SAĞLIKLI YAŞAM İÇİN SPOR ve BESLENME
Daha nitelikli bir yaşam
seçimi;kişilerin daha iyi beslenme alışkanlıklarına sahip olması ve düzenli
egzersizler yapmalarıyla sağlanır.Fiziksel uygunluğu sağlamak için yarışma
sporcusu olmak gerekmez.Bu nedenle kendimiz için uygun olan sporu seçerek onu
düzenli bir şekilde sürdürebiliriz.Sporda artık yarışma amacının dışında,sağlığı
koruma düşüncesi de yer almakta ve insanlar bu düşünceyle spor yapmaya davet
edilmektedir.Bu davet özellikle gelişmiş ülkelerde yerini bulmakta ve geniş
insan kitleleri çok değişik sportif etkinliklerde bulunmaktadır.Yaşam boyu spor
yapan insanların sayısının arttırılmasına çalışılmaktadır.
Hipokrat M.Ö 480 de Sağlıklı yaşamın temel ilkesini şöyle açıklamıştır:
Kişinin vücuduna karşı sorumlu olduğunu ve sağlam bir kafanın bir vücutta
olacağını vurgulamıştır.Organizmayı zinde ve sağlıklı kılmak için spor yapma bir
zorunluluk olarak ortaya çıkmaktadır.
Fiziksel hareket ve egzersiz sağlıkla ve performansla ilgili olmak üzere iki
amaca yöneliktir.Sağlıkla ilgili egzersizler bütün vücut fonksiyonlarının ahenk
içinde çalışmasını amaçlar.Performansla ilgili egzersizler ise kasların daha
hızlı,güçlü ve dengeli hareket etmesini dolayısıyla sporla ilgili yeteneklerin
gelişmesini amaçlar.Çoğu kişi için beslenme ve sporun birinci amacı sağlığı
korumak ve geliştirmenin yanı sıra performanslarını artırmaya yönelik ek
egzersizler de yapmak zorundadırlar.
Düzenli egzersiz ve sağlıklı beslenmenin sağladığı yararlar ise şöyle
özetlenebilir:
* Kas gücünü,dayanıklılığını,esnekliği ve koordinasyonunu artırır.
*
Kardiovasküler uyumu sağlar.
* Şişmanlık riskini azaltır
* Yetişkinlik ve
yaşlılıkta oluşabilecek kemik bozuklukları ve kronik hastalıklara ( şeker,yüksek
tansiyon,koroner kalp hastalıkları,bazı kanserler...vb.) yakalanma riskini
azaltır.
* stresin azaltılmasına yardımcı olabilir.
* Bazı hastalıkların
iyileşmesine yardımcı olur.
* Kişilerin kendilerine olan güvenini daha
fazla,çevresiyle ve arkadaşlarıyla uyumunu daha iyi,ruhsal sağlıklarını daha
dengeli ve düzenli hale getirir.
Sağlıklı Yaşam ve Beslenme İçin Uyulması Gereken Kurallar
Yiyecek ve içeceklerin besleyici değerleri yanı sıra sağlığa uygunluğu da
önemlidir.
Sağlıklı beslenme konusundaki uyarıların başlıcaları şunlardır.
* Açlıktan ve fazla yemekten kaçınıp,yaşa,cinsiyete,yapılan aktiviteye ve
içinde bulunduğumuz özel duruma ( gebe,emzikli,çocuk,genç?) uygun şekilde
yeterli ve dengeli beslenmeliyiz..
* Hareketsizlikten kaçınıp,her gün düzenli
egzersiz yapmalıyız..Böylece boya uygun vücut ağırlığınızı yaşam boyu
koruyabiliriz.
* Öğün atlamamak,günde üç ana öğün,mümkünse 1-2 ara öğün
tüketmeliyiz.
* Günlük yağ tüketimimizi azaltarak,çok yağlı yiyecekleri
yememeye özen göstermeliyiz.
* Günlük saf şeker tüketimimizi azaltmaya
çalışmalıyız.
* Daha çok posalı yiyecekleri tercih etmeliyiz.
* Çok tuzlu
yiyecekler yememeliyiz,daha az tuz kullanmamız gerekir.
* Yediğimiz,içtiğimiz
yiyeceklerin mikroplar ve kimyasal Maddelerden arındırılmış olmasına özen
göstermemiz gerekmektedir.
* Stresten mümkün olduğu kadar kaçınmalıyız.
*
Alkol kullanmamak ya da en aza indirmemiz gerekmektedir.
* sigara
içmemeliyiz.
Spor ve Beslenme
Spor yapan herkes için sağlık ve mutluluklarını korumanın yanı sıra
performanslarını maksimum düzeye çıkarmak başlıca amaçtır.
Sağlıklı ve uygun bir Diyet düzenlemek,besin öğelerinin çeşit ve miktar
olarak doğru seçimini gerektirir.Yiyecek ve içecekler farklı miktarlarda çeşitli
besin öğesi içerirler.
Vücut çalışması için gerekli olan besin öğeleri;
* Karbonhidratlar
* Yağlar
* Proteinler
* Vitamin ve mineraller
*
Su
* Posa
olmak üzere altı grupta toplanabilir.Temel besin öğeleri olan
karbonhidrat,protein ve yağlar vücuda enerji sağlarlar.
ENERJİ
Herhangi bir fiziksel hareketin yapılması,diğer bir deyişle kasların
çalışması için yakıta gereksinim vardır.Bu yakıt besin öğelerinin yanması sonucu
açığa çıkan enerjidir.
Herkesin enerji gereksinimi yaş,cinsiyet,vücut cüssesi,metabolik hız ve
yapılan fiziksel aktiviteye göre farklılıklar göstermektedir.Egzersizin
tipi,şiddeti,sıklığı,süresi enerji gereksinimini etkilemektedir.Örneğin verilen
sürede artan egzersiz şiddeti enerji harcamasını da artırmaktadır.Alınan
enerjinin harcanan enerjiye eşit olduğu duruma enerji dengesi denir.
Yaşam İçin Gerekli Besinler ve Besin Öğeleri
Her çeşit besinin bileşiminde değişik miktarlarda besin öğesi denilen
kimyasal moleküller bulunur.Besinler yendikten sonra besin öğelerine parçalanır
ve vücutta öyle kullanılır.
İnsanın büyüme,gelişme ve sağlıklı olarak yaşamını sürdürmesi için
gereksinimi olan besin öğeleri:
1-KARBONHİDRATLAR
Vücuda enerji sağlayan besin öğelerinden biridir.Normal diyet alan
yetişkinlerde günlük enerjinin %55-70’i karbonhidratlardan
sağlanır.Karbonhidratlar basit karbonhidratlar (şeker),kompleks karbonhidratlar
(nişasta) olmak üzere iki gruba ayrılır.Basit karbonhidratlar;tek moleküllü
şekerler olan monosakkarit (glikoz ve fruktoz) ile çift moleküllü şekerler olan
dissakkaritler (sakaroz-çay şekeri ve laktoz-süt şekeri) dir.Basit şekerler
kompleks şekerleri (nişasta) oluşturmak üzere birleşebilirler.Nişasta kolaylıkla
şekerlere parçalanabilir.Hem basit hem de kompleks karbonhidratlar glikoza
parçalandığında enerji kaynağı olarak benzerdirler.Ancak rafine basit şekerler
yalnızca enerji verip diğer besin öğelerini ve vücut motorunun en iyi şartlarda
çalışmasına yardımcı olarak vitamin ve mineralleri içermezler.Buna karşılık
meyve içindeki şekerler hem enerji hem de diğer besin öğelerini sağlarlar.Bunun
için taze meyve ve meyve sularında bulunan şekerler meşrubat ve şekerlemelerde
bulunan rafine şekerlere tercih edilmelidir.Günlük enerjinizin %10?unu rafine
şekerlerden sağlayabilirsiniz.Bu da günde 3000k.kalori tüketen bir sporcunun iki
kutu meşrubat içmesine eşdeğerdir.
2.NİŞASTA
Karbonhidratlar,sindirilmeden sonra kan glikoz düzeyinde neden oldukları
artış ve buna bağlı olarak artan insülin (şekeri kandan alarak kaslara nakleder)
salımı sonucu glikozun dolaşımına geçiş hızına göre de (glisemik indeks)
sınıflandırılmaktadırlar.Glisemik indeks, 50 g karbonhidrat içeren bir besinin
kan glikozunu normalin ne kadar üzerine çıkarabileceğine dair göreceli bir
derecelendirme yöntemi olup,besinin tek başına alınmasına ve sindirim hızına
dayanır.Glisemik indeks besinin içerdiği,hazırlanma ve pişirilme
yöntemleri,protein ve yağ içeriği,olgunluk gibi sindirim hızlarını etkileyen
çeşitli faktörler vardır.Bazı karbonhidratlar daha yavaş sindirilir ve düşük
glisemik etki gösterirler.Diğerleri ise çok hızlı emilir ve yüksek glisemik
indekse sahiptirler.Sebze,meyve ve kuru baklagiller ise içerdikleri yüksek posa
nedeniyle genellikle düşük glisemik indekse sahiptirler.Ayrıca besinler diğer
besinlerle birlikte alındığında glisemik indeksi değişebilir.Örneğin
şekerleme,dondurma,tatlılar gibi yiyeceklerin içinde bulunan yağ glikozun kana
geçişini yavaşlatarak hiç yağ içermeyen pişmiş havuçtan daha düşük glisemik etki
yaratabilir.
3-YAĞLAR
En çok enerji veren besin öğesidirler.Böylece vücut en ekonomik şekilde
enerji gereksinimi yağlardan karşılayabilir.Yağda eriyen vitaminler ( A,D,E,K )
ve gerekli yağ asitleri vücuda yağ ile alınır.Deri altı yağ tabakası vücut
ısısının kaybını önler,yağ organları çevreleyerek dış etkenlerden korur ve
midenin boşalmasını geciktirir.Yağlar doymuş ( etin yağı,krema,kaymak,iç
yağ,margarin,yağlı süt ve ürünleri ),tekli doymamış ( zeytinyağı,yer fıstığı
yağı ),çoklu doymamış ( mısır,pamuk,ayçiçek,soya,susam,balık yağı ) olmak üzere
üçe ayrılırlar.Doymuş yağlar kan kolesterol düzeyini yükselterek kalp krizi
riskini artırmaktadır.Bu nedenle sağlıklı bir beslenme için diyetin yağdan gelen
enerji oranı %30’un üzerinde olmamalı ve bu yağların da en çok üçte biri doymuş
yani hayvansal yağlardan sağlanmalıdır.
4-PROTEİNLER
Enerji sağlamalarının yanı sıra hücrelerin esas öğesi olduklarından
büyüme,gelişme,yıpranan hücrelerin yenilenmesi için de gereklidirler.Ayrıca
besin öğelerinin vücutta kullanılmasında görev alan enzim ve hormonların
yapısını oluşturur,enfeksiyonlarla savaş için karşı kuvvetleri oluşturmaya
yardım ederler.Günlük enerji tüketiminin yaklaşık %10-15’i proteinlerden
sağlanmalıdır.
Beslenme ve spor konusunda pek çok yanlış inanç ve uygulama vardır.Bunlardan
biri de özellikle kuvvet sporlarında diyetle fazla protein tüketilmesinin
yararlı olacağı inancıdır.Fazla protein tüketmenin kas kitlesinde artışa neden
olarak kas gücü ve gelişimini artırdığı zannedilmektedir.Fakat organizmanın
protein gereksinimi egzersiz yapan kişiler de dahil olmak üzere düşünülenin
aksine azdır.Sadece diyete ek olarak protein tüketmek kas gücü ve kitlesini
artırmaz.Fazla tüketilen protein enerji için kullanılır ve fazlası yağ olarak
depo edilir veya atılır.Ayrıca fazla alınan protein sağlık sorunlarına neden
olur.Sadece sağlıklı diyet ve düzenli egzersizlerle kas gücü ve kitlesi
artırılabilir.Kas kitlesinin gelişimi için gerekli protein oldukça
azdır.Antrenmanlara yeni başlama döneminde vücut kas gelişimi için gereksinime
ek 7-8 g protein önerilmektedir.Sağlıklı bireylerde vücut ağırlığının her
kilogramı başına 0,8-1 g protein yeterli iken bu oran sporcularda ( özellikle
kuvvet gerektiren spor dallarında ) 1,5-2 g ?a kadar yükselir.
Yaşam için gerekli,vücutta pek çok biyokimyasal olayı düzenleyen,dokuların
yapımı,onarımı,yaşamını sürdürmesi için gerekli farklı proteinler
vardır.Proteinlerin yapı taşları amino asitlerdir ve farklı şekillerde
birleşerek farklı proteinleri sentezlerler.Amino asitlerin bazıları vücutta
sentezlenir bazıları sentezlenemez ve sayısı 8 olan bu amino asitlerin ( elzem
amino asit ) diyetle mutlaka alınması gereklidir.8 amino asidi uygun oranda
bulunduran yiyecek ve içecekler iyi kaliteli protein sağlarlar.İyi kaliteli
protein almak için hayvansal kaynaklı yiyecekleri ( et,süt,peynir,yumurta )
tüketmek veya yiyecekleri birbiri ile karıştırarak zenginleştirmek
gereklidir.Ayrıca bitkisel yiyeceklerden tahıl ve kuru baklagiller birlikte
tüketilerek yemeğin protein kalitesi artırılabilir.
5-VİTAMİN VE MİNERALLER
Vitamin ve minerallerin vücut çalışmasında en önemli görevleri;büyüme,sinir
ve sindirim sisteminin normal çalışması,besin öğelerinin vücutta elverişli
olarak kullanılması ve vücut direncine yardımdır.Ayrıca besin öğelerinin vücudun
gereksinimi olan enerjiye dönüştürülmesinde görev alırlar.Genellikle kişiler
sağlıklı ve yeterli beslenme ilkelerine uygun bir diyet tüketiyorsa vitamin ve
mineraller gereksinimlerini karşılayabilmektedir.
Tahıllar B vitamini yeşil yapraklı ve sarı-turuncu sebze ve meyveler (
ıspanak,marul,kayısı,havuç?) ile turunçgiller A ve C vitamininin zengin
kaynaklarıdır.E vitamininin zengin kaynakları ise bitkisel sıvı
yağlar,fındık,fıstık,ceviz gibi yağlı tohumlar ile kepekli tahıl
ürünleridir.
Beta karoten ( bitkisel kaynaklarda bulunan A vitamininin ön öğesi ),C ve E
vitamini antioksidan ( savaşan vitamin ) vitaminlerdir. Vücudumuzda serbest
radikalleri hasar oluşturmadan önce zararsız hale getirecek antioksidan savunma
mekanizmalarından biri de antioksidan vitaminleri yeterli tüketimidir.Vücutta
enerji oluşumu sırasında metabolize olan oksijenin yaklaşık %3-10’u tamamen
redükte edilememekte ve serbest radikaller veya hidrojen peroksit gibi radikal
ön maddelerine değişmektedir.Toksisiteleri fazla olan bu moleküllerin patolojik
miktarı vücut hücre yapı ve fonksiyonlarına zarar vermekte ( örneğin: kas
dokusunu tahrip etmekte ) yaşlanma,kanser,kalp çizgi damar hastalıkları başta
olmak üzere altmıştan fazla hastalığın oluşumunda önemli rol oynamaktadır.
Özellikle açık havada yapılan sporlar,düzensiz ve farklı yoğunlukta yapılan
egzersizler,dağcılık,kayak,bisiklet gibi yükselti sporlarından sonra iskelet
kaslarında biriken serbest radikaller hem sağlığı hem de performansı olumsuz
yönde etkilemektedir.Antioksidan vitaminler serbest radikal temizleyicisi ve
potansiyel koruyucu görevi yapmaktadır.
Sporcular için terleme ile kaybolan minerallerin yanı sıra demir ve kalsiyum
önemli diğer minerallerdir.Özellikle dayanıklılık sporlarında doğurganlık
çağındaki kadın ve ergenlik çağındaki sporcular ile yiyecek tüketiminin
sınırlandığı durumlarda diyetle gereksinimin karşılanması zorlaşmaktadır.Düşük
demir tüketimi kanın oksijen taşıma yeteneğini düşürerek performansı olumsuz
yönde etkilemektedir.
Düzenli yapılan,egzersizler,kemiklerin daha fazla kalsiyum çekmesini bunun
sonucu olarak daha güçlü olmasını sağlar.Böylece spor yapan aktif kişiler spor
yapmayan kişilerden daha ağır ve güçlü kemik yapısına sahip olurlar.Güçlü ve
sağlıklı kemik yapısını sürdürmek için kalsiyumdan zengin yiyecekler
tüketmeliyiz.
6-SU
Besinlerin vücuda alınması,sindirimin kolaylaşması,zararlı öğelerin dışarı
atılması ve vücut ısısının denetimi için gereklidir.Yapılan egzersizler vücudun
sıvı gereksinimini artırmaktadır.Egzersiz süresince ter ve solunumda vücuttan
önemli miktarda sıvı kaybolmaktadır.Özellikle sıcak havada oluşan sıvı kaybının
karşılanması gereklidir.Dehidrasyon vücut ısısının yükselmesine sebep
olabilir.Az miktardaki sıvı kayıpları bile performansı olumsuz yönde etkilerken
daha fazla sıvı kayıpları bile performansı olabilir.Az miktardaki sıvı kayıpları
bile performansı olumsuz yönde etkilerken daha fazla sıvı kayıpları sıcak
çarpması hatta ölüme neden olabilir.Maalesef su içmek için susuzluk hissine
güvenmek yaygın bir hatadır.Dehidrasyonu önlemek için susama hissi emin bir yol
gibi görünmese de organizmayı şiddetli dehidrasyondan korumaktadır.Susuzluk
hissetmediğiniz halde daha fazla sıvıya ihtiyacınız olabilir.Sadece susama
hissini kriter olarak alırsanız su kaybının yalnızca yarısını
karşılayabilirsiniz.Sporcular susama hissinin gelişmesini beklemeden su içmeye
dikkat etmelidirler.
7-POSA
Posa bitki hücre duvarında bulunan sindirilmeyen
karbonhidratlardır.Barsakların düzenli çalışmasını sağlamak için gereklidir.Bu
nedenle günlük beslenmede posalı yiyecekler artırılmalıdır.Posa yönünden zengin
olan besinler sırasıyla kuru baklagiller,tahıllar,taze sebze ve meyvelerdir.
Sonuç İtibariyle Sağlıklı Sporun ve Beslenmenin Faydaları:
* Kalbi kuvvetlendirir.
* Kalbin organizmaya pompaladığı kan miktarında
artış sağlar.
* Kalbin beslenmesini sağlayan kılcal damarları
geliştirir.
* Kan daha çok oksijen alır.
* Kalp daha normal ve ekonomik
çalışır.
* Alınan fazla oksijen sayesinde kan daha temiz olur.
* Kanda
bulunan alyuvarların sayısında artış olur.
* Beden eğitimi ve spor
uygulamalarının sinir sistemine olumlu yönde etkileri olmaktadır.Beden eğitimi
ve spor uygulamaları sayesinde tüm kas grupları harekete geçmiş olur.Vücut
ısınır.Vücut ısısı sinir sistemindeki elektriksel iletim hızını artırır.
*
Spor sayesinde beyin,beyincik ve omurilik soğanı daha duyarlı olmaktadır.
*
Sigara,alkol ve uyuşturucu ilaçlar,sindirim sistemine büyük tahribat
yapmaktadır.
* Spor sayesinde sindirim organlarının kaslarının
geliştiği,güçlendiği ve organların görevlerini daha sağlıklı yaptığı
görülmektedir.
Kaynak.http://www.netdoktorum.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder