4 Nisan 2013 Perşembe

Cinnet Geçirmek

Cinnet Geçirmek
 
Çok zaman, çocuklarını öldürdükten sonra kendilerini öldüren ebeveyn haberlerine de zaman zaman medyada raslamaktayız. Anne- babasını öldüren gençler, çocuklarını öldürdükten sonra kendini de öldüren anne-baba haberleri cinneti akla getirmektedir...
Aslında bu tür olaylar hep olagelmiştir. Çünkü insanın doğasında şiddet vardır. Bu şiddet ; eşyaya,hayvana,başka insanlara,bazen de insanın kendisine yönelebilir.Bir insanın evladını veya yakınlarını öldürecek kadar sorunu olabilir mi ?Veya bir evlat ne oluyor da, hangi noktadan sonra anne veya babasını öldürebiliyor?
İnsanoğlunungünlük yaşamındaki streslere ,engellenmelere dayanma eşiği vardır. Herkesin derecesi farklıdır.” O” aşılınca kişi yapısına, aldığı eğitime , kişiliğine göre bir davranış geliştirir... Bazen evdeki kediye, sokaktaki köpeğe şiddet uygulamak olur. Bazen de çocuğuna, eşine, memuruna, arkadaşına yönelebilir. Örtülü şekilde kendine de yönelebilir. Örneğin hızlı ve tehlikeli araç kullanmak, tehlikeyi üzerine çekecek şekilde kural dışı , ölçüsüz, davranmak gizli ölme- öldürülme arzusudur. Aynı şekilde alkol ve diğer bağımlılık yapan maddelerin bedene zarar verdiği bilindiği ve kanıtlandığı halde kişinin tüketmeye devam etmesi intihar anlamına gelir. “otoagresif” bir durumdur.
Cinnet olayı ağır depresyon geçiren bir insanda, ani şok yaşayan birinde, paranoid sendromlarda, organik akıl bozukluklarındave alkol –madde kullanım bozukluklarında da görülebilir.
Ağır depresyonların %15’i intiharla sonuçlanır. İntihar edecek kişi çocukları yakınları “acı çekmesin, dünyada perişan olmasın” diye onları da “beraberinde götürebilir.” Diğer yandan çevresindeki kendisini “anlamayan “insanlara da bazen “ acı “çektirmek onları “cezalandırmak“ mesaj vermek için ; yakınlarını öldürüp kendisi de intihar edebilir.
Çünkü dünya artık çekilmez acılarla, kederlerle doludur.Kendisi gibi çok sevdiği çocukları da bu “ kederli zor dünyada acı çekmemelidir.” Mantığı hakimdir.
Bunun dışında ağır şüphecilik kıskançlık hezeyanlarından şizofren yada paranoyak insanlarda da zaman zaman bu tür “cinnet” davranışları olabilir. Veya kafa travması , başka fiziksel hastalıklara bağlı akıl hastalıklarında ; düşünce ve iradenin bozulması sonucu “cinnet”olabilir. Kişi olmayan sesleri işitebilir hayaller görebilir. Kendisine emir veren direktifler olabilir. Bu emirleri yerine getirmesine ikna edilebilir...Neticede “cinnet” birçok ani “travmatik” “şok” olaylardan sonra veya ciddi psikiyatrik rahatsızlıklarda görülebilir.
Toplumumuzda boşanmalar gittikçe artmaktadır. Çocuklar ve gençler ciddi örselenmeler yaşamaktadırlar.Babaların çoğu, “çocuklarından da boşanmaktadır” Oysa çocuklar ve gençlerin dünyasında çok çok önemli bir yerleri vardır. Tek kanatlı hayatın yükünü kaldıramazlar.Kişilik gelişimlerinde ciddi sorunlar oluşmakta ve ağır ruhsal sorunlarla karşı karşıya kalmaktadırlar. Alkol ve madde bağımlılığı ve yol açtığı sorunlarda işin cabası....
Kitle iletişim araçlarının ve eğitim kurumlarının bu konuda bilimsel yayınlarlahalkı aydınlatması gerekir. Yoksa bu tür haber ve görüntüler hep olacaktır. Diğer yandaneşinden ayrılan annelerin çocukları üzerinde baskı kurmamaları;baba boşluğunu doldurmak, toplumsal baskılardan çekinmek için gençleri gereğinden fazla sıkmamaları gerekir.
Gençte meydana gelecek düşünce-duygu ve davranış değişikliklerini iyi gözlemlemeleri ve uzmanlarla işbirliği yapmaları doğru olur.
Önceden kişide olmayan; sinirlilik,saldırganlık varsa ;uykusu,iştahı bozulduysa şüpheleri başladıysa, eve ve sorumluluklarına karşı soğuma ortaya çıktıysa, aşırı alkol tüketimi ve made kullanımı başladıysa, hemen doktora götürmek gerekir...Genç insan direnebilir.Bu durumda ebeveynin kendisi bir psikiyatrla işbirliği içerisinde olarak sorunu çözmeye çalışmalı. Diğer yandan psikiyatrik bir ilaç kullanan ; gençyada yetişkin , aniden ilacı bırakmışsa çok tehlikeli sonuçlar doğurabilir.Öfke patlamaları, sinirlilik, kızgınlık ve şiddet davranışları ortaya çıkabilir. Bu tür ilaçların azaltılarak ve zamana yayılarak bırakılması gerekmektedir...
 
Kaynak:http://www.panik-atak.com/v3/index.php?option=com_content&view=article&id=87&Itemid=26

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder