1 Şubat 2013 Cuma

Dövmenin Tarihçesi

Dövmenin Tarihçesi
Dövme yapma geleneği hayli eskidir. İÖ 2000′lerde Eski Mısır toplumunda dövmenin yapıldığı mumyalardan anlaşılmıştır. Mısırlıların dışında Britonların, Galyalıların ve (X)Trakların da dövmeleri vardı. Eski Yunanlılar ve Romalılar, “barbarlara özgü bir uğraş” saydıkları dövmeyi suçlulara ile kölelere yaparlardı. Hıristiyanlık inancında dövme yasaklanmıştı. Buna karşın ilk Hıristiyanlar, bedenlerine Hz. İsa’nın adını ya da haç desenleri taşıyan dövmeler yaptırmışlardır.

Aradan yüzyıllar geçince Avrupalılar dövmeyi unuttular. 18. yüzyıl sonlarında denizaşırı gezilerde Amerika Yerlilerinde ve Polinezyalılarda dövmeyle yeniden karşılaştılar. Avrupa dilleri, dövme karşılığı olan tattoo sözcüğünü Tahiti dilindeki tautau’dan almıştır. Dövme 20. yüzyılın başlarından sonra, özellikle denizciler arasında yaygınlık kazandı. Romantik duyguları, yurtseverliği ya da dindarlığı belirtmek amacıyla dövme yaygın olarak kullanıldı ve günümüzde de kullanılmaktadır.

PIERCING TARİHÇESİ
The Lancet’de yayınlanan bir araştırmaya göre, piercing hemen hemen tüm kabilelerde yapıldı ve yapılıyor. Farklı amaçlarının yanı sıra acıya dayanma gücünü ölçmede bile kullanılıyor. Piercing çoğu toplumda ergenlikten erkekliğe geçişin tescili. Birçok kabilede piercing’le birlikte vücuda dövme, bileklikler, ağır bilezikler, zincirler, penise demir, taş, kamış halkalar uygulanıyor.
Mayalı soylular dillerini ve genital organlarını yine dini törenlerde kan akıtmak amacıyla deldiriyorlardı. Kuzey Amerikalı yerliler de göğüs piercing’lerinden asılarak dini törenlerde farklı bilinç düzeylerine ulaşmak isterlerdi.

Asya’da şamanlar dini törenlerde transa geçmenin göstergesi olarak yanak ve dillerine geçici piercing uyguluyor. Yine Sufiler, Hindistan, Sri Lanka ve Malezya’daki Hindular da aynı amaçla piercing’e başvuruyor.

Kama Sutra’da tanımlanan piercing’i, Batılı toplumlarda önce hayat kadınları kullandı. İngiltere’de Victoria Dönemi’ndeki (1819-1901) dergilerde kadınlarda meme başı piercing’lerine rastlanıyor. Dönemin en popüler cinsel organ piercing’i ise adını Kraliçe Victoria’nın eşi Prens Albert’ten alan yöntem: Prens Albert, dönemin modası dar pantolonlardan giyer, iyi görünmek için de penisin ucuna takılı halkayla penisini pantolona asardı.

İkinci Dünya Savaşı’ndan kısa süre sonra Almanya’da dil, meme ucu ve dudaklara piercing’ler sıkça yapılmaya başlandı. Piercing’e sıklıkla dövme eşlik ediyordu. 1970’lerin sonlarına doğru dövme ve piercing Avrupa’da yeniden doğdu. Punklar bu yolla karşı kültür oluşturdu. Piercing, ABD ve İngiltere’de homoseksüel ve sado-mazoşistler arasında da yayıldı. Müzisyenler, film yıldızlarından da rağbet gördü. Son 20 yıldır ABD, İngiltere, Fransa, Almanya başta olmak üzere Batılı ülkelerde giderek artan oranda rağbet görmeye başladı. Çeşitlendi. Sadece marjinallerin tercihiyken, ergenler arasında giderek daha fazla popüler oldu. Türkiye’ye de ulaştı ve özellikle büyük kentlerde yayıldı.

GÖBEK PIERCING’İ MISIR’DA ASALET SİMGESİ
  • Kulak: Kulağın 12 farklı yerine yapılabiliyor. En fazla bilinen ve uygulanan piercing.
  • Burun kanatları: Orijini Hindistan ve Güney Asya. Batı toplumlarında moda olduğu için yapılıyor.
  • Burun kökü: Orijini Avrupa ve Kuzey Amerika. 20’nci yüzyılda gelişti.
  • Kaş: 20’nci yüzyıl Avrupa ve Kuzey Amerika orijinli.
  • Dil: Kökeni Mayalar, Şamanlar ve Hindular. Dini törenlerde, kalıcı olmayan piercing’lerin tersine Batılı toplumda delindikten sonra mücevher takılıyor.
  • Göbek: Mısır’da asalet simgesi olarak rahipler ve aristokratlara özgü olduğu yönünde mitler var. Ancak 20’nci yüzyıl Avrupa ve ABD orijinli.
  • Kadın genital organları: Dış ve iç dudak, klitorise takılır. Orijini 20’nci yüzyıl Avrupa ve ABD.
  • Erkek genital organları: Penis ve testisler olmak üzere 9 ayrı bölgeye takılıyor. Kimileri zenginlik ve erkeklik simgesi olarak, kimileri partnerini cinsel olarak uyarmak ve zevk vermek için, kimileri ereksiyonu kolaylaştırmak için kullanıyor. Dekoratif amaçla kullananlar da var! Her noktanın farklı bir orijini var. Endonezya’dan Arap ülkelerine, Eski Roma’dan Yahudilere kadar.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder