Nasıl
hissediyorsunuz?
Şu an nasıl hissediyorsunuz?
İki saat önce nasıl hissediyordunuz?
Ve bu sabah uyandığınızda nasıl hissediyordunuz?
Gün boyunca hislerinizin hep aynı kaldığını söyleyebilir
misiniz?
Hisleriniz geçiciyse ve gün boyunca, her geçici olayla
birlikte değişime uğruyorlarsa, o zaman kendinizi ve durumları kontrol etmeniz
mümkün mü? Nasıl huzur içinde olabilirsiniz ki?
Biri beni övdüğünde, kendimi mutlu, güvende, değerli
hissedebilir ve hatta kendimi beğenebilirim bile, ancak ertesi gün aynı kişi
beni eleştirdiğinde, hakarete uğramış, cesaretim kırılmış ve depresif
hissedebilirim. Bir durumun kölesi bile olabilirim – bugün havanın güneşli
olacağını bekliyordum, ama tam tersine, yağmur yağıyor ve ben mutsuz oluyorum.
Ancak dünkü kişiyim ben! Başkalarının ruh durumumuzu belirlemelerine izin
verirsek, mutluluğumuz ve öz değerimiz onlara bağımlı olur. Zihnimizin her
dakika değişmesine izin verirsek, nasıl istediğimiz gibi kararlı ve hoşnut
olabiliriz?
Bazen belli bir duyguya tepki verirken doğru
davrandığımızı belirtmek için içgüdüsel duygularımızdan bahsederiz. İçgüdüsel
olduğu için bu tepki illa da doğru olmak zorunda değil. Çoğu zaman içgüdüsel
duygumuz aklımızın değil, bilinçaltımızın yansımasıdır. Ve biz meditasyon
yaparak bilinçaltımızı temizlemek için gereken zamanı ayırmadıysak, ortaya çıkan
olumsuz düşünce ve duygular tarafından eziliriz. Her duygu bir düşünceyle
başlar. Düşüncelerin yaratıcısı olan zihin her an renklerini değiştiren bir
bukalemun gibidir. Durmadan zihnin içinden geçen sayısız düşünce, soru, fikir ve
yargılar arasında gerçek rengini belirlemek çok zordur. Problem şudur ki,
düşünce tepkilerimiz o kadar alışkanlıklarımıza bağlılar ki, onları neredeyse
fark etmeyiz.
Ancak zihninizi
bir gün boyunca yakından izlerseniz, mutsuz bir durumun öncesinde zihinden
olumsuz bir düşünce geçmiş olduğunu ve mutlu bir durumun da olumlu düşünceler
tarafından yaratıldığını görürsünüz. Olumsuz düşünceler yerine iyi ve olumlu
düşünceler yaratmanın bize yararı var, çünkü örneğin, birini sevmediğimizde,
duygularımız yüzümüz ve davranışlarımız tarafından dışa vurulur. Onlar bizimle
bir araya geldiklerinde, ruh durumumuzu hisseder ve bizden binlerce kilometre
uzaklıkta olsalar da, titreşimlerimizden etkilenirler.
İyi duygular
yarattığımızda, sadece kendi ruh halimizi değil, etrafımızdakilerin ruh
hallerini de düzeltebiliriz; herhangi bir durumda, çoğu zaman herkes için daha
iyi bir sonucu amaçlayarak, etraftaki atmosferi etkileyebiliriz.
Bir düşünce ile
duygularımızı değiştirebiliriz. Ve daima güçlü düşüncelerle mutlu ve hoşnut
kalabiliriz.
Zamanı geldi… En
saf yönümüz olan asıl ve gerçek doğamızla iletişime geçmenin zamanı geldi. İçsel
gücümüzü tekrar kazandıkça, kendi düşünce ve duygularımızın efendileri oluruz.
Etrafımızda olup bitenlerin etkisi altında kalmadan arzuladığımız ruh halimizi
seçebiliriz. Sonuç olarak, duygularımızın efendisi olma yolunda ilerlerken,
yağmur yağsa da, güneş açsa da huzur ve mutluluğu elde edebiliriz.
http://www.meditasyonyapalim.com/default.aspx?pid=86608
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder