Bu bölüm
Kapadokya'nın doğal çevresini inceleyecektir. Bu bağlamda, bölgenin iklim, toprak
ve jeolojik yapısı, bitki örtüsü, yaban hayatı ve yeryüzü şekilleri
tartışılacaktır. Ayrıca, bölgenin arazi dağılımı ve kullanımına doğal çevre
kapsamında değinilecek, çevre sorunları ve halk sağlığı ile İlgili değerler
irdelenecektir.
Jeolojik
Yapı
Kapadokya
Bölgesi'ndeki Erciyes, Hasandağı, Melendiz ve Güllüdağ jeolojik devirlerde aktif
birer volkan durumundaydı. Volkanların püskürmeleri, Üst Miyasen'de (10 milyon
yıl önce) başlayıp Holosen'e (günümüze) kadar sürmüştür. Neojen gölleri
altındaki yanardağlardan çıkan lavlar, platoda göller ve akarsular üzerinde
100-150 m. kalınlığında, farklı sertlikte bir tüf tabakası meydana getirmiştir.
Bu tabakanın yapısında tüfun dışında, tüffit, ignimbrit tüf, lahar, volkan külü,
kil, kumlası, marn, aglomera ve bazalt gibi jeolojik kayaçlar da
bulunmaktadır.
Ana kayalardan
püsküren maddelerle şekillenen plato, şiddeti daha küçük volkanların
püskürmeleriyle sürekli değişime uğramıştır. Üst Polisen'den başlayarak, başta
Kızılırmak olmak üzere akarsu ve göllerin bu tüf tabakasını aşındırmaları
nedeniyle bölge bugünkü halini almıştır.
Nevşehir ili
alanında hakim olan jeolojik yapı neojendir. Bunun dışında Kızılırmak'ın güney
bölgesinin jeolojik yapısını bazalt ve mezozoik tabakalar, ırmağın kuzey
bölgesini oligo-miyosen, eosenflis, metamorfık seri ve granit tabakalar
oluşturur.
"Peribacası" diye
adlandırılan oluşumlar, vadi yamaçlarından inen sel sularının ve rüzgarın,
tüflerden oluşan yapıyı aşındırmasıyla ortaya çıkmıştır. Sel sularının dik
yamaçlarda kendine yol bulması, sert kayaların çatlamasına ve kopmasına neden
olmuştur. Alt kısımlarda bulunan ve daha kolay aşınan malzemenin derin bir
şekilde oyulmasıyla yamaç gerilemiş, böylece üst kısımlarında bulunan şapka
sayesinde aşınmadan korunan konik biçimli gövdeler ortaya çıkmıştır. Daha çok
Ürgüp civarında bulunan şapkalı peribacaları, konik gövdelidir ve tepe
bölümlerinde bir kaya bloku yer almaktadır. Gövde tüf, tüffit ve volkan külünden
ibaret bir kayaçtan, şapka kısmı ise lahar ve ignimbrit gibi sert kayaçlardan
oluşmaktadır. Yani şapka, gövdeye oranla daha dayanıklı bir kaya türüdür. Bu,
peribacasının oluşumunun ilk şartıdır. Şapkadaki kayanın direncine bağlı olarak
peribacalan uzun veya kısa ömürlü olabilmektedir.
Kapadokya'da
erozyonun meydana getirdiği diğer peribacası tipleri ise, konili, mantar
biçimli, sütunlu ve sivri peribacalarıdır. Peribacaları en yoğun biçimde Ürgüp-
Uçhisar- Avanos üçgeni arasında kalan vadilerde ve Ürgüp-Şahinefendi arasındaki
bölgede görülmektedir.
Peribacalarının
dışında, vadi yamaçlarında yağmur sularının oluşturduğu ilginç kıvrımlar bölgeye
ayrı bir özellik katmaktadır. Bazı yamaçlarda görülen renk çeşitliliği, lav
tabakalarının ısı
farkından kaynaklanmaktadır. Bu oluşumlar, Uçhisar, Çavuşin-
Güllüdere, Göreme-Meskendir, Ortahisar- Kızılçukur ve Pancarlık'ta
görülmektedir.
Deprem durumu
açısından Nevşehir, 3. derecede tehlikeli deprem bölgesinde bulunmaktadır.
Kırşehir ve Kayseri gibi bölgesel deprem sahalarının tesirinde kalabilir.
Avanos, Özkonak, Göynük, Sanlar, Hacıbektaş, Kozaklı, Karahasanlı, Ürgüp,
Aksalur, Mustafapaşa, Ortahisar yerleşim yerleri ise 3. derecede tehlikeli
deprem bölgesindedir.
iklim
Nevşehir, yazları sıcak ve
kurak, kışları ise soğuk ve yağışlı geçen tipik bir karasal iklime sahiptir.
İlde 1980 - 1997 yılları arasında yapılan ölçümlerden elde edilen bilgilere göre
ortalama sıcaklık değeri 10.6 derecedir. Nevşehir'de don mevsiminin (sıcaklığın
sıfır derecenin altına düşmesi) başlangıcı, en erken 24 Eylül, en geç l Aralık
ve ortalama 26 Ekim olarak tespit edilmiştir. Don mevsiminin bitiş tarihi, en
erken 28 Mart, en geç 15 Mayıs ve ortalama olarak da 14Nisan'dır.
İldeki en yüksek sıcaklık
değeri 18 Temmuz 1962'de 37.6 derece olarak ölçülmüştür. En düşük sıcaklık ise 4
Şubat 1960 tarihinde -23.6 derece olarak ölçülmüştür. Yerden 5 cm yükseklikteki
en düşük sıcaklık, 3 Şubat 1992 tarihinde -36.7 derece olarak tespit
edilmiştir.
Yağış miktarına bakıldığında,
yaz aylarının (Temmuz-Ağustos) ve sonbahar aylarının (Eylül-Ekim) genellikle
yağışsız ve kurak geçtiği görülmektedir. 1960-1997 yılları arasında yapılan
ölçümlere göre, ildeki ortalama yıllık yağış 429.4 kg/m3'tür. Bu
yıllar arasında belirlenen en düşük toplam yağış miktarı 289.3
kg/m3'tür. En yağışlı yıl olan 1962'deki yağış miktarı ise 570.1
kg/m3 olarak ölçülmüştür. Aynı dönem içinde yapılan değerlendirmeye
göre 141.9 kg/m3 ile 1990 Mayıs'ı en yüksek yağışlı ay olmuştur.
İklimin niteliği itibarıyla kış ve bahar aylarında nem oranı daha yüksektir. Yaz
aylarında bu oran düşmektedir. 1960-1997 yılları arasında ortalama nem oranı
%60.6 olmuştur.
Genel olarak ele alındığında
kış ve bahar aylarında güney ve batı rüzgarları, yaz aylarında ise kuzey ve doğu
rüzgarları hakimdir. Bu nedenle yaz aylarında "kavurucu" denilebilecek sıcaklar
çok yaşanmaz. 1960-1997 yılları arasındaki en şiddetli rüzgarın 1968 yılı Mart
ayında, balı-güneybatı yönünde, saatte 125.3 km. hızla ve kasırga biçiminde
estiği tespit edilmiştir.
1965-1997 yılları arasında
yapılan ölçümlere göre ildeki güneşlenme oranı süresi için belirlenen oran
%58'dir. Sözü edilen dönemde ildeki en yüksek kar kalındığı, 64 cm ile 2 Şubat
1992 tarihinde ölçülmüştür.
Toprak
Yapısı
Nevşehir toprakları volkanik
tüllerden meydana gelmiştir. Dolayısıyla geçirgen bir nitelik taşımaktadır.
Tarım topraklarının %85'i tınlı, %9'u kîlli-tınlı, %2'si killi ve %4'ü kumlu
yapıya sahiptir.
Kozaklı, Gülşehir'in batısı,
Derinkuyu ve çevresi, Avanos'un kuzeyi her türlü tarıma uygun 1., 2. ve 3. sınıf
arazileri içermektedir. Ürgüp ve çevresi ile il merkezinin büyük bir kısmında 6.
sınıf topraklar vardır. Bu topraklar tarıma elverişli olmadığı için bu alanlarda
ancak vadi içerisinde ekim yapılabilmektedir.
Nevşehir bölgesinde
karakterlerine göre 5 çeşit toprak vardır. Bunlar kahverengi, regosal, kırmızı
kahverengi, kireçsiz kahverengi ve alüvyal topraklardır.
Kahverengi
Topraklar:
Orta Anadolu'nun yaygın
toprak türünü oluşturan kahverengi topraklar, Nevşehir'de de geniş alanları
kaplamaktadır. Bu toprakların büyük bölümünde tahıl ekimi yapılmaktadır. Organik
madde ihtiva eden bu topraklarda doğal vejetasyon, orta boylu çayır
otlarıdır.
Regosal
Topraklar:
Kahverengi topraklardan
sonra ildeki en yaygın toprak grubu regosal topraklardır. Volkanik karakter
taşıyan bu topraklara özellikle Ürgüp-Nevşehir yöresinde rastlanmaktadır. Doğal
vejetasyon çayır otları ve gevenler olmakla birlikte, eğimin müsait olduğu
yerlerde sebze tarımı da yapılabilmektedir.
Kırmızı Kahverengi
Topraklar:
Genel özellikleri
itibarıyla kahverengi topraklara benzemektedir. Sıcak iklimin yol açtığı
oksitlenme nedeniyle kahverengi topraklar kırmızımsı bir renk almaktadır. Bu
toprakların büyük bölümünde bağcılık ve bahçecilik yapılmaktadır.
Kireçsiz Kahverengi
Topraklar:
Kahverengi topraklarda
genel olarak üstte organik madde, altta ise kireç birikimi görülür. Kireçsiz
kahverengi topraklar ise kalın bir üst tabaka ve kil birikimli bir alt tabakadan
oluşur. Doğal vejetasyon seyrek çalılardır.
Alüvyal
Topraklar:
Tarımsal açıdan çok
önemli olan bu genç topraklar, yüzey sularının taşıdığı sedimentlerle
oluşmuştur. Genellikle sorunsuz ve verimli topraklardır.
Nevşehir'de yukarıda belirtilen
toprak türleri dışında, podzolik topraklara, organik topraklara, çorak
topraklara ve kahverengi orman topraklarına da rastlanılmaktadır. Fakat bunlar
küçük alanları kaplayan, ihmal edilebilir toprak gruplarıdır
Bitki Örtüsü
(Flora)
Karasal bir iklime sahip olan
Nevşehir'deki hakim bitki örtüsü, bozkır bitkilerinden oluşmaktadır.
Yüzyıllardır süren olumsuz insan etkileri sonucu ormanlar yok edilmiş, geniş
alanlar bozkıra dönüşmüştür. İlkbaharın getirdiği yağmurlarla yeşeren bozkır
bitkileri Haziran'dan itibaren kurumaya yüz tutmaktadır. Bu bitkilerin
başlıcaları, gevenler, kekik türleri, üzerlik, sığır kuyruğu, çayır otları,
greminealar, pürenler, sütleğenler, dikenler, karamuk ve kuşburnu gibi çalımsı
bitkilerdir. Genelde dikenli olan bu bitkiler, çeşitli sıvılar
salgılamaktadır.
Nevşehir'de geniş ve verimli
nitelikte ormanlar olmamasına rağmen, ilin çeşitli yörelerinde orman olarak
kabul edilen bitki toplulukları mevcuttur. 9200 ha civarındaki ormanlık alanlara
hakim olan ağaç türü meşedir. Bunun yanısıra, ardıç türleri, alıçlar ve ahlatlar
ile ağaçlandırma alanlarında yetişen karaçam, sedir, akasya, akçaağaç ve
dişbudak diğer ağaç türleridir. Ormanlık alanlar, Nevşehir'in doğusuyla
Oyludağı, Karşı dağı ve Aşıklı dağında, batı ve güneybatıda Kurugöl, Doğala,
Topaç, Acıgöl, Tepeköy, Alacaşar, Basansarnıç, Tatlarin gibi yerleşim merkezleri
etrafında, Ürgüp ilçesinin Topuz ve Hodul dağlarında, Gülşehir'in Hırka dağında
ve Avanos'un Ziyaret dağında yer almaktadır. |
Ağaç Türlerinin İlçelere Göre Dağılımı ve
Yayılma |
İlçeler |
Meşe |
Alıç |
Ardıç |
Karaçam |
Sedir |
Ahlat |
Diğer |
Yayılım Alanı (ha) |
Merkez |
X |
|
|
|
|
|
|
939.5 |
Acıgöl |
X |
X |
X |
|
|
|
|
1034.5 |
Avanos |
X |
|
|
X |
X |
|
X |
4875.5 |
Derinkuyu |
X |
|
|
|
|
|
|
383.5 |
Ürgüp |
X |
|
X |
X |
|
X |
|
961.5 |
Gülşehir |
X |
|
|
X |
X |
|
X |
697.0 |
Hacıbektaş |
|
|
|
|
|
|
|
282.0 |
Kozaklı |
|
|
|
|
|
|
|
50.0 |
Toplam
|
9.232.5 |
Toplam orman
alanlarının 582 ha'ı baltalık, 43.5 ha'ı korudur. Bunlar verimli ve üretime
uygun orman alanlarıdır. Geriye kalan 8557 ha ise bozuk koru ve bozuk baltalık
ormanlarıdır.
Bunların yanısıra ilin doğal
bitki örtüsünü, vadi boylarında görülen söğüt, kavak, ceviz gibi ağaç türleriyle
geniş alanlara yayılmış badem, elma, armut gibi ağaç türleri
tamamlamaktadır.
Yaban Hayatı
(Fauna)
Kapadokya'nın
merkezi olan Nevşehir ili ve çevresinin yeşil, sulak alanlarında yaşayan değişik
hayvan türlerinin yanısıra, çorak ve kurak alanlarda yaşayan ve bulundukları
ortamda kendilerini çok iyi gizledikleri için varlıklarını pek göstermeyen
hayvanlar da bulunmaktadır.
Örneğin, tüf
kayaları arasında yaşayan, yöre halkının "kaya kertişi" adını verdiği Avrupa'nın
ikinci büyük kertenkelesi Ağama Stellio ve bir gece hayvanı olarak tanınan ve
aslında çöllerde yaşayan Arap Tavşanı bu bölgeye özgü hayvanlar arasında yer
almaktadır.
Yörede, Nevşehir
boz yılanı, kaplumbağa, kartal, puhu ve baykuş gibi hayvanlar da yoğun olarak
bulunmaktadırlar. Son yıllarda, güneyden Toros dağları tarafından gelen yaban
domuzlan da Ürgüp-Kayseri arasındaki alanda küçük koloniler oluşturmaya
başlamışlardır, ti sınırlan içindeki Gökçetoprak baraj alanında balıkçıl, turna
gibi değişik göçmen kuş türleri, sürdürdükleri periyodik hayatla önemli bir
zenginlik oluşturmaktadırlar. Ayrıca, Kızılırmak'ta ve ildeki diğer baraj ve
göietlerdeki sazan, yayın, levrek, çapak gibi balıklar büyük bir popülasyona
sahip olup, balık avcılığı için uygun bir ortam yaratmaktadır.
Barındırdığı
böcek ve kelebek türleri bakımından Nevşehir Anadolu'nun en zengin yörelerinden
biridir. Araştırmalara göre, Nevşehir kırsalında 100 civarında gündüz kelebeği
türü yaşamaktadır. Yörede yaşayan gece kelebeği türlerinin sayısı ise bunun
bir-iki katıdır. Bölgenin doğasına özgü, dünyada sadece Nevşehir'in kırsal
alanında ve Kapadokya Bölgesi'nde yaşayan "Zygaena Kapadokia" adlı kelebek türü,
kelebek koleksiyoncuları arasında aranılan türlerden biri olarak
bilinmektedir.
|
Yeryüzü
Şekilleri
Nevşehir il alanı,
Orta Anadolu'daki Erciyes, Melendiz ve Hasandağı gibi eski yanardağların kül ve
lavlarının yığılmasıyla oluşan geniş bir plato üzerinde yer almaktadır.
Kızılırmak ve onu besleyen diğer küçük akarsuların açtığı derin vadilerle plato
bugünkü görünümünü kazanmıştır. İlin hakim yeryüzü şekilleri yayla özelliği
taşımaktadır. Dağlar ve ovaların kapladığı alan nispeten azdır. İl alanının
yandan fazlasını (% 53.6) platolar, dörtte birini (% 25) ovalar oluşturur. %18.5
oranındaki bir alanı kaplayan dağlar ise Kızılırmak vadisinin kuzey ve güneyine
serpilmiş durumdadırlar.
Dağlar
Nevşehir'deki
dağların oluşumu III. Jeolojik
zamana rastlar. Alp kıvnmlaşması sırasında Kuzey Anadolu ve Güney Anadolu dağlan
şekillenirken ortaya çıkan sıkışmalarla Orta Anadolu'da yükselme ve çökmeler
meydana gelmiştir. Çöken kesimde yer alan Nevşehir topraklan, IH. Jeolojik
zamanda göl suları altında kalmıştır. Daha sonra yörede yoğun volkanik ve
tektonik hareketler olmuş, il alanının önemli bir bölümü lav ve tüflerle
kaplanırken diğer yandan yeni kırılmalar ve püskürtmelerle dağlar
şekillenmiştir. İldeki başlıca dağlar Erdaş Dağı, Hodul Dağı, Kızıl Dağ, Hırka
Dağı, Oylu Dağı, Kermil Dağı, Uçhisar (Akdere) Dağı, Topuz Dağı ve Ziyaret
Dağı'dır.
Erdaş
Dağı:
1982 m. yüksekliğindeki
bu dağ ilin en yüksek noktasıdır. Nevşehir'in güneybatısındaki bu dağ, Niğde
topraklarında geniş ve yüksek kütleler oluşturan Melendiz ve Hasandağı
eteklerine kadar uzanan Kızılırmak platosu üzerindedir. Bir yanardağ olan Erdaş
kütlesi, genellikle %20'nin üzerinde bir eğime sahiptir. Dağ, iklim bakımından
sert, toprak bakımından da sığ olduğu için çıplak bjr görünüme
sahiptir.
Hodul
Dağı:
En yüksek noktası 1949 m.
olan bu dağ sırası, ilin doğusunda yer alır, Derinkuyu ilçesinin doğusundan
başlayan sıra, daralıp genişleyerek doğu ve kuzeydoğu yönünde uzanır.
Kızılırmak'a karışan akarsuların açtığı vadilerle derin bir biçimde parçalanan
dağ, volkanik bir yapıya sahiptir. Erciyes yanardağının püskürttüğü lav ve
tüflerin birikmesiyle meydana gelmiştir. Aynı zamanda Nevşehir-Kayseri sınırını
çizen Hodul dağı, akarsu vadileri ve çöküntü alanlarının yakınında %20'nin
üzerinde eğimli yamaçlara dönüşmektedir. Genellikle bitki örtüsünden yoksun olan
dağın eteklerine doğru bozuk ardıç, meşe, alıç, ahlat gibi ağaç türleri İle bazı
otsu bitkilere rastlanmaktadır.
Kızıldağ: İlin kuzeyinde Kozaklı yöresi ile
Kızılırmak vadisini birbirinden ayıracak şekilde doğu-batı yönünde uzanan bu dağ
1.768 m. yüksekliğindedir. Doğal örtüsü bozkır bitkilerinden
oluşmaktadır.
Hırka
Dağı:
Yüksekliği 1.683 m. olan
bu dağ, ilin kuzeyinde Gülşehir ile Hacıbektaş arasında yükselmekte ve doğu-batı
yönünde Kızılırmak vadisine paralel olarak uzanmaktadır. Zirvesi çıplak ve
kayalık olan dağın eteklerinde bozkır bitkileri, kuzey yamaçlarında ise meşe
ormanları görülmektedir.
Oylu
Dağı:
Nevşehir'in doğusunda
kalan Oylu Dağı, l.642 m. yüksek l iğindedİr. Uzun yıllar eğimi az olan
yamaçlarında ve üzerindeki düzlüklerde tarım yapılmıştır. Bitki Örtüsü, bozkır
bitkileri yanında meşe, ardıç, alıç, ahlat gibi ağaçlardan
oluşmaktadır,
Kermil
Dağı:
Nevşehir'in doğusunda,
Ürgüp yolu kenarındadır. En yüksek noktası l .486 m. ile Beşik Kaya ve l .516 m.
ile Çıplak Tepe'dir. Genellikle bitki örtüsünden yoksundur ve tüf tabakası açığa
çıkmaya başlamıştır.
Uçhisar
(Akdere) Dağı:
Kermiî dağının
güneybatısında aynı silsile üzerinde yer almaktadır. Bitki örtüsünden tümüyle
yoksun olan dağ 1.543 m. yüksekliğindedir.
Topuz
Dağı:
Ürgüp'ün doğusundan
başlayarak bir sıra halinde Hodul Dağı'na kadar uzanır. Ortalama yüksekliği l
.600 m. olan dağ, birçok tepeden meydana gelmektedir. Üzerinde yer yer meşe
toplulukları yanında ahlat, alıç, ardıç gibi ağaç türleri ile bozkır bitkileri
bulunmaktadır.
Ziyaret Dağı
(İdiş Dağı):
En yüksek noktası 1.581
m. olan dağ, ortalama %50 eğime sahiptir. İlin kuzey doğusunda yükselen bu dağ
silsilesinin güney ve doğu kenarı Kızılınnak'a dayanır, Ziyaret dağı genel
itibarıyla bitki Örtüsünden yoksundur. Kuzey yamaçlarında meşe topluluklarına
rastlanmaktadır. Son yıllarda gerçekleştirilen ağaçlandırmalarla bitki Örtüsü
bir ölçüde zenginleşmiştir.
Bu dağların
yanısıra, ilin genel yapısına uygun, "kepez" diye tabir edilen, volkanik
hareketler sonucu oluşmuş düz tepeler de vardır. Akkepez, Karakepez, Ortakepez,
Bucakkepez bunların başlıcaları olarak sayılabilir.
Platolar
Nevşehir
coğrafyasının yarısından çoğu platolarla kaplıdır. III. Jeolojik zamanın sonlarında ve
IV. Jeolojik zamanın başlarında ortaya çıkan
kıvrılma-sıkışmalar ve volkanik hareketler sonucunda, daha önceden neojen
gölleri altında olan il alanı yükselmiştir. Doğudaki Erciyes, güney ve
güneybatıdaki Melendiz ve Hasandağı gibi yanardağlardan çıkan lavlar çevreye
yayılarak geniş platolar oluşturmuştur. Bu platolar Kızılırmak tarafından
yarılarak bugünkü görünümünü kazanmıştır. Akarsuyun taşıdığı önem dolayısıyla İl
topraklarındaki platoların tümüne birden Kızılırmak Platosu adı
verilmektedir.
1500 metreye kadar
çıkan yükselti basamaklarına dizilmiş olan bu platolarda eğim, genel olarak %
20'nin altındadır. Bu eğim, akarsu vadilerine yakın bölümlerde % 20'nin
üzerine çıkabilmektedir. Yaz aylarının sıcak ve kurak geçmesi, ayrıca kış ve
ilkbahar yağışlarını yeterli düzeyde alamaması nedeniyle bu topraklar genellikle
çıplaktır. İlkbaharda yeşillenen ve çiçeklenen bozkır bitkileri sıcaklarla
birlikte kurumaktadır. Geniş platolarına rağmen Nevşehir, zengin otlakları olan
yaylalara sahip değildir. Bu nedenle hayvancılık da gelişmemiştir. Mera
niteliğindeki düşük yükseltili platoların bazılarında nadasla kuru tarım
yapılmaktadır.
Akarsular
Nevşehir İli,
jeolojik yapısı nedeniyle akarsu bakımından fakirdir. Akarsular, faydalanılmaya
imkân vermeyecek ölçüde derinden akmaktadır.
İlin belli başlı
akarsuyu Kızılırmak'tır. Kızılırmak, Nevşehir volkanik kütlesi önünden
kuzeybatıya doğru yön değiştirerek akan tek akarsudur. Uzunluğu 1355 km.'dir.
İki tarafında yükselen biri volkanik, diğeri strüktürel yaylalar arasında
serilen geniş ve çıplak bir vadinin içinden akmaktadır. Arazi yapısı nedeniyle
bu yörede çok su kaybetmektedir. Buna karşılık akışını etkileyecek ve onu
besleyebilecek bir kol almamaktadır. Değişik topraklı yerlerden geçtiği için
daima bulanık bir suya sahiptir. Derinden akması dolayısıyla sulama işlerinde
pek kullanılamamaktadır.
Baraj ve
Göller
İldeki baraj
göletler, Avanos, Gülşehir, Hacıbektaş ve Kozaklı İlçelerinde
bulunmaktadır.
Yalıntaş Göleti
10.000.000 m3'lük su toplama havzasıyla yüksek kapasiteli bir
gölettir. Kaynağını Gökçetoprak Çayı'ndan alan gölet Gülşehir ilçesi sınırları
içerisindedir. Diğer göletlerin kapasitesi 2.500.000 m3'ten
küçüktür.
Bölgede biri
henüz tamamlanmamış dört baraj bulunmaktadır: Ayhanlar, Doyduk, Tatlarin ve
Damsa Barajları. Su kapasitesi en fazla olan 39.500.000 m3 ile
Avanos'daki Ayhanlar Barajı'dır. Bu baraj kaynağını Kızılöz Deresi'nden alır.
Acıgöl'de bulunan Tatlarin Barajı kaynağını Derinöz-Acıöz'den alır. Ürgüp İlçesi
sınırları içerisinde olan Damsa Barajı ise Damsa Çayı'ndan kaynağını alır ve
7.120.000 m3 su kapasitesine sahiptir.
|
Nevşehir'deki
Baraj ve Göletler
|
İlçe |
Adı |
Su Kaynağı |
Su Toplama kapasitesi
(m3) |
Acıgöl |
Tatlarin Barajı |
Derinöz-Acıöz |
2.210.000 |
Ürgüp |
Damsa Barajı |
Damsa Çayı |
7.120.000 |
Gülşehir |
Bölüküren Göleti |
BöIUkörenÖzü |
1.338.000 |
Gülşehir |
Yalıntaş Göleti |
Gökçetoprak Çayı |
10.000.000 |
Gülşehir |
Tuzköy Göleti |
Derinöz Deresi |
2.
152.000 |
Hacıbektaş |
Kumtepe Göleti |
Kızılöz Çayı |
1.386.000 |
Hacıbektaş |
Karaburna Göleti |
Akçataş deresi |
1.490.000 |
Avanos |
Ayhanlar Barajı |
Kızılöz deresi |
39.500.000 |
Kozaklı |
Doyduk Barajı |
Kalecik deresi |
İnşaat
Halinde |
|
Kaynak: |
Nevşehir il Yıllığı, |
1998, s. 9. |
|
Vadiler
Nevşehir'deki
yeryüzü şekilleri açısından vadiler önemlidir. Volkanik lav ve tüflerden oluşan
kesimlerde akarsular dar oluklar açmıştır. Vadiler dar ve dik olduğundan verimli
ovalar çok sınırlıdır.
İlin en önemli
vadisi, Kızılırmak vadisidir. Göreme vadisi, Karacaören vadisi ve Damsa vadisi,
bu vadiye dikey inen diğer vadilerdir.
Orta Anadolu
Platosu'nun Nevşehir sınırları içinde kalan kısımları, Kızılırmak tarafından
doğu-batı yönünde yarılmıştır. Türkiye'nin en uzun ve önemli vadilerinden biri
olan Kızılırmak vadisinin Avanos ve Gülşehir'de genişlik kazanması, vadide dar
ovalar meydana getirmiştir. Kızılırmak vadisine kuzeyden ve güneyden çok sayıda
yan vadi açılmaktadır. Bunların tamamı akarsular tarafından
oluşturulmuştur.
|
Ovalar
Nevşehir'in en
büyük ovası Derinkuyu ovasıdır. Kızılırmak vadisi, il alanı içinde yer yer
genişlese de hiçbir yerde ova sayılabilecek düzlükler oluşturmamaktadır. İlin
güneydoğu ucunda yer alan Derinkuyu, Konya kapalı havzası içinde yer almaktadır.
Yöreden doğuya doğru çok sayıda küçük vadi açılmakta ve bu vadilerin tabanları
Derinkuyu yöresinde birleşerek geniş düzlükler meydana getirmektedir.
Derinkuyu ovası,
güneye doğru eğimlidir ve çok sayıda küçük akarsuyun taşıdığı alüvyonlarla
kaplıdır. Akarsular yaz aylarında tamamen kuruduğundan, ovanın yüzey sularıyla
sulanma imkânı kalmamaktadır. Son yıllarda, DSi ve Köy Hizmetleri'n in
çalışmalarıyla ovanın bazı bölümlerinin yer altı sularıyla sulanması yoluna
gidilmektedir. Ova, Derİnkuyu'dan Kuyulutatlar Köyü'ne kadar yaklaşık 20 km
uzunluktadır. Orta kesimindeki genişliği 16 km'ye kadar çıkmaktadır,
Kızılırmak'ın
kuzeyinde ve güneyinde, vadi tabanındaki doğu-batı doğrultulu tarım alanları
Nevşehir'in kıyı ovalarıdır. Ancak, bu taban toprakları sadece iki yerde ova
niteliği kazanabilmektedir. Kızılırmak vadisinin genişlediği Avanos civarında
alüvyal ve kolüryal topraklarla kaplı geniş alanlar ortaya çıkmıştır. 10 km.
boyunca uzanan bu kıyı ovanın genişliği 2-3 km'dİr. Avanos yakınında, güneyden
Kızılırmak'a açılan yan vadiler boyunca uzanır ve genişliği 6 km'ye kadar çıkar.
Alüvyon topraklarla kaplı ve verimli kısım da burasıdır. Küçük olmasına
karşılık, sanayi bitkileri ve yumru bitkiler üretimi açısından önem
taşımaktadır.
Diğer kıyı ovası
Gülşehir civarındadır. Burada Kızılırmak tabanı yeniden başlar ve yaklaşık 12
km. uzunluğunda, 2-4 km. genişliğinde bir kıyı ovası oluşturur. Ova alüvyal ve
kolüvyal topraklar içermektedir.
Nevşehir'de bu ovalar dışında,
taban topraklarında ve platolar arasında genellikle kuru tarımın yapıldığı çok
sayıda düzlüklerle karşılaşılmaktadır. Ova sayılabilecek genişlikte olmasa da
modem tarım tekniklerinin kullanılmaya başlanmasıyla birlikte bu alanların önemi
artmıştır.
Yeraltı
Kaynakları
Nevşehir'de
ekonomik bakımdan önem taşıyan yeraltı kaynakları, linyit, perlit, tuz ve oniks
yataklarıdır. Gülşehİr'in Arafa yöresindeki linyit yataklarının toplam rezervi 3
milyon tondur. Aynı kesimde toplam barit rezervi ise 2500 ton dolayındadır.
Avanos civarında (Kayaharmam, Topraklı ve Dölek) toplam rezervi 1.800.000 tona
ulaşan linyit yatakları ve bir milyon ton jeolojik rezervli mermer (oniks)
yatakları mevcuttur. Acıgöl ve Derinkuyu'nun Büyükgüllü ve Bozdağı yörelerinde
de nitelikli perlit yatakları bulunmaktadır.
Gülşehir'e bağlı
Tuzköy yakınlarındaki 50 milyon ton rezervli tuz yataklarının bir bölümü Tekel
tarafından işletilmiş, ancak bir süredir üretime ara verilmiştir.
Ayrıca, Nevşehir
çevresinde, iyi blok verebilen kesimlerde tüllerden kesme taş şeklinde inşaat
malzemesi üretimi yaygındır.
Nevşehir'de Barit
(Ba), Jeotermal Sahalar (Jtm), Kaolen (Ka), Kaya tuzu (Na), Kum-çakıl (Kem),
Kükürt (S), Perlit (Per), Tuğla-kiremit (Tgki), Zeolit (Zeo), Linyit (Lin) ve
Pomza (Pom) maden yatakları bulunmaktadır. Maden kaynaklarının yatakları ve
rezervlerine ilişkin bilgiler
şöyledir:
|
|
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder