12 Aralık 2012 Çarşamba

Türkiye'de ve Dünya Boşanmalar Neden Artıyor?

Türkiye'de ve Dünya Boşanmalar Neden Artıyor?

 
Boşanmalar neden arttı?
Son Yıllarda Boşanmaların Hızla Artması, Toplumumuza Endişe Veriyor
Son zamanlarda o kadar çok boşanma haberi alıyoruz ki, ister istemez herkes ayrılıyor gibi düşünmeye başladık. Haksız sayılmayız, çünkü rakamlar da bu düşünceyi doğrular nitelikte. Örneğin ABD'de 100 evlilikten 52'si boşanmayla sonuçlanıyor. Avrupa da bu oran yüzde 50. Türkiye'de son 10 yılda boşanma oranı yüzde 63 artmış. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2005-2011 arasında 604 bin çift boşandı. Aynı dönemde evlenenlerin sayısı 3 milyon 700 bin. Türkiye'de 2011'de 120 bin civarında boşanma gerçekleşti. Bu boşanmalar evliliğin ilk beş yılında yaşanıyor.
Çiftler yoğun bir şekilde ayrılığı seçiyor. Boşanmalar neden arttı ??
Uzmanlara göre; günümüzde pek çok çiftin boşanma nedenlerinin temelinde aralarında sevgi bağı olmasına rağmen, kişilik uyuşmazlığı yaşayarak, sağlıklı eş ilişkisi oluşturamamaları yatmaktadır modern çağda evrensel olarak boşanma oranlarının artmasını, insanların evliliğe daha az istekli olmalarına değil, evlilik anlayışındaki değişim ile birlikte mutlu olabilmeyi, geleneksel değerler ve çocuğun varlığı için sorunlara katlanılmasına tercih edilmesine bağlamaktadır. Ayrıca boşanma evlilikten kaynaklanan derin bir doyumsuzluktan çok, evliliği ödüllendirici ve doyum sağlayıcı ilişki haline getirme kararlılığındaki artışın bir göstergesi olarak değerlendirilmektedir.
Evrensel olarak son yıllarda boşanma oranlarının artması ve boşanmanın daha yaygın bir kültür öğesi haline gelmesi, toplumsal ve kültürel değişimin aile üzerindeki etkileri ile bağlantılıdır
Sanayi devrimi sonrası, üretim araçlarındaki değişikliklerin yol açtığı kentleşme ile birlikte ortaya çıkan yeni yaşam tarzları, toplumsal hayatta giderek artan bir oranda hareketliliğe yol açmıştır. Bu durum zamanla bireyselleşmeye, kadının özgürleşmesine neden olmuş ve süreç içerisinde kurulan evlilikler geçmişte olduğu gibi kadının ikinci planda olduğu değil de, sevgi ve saygının karşılıklı olarak yaşandığı bir yapıya dönüşmüştür. Bu temelde kurulan evliliklerde, kadının erkeğe “bağımlılığı” yerine “karşılıklı bağlılık” ilkesi ön plana çıkmış, evliliğe yüklenen anlamlar değişmiş; evlilikten daha fazla dayanışma, dostluk, sevgi paylaşımı ve duygusal yakınlık beklenilmeye başlanmış, ilişkinin niteliği eşlerin beklentilerini karşılayamadığı noktada boşanma daha fazla gündeme gelmiştir. Sanayileşme sonrası yeni özgürlük anlayışının yanı sıra, dinsel ve töresel değerlerin aile kurumu üzerindeki etkisi azalmıştır.
Aile özelinde yaşanan değişmelerde ve boşanma oranlarının artmasında medya olarak adlandırılan, kitle iletişim araçlarının da etkisi vardır. Kitle iletişim araçlarında programlar sevgi paylaşımı noktasında flört etmeyi özendirirken, boşanmanın olağan bir durum olarak algılanmasına neden olabilecek yayınlar da yapmaktadırlar.
Peki çiftler neler yapmalı ?
Boşanmak çok kolaylaştı ama çocukların ruhsal dengesi ve gelecekleri de düşünülmeli. Önemli olan evlilikleri uzun süre yaşatmaktır. Burada en büyük görev evin hem hanımına hem erkeğine düşmektedir. Erkek ve kadın kendi sorumluluklarının bilincinde olmalı evin bütün yükü erkek olsun, kadın olsun tek tarafa yüklenmemelidir. Herkes kendi sorumluluğunu bilirse sorun olmaz.
Çevrenin ve televizyon dizilerinin etkisinde kalan aileler, bilhassa ekonomik özgürlüğünü elde eden kadınlar ve erkekler aile yuvasını bozmakta tereddüt etmiyor ve ani kararlar ile boşanıyorlar. O zamanda bu durumdan en çok çocuklar zarar görüyor ve ömür boyu annesiz veya babasız yaşamak onların ruh dengesini bozduğu gibi eğitimini ve güncel yaşamını, karakterini etkileyerek geleceğimiz olan çocuklarımızın hayatını karartmış oluyorlar. O halde kadınlarımız elbette başımızın tacıdır ama erkeklerde başımızın tacıdır. Kadınında, erkeğinde kusurları mutlaka olabilir ama hoşgörülü ve sabırlı olmalı. Eşiniz size karşı sinirlenip, hoşunuza gitmeyen davranışlarda bulunduğu zaman sizde üzerine gitmeyin, sabredin O sonra hatasını anlayacaktır.
Farklılıklar eşlerin boşanması için değildir, aksine bir birlerini tamamlayarak kemale doğru ilerleye bilmeleri içindir. Tevazu, alçakgönüllülük, görmezden gelme, aşk, sabır mükemmellik yolundaki evlilikler için su ve hava gibidir fakat gurur, kibir, inat, sinir, sevgisizlik evlilikleri boşanmaya götürmektedir. Kadın ve erkek her iki tarafta çocuklarının gelecekleri ve mutlulukları için hemen boşanmayıp, birbirlerine hoşgörü ve sabırla tahammül etmeye çalışmalı, çok mecbur olmadıkça evliliklerini sürdürüp mücadele etmelidirler.
Kaynaklar:
ANIL,Yaşar Şahin. Boşanma Sebebi Olarak Geçimsizlik "Evlilik Birliğinin Temelden Sarsılması" Beta Basım Yayım (2008)
HAVUTCU, Ayşe. Evlilik Birliğin Temsili. Ankara Seçkin Yayıncılık.(2006)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder