23 Aralık 2012 Pazar

Kolesterol Nedir?

Kolesterol Nedir?



Kolesterol vücudumuzda tüm hücrelerimizde bulunan yağımsı bir madde olup bazı hormonlarımızın yapımında, D vitamini yapımında ve hazım için gerekli maddelerin yapımında kullanılır. Vücudumuz bunların hepsi için gerektiği kadar kolesterol üretir. Ayrıca yediğimiz bazı gıdalarda da kolesterol bulunur.
Kolesterol lipoprotein denilen yapılarla kanımızla damarlarımızın içinde taşınır: LDL ve HDL-Kolesterol. Halk arasında Lanetli veya Kötü Kolesterol denilen LDL-Kolesterol yüksekse, atar damar duvarlarında (arteri) kolesterol plakları (ateroskleroz) oluşur. Halk arasında hayırlı veya iyi kolesterol denilen HDL-Kolesterol ise yağları karaciğere taşır ve karaciğer de kolesterolü vücudumuzdan uzaklaştırır.
Yüksek kolesterol nedir?
Çoğu kişi kolesterolünün yüksek olduğunun farkında değildir, çünkü yüksek kolesterol hiçbir belirti vermeyebilir. Bu kişilerin koroner arter hastası olma riski dört misli artmıştır. LDL-Kolesterol ne kadar yüksekse kalp hastalığı riski o kadar yüksek demektir. HDL-Kolesterol ne kadar yüksekse kalp krizi geçirme (kalp hastalığı) riski o kadar düşüktür. Koroner damarlarda yüksek kolesterole bağlı oluşan plaklar kalbe oksijen sağlayan bu damarları daraltır, damar duvarı zedelenip pıhtıyla tıkanabilir ve kalp krizine yol açabilir. Göğüste baskı tarzında bir ağrı kollara, çeneye, boyna, sırta yayılabilir, hazımsızlık duygusu olabilir. Pıhtının yolu tıkamasına bağlı kan dolaşımı düzelmezse kalp kası da beslenemez ve çalışamaz, ciddi sorunlar ve hatta ölüm gerçekleşebilir.
Beyin, böbrek, bacak arterleri gibi damarlarda da plaklar oluşarak boyun damar hastalığı, felç, böbrek yetmezliği ve körlüğe neden olabilir. Pıhtı ve plak oluşumunu önlemek için kolesterolünüzün düşürülmesi gerekir.
Yüksek kolesterole neden olan, kontrol edebileceğiniz faktörler nelerdir?
Yumurta sarısı, peynir, süt ürünleri, çikolata, margarin ve margarinle kızartılmış ürünler, et gibi doymuş yağlar LDL-Kolesterolünüzü yükseltip HDL-Kolesterolünüzü düşürecektir. Bunları azaltınız.
Fiziksel aktivite azlığı kilo almanıza ve LDL-Kolesterol düzeyinizin artıp HDL-Kolesterol düzeyinizin düşmesine yol açar. Hareketinizi arttırarak bunlara engel olabilirsiniz.
Yüksek kolesterole neden olan ve kontrol edemeyeceğiniz faktörler nelerdir?
Kalıtımsal yani genetik kolesterol yüksekliği doğumda başlar ve erken yaşta kalp krizine neden olur. Erkeklerde ise HDL daha düşüktür. Yapılan araştırmalarda Türklerde de HDL düşüklüğü saptanmıştır. Kadınlarda ise 55 yaşından sonra LDL düzeyleri erkeklere oranla daha yüksek bulunur.
Yüksek kolesterol düzeylerinin belirtileri nelerdir?
Genelde hiçbir belirti olmayabilir. Bu nedenle (ailede birinci derece yakınlarınızda kolesterol düzeyi 300mg/dl’nin üzerinde olan varsa, çocuklarının 20 yaşından önce kolesterol düzeyine bakılması) 20 yaşından itibaren kolesterol düzeyi normal bile olsa 5 yılda bir kolesterol düzeyinize baktırın.
Kolesterol yüksekliği tanısı nasıl konulur?
Kanda lipid profili denilen testle 9-12 saatlik açlık (su içilebilir!) sonucu kanda Kolesterol, LDL-Kol, HDL-Kol.ve Trigliserid düzeylerine bakılır.Total Kolesterol LDL- ve HDL’den oluşur, Trigliserid de kanda bir yağ çeşidi olup yüksekliği pankreas harabiyetine ve özellikle kadınlarda koroner arter hastalığına yakalanma riskinin artmasına neden olur. Sadece Total Kolesterol ve HDL-Kol. tokolarakta bakılabilir.
Koroner arter hastalarında, şeker hastalarında (kalp damar hastalığı riski 7 misli arttığı için) ve atar damarlarımızın (arter) etkilendiği hastalıklarda LDL-Kol.100 mg/dl’nin altında olmalıdır. HDL-Kol düzeyi 45mg/dl’nin üzerine çıkmalıdır. Trigliserid düzeyi 200 mg/dl’nin altına düşürülmelidir. Şişmanlık, hareketsizlik, sigara, yüksek karbonhidratlı beslenme, aşırı alkol tüketimi, bazı genetik hastalıklar ve ilaçlar da Trigliserid yüksekliğine neden olur.
Kolesterol yüksekliği tedavisi nasıl yapılır?
Yaşam tarzı değişimi (sağlıklı diyet, sağlıklı kilo ve fiziksel aktivite) ve gerekirse ilaç tedavisi ile riskler azaltılır, LDL-Kol. ‘ü arttıran faktörler:
  • Sigara
  • Yüksek tansiyon
  • HDL – Kol. düşüklüğü (40’dan az)
  • Ailede erken yaşta kalp hastalığı olması (baba veya erkek kardeşte 55, anne veya kız kardeşte 65 yaşından önce kalp hastalığı olması)
  • Yaş (erkeklerde 45 yaş üzeri, kadınlarda 55 yaş üzerinde olmak)
Türk Kardiyoloji Derneğinin sitesinde risk hesaplama tablosunu(http://www.tkd.org.tr/pages.asp?pg=256) tıklayarak gelecek 10 yıl içindeki kalp hastalığı geçirme riskinizi hesaplayabilirsiniz. Hiç risk faktörünüz yoksa LDL-Kol 160mg/dl’nin altında olmalı, iki risk faktörünüz varsa (sigara, yaş gibi) LDL-Kol 130mg/dl’nin altında olmalıdır. Yüksek risklilerde LDL-Kol. 100’ün hatta 80 mg/dl’nin altında olmalıdır (carotis arter darlığı gibi). Kalp hastalığı riskiniz ne kadar yüksekse, LDL-Kol düzeyiniz o kadar düşük olmalıdır. Kolesterolünüzü kontrol altında tutmanın yolları
  • Yapacağınız diyetle tahıl, meyve ve sebze yemeniz kolesterol düzeylerinizi düşürmenizde yardımcı olacak, haftada 2 gün yemenizi önerdiğimiz omega-3 kaynağı balıklar kalbinizde pıhtı oluşmasını engelleyecek ve kalp krizi riskinizi azaltacaktır.
  • Tuzu azaltarak ve alkolü kontrollü içerek azaltmanız tansiyonunuzu düzenleyecek, kilo vermenize ve trigliserid düzeyinizin normale dönmesini çabuklaştıracaktır. Kilo vermeniz yanında özellikle bel çevresinin kadınlarda 88 erkeklerde 102 cm’in altında olması da kalp hastalıkları riskini azaltmaktadır.
  • Haftada 5 gün 30 dakika yürümek veya düzenli egzersiz yapmak hem LDL-Kol ve Trigliseridinizi düşürecek hem de HDL-Kol düzeyinizi arttıracaktır.
  • Ayrıca doktorunuz öneriyorsa kolesterol düşürücü ilacınızı da düzenli olarak almalısınız. Statin grubu ilaçlar hem LDL-Kolesterolünüzü düşürür, hem HDL-Kol düzeyinizi arttırır, hem de damarlarınızdaki oluşmuş plakları duvara yapıştırarak bunların koparak gidip küçük arterleri tıkamasını önler.
  • Kolesterol yüksekse (doktor önerisiyle) ayrıca düşük doz (100-300mg) asetilsalisilik asit alınması 1000 kişiden 40 kişinin kalp krizi geçirmesini engellediği gösterilmiştir.
  • Sigarayı bırakın ve yanınızda da içirmeyin.
Uzm. Dr. Yaprak Biren
MÜTFV Tıp Merkezi
İç Hastalıkları Uzmanı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder