Harry Stack Sullivan’ın Kişilik Kuramı
Sullivan, kişiliğin incelenmesinde insanlararası
ilişkilere öncelik tanımış ve kişilik kuramlarının birçoğunda bulunan bir
boşluğu doldurmuştur. Davranışların oluşumunda organizmanın dışında yer alan
olayları önemle vurgulamıştır.
Sullivan’a göre kişilik varsayımsal bir kavramdır
ve ancak ilişkiler incelenerek anlaşılabilir. Dolayısıyla inceleme birimi insan
değil ilişki ve etkileşim durumudur. Kişiliğin yapısal örgütü ise içsel
algıların değil, insanlararası ilişkilerin ürünüdür. Algılama, anımsama,
düşünme, düş kurma ve diğer ruhsal süreçler insan ilişkilerini içerir. Rüyalar
insanlar arası ilişkileri yansıtırlar.
Sullivan kişiliği, başlıca görevi gerilimi
azaltma olan ve bu amaçla çalışan bir enerji sistemi olarak ele
alır.Yeteneklerin gelişmesiyle ve toplumun istekleri doğrultusunda, fırsatlarla
bağlantılı olarak kişinin sosyal ilişkileri gelişir ve değişir.
Sullivan, Freud’un kişiliğin ana yapısını ilk beş
yıla bağlayan görüşüne katılmamış, kişiliğin ana yapısının;
1- Sosyo-kültürel koşullara,
2- Her bireyin hayatının özelliklerine bağlı
olarak yirminin üstünde bir yaşa kadar değişip gelişebileceğini savunmuştur.
Bu nedenle olumlu ve olumsuz kişilik değişimi
bireyin sosyal hayatının ve kişilerarası ilişkilerinin doğasına ve akışına bağlı
olarak hayatın her zamanında oluşabilir.
Sullivan’ın inancına göre kişi normal gelişim
akışında bebeklik hariç, herhangi bir döneme girmeden önce bir öncekini
başarıyla tamamlamış ve incelemiş olmalıdır. Çünkü çevresel koşullara bağlı
olarak gelişimin durması her çağda olabilir. Bu durum ileri ki gelişimi olumsuz
etkileyebilir.
Kaynak:http://pdrgunlugu.net/harry-stack-sullivanin-kisilik-kurami/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder