Mutlu olmanın sırları
1-Mutlu olmak için, önce kendinizi sevin. Aynaya bakın, yüzünüzün her bir parçasına dokunun ve size ait olduğu için onu benimseyin , ona özen gösterin.
2-En iyi yanlarınızı bir kağıda yazın ve dolabınızın üstüne veya yatak odanızın kapısının arkasına asın. Kendi değerinizin ne olduğunu hiç unutmayın.
3-Egonuzu da o kapının arkasında bırakın. Herkes , sizin gibi bir insan, ondan üstün olduğunuzu düşündüren şeylerin maddi gücünüze dayalı olmadığından emin olun. Karşınızdaki sizi, farkında olduğunuz değerlerinizle sevip saysın, maddiyatınızla değil.
4-Sizin kendinize verdiğiniz değer ne ise ; karşınızdakinin gözünde açılış notunuz da o olur.Artık o sizi tanıdıkça onun üzerine ekleyecektir.Eksilmesine izin vermeyin.Çünkü siz kendi değerini bilen, ona sahip çıkansınızdır artık.
5-Amacınıza giden yolu hedeflere bölün.Her bir hedefinize ulaşmak için sadece arzulamayın isteyin ve yapın.Çabalayıp da yapamadığınıza üzülmeyin.Bazan iyi olarak gördüğümüzün, bizim bilemediğimiz bir iyinin kapısının açılması için kapanması gerekir.Aynı anda iki enerji kapınız açık olamaz.Biri kapanacak ve diğeri açılacak.Her işte bir hayır olduğunu bilin.Buna da yürekten inanın.Üzüntünüz hafiflemese de başka bir pencerenin açılacağını bilmek size umut olur.
6-Yüzünüz hep gülsün.İçiniz de sevgiyle çoşsun.Hayatın bizim veya sevdiklerimiz için hangi aralıkta son bulacağını bilmiyoruz.Birine bağırmadan, kalbini kırmadan veya surat asmadan önce bir kez daha düşünün.Kırılan tabak , yırtılan veya çıkmaz leke olan bir elbise için , eşya için ne kendinizi ne de bir başkasını üzün.Hiç bir şey üzülmeye, üzmeye değmez.Atın bir kahkaha , sevdikleriniz ve siz şu içinde bulunduğunuz anınızda iyiyseniz , gerisi boş , bomboş.
7-Keşkelerinize bir "hoşçakal" deyin.Su akar ve yatağını bulur.Elinizde olmayan için üzülmek yerine şu an avuçlarınızda olana odaklanın.Tüm ilginizi, sevginizi ve gücnüzü ona verin.Geçmiş geçmişte kalmıştır.Hatalarıyla , pişmanlıklarıyla zamanın içinde bir yerde takılı kalmıştır.Belki yeterince iyi olsaydı bugün içinde yaşadığınız zamanınızda yerini alacaktı.Ama yok .Demek ki; orada olmasında bir hayır var.Onları da rahat bırakın.Kapatın gözlerinizi ve tüm pimanlıklarınızı , hatalarınızı kollarınızı açarak serbest bırakın.Onları bugününüze , geleceğinizi de geçmişinize esir etmeyin.
8-Hayatımız bir yandan da büyük bir enerji kaynağı.Geçmişte de yaşayarak enerjinizi boşa harcamayın.Enerjinizi bugüne harcayın.Çünkü siz bugün, şu an içinde bulunduğunuz anda yaşıyorsunuz.Bir saniye sonra belki siz de , takılıp kaldığınız geçmiş olablirsiniz.Gözünüzü açın , şu içinde bulunduğunuz saniyenize dahi sahip çıkın.Bir telefonla sevdiklerinizin sesini duyun , onlara neşeli sesinizi duyurun.Oturduğunuz yerden arkadaşlarınıza sıcak bir gülümseme ile selam verin.Gözünüzü kapatın ve hayatınızda olan sevdiklerinizi düşünün.Hepsine sıkı sıkı sarılın , "Ne kadar şanslıyım" diyeceksiniz.Sıcacık bir "merhaba" diyeceğiniz bir kişi bile varsa siz çok şanslı bir insansınız demektir.Enerjinize sahip çıkın ve onu yönlendirin.
9-Çok sevin; ama kimseyi de sevginizle boğmayın.Sevginizi göstermenin başka yollarını da bulun.Eşinizin veya sevdiğinizin yanından geçerken elinizi hafifçe omuzuna dokundurmak veya ensesini okşamak, o akşam hiç aklında olmayan çok sevdiği yemeği yapmak , bir dilim kekin üzerine bir mum koyup dilek tutup üflemesini istemek , elmalı şeker alıp ağzını tatlandırmak , gönlüne dokunmak.Bunlar hiç zor olmasa gerek.Sevmek, sevdiklerinizi sürekli aramak veya sevdiğini söylemek değildir sadece .Sevmek ;onu mutlu etmektir de ve bunun için çok özel şeylere gerek yok sadece sevginiz , pamuk şeker tadında.
10-Gözlerinizin içi de gülsün, o güzel ağızınızın güldüğü gibi.Gülün hep gülümseyin.Hayat ne güzel olurmuş göreceksiniz.Sevdiklerinizi sadece bir gülümseme ile nasıl mutlu edeceksiniz görecek ve çok şaşıracaksınız.Gözlerinize takılıp kalacaklar , sanki mutluluğun sırrı orada gibi anlamaya çalışacak ve gözlerini gözlerinizden alamaycaklar.Gülen yüzünüzü , arayacaklar.Dilinizde tatlı olsun."Bir de ekmek al" demek yerine gülümseyerek ; "Bu güzel sofraya bir de sıcacık ekmek al canım" derseniz tatlı dilin neler yaptığını da görürsünüz.Tatlı dilinizi de arayacaklardır.
2-En iyi yanlarınızı bir kağıda yazın ve dolabınızın üstüne veya yatak odanızın kapısının arkasına asın. Kendi değerinizin ne olduğunu hiç unutmayın.
3-Egonuzu da o kapının arkasında bırakın. Herkes , sizin gibi bir insan, ondan üstün olduğunuzu düşündüren şeylerin maddi gücünüze dayalı olmadığından emin olun. Karşınızdaki sizi, farkında olduğunuz değerlerinizle sevip saysın, maddiyatınızla değil.
4-Sizin kendinize verdiğiniz değer ne ise ; karşınızdakinin gözünde açılış notunuz da o olur.Artık o sizi tanıdıkça onun üzerine ekleyecektir.Eksilmesine izin vermeyin.Çünkü siz kendi değerini bilen, ona sahip çıkansınızdır artık.
5-Amacınıza giden yolu hedeflere bölün.Her bir hedefinize ulaşmak için sadece arzulamayın isteyin ve yapın.Çabalayıp da yapamadığınıza üzülmeyin.Bazan iyi olarak gördüğümüzün, bizim bilemediğimiz bir iyinin kapısının açılması için kapanması gerekir.Aynı anda iki enerji kapınız açık olamaz.Biri kapanacak ve diğeri açılacak.Her işte bir hayır olduğunu bilin.Buna da yürekten inanın.Üzüntünüz hafiflemese de başka bir pencerenin açılacağını bilmek size umut olur.
6-Yüzünüz hep gülsün.İçiniz de sevgiyle çoşsun.Hayatın bizim veya sevdiklerimiz için hangi aralıkta son bulacağını bilmiyoruz.Birine bağırmadan, kalbini kırmadan veya surat asmadan önce bir kez daha düşünün.Kırılan tabak , yırtılan veya çıkmaz leke olan bir elbise için , eşya için ne kendinizi ne de bir başkasını üzün.Hiç bir şey üzülmeye, üzmeye değmez.Atın bir kahkaha , sevdikleriniz ve siz şu içinde bulunduğunuz anınızda iyiyseniz , gerisi boş , bomboş.
7-Keşkelerinize bir "hoşçakal" deyin.Su akar ve yatağını bulur.Elinizde olmayan için üzülmek yerine şu an avuçlarınızda olana odaklanın.Tüm ilginizi, sevginizi ve gücnüzü ona verin.Geçmiş geçmişte kalmıştır.Hatalarıyla , pişmanlıklarıyla zamanın içinde bir yerde takılı kalmıştır.Belki yeterince iyi olsaydı bugün içinde yaşadığınız zamanınızda yerini alacaktı.Ama yok .Demek ki; orada olmasında bir hayır var.Onları da rahat bırakın.Kapatın gözlerinizi ve tüm pimanlıklarınızı , hatalarınızı kollarınızı açarak serbest bırakın.Onları bugününüze , geleceğinizi de geçmişinize esir etmeyin.
8-Hayatımız bir yandan da büyük bir enerji kaynağı.Geçmişte de yaşayarak enerjinizi boşa harcamayın.Enerjinizi bugüne harcayın.Çünkü siz bugün, şu an içinde bulunduğunuz anda yaşıyorsunuz.Bir saniye sonra belki siz de , takılıp kaldığınız geçmiş olablirsiniz.Gözünüzü açın , şu içinde bulunduğunuz saniyenize dahi sahip çıkın.Bir telefonla sevdiklerinizin sesini duyun , onlara neşeli sesinizi duyurun.Oturduğunuz yerden arkadaşlarınıza sıcak bir gülümseme ile selam verin.Gözünüzü kapatın ve hayatınızda olan sevdiklerinizi düşünün.Hepsine sıkı sıkı sarılın , "Ne kadar şanslıyım" diyeceksiniz.Sıcacık bir "merhaba" diyeceğiniz bir kişi bile varsa siz çok şanslı bir insansınız demektir.Enerjinize sahip çıkın ve onu yönlendirin.
9-Çok sevin; ama kimseyi de sevginizle boğmayın.Sevginizi göstermenin başka yollarını da bulun.Eşinizin veya sevdiğinizin yanından geçerken elinizi hafifçe omuzuna dokundurmak veya ensesini okşamak, o akşam hiç aklında olmayan çok sevdiği yemeği yapmak , bir dilim kekin üzerine bir mum koyup dilek tutup üflemesini istemek , elmalı şeker alıp ağzını tatlandırmak , gönlüne dokunmak.Bunlar hiç zor olmasa gerek.Sevmek, sevdiklerinizi sürekli aramak veya sevdiğini söylemek değildir sadece .Sevmek ;onu mutlu etmektir de ve bunun için çok özel şeylere gerek yok sadece sevginiz , pamuk şeker tadında.
10-Gözlerinizin içi de gülsün, o güzel ağızınızın güldüğü gibi.Gülün hep gülümseyin.Hayat ne güzel olurmuş göreceksiniz.Sevdiklerinizi sadece bir gülümseme ile nasıl mutlu edeceksiniz görecek ve çok şaşıracaksınız.Gözlerinize takılıp kalacaklar , sanki mutluluğun sırrı orada gibi anlamaya çalışacak ve gözlerini gözlerinizden alamaycaklar.Gülen yüzünüzü , arayacaklar.Dilinizde tatlı olsun."Bir de ekmek al" demek yerine gülümseyerek ; "Bu güzel sofraya bir de sıcacık ekmek al canım" derseniz tatlı dilin neler yaptığını da görürsünüz.Tatlı dilinizi de arayacaklardır.
http://blog.milliyet.com.tr/sevda dan alıntı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder