10 Eylül 2013 Salı

ANKSİYETE BOZUKLUKLARI

ANKSİYETE BOZUKLUKLARI
Anksiyete bozuklukları en sık görülen duygusal bozukluklardır ve sadece Amerika'da 25 milyondan fazla kişiyi etkilemektedir.
Bir çok biçimi ve şikayetleri arasında şunları sayabiliriz:
· boğucu ve ezici bir şekilde panik ve korku hissetme, panik ataklar,
· kontrol altına alınamayan takıntılı ve saplantılı düşünceler,
· hatırlanmak istenmeyen ama davetsiz aklımıza giren acı verici anılar,
· tekrarlayan kabuslar,
· mide ağrıları, midede karıncalanmalar, kalp çarpıntıları, daha kolay korkuya kapılma ve kas gerginlikleri gibi fiziksel bulgular.
Anksiyete bozuklukları normal sinirlilik hali duygularından farklılık göstermektedir. Tedavi edilmeyen anksiyete bozuklukları, insanları, şikayetleri tetikleyen veya kötüleştiren durum ve ortamlardan kaçınmaya ve uzak durmaya iter. Anksiyete bozuklukları olan insanların depresyona girme ihtimalleri daha çoktur ve şikayetlerini gidermek için alkol ya da diğer uyuşturucuları suistimal edebilirler. Ayrıca işlerindeki performansları, okuldaki başarıları ve kişisel ilişkileri de olumsuz etkilenebilir.
Anksiyete Bozuklukları Çeşitleri
Panik Bozukluk
Panik bozukluğun ana semptomu, fiziksel ve psikolojik sıkıntının çok yoğun ve baskılı bir birleşimi olan panik ataktır. Bir panik atak esnasında aşağıdaki semptomların bir çoğu birlikte görülebilmektedir:
· Kalp çarpıntısı veya göğüs ağrısı,
· Terleme, titreme, çırpınma,
· Nefesinin yetmemesi, boğulma hissi,
· Bulantı veya karın ağrısı,
· Başdönmesi, sersemlik ve bayılma hissi,
· Ortam ve zamandan kopukluk hissi, kaybolma hissi,
· Kontrolünü kaybetme, “delirme” ya da ölme korkusu,
· Uyuşukluk,
· Üşüme, ürperme ya da sıcak basmaları.
Semptomlar çok ağır olduğu için panik ataklı bir çok insan, kalp krizi geçirdiklerine veya hayati tehlikesi olan başka bir hastalığı olduğuna inanırlar.
Fobiler ( Korkular)
Fobi, belirli bir nesneden, ortamdan veya etkinlikten kaynaklanan aşırı, sürekli ve kalıcı korkudur. Bu korkular o kadar çok sıkıntı yaratırlar ki bazı kişiler bu korkularının sebeplerinden kaçınmak için aşırı uç davranışlarda bulunabilirler.
Üç tip fobi vardır:
Spesifik fobi – Genellikle zararsız bir nesneden ya da bir durumdan aşırı ve ölçüsüz derecede korkma. Hastalar korkularının aşırı olduğunu bilirler ancak üstesinden gelemezler. Örneğin uçaktan ya da örümcekten korkma.
Sosyal fobi ( sosyal anksiyete bozukluğu da denir) – Sosyal ortamlarda ya da etkinliklerde performanslarda utanma veya küçük düşmeye bağlı ciddi anksiyete ve rahatsızlık. En yaygın örnekler topluluk önünde konuşma, insanlarla tanışma veya umumi tuvaletleri kullanmadır.
Agorafobi – Kaçışın zor veya sıkıntılı olabileceği ya da panik semptomları ortaya çıktığında yardım bulunamayacağı durumlarda duyulan korkudur. Tedavi edilmezse agorafobi çok ciidi boyutlara ulaşabilir ve o kişi evden çıkmayı reddedebilir.
Bir hastada fobi teşhisi ancak korkusu gerçekten çok yoğun bir sıkıntı verirse veya günlük yaşamındaki diğer etkinlikleri bozacak kadar anlamlı ve ciddiyse konulabilir.
Obsesif-Kompulsif Bozukluklar
Obsesyonlar (saplantılar), devamlı tekrarlayan endişe verici ve mantıkdışı düşüncelerdir. Mantık yürüterek kontrol altına alınamayacak büyük anksiyetelere sebep olurlar. Yaygın olarak görülen saplantıların içinde pislik veya mikroplara karşı olan saplantı ve sürekli söylenme şeklinde kaygılarını dile getirme, herşeyi çok özel bir düzen içinde tutma ve koruma takıntısı bulunmaktadır. Obsesif-kompulsif bozukluğu olan bir çok kişi bu saplantılarını asgariye indirmek için tekrarlanan davranışlara ya da zorlamalara başvururlar. Örneklerin arasında sık sık ellerini yıkama, şüphelerini ve endişelerini tatmin etmek için tekrar tekrar kontrol etme ve ileri derecede katı kurallar koyma ve uygulamayı sayabiliriz. Kompulsif davranışlar sıradan günlük hayatın alışkanlıklarını ve sosyal ilişkileri aksatıcı ve bozucu olabilir.
Post Travmatik Stres Bozukluğu
Post travmatik stres bozukluğu (PTSB) çok ağır ve korkunç bir fiziksel ya da duygusal olay yaşayan kişilerde ortaya çıkar. PTSB olan kişilerde tekrarlayan kabuslar, istenmediği halde hatırlanan anılar ve hatta olayların yeniden en baştan tekrarladığı geçmişe dönüşler görülebilir. Geçirmiş oldukları travmayı hatırlatan koşullar tekrarlandığında aşırı strese ve sıkıntıya girerler ve bu burumlardan kaçınmak için de aşırılıklara kaçabilirler. Bunlara ilaveten şu semptomlar görülebilir:
· Uyuşmuş ve bulundukları ortam ve zamandan kopmuşluk hissi,
· Uyumada sorunlar,
· Gergin ve tetikte olma hali,
· Asabilik.
PTSB'nu tetikleyebilecek olaylar içinde askeri çatışmalar, şiddetli kişisel saldırı, doğal afetler, trajediler (örn. Uçak kazası..), çocuklukta maruz kalınan fiziksel veya cinsel taciz ya da başka bir kişinin ciddi şekilde yaralanmasına tanık olmayı sayabiliriz.
Yaygın Anksiyete Bozukluğu (Genel Kaygı Bozukluğu)
Yaygın Anksiyete Bozukluğu (YAB) olan kişilerde günlük hayatı aksatan sürekli ve aşırı bir gerginlik vardır. Devamlı endişeli bir haldedirler ve bu endişelerini kontrol etmekte kendilerini çaresiz hissederler. Bu endişeleri genellikle işlerinde yüklendikleri sorumluluklar, ailelerinin sağlığı veya ufak tefek ev işleri, arabalarının tamir işleri ya da randevuları gibi küçük konulardan kaynaklanmaktadır. Uyku bozuklukları, kas ağrıları/gerginlikleri ve başağrıları şikayetleri olabilir ve kendilerini güçsüz, dayanıksız zayıf hissederler. YAB olan kişiler asabi ve hırçın olabilirler ve sıklıkla işlerinde konsantrasyon ve etkili çalışma sorunları bulunur.
Anksiyete Bozukluklarının Sebepleri Nelerdir?
Araştırmalar bir çok ipucu sağlamış olsa da anksiyete bozukluklarının sebepleri halihazırda tam olarak bilinmemektedir. Bazı anksiyete bozukluklarında beyinin korkuya verilen cevapları düzenleyen bölgesinin bir rolü olabilir. Anksiyete bozuklukları ailevi geçişli olabilir, bu da bazı gen birleşimlerinin ve çevresel stresin bozuklukların oluşumuna sebep olabileceğini düşündürmektedir. Ayrıca beyin kimyasının rolü de halen araştırılmaktadır.
Tedavi
Her anksiyete bozukluğunun kendine has özellikleri olsa da büyük bir bölümü iki türlü tedaviye iyi yanıt vermektedir: psikoterapi ve ilaç kullanımı. Bu ilaçlar tek veya birkaç tanesi birlikte verilebilirler. Tedavi, semptomlardan anlamlı bir derecede iyileştirebilir ancak her zaman tam bir iyileşme sağlayamayabilir.
Bir çok etkili ilaç tedavisi ve psikoterapi yöntemi bulunmaktadır. Tedavinin etkili olması ve iyi sonuç alınabilmesi için haftalar gerekebileceğinden bir psikiyatrist hastanın gelişimini takip etmeli ve gerektiğinde değişiklikler ve düzeltmeler yapmalıdır.
Anksiyete bozukluğu olan bir çok insan maalesef yardım almamakta ve tedavi olmamaktadır. Bu hastalar bilinen sebepleri olan ve etkili tedavileri bulunan bir hastalığı oduğunu bilmemekte ya da anlamamaktadır. Diğerleri ise yardım ve tedavi için psikiyatriste giderlerse ailelerinin, arkadaşlarının ya da iş arkadaşlarının kendilerini eleştirebileceğinden ya da olumsuz bir izlenim yaratacaklarından korkmaktadırlar.
 
http://hulyasoylu.com/default.asp?CatId=234

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder