30 Eylül 2013 Pazartesi

BİR MUTLULUK MASALI!

BİR MUTLULUK MASALI!

 
Mutluluk bir masaldan ibaret klişesini bir kenara bırakıp mutluluk kaynaklarına bir göz atalım. Para, sağlık, aile, arkadaşlar, eğlence... Peki mutluluk masalına dair bildiklerinizi sorgulamaya ne dersiniz...
İNSANLARI NELER MUTLU ETMEZ?
Psikolog Emre Konuk, bizi nelerin mutlu edip etmediğini gelir düzeyi, eğitim, sağlık, sosyal hayat gibi etkenler üzerinden açıklıyor.
Bizi neler mutlu eder? Nelerden mutlu olduğumuzu zannedip aslında mutsuzluk hissederiz? Psikolog Emre Konuk, gelir düzeyi, eğitim, sağlık, sosyal hayat gibi etkenler üzerinden mutluluk düzeyimizi ortaya koyuyor.
DİE (Devlet İstatistik Kurumu) Türkiye’de insanların ne ölçüde mutlu olduğu sorusunun sorulduğu bir araştırma yayınladı. DİE’nün araştırması, Türkiye’de insanların pek de öyle düşünüldüğü gibi mutsuz olmadığını, tersine büyük bir çoğunluğun yaşamından memnun olduğunu söylüyordu.
Türkler neden mutlu?
Sağduyuya aykırı gibi gelen bu sonuç, aslında yurt dışında ve pek çok ülkede yapılan araştırmaları doğruluyordu. Kimimiz bunu Türk milletinin, “Nasılsın” diye sorulunca “Allaha şükür iyiyim” deme alışkanlığına bağladı. Yani dolaylı olarak araştırmanın metodolojisini eleştirdi. Önemli bir kısmımız ise, Türk milletinin kaderciliğine bağladı. Ama ne yazık ki bu görüşler, Japonların Türklerden dört misli daha zengin oldukları halde niye daha mutlu olmadıklarını açıklayamıyordu.
İyisi mi biz de bu yazıyı, “İnsanları neler mutlu etmez, neler eder?” diye ayıralım ve noktayı koyalım.
Gelir düzeyi
Satın alma gücü ile yaşamdan alınan doyum arasında, 8000 dolara kadar doğrudan bir ilişki var. Satın alma gücü 8000 doları aşmaya başlayınca, parayla yaşamdan alınan doyum arasındaki ilişki ortadan kalkıyor. Ayrıca Çin’in, Arjantin’in ve Brezilya’nın doyum düzeyleri, ekonomik düzeylerine bakıldığında yüksek çıkıyor. Japonya’yı ise anlamak mümkün değil: Biz Türkler Japonlar kadar mutluyuz, satın alma güçleri bizim dört katımız olduğu halde. Bütün bunlara bakarak refah düzeyiyle yaşamdan alınan doyum arasındaki ilişkinin bir yere kadar anlamlı olduğunu, bir yerden sonra da anlamsız hale geldiğini görüyoruz.
Eğitim
Sevgili anne ve babacığım adam olayım diye olmadık özverilerde bulundular, ama üzgünüm bu da mutlulukla çok bağlantılı değil. Çalışmalar mutluluk ve eğitim durumu arasında da anlamlı bir ilişki bulamamış.
Gençlik
Hayır. Araştırmalar yaşlı insanların hayatlarından, genç insanlara göre daha fazla tatmin olduğunu gösteriyor. Aynı şekilde yaşlıların kendilerini daha az kötü ruh haline soktukları da önemli bulgular arasında. Daha detaylı konuşmak gerekirse 20-24 yaş arası insanlar ayda ortalama 3-4 gün mutsuzken 65-74 yaşarası kişilerin ayda ortalama 2-3 gün mutsuz oldukları bulunmuş. Bu ilk bakışta çok büyük bir fark gibi görünmese de istatistiksel olarak anlamlı fark var. Benzer bir çalışmayı Erasmus Üniversitesi’nde Profesör Ruut Veenhoven da yapmış ve 30-50 yaş arası insanların diğer yaş gruplarından daha mutsuz olduklarını bulmuş. Bu belki de bu yaş grubundaki insanların daha az özgür ama daha fazla sorumlu olmalarından kaynaklanıyor olabilir.
Evlilik
Bu biraz karmaşık bir konu. Genelde evli insanların bekarlardan daha mutlu olduğu bulunmuş ama orada çok fazla değişken var ve bu tamamen başka bir köşe yazısını hak ediyor.
TV seyretmek
Maalesef günde 3 saatten fazla TV seyredenler (özellikle pembe dizileri) bu kutunun önünde daha az vakit geçirenlere göre daha mutsuzlar.
Arkadaşlar ve sosyal çevre
Kocaman bir “evet” diyor çalışmalar. Illinois Üniversitesi’nden Diener ve Seligman’ın konuyla ilgili yaptıkları çalışmada en mutsuz %10 ve en mutlu %10 arasındaki farka bakıldığında, bu kişilerin aileleriyle ve yakın arkadaşlarıyla olan sıkı bağları dikkati çekiyor. Yani aile bağlarınız ne kadar güçlüyse ve ne kadar sıkı dostunuz varsa o kadar mutlusunuz. Ya da mutlu olma ihtimaliniz o kadar yüksek. Bence bugün gidip can dostlarınıza size verdikleri yaşam sevinci için teşekkür edin.
Fiziksel çekicilik
Pek çok avantaj sağlamakla birlikte mutlulukla hiçbir ilgisi yok.
Travmalar
Etkileri kalıcı hale gelmişse mutluluğumuzu fena halde etkiliyor.
Sağlık
Garip gelecek ama, fiziksel sağlığın da mutlulukla ilişkisi çok az. Felç geçiren kişiler durumlarına 8 haftada uyum gösteriyor ve olumlu duygularının sayısı olumsuzlara eşitleniyor. Bir iki yıl içinde de genel mutluluk düzeyleri normal kişilerle aynı düzeye geliyor.
Ne kadar süre mutlu kalırız?
Aynı durum iyi şeyler yaşandığında da geçerli. Terfi etmenin getirdiği mutluluğun süresi üç ay. Piyangodan büyük ikramiye kazandığımızda birden çok mutlu oluyoruz ama kısa sürede mutluluğumuz eski düzeyine geriliyor. Bu araştırmalara bakınca, sanki bir “mutluluk termostatı” varmış gibi gözüküyor. Yani başımıza iyi veya kötü ne gelirse gelsin, eski halimize dönüyoruz.
Yazar: Emre Konuk
Kaynak: http://www.pudra.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder