18 Ekim 2012 Perşembe

aşkın tarifi varmı ?



Aşkın tarifini yapmak değil benim amacım burada. Yüzyıllardır tarifi yapılan ama bir türlü tanımlanamayan tek duygu Aşk. Ve sanırım bir kalıba sokmanın en zor olduğu sözcük. Yazılan onca şiir, kitap, şarkı; çekilen onca film; oynanan onca oyun. Hepsinde yer bulan tek duygu aşk.
Bu kadar derinlemesine irdelendiğine göre belkide fizikten, matematikten ya da biyolojiden daha fazla meşgul etmiş olacak insanın kafasını. Mesela Newton sizce "Yer Çekimi Kanunu'nu" bulmak yerine neden "Aşkın Kanunu'nu" bulmakla uğraşmamış. Sanırım ben nedenini biliyorum. Çünkü diğerini bulmak onun için daha kolay olmuştur. Siz ne dersiniz? Diğer bilim adamlarına bakarsanız hepside dünya için faydalı bir sürü keşif ve icat gerçekleştirmiş. Ama hiç biri aşkın bilimine bulaşmamış. Hani deniyor ya şimdilerde bolca "Aşkın Kimyası" yok efendim "Aşkın Biyolojisi".
Bence bunların hepsi palavra. Eğer aşkın gerçekten fiziksel yada kimyasal bir yanı olsaydı o zaman Arşimet suyun kaldırma kuvveti yerine, aşkın kaldırma kuvvetini bulamazmıydı. Bal gibide bulurdu. Demek ki birbirimize o hep dediğimiz "Frekanslarımız uydu yada uymadı" gibi cümleler bir aşkı anlatmak için son derece yersiz. Ne bu canım aşk mı FM radyo alıcısı mı?
Artık Türkçe'miz yavaş yavaş bozulurken aşk için kullandığımız yada sevgilimize onu sevdiğimizi ifade ederken söylediğimiz kelimelerde bir acayipleşti. Ne öyle "Canım seninle frekanslarımız ne kadar uydu, aramızdaki elektriklenmenin farkında mısın?, seni görür görmez devre dışı kaldım, biz farklı kutupların insanlarıyız vs." Sanki sevgili diyaloğu değil, verici istasyonu telsiz kanalı. "Evet hayatım aramızdaki elektriklenmenin farkındayım ama biraz daha elektriklenirsek ana kofrayı attırabiliriz haberin olsun". Aşkı anlatan kelimeler de artık teknolojiye pareler gitmekte. Anladık 21.yy ve dünyamız küreselleşiyor. Ben buna karşı değilim ki. Madem bu kadar ilgiliyiz teknolojik kelimelerle bunu aşk için kullanacağımıza bilim için kullansak daha faydalı olmaz mı? Benim ki sadece bir merak.
Aşkın anlamı var mı? Ben de kendime hep sorarım bu soruyu ama daha bir yanıt almış değilim. Yanıtı bulan varsa lütfen bana dönsün. Zaten anlamsız olan bir şeye anlam aramanın da anlamsızlığını anlamış değilim ama neyse. Maksat insanlığa hizmet etmek. Aşkın bilimini bulmak. 21.yy'nin gençliği olarak bu bizim misyonumuz. Yada aşkla ilgili değişik fikirleri olan yada icat edildiğini savunan varsa yine benimle bağlantıya geçsin. Bakarsınız birimiz bir gün hamamdan "Buldum, buldum" diye fırlayıveririz. Düşün seneniz koskoca suyun kaldırma kuvveti bulunuyorsa biz aşkın anlamını neden bulamayalım. Haydi arkadaşlar insanlık bu keşfinizle gurur duyacak. Hem insanların kafasını, onca meşgul olunacak şey varken bu sorunlara yormaktan kurtaracaksınız. Bence bu asırların buluşu olacak.
Böylelikle bir çok gazete köşesi abuk subuk yere doldurulamayacak, yazar olarak geçinen bir çok insan nihayet daha elle tutulur şeylere kendini vererek belki başka dünyalarda hayat olup olmadığı gibi konular üzerinde kafa yoracaklar. Aşk nedir, aşk kaç kişiliktir, aşkın tarifi varmıdır, aşk yenirmi, burçlar arası aşk değerlendirmesi vs. gibi saçmalıklara kafa yormayı bırakacaklar. İnsanlar kendi içlerinde yaşamaları gereken bu duyguyu ortalığa sermekten vazgeçecekler belkide. Rahat bırakacaklar tamamen yaratılışla insana bağış edilen bu olağan üstü yeteniği kurcalamaktan ve nasıl istiyorlarsa öyle yaşayacaklar aşkı. Tarifini yapmadan, başkalarından öğrenmeden, her hangi bir kalıba sokmadan ya da ne bileyim insanlaştırarak yaşayacaklar aşkı.
Birileri el atsın bu gidişata. Ayağa alınan değerler arasına girmeden birileri bu kelimenin kutsallığını açıklasın diğerlerine. Ve bizler artık konuşmak yerine yaşamayı tercih edelim aşkı. Anlamını anlamadan ve bulmaya çalışmadan.
Aşka dair ne varsa...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder