Geceleri Uyuyamıyor musunuz?
Prof. Dr. Erdoğan Kuner; Uyku, canlıların temel
ihtiyaçlarından biri. Kaliteli uyku almak, hepimizin ortak isteği ama bazı
etkenler, bu süreci bozuyor. Geceyi iyi geçirmenin yolları; uykunun fazla
bölünmeden bütün halinde uyunması, solunumun rahat olması ve yeteri kadar rüya
görülmesi.
Süre, 5-10 saat arasında
değişiyor
Medipol Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi
Dekanı ve göğüs hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Erdoğan Kuner, kaliteli uykunun
önemi hakkında bilgi verdi: “Kaliteli uyku, sağlıklı bir yaşam için olmazsa
olmaz bir zorunluluk. Günlük aktivitelerimizi normal şekilde yürütebilmemiz ve
organlarımızın sağlıklı işlemesi, hormonal faaliyetlerin düzenli çalışması için
yeterli süre ve kalitede uykuya ihtiyacımız var. Yeterli uyku süresi, kişiden
kişiye değişiyor. Çocuklar daha uzun süre uyuma ihtiyacı duyarken erişkinler
için daha kısa süreler yeterli oluyor. Genellikle yetişkin bir insan için 7-9
saat uyku yeterli. Fakat bu süre kabaca 5-10 saat arasında değişebiliyor.
Aslında önemli olan, yatakta geçen uyku süresinin kalitesi. Gece boyunca belirli
bir düzen içinde yüzeyel uyku, derin uyku, rüya uykusu (REM uykusu) denen
evreler ve kısa süreli uyanmalar yaşarız. Bu düzen, sabaha kadar defalarca
tekrarlanır.
Uyku evrelerinin düzeni
önemli
Özellikle yeteri kadar derin uyku ve rüya
uykusu yaşayanlarda, yatakta daha kısa süre kalıp toplam uyku süreleri kısaldığı
halde, uykularının yeterli olduğu biliniyor. Uykunun istenen, dinlendirici ve
yenileyici etkisinin ortaya çıkması için bu uyku evrelerinin bölünmeden, düzen
içinde, kaliteli ve yeterli sürelerde gerçekleşmesi gerekiyor. Yeterli süre ve
kalitede uyku olmadığında psikolojimiz bozuluyor, zihinsel yeteneklerimiz
aksamaya başlıyor, unutkanlık ve dikkati toplayamama gibi sorunlar yaşıyoruz.
Ayrıca bedensel olarak kendimizi yorgun hissederken, fiziksel acı ve streslere
dayanma gücümüz azalıyor, zaman içinde yüksek tansiyon,kalp-damar hastalıkları,
hormonal dengesizlikler gibi durumlarla karşılaşma riski artıyor.
“Her an her yerde uyuyabilirim”
Kalitesiz uyku, günlük yaşantımızda kendini
başlıca iki şekilde gösteriyor: Uykusuzluk ve aşırı uyku durumu. Uykusuzluk;
uykuya başlamada zorluk, başladıktan sonra devam ettirememe veya sık sık uyanma
şeklinde görülüyor. Aşırı uyku hali, kişinin günün uyanık kalınması gereken
saatlerinde zorluk yaşaması veya çevresel uyaranlar azaldığında kolayca uykuya
dalmasıdır.
Bu durumun anormalliğinin farkında olmayan çok
sayıda insan istediği her an ve her yerde uyuyabildiğini söyleyerek adeta bu
durumlarıyla gurur duyuyor. Sağlık- sız uykudan daha tehlikelisi, kişinin
yaşadığı sağlıksız uykunun farkında olmaması ve içindeki duru- mun kendisinin
normal hali olduğunu sanması. Bu kişilerde sağlıksız uykuya bağlı hastalıklar
ortaya çıktığında maalesef çoğu zaman çok geç kalınıyor ve asıl sorun değil
ortaya çıkan yeni hastalıklar tedavi edilmeye çalışılıyor.”
“Mevsim Değiş
Vücudumuzda ne zaman uyuyacağımızı ve
uyanacağımızı belirleyen karmaşık bir sistem var. Bu sistemin en önemli
parçalarından biri, beynimizde bulunan güneş ışığının etkilerine hassas bazı
bölgeler. Sonbahara girerken güneş ışığının gücünün azalması ve gün ışığı
süresinin kısalması, bu mekanizmaların çalışma düzenini değiştirebiliyor, uyku
sorunları ortaya çıkabiliyor. Ayrıca sonbaharda insanlar, depresif bir ruh
haline bürünebiliyor. Depresif ruh hali, genellikle uykuya dalmada güçlük, gece
sık uyku bölünmesi, çok erken uyanıp bir daha uyuyamama gibi şikayetlerle ortaya
çıkıyor.
Kaynak:milliyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder