ağızdan dolmalı ve çakmaklı ateşleme sistemine sahip ilk tüfekler piyadeler tarafından yaygın olarak kullanıldı. 18 yy başlarına doğru süngü ile donatılan tüfekler vazgeçilmez bir piyade silahı oldu. Daha sonra kuyruktan dolma yivli silahlar devrinde (1850-1914) özellikle toplarda önemli gelişmeler sağlandı. En önemlisi namlularda yiv ve setlerin açılması ve yuvalı mermilerin kullanılması idi. Yivli silahlar devrinde hafif silahlarda ve özellikle el ve omuz silahlarında son derece önemli gelişmeler oldu.
Çakmaklı silahlar (1550-1615): Bu tür ateşli silahlar da evre evre gelişmiştir. 1550 yıllarında ilk türlerine İskandinavya’da rastlanmıştır. Bu silahların ateşleme sisteminde tetik ile düşürülen çakmaktaşı bağlanmış bir horoz, çarpma bölümüne vurmak suretiyle ateşleme kabına kıvılcımlar fırlatırdı. Buna benzer sistemlerden İskandinav tipinde, biraz daha geliştirilmiş çarpma tablası vardı ve ateşleme kabı ile bir ünite olarak birleştirilmişti. En sonunda Fransa’da gerçekleştirilen çakmak sistemi ortaya çıkmıştır. Bu türde en önemli değişiklik ilk modellerde açıkta ve dışta olan ateşleme sisteminin, tüfeğin iç bölümüne yerleştirilmiş olmasıdır. 15. yy’ın sonları ile 16. yy’ın başlarında kavisli yivin kullanıldığına dair kanıtlar bulunmaktadır. 1577 ile 1648 yılları arasındaki dönemde yivli silahlar ilk defa askeri amaçlı olarak Danimarka’da kullanıldılar.
Hazne dolumlu ateşli silahlar (1776): Ağızdan doldurulan ilkel tüfek yerine bu yılda ilk defa haznesi mermi ile doldurulan tüfekler ortaya çıkmıştır. 1776 yılında İngiliz ordusunda Ferguson markalı ve bu türde ateşli silahlar kullanılmaya başlanmıştır.
Tabanca ismi Farsça da el ayası, avuç içi anla..... gelen Tabance kelimesinden gelmektedir. İtalyanca da Pistola, İngilizce de Pistol, Rusça da Pistalet, Osmanlıca da Piştov olarak kullanılmıştır
Revolver (1835): 1835’de Samuel Colt ilk revolverinin patentini almıştır. Bu ilk model revolverde top kısmında açılmış birkaç mermi yatağı, ateşlenecek mermiyi namlu hizasına getiriyordu.
Daha sonra Avrupa da Emile ve Leon NAGANT kardeşler 1895'te toplu tabancaların aksaklıklarını gidermiş ve NAGANT marka tabancayı icat etmişlerdir. Ruslar 1898 den 1940'a kadar NAGANT lisansı ile bu tabancaları üretmiş kullanmış ve dünyaya satmıştır.
Amerikalı mucit Hiram MAXİM kendisinin geliştirdiği WİNCHESTER tüfek üzerinde bir takım değişiklikler yaparak 1883'te makinalı tüfeği üretti. Maxim'in bu silahı kara barutla çalışarak düz kurşun çekirdek atıyordu. 1890'larda dumansız barutun ve sert metal çekirdeklerin yapılması silah sanayine hareketlilik getirdi.
Makinalı tüfeğin icadı tabancaların yarı otomatik çalışma sistemine sahip olmasına yaramıştır. Ticari başarı kazanan ilk otomatik tabanca 1893'te Alman kökenli ABD vatandaşı Hugo BORCARAT tarafından yapıldı. Bu silahın çalışması elle doldurulan ilk mermi ateşlendiğinde sürgü ve durdurucu geri itiliyor ve geride mandal tarafından kilitleniyordu. Elle mandal aşağıya düşürüldükten sonra tekrar yeni fişeği alıyordu. Bu silah çok hantal ve büyük olduğundan tek elle ateş etmek çok zordu.
Bu gelişmelerden sonra Alman Peter Paul MAUSER kısa namlu sistemine dayanan silah ile ortaya çıktı. 1896'da patent alarak 1898'de piyasaya sürdü. II Dünya savaşında Almanlar mauserleri düz uzun 9 mm'lik parabellum fişek kullanır hale getirdiler. Mauser'in yarı otomatik versiyonu II Dünya savaşı ortalarında İspanya da üretildi. Otomatik ve yarı otomatik silahlar Avrupa kıtasına özgüydü. Almanya bunun öncülüğünü yaparak bu alanda rakipsiz kaldı.
Almanya'nın Fransa-Prusya savaşında zafer kazanması sonrasında büyük bir imparatorluk olma isteği onu silah teknolojisine yöneltti. Silah tarihinin en ünlü kişilerinden biri olan John BROWNİNG otomatik tabancalar üzerinde uzun müddet çalışarak geri tepmeyi icat eden MAXİM'den farklı olarak patlamadan çıkan gaz basıncının bir kısmını hareketli parçaların çalışması için kullanmıştır. John BROWNİNG'in yaptığı silahın geliştirilmesi 1935 yılında 14'lü BROWNİNG HP'in yapılmasıdır.
Bugünkü tabancaların gelişmesi genel olarak 1930'lu yıllarda BROWNİNG HP'nin Belçika da yapılması ile başlar daha sonra Kanada da standart askeri silah seçilmesi ile ün kazanır. Aynı zaman dilimi içerisinde İtalyan BERETTA, Fransız MAP, İspanyol STAR, Rus TOKAREV, Alman WALTER yapılmıştır.
Türkiye'de de 1940'larda Nuri KILLIGİL tarafından NURİ tabancaları yapılmıştır. Daha sonra bu silahın üretimi durdurulmuş ve Kırıkkale'de MKE tarafından 1945 yılında Kırıkkale tabanca üretimine başlanmıştır.
I nci ve II Dünya savaşlarında ateşli silahların dışında değişik silahlar icat edilmiştir. Almanlar'ın 1915'te İngiliz ve Fransız birliklerinin üzerine havadan içlerinde klor gazı bulunan tüpleri atması kimyasal silahların başlangıcını oluşturmuştur.
Daha sonra hava silahlarının önemi ortaya çıkınca uçaklardan atılabilen bomba ve uçaklara yerleştirilebilen makinalı tüfekler ile uçaksavar silahları gelişmiştir. Bunların gelişiminden sonra kısa ve orta menzilli tel yada elektronik sistemli güdümlü roketler, füzeler ortaya çıkmıştır. Ağustos 1945'te HİROŞİMA'ya atılan ilk atom bombası nükleer silah dönemini başlatmıştır.

http://www.bilimvadisi.com/icatlar/silahin-tarihsel-gelisimi.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder