15 Nisan 2013 Pazartesi

Yaşlanma ve Sigaranın Olumsuz Etkileri


Yaşlanma ve Sigaranın Olumsuz Etkileri


Bütün canlılar doğar-büyür-yaşlanır ve ölürler. Yaşlanma insan yaşamının bir bölümüdür ve doğal bir olgudur. Yaşamın erken dönemlerinde, bebeklik ve çocukluk dönemlerinde başlıca solunum yolları enfeksiyonları olmak üzere çeşitli hastalıklar sık olarak görülür. Bebeklik ve çocukluk dönemini geçiren kişiler ergenlik ve gençlik yıllarını yaşadıkları dönemde sağlık sorunları ile fazla karşılaşmazlar. Bu dönem yaşamın en sağlıklı geçen yıllarıdır. Ancak yaş ilerledikçe, geçen zamanla birlikte organizmada bir takım değişiklikler olmaya başlar. Bu değişiklikler belirli bir düzeye kadar olduğunda yaşamı fazlaca etkilemez, yani kabul edilebilir düzeydedir.
Zaman ilerledikçe bu değişiklikler daha ilerleyebilir ve yaşamı etkilemeye başlar, yani bazı hastalıklar ortaya çıkar. Bütün bu değişiklikler sigara içenlerde daha erken olarak meydana gelir. Erken çocukluk ve ergenlik dönemlerinde sigaraya bağlı önemli sağlık sorunları fazla görülmezken, yaş ilerledikçe sigaranın neden olduğu çeşitli sağlık sorunları ortaya çıkmaya başlar. Sigara içilmesi her şeyden önce insanların erken olarak yaşlı görünümde olmalarına yol açar. Sigara dumanı içinde bulunan ve sayıları 4000 dolayında olarak ifade edilen çeşitli maddeler vücut metabolizmasını olumsuz etkiler, böylece organizmada çeşitli sağlık sorunlarının görülmesi başlar. İnsan vücusunda sayısız hücreler bulunur. Bu hücreler bir araya gelerek dokuları, dokular da organları oluşturur. Değişik organlarda bulunan hücreler zaman içinde ölür ve yerine yeni hücreler oluşur. Bu şekilde vücuttaki organlar sürekli olarak yenilenir. Bu planlı hücre ölümü ve yenilenmesi olayı “apoptozis” olarak bilinir. İlerleyen yaşla birlikte organlarda bazı değişiklikler de meydana gelir. Bu değişiklikler belirli sınırlar içinde kaldığı sürece yaşın gereği olarak beklenen değişikliklerdir. Ancak bazı durumlarda değişiklikler beklenen ve kabul edilebilecek sınırların ötesine geçer. Bu zaman da hastalıklar ortaya çıkar.

Yaşlılıkta Sık Görülen Sağlık Sorunlarının Sigara İle İlişkisi

Yaşlanan bireylerde bir takım sağlık sorunları sık olarak görülür. Bu sağlık sorunları çoğunlukla kronik ve dejeneratif hastalıklardır. Bunun sonucu olarak da yaşlanan toplumlarda kronik ve dejeneratif hastalıklar toplumun önde gelen sorunları arasında yer alır. Kronik ve dejeneratif hastalıkların meydana gelmesinde bazı genetik ve bireysel özelliklerin rolü olmakla birlikte, çevresel etmenler ve bireyin yaşam biçimi de bu anlamda önem taşır. Bunlar arasında beslenme alışkanlığı, fizik aktivite ve egzersiz yapma, meslek gibi faktörler sayılabilir. Ancak sayılan faktörlerden daha önemli olmak üzere bu hastalıkların ortaya çıkmasında sigara içilmesinin önemli etkisi vardır. Yaşlanma ile birlikte sıklığı artan başlıca hastalıklar ve bu hastalıkların ortaya çıkmasında sigaranın rolü şu şekildedir:

Koroner kalp hastalıkları: Yaşlılardaki hastalık ve ölüm nedenleri arasında ilk sırada gelen hastalıklardır. Toplumda koroner kalp hastalığı nedeniyle olan bütün ölümlerin dörtte üçü yaşlılardır. Hastalığın başlıca belirtisi olan göğüs ağrısı yakınması da yaşlılarda genellikle olmadığından, hastaların önemli bir bölümünde hastalık gizli kalabilir. Öte yandan yaşlılarda koroner kalp hastalığının tedavisi bakımından da güçlükler vardır. Yaşlıda bazı müdahelelerin yapılması zordur, bu müdahelere bağlı komplikasyonlar da yaşlılarda daha fazla sorun yaratabilir. Bir çalışmada kalp anjiyografisi sırasında enfarktüs geçirme, ani ölüm ve nörolojik komplikasyanların yaşlılarda daha fazla ortaya çıktığı bulunmuştur. Öte yandan yaşlıda ilaç kullanımının da güçlükleri vardır, kullanılan ilaçların yan etkileri yaşlılarda daha sık olabilir. Koroner kalp hastalığının meydana gelmesinde de başlıca etkenlerden birisi sigaradır. Sigara dışında yüksek kan kolesterol düzeyi, hipertansiyon, şişmanlık, stres gibi bazı faktörer de bu hastalığın oluşunda rol oynarlar. Ancak sayılan faktörlerden herhangi birisinin varlığında sigara içilmesi, hastalık riskini daha da artırmaktadır.

Hipertansiyon: Yaşlıanma ile birlikte artan sağlık sorunlarından birisi de hipertansiyondur. Genç yaşlarda seyrek olan hipertansiyon 45 yaşın üzerinde her 5 kişiden birisinin sorunudur. Yaş daha ilerlediğine, örneğin 65 yaşın üzerindeki grupta ise iki kişiden birisinin tansiyonu yüksektir. Hipertansiyon oluşunda sigaranın rolü olduğu tartışmalıdır, ancak sigara, hipertansiyonla birlikte olduğunda örneğin koroner kalp hastalığı bakımından daha fazla risk yaratmaktadır. Koroner kalp hastalığı için hipertansiyon ve sigara birbirinden bağımsız olarak risk yaratırlar. Tek başına hipertansiyon veya tek başına sigara içilmesi durumunda koroner kalp hastalığı riski 2 katı kadar fazla olur. Ancak bu iki faktör birlikte bulunduğunda hastalığın risk 5 ile 10 kat fazla olmaktadır. Görüldüğü gibi tansiyonu yüksek olan kişiler bir de sigara içiyorlarda koroner kalp hastalıpına yakalanma olasılıkları çok yükselmektedir.

Kanser: Kanser görülme sıklığının ve kanser nedeni ile olan ölümlerin yaşlanma ile birlikte arttığı bilinmektedir. Yaşlı insanlarda kanser daha fazla görülür. İnsanlardaki kanserlerin en az 10 tanesinin meydana gelmesinde de sigara önemli rol oynar. Bu kanserlerin başında akciğer kanseri gelmektedir. Bütün akciğer kanseri olgularının yüzde 85-90 kadarı sigara nedeniyle meydana gelir. Akciğer kanseri dışında gırtlak kanseri, ağız boşluğu, yutak, yemek borusu, mide, kalın barsak, pankreas, mesane ve kadınlarda da meme ve rahim kanserinin oluşunda sigaranın rolü vardır. İnsanlardaki bütün kanserlerin yaklaşık olarak üçte birinden sigara sorumlu tutulmaktadır. Ülkemizde her yıl 120 bin dolayında kişinin kansere yakalandığı bilindiğine göre her yıl 40 bin dolayında kişinin sigara yüzünden kansere yakalandığı ifade edilebilir.

Kronik akciğer hastalıkları: Yaşlanma ile birlikte vücuttaki en belirgin değişiklerin görüldüğü organlardan birisi akciğer ve solunum sistemidir. Yaşın ilerlemesi ile birlikte egzersiz kapasitesinde, akciğerlerde oksijen-karbon dioksit değişim kapasitesinde önemli azalmalar meydana gelir. Bu fonksiyonel değişikliklerin yanı sıra vücudun bağışıklık sisteminin işlevinde de gerileme olur ve bu durum yaşlılarda enfeksiyonlara, özellikle de alt solunum yolları enfeksiyonlarına eğilimi artırır.

Bunun dışında yaşlılarda sık olarak görülen kronik obstrüktif akciğer hastalığı da enfeksiyonların kolay yerleşmesi bakımından zemin hazırlar. Özellikle kronik obstrüktif akciğer hastalıklarının meydana gelmesinde sigara içilmesinin başıca bir risk faktörü olduğu öteden beri bilinmektedir. Sigara etkisi ile akciğerlerdeki koruyucu özellikler bozulur, hava yollarındaki salgı kapasitesi artar. Bunun sonucu olarak da solunum yollarında tahribat meydana gelir. Sigara dumanı bronş duvarındaki düz kasların kasılmasına yol açrak hava yolu direncinin artmasına neden olur. Ayrıca duman içindeki çeşitli faktörlerin etkisi ile hava yollarının duvarlarında bulunan salgı bezleri daha fazla salgı yapar hale gelirler, böylelikle bronşların duvarı kalınlaşır. Hava yolu direncinin artması ve bronş duvarının kalınlaşması nedeni ile hava yollarından hava geçişi güçleşir. Bütün bu anatomik ve fonksiyonel değişmeler sonucunda zaman içinde kronik akciğer hastalığı tablosu gelişir.


Nöro-psikiatrik sorunlar: Yaşlılıkta görülme sıklığı artan sorunlar arasında nörolojik hastalıklar da önemli yer tutar. Beyin damarlarında meydana gelen değişiklikler sonucu beynin kanlanması azalır, damarlarda tıkanma veya kanamalar olabilir. Beyin kanamaları, inme (felç) durumları yaşlılardaki ölüm nedenleri arasında en sık olanlardan birisidir. Bu hastalıkların oluşunda sigara içilmesi önemli rol oynamaktadır. Yaşlanmaya paralel olarak artan bir tablo da Alzheimer hastalığıdır. Önceleri sigara içmenin bu hastalık bakımından koruyucu rol oynadığı şeklinde bilgiler yayılmışsa da geniş kapsamlı ve uzun süreli izleme çalışmalarında sigaranın herhangi koruyucu etkisi olmadığı, hatta eğer bir etki varsa bunun olumsuz yönde olduğu bilgisi ortaya konmuştur. Algılama fonksiyonlarında yaşlanma ile ortaya çıkan kayıpların da sigara içenlerde daha fazla olduğu bulunmuştur.

Osteoporoz: Postmenopozal dönemdeki kadınların sık karşılaştıkları sorunlardan birisi osteoporozdur. Osteoporoz gelişmesinde beslenme alışkanlığı, fizik aktivite, alkol kullanımı gibi değişik faktörlerin yanı sıra sigara içmek de etkilidir. Sigara içen kadınlarda osteoporoz sıklığının daha fazla olduğu araştırmalarla ortaya konuştur.

Şeker hastalığı (Diyabetes mellitus): Yetişkin tipi (Tip II) diyabetes mellitus da yaşlılıkta olasılığı artan sağlık sorunlarındandır. Diyabetin meydana gelmesi bakımından sigaranın bir etkisi bilinmemektedir. Ancak diyabetin genelde damar yapısını bozan bir hastalık olduğu öteden beri bilinmektedir. sigara içilmesi de damarlarda bozukluğa yol açan başlıca faktörlerden birisidir. O halde şeker hastalığı olan bir kimsenin aynı zamanda sigara içmesi damar bozukluklarını artıracaktır. Bu nedenle şeker hastalarının sigara kullanımından özellikle kaçınmaları çok önemlidir.

Ağız ve diş sağlığı sorunları: Diş ve diş eti ile ilgili sorunların, özellikle de diş eti ile ilgili hastalıkların sigara içenlerde daha sık olduğu bilinmektedir. Yaşlanma ile birlikte ortaya çıkabilecek değişikliklerin, sigara etkisi ile daha fazla olacağı dikkate alınmalıdır.

Diğer sağlık sorunları: Yaşlanan organizmada sayılan hastalıklar dışında da bazı sağlık sorunlarının ortaya çıkması beklenir. Bu sorunların bir kısmında vücudun kan dolaşımının bozulması ve yetersiz kalması rol oynamaktadır. Örneğin derinin yeterince kan alamaması sonucunda sigara içenlerde deri kırışıklıkları daha erken yaşlarda başlar, deri yaşlı bir görünüm alır. Sigara içilmesi damar bozukluğunun (arterioskleroz) meydana gelmesi bakımından önemli bir faktördür. Bu yüzden sigara içen kişilerde kan dolaşımı yetersizliğine bağlı sorunların daha fazla olması beklenir. Bunlar arasında derinin yaşlı görünüm kazanmasının yanı sıra, deri enfeksiyonları, vücudun uç kısımlarında, özellikle ayak parmaklarında dolaşım bozukluğuna bağlı sorunlar sayılabilir. Ayrıca yaşlıların soğuk havada daha çok üşümesi kan dolaşımındaki yetersizliğe bağlıdır. Barsaklardaki kan dolaşımı azlığı nedeniyle besinlerin emilimi güçleşir ve beslenme bozukluğu ortaya çıkar.

Sağlıklı Yaşlanma İçin Sigara İçilmemelidir

Yaşlanma ile meydana gelen değişikliklerin önlenmesi amacı ile “sağlıklı yaşam” ilkelerinin uygulanması gereklidir. Bu ilkeler sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz yapma ve sigara içmeme olmak üzere üç ana başlık altında özetlenebilir. Yaşlanmanın kaçınılmaz bir süreç olmasına karşılık sağlıklı yaşam ilkeleri ve bu arada sigara içilmesi kontrol edilebilir, korunulabilir ve değiştirilebilir bir durumdur. Sigaranın yaşlılıkla birlikte gelişen pek çok sağlık sağlık sorununda artırıcı rol oynadığı dikkate alındığında, sigara içiminin kontrol edilmesinin gerekli olduğu ortaya çıkar. Bu amaçla bir yandan sigara alışkanlığının edinilmemesi için çaba gösterilirken, diğer taraftan da sigara içenlerin bu alışkanlıktan kurtulmalarına yardımcı olacak uygulamalar yapılmalıdır. Hatta başkalarının içtiği sigaradan pasif olarak etkilenenlerin de korunması gereklidir. Böylelikle yaşlanma süreci üzerinde olumsuz etkisi olan sigara kullanımının toplumsal düzeyde kontrol edilmesi bakımından birbirini tamamlayan üç yaklaşım ortaya çıkmaktadır:

Sigaraya başlamanın önlenmesi: Sigara içmek insanların sonradan edindikleri bir davranıştır. Çalışmalar sigaraya başlama yaşının 13 yıl dolayında olduğunu göstermektedir. Bu durumda sigaraya başlamanın önüne geçmek için özellikle çocuklara yönelik programların uygulanması gereklidir. Bunlar arasında sigara reklamlarının yasaklanması, sigara içilebilecek yerlerin azaltılması, çocuklara sigara satışının yasaklanması, otomatik sigara makinaları (vending machine) ile sigara satışı yapılmaması, sigaranın zararları konusunda eğitim yapılması gibi uygulamalar sayılabilir.

Sigara içenlerin vazgeçmelerine yardım edilmesi: Halen dünyada 1.3 milyar sigara içen kişi vardır. Türkiye’de de 17-18 milyon kişi sigara içmektedir. Sigara içmeyenlerin bu alışkanlığı hiç edinmemeleri için çaba gösterilmesi önemlidir, ancak sigara içenlerin yarısının sigaraya bağlı bir nedenle ve sigara içmeyenlere göre ortalama olarak 20 yıl daha erken öldükleri bilinmektedir. Bu kişilerin sigarayı terketmeleri durumunda sigaraya bağlı sağlık sorunlarının azaldığı da bilinmektedir. Bu nedenle bu yönde çaba gösterilmesi gerekmektedir. Sigara içenlerin bu alışkanlıktan vazgeçmeleri bakımından en önemli yaklaşım eğitim olmalıdır. Sigaranın zararları ve sigarayı bırakmanın yararları (öncelikle sağlık yönünden ve ekonomik yönden) anlatılmalıdır. Ayrıca sağlık personelinin bu yöndeki uyarılarının da yarar sağladığı bilinmektedir. Toplu olarak bulunulan yerlerde sigara içiminin kısıtlanması ve böylelikle sigara içilebilecek yerlerin azaltılması da bu bakımdan yararlıdır.

Sigara dumanından pasif etkilenenlerin korunması: Kendileri sigara içmediği halde çevrede bulunan diğer insanların içtikleri sigaradan pasif olarak etkilenen kişilerde de sigaranın neden olduğu sağlık sorunları daha sık görülmektedir. Bu nedenle sigara dumanından pasif etkilenmenin de önlenmesi gereklidir. Bu amaçla toplu olarak bulunulan yerlerde sigara içilmesine izin verilmemelidir. Sigara içen kişiler diledikleri yerlerde sigara içmeyi kendileri aşısından bir hak olarak ifade edebilmektedirler. Ancak sigara içmeyenlerin de sigara dumanının olmadığı bir ortamda yaşama ve sigara dumanı olmayan bir havayı soluma hakları dikkate alınmalı, sigara içmeyenler bu haklarını bilerek bu yönde ısrarlı olmalıdır
 
Kaynak:http://pdrgunlugu.net/yaslanma-ve-sigara/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder