KUSURSUZ MUTSUZLUĞUN FORMÜLÜ
Mutsuzluğun anahtarı mükemmel olma çabasında saklı
Yaptığımız her işi her zaman kusursuzca yapmak için hatasız hareket ederek daha çok sevilmek, beğenilmek ve takdir edilmek ihtiyacı ile yanıp tutuşan bir dünyaya girdiğimizi hissediyorsanız, yanlız değilsiniz.
Herşeyin en iyisi olmak arzusuyla dolu ortamlar bizi üretmeye teşvik etse de, genellikle bizi yetersizlik duygusuyla boğuşturur. Mükemmellik arayışı hayata ve hayatın içinde olup bitenlere karşı merakımızı ve hayranlığımızı söndürmeye başlar.
Mükemmel olmaya ve mükemmel gözükmeye çalışanları gözlemlemeyi denediniz mi?
Mükemmel insan iticidir, ulaşılamazdır, tolere edilmeleri zordur. Ortak noktada buluşmanız kolay değildir. Yine de mükemmellik arayışından vazgeçmiyor, hatta daha çok ardından koşuyor gibiyiz. Belki mükemmellik arayışı bize başarı getirdiğindendir…
Mükemmel aşkı ve aşığı arıyoruz. Adına doğru insan diyoruz.
Mükemmel bir iş, kariyer, ünvan, kazanç ve itibar arıyoruz. Adına güç diyoruz.
Mükemmel bir ev, araba ve sosyal yaşam istiyoruz. Adına statü diyoruz.
Mükemmel gözükmek için en iyisine sahip olmak istiyoruz. Adına imaj diyoruz.
Doğru insanı bulma beklentisiyle ilerlerken, yanlız insanlar ordusu haline geldiğimize pek aldırış etmiyoruz.
Güç elde etme ihtiyacımızın bizi sevdiklerimizden ayırmasına gönüllü izin veriyor, elimizdeki gücü kibirden faydaya çekmekte zorlanabiliyoruz.
Statü kazandıktan sonra onu korumak daha zor olduğundan, elde ettiğimiz statüyü kaybetme korkusuyla endişe dolu bir hayata katlanabiliyoruz.
Güçlü, statü sahibi ve mükemmel bir insan olma arzusu içerisinde kendi “imajımızı” yaratarak yaşıyoruz. Süreçte kendimiz olmayı unutuyor, iç huzurumuzdan her gün biraz daha ödün verebiliyoruz.
Mükemmellik takıntısı mutsuzluğu peşimize takarak yol aldığımız bir yolculuktur. Bizlerle birlikte çalışanları usandırdığımız, kendi yetersizliğimizi hatırlatan her kişi ve olaya tahammülsüz davrandığımız zamanlardır.
Anı yaşayabilmektir mükemmel olan.
Mükemmelliyetçilik ise anı hiç bir zaman yaşayamamak, yani anda kalamamaktır.
Hayat zorluklarıyla güzel.
Zorluklar bizi meşgul eder. Gelişmeye ve geliştirmeye teşvik eder.
Mükemmel olma arayışı yerine öğrenmeyi, bilinçlenmeyi, gelişmeyi temel almak daha mutlu hayatlar yaşamamıza etkendir.
Yazar: Fatmanur ErdoğanHerşeyin en iyisi olmak arzusuyla dolu ortamlar bizi üretmeye teşvik etse de, genellikle bizi yetersizlik duygusuyla boğuşturur. Mükemmellik arayışı hayata ve hayatın içinde olup bitenlere karşı merakımızı ve hayranlığımızı söndürmeye başlar.
Mükemmel olmaya ve mükemmel gözükmeye çalışanları gözlemlemeyi denediniz mi?
Mükemmel insan iticidir, ulaşılamazdır, tolere edilmeleri zordur. Ortak noktada buluşmanız kolay değildir. Yine de mükemmellik arayışından vazgeçmiyor, hatta daha çok ardından koşuyor gibiyiz. Belki mükemmellik arayışı bize başarı getirdiğindendir…
Mükemmel aşkı ve aşığı arıyoruz. Adına doğru insan diyoruz.
Mükemmel bir iş, kariyer, ünvan, kazanç ve itibar arıyoruz. Adına güç diyoruz.
Mükemmel bir ev, araba ve sosyal yaşam istiyoruz. Adına statü diyoruz.
Mükemmel gözükmek için en iyisine sahip olmak istiyoruz. Adına imaj diyoruz.
Doğru insanı bulma beklentisiyle ilerlerken, yanlız insanlar ordusu haline geldiğimize pek aldırış etmiyoruz.
Güç elde etme ihtiyacımızın bizi sevdiklerimizden ayırmasına gönüllü izin veriyor, elimizdeki gücü kibirden faydaya çekmekte zorlanabiliyoruz.
Statü kazandıktan sonra onu korumak daha zor olduğundan, elde ettiğimiz statüyü kaybetme korkusuyla endişe dolu bir hayata katlanabiliyoruz.
Güçlü, statü sahibi ve mükemmel bir insan olma arzusu içerisinde kendi “imajımızı” yaratarak yaşıyoruz. Süreçte kendimiz olmayı unutuyor, iç huzurumuzdan her gün biraz daha ödün verebiliyoruz.
Mükemmellik takıntısı mutsuzluğu peşimize takarak yol aldığımız bir yolculuktur. Bizlerle birlikte çalışanları usandırdığımız, kendi yetersizliğimizi hatırlatan her kişi ve olaya tahammülsüz davrandığımız zamanlardır.
Anı yaşayabilmektir mükemmel olan.
Mükemmelliyetçilik ise anı hiç bir zaman yaşayamamak, yani anda kalamamaktır.
Hayat zorluklarıyla güzel.
Zorluklar bizi meşgul eder. Gelişmeye ve geliştirmeye teşvik eder.
Mükemmel olma arayışı yerine öğrenmeyi, bilinçlenmeyi, gelişmeyi temel almak daha mutlu hayatlar yaşamamıza etkendir.
Kaynak: http://www.yenibiris.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder