21 Ekim 2013 Pazartesi

Ruhu, zihni bedeni bitiren sorun: Tükenmişlik sendromu

Ruhu, zihni bedeni bitiren sorun: Tükenmişlik sendromu


 
Kalabalık şehirler, bitmeyen işler, gıdalardan yüklenen toksik etkiler, işten işe koşuşturma, sekteye uğrayan insan ilişkileri... Yazarken ve okurken dahi insanı halsiz bırakan konular çoğumuzu tüketti. Farkında olun ya da olmayın bu sendoruma siz de yakalanmış olabilirsiniz.
Vücutta aşırı yorgunluk hissi ve mutsuzluk gibi belirtilerle kendini gösteren bu sağlık sorunu, kişinin iş hayatında olduğu kadar, aile ve eş ile olan ilişkilerinde de çeşitli sıkıntılar yaşamasına neden oluyor.
Her meslek grubunda görülür
Emsey Hospital'dan psikiyatr uzm. Dr. Orhan Karacabakın sendromu nasıl tanımlıyor: "İş hayatında aşırı yorgunluk, kronik zorlanma, monotonluk, yeteri kadar istirahat etmeme ve kişinin gösterdiği efora karşı beklediği verimi alamayışı sonrasında ortaya çıkar. Halsizlik, yorgunluk, motivasyon kaybı, isteksizlik, çaresizlik duygusu, tahammülsüzlük, sinirlilik, uyku ve iştah bozukluğu, vücut ağrıları gibi belirtiler sıklıkla görülür. Kişinin iş yaşamı ve kendi ruh sağlığı kadar, sosyal yaşam ve aile hayatını da olumsuz etkiler. Her meslek grubunda görülebilir."
Sorunun altında yatanlar
İş hayatında aşırı rekabetçi ortam, kişilerin paylaşımlarının ve birbirlerine olan güvenlerinin az olması, adaletsizliğin var olduğu düşüncesi sağlık sorunlarına ortam hazırlıyor. Kişi yoğun motivasyon ve enerjiyle başladığı bir işte emeğinin karşılığını alamadığını düşündüğünde, sendrom başlıyor.
Kişinin, daha çok enerji harcayarak çok büyük değişimler sağlayacağını düşünmesi üzerindeki baskıyı artırıyor. Kişinin özel yaşamında ve sosyal hayatında, kendini rahatlatacak sosyal aktivite ve etkinliklere yer vermemesi, enerjisinin hızla düşmesine neden oluyor.
Dr. Karaca'ya göre, bu sağlık sorunun gelişmesi ve ilerlemesinde belirleyici oluyor. Dr. Karaca "Mükemmeliyetçi kişilik yapısı, yanı sıra; aşırı özveri gösterme, idealistlik ve yaşadığı zorlukları derinleşmeden çözme becerisinin yetersizliği gibi durumlar da sıklıkla gözlenir" dedi.
Nasıl önlenebilir?
Mükemmeliyetçilik, kişinin kendini telkinle ve dikkatini başka yönlere dağıtarak büyük ölçüde kontrol edebileceği bir kişilik yapısıdır" diyen Dr. Karaca, "Kişilerin yüksek ve ulaşılması güç hedefler yerine daha ulaşılabilir hedefler koymaları, sorunu önlemede önemli bir adımdır. Kişinin durumunun farkına varıp, kendine daha çok zaman ayırması gerekir. Hayatta iş ve özel yaşam arasında bir denge kurulmalıdır.Sorunu yaşayanlar profesyonel yardım istemeyecek kadar çaresiz hissedebilirler. Kişi, profesyonel yardım almaya ikna edilmelidir" diye konuştu.
Yazar: Serda Kıvılcım
Kaynak: http://www.bugun.com.tr

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder