12 Şubat 2013 Salı

10 Bin Yıl Önce Çumra-Boncuklu Höyük...

10 Bin Yıl Önce Çumra-Boncuklu Höyük...




Konya'nın Çumra İlçesi'nde yaklaşık 10 bin 500 yıllık geçmişe sahip yerleşim yeri olan Boncuklu Höyük'deki kazılardan çıkan insan kemikleri üzerinde yapılan incelemelerde ilginç sonuçlar ortaya çıktı.
Konya'nın Çumra İlçesi'nde yaklaşık 10 bin 500 yıllık geçmişe sahip yerleşim yeri olan Boncuklu Höyük'deki kazılardan çıkan insan kemikleri üzerinde yapılan incelemelerde ilginç sonuçlar ortaya çıktı. Kazı başkanı Liverpool Üniversitesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Douglas Baird, o dönemde kadın ve erkeklerin beslendikleri gıda türüne göre, kadınların başka bölgelerden geldiklerininin anlaşıldığını, bunun da dışarından evlilikler yapıldığının bir göstergesi olduğunu söyledi.

Çumra İlçesi'ndeki yaklaşık 9 bin yıllık yerleşim yeri Çatalhöyük'den daha eski olan Boncuklu Höyük'deki kazı çalışmaları 2006 yılında başladı. Boncuklu Höyük'de, Çatalhöyük'deki insanların atalarının yaşadığını öne süren kazı başkanı Doç. Dr. Baird, "Boncukluhöyük, yakındoğu ve Türkiye'deki en erken yerleşme birimine işaret ediyor. Buradaki evlerin içinde bulduğumuz buluntular, Çatalhöyük'deki kültürün ilk başlangıcı olarak değerlendirmek mümkün" dedi.

YUVARLAK EVLER VE EV PARTİSİ

10 bin 500 yıl önce insanların yaşadıkları evlerin yuvarlak olduğunu kaydeden Doç. Dr. Douglas Baird şunları söyledi:

"Boncuklu Höyük'te yaptığımız kazılarda yuvarlak planlı evler bulduk. Bunlar dünyadaki en erken evler olabilir. Boncuklu Höyük, Anadolu coğrafyasındaki ilk yerleşim bölgesidir. Burada çok küçük bir yerleşim var. Buradan bin yıl sonra daha büyük yerleşimler Çatalhöyük'te oluşmuş. Çatalhöyük'deki yerleşik düzenin nerede başladığını araştırmak istiyorduk. Yaptığımız çalışmalar bu yerleşimin yaklaşık 1000- 1500 yıl önce Boncuklu Höyük'te başladığını gösteriyor. Bu yerleşim bölgesinde 20 kadar evin olduğunu düşünüyoruz. Yerleşim bölgesinde 100 kadar kişi yaşamış. "

GÜÇ GÖSTERGESİ İÇİN EVLERE BOYNUZLU HAYVan İSKELETİ

Yaptıkları kazılarda ortaya çıkardıkları ev ve içerisinde bulunan malzemeleri anlatan Doç. Dr. Douglas Baird şöyle konuştu:

"Evin içerisinde küçük delikler tespit ettik. Bu delikler dokuma tezgahlarına ait. Bu, o dönemde yaşayan insanların hasır gibi dokumacılık işleriyle uğraştıklarını gösteriyor. Dünyadaki ilk duvara oturtulmuş hayvan başlarının duvarlara monte edildiğini tespit ettik. Bunları güç göstergesi olarak duvarlara monte ediyorlardı. "

DIŞARDAN EVLİLİKLER

İnsan kemikleri üzerinde yaptıkları izotop çalışmasında insanların yoğun bir şekilde etle beslendiklerini saptadıklarını belirtti. Doç Dr. Douglas Baird açıklamasını şöyle sürdürdü:

"İzotop çalışmaları sonrası, burada yaşayan erkek ve kadınların farklı farklı yiyecek tarzında beslendikleri de ortaya çıktı. Bu da kadınların farklı alanlara gidip yiyecek topla dığını ve kadınların başka bölgelerden buraya geldiklerini gösteriyor. Bu ayrıca dışarıdan yapılan evliliklerin ilk izleri olabilir. Çünkü burada yaşayan erkeklerin aynı oranda beslendiğini, kadınların ise farklı bir beslenme düzeni olduğunu gösteriyor. Sağlıklı bir genetik havuz oluşturmak için dışardan evlilik yaptıklarını düşünüyoruz. Erkekler genellikle yabani büyükbaş hayvanının etiyle besleniyorlar ama kadınların daha çok ördek, kuş, balık, buğday, badem, fındık ve fıstığa benzer ürün ile meyve türünde yiyecekler yediği görülüyor. Çevre koşulları incelendiği zaman kadınların başka çevrelerden geldiğini söylemek mümkün oluyor. "


-------------


Boncuklu: Konum, Tarihçe ve Ekip

Sit Alanının Konumu: Boncuklu Höyük arkeolojik sit alanı Konya iline bağlı Karatay ilçesi sınırlarında kalan Hayıroğlu beldesinde yer almaktadır. Yaklaşık 10 km. güneyinde dünya çapında bilinen Çatalhöyük arkeolojik sit alanı bulunmaktadır.

Tarihçesi: Boncuklu Höyük sit alanı Dr. Douglas Baird (Liverpool Üniversitesi) başkanlığında gerçekleştirilen Konya Ovası arkeolojik yüzey araştırmaları kapsamında sekiz yıl süren projenin (1994–2002) son gününde bulunmuş

Boncuklu: Projenin Amaçları

Boncuklu Höyük sit alanı Anadolu platosundaki en erken köy/yerleşim birimidir. M.Ö. 8500 yılına ve Çatalhöyük’ten 1000 yıl öncesine tarihlenmektedir. Buradaki kazılar Anadolu platosundaki ilk köy yerleşim yerlerinin ortaya çıkışını ve ilk tarımcı toplulukları araştırma olanağı sağlayacaktır. Tarımcılık kültürü 8000–6000 yılları arasında Türkiye’den Avrupa’ya yayılmıştır. Kazı çalışmaları aynı zamanda tarımcı kültürün yayılımının anlaşılması açısından da büyük bir önem taşımaktadır.

Kazı çalışmalarımız sırasında dünyanın belkide en erken duvar boyalarına ve duvar kabartmalarına sahip evleri bulunmuştur.

Çatalhöyük’ten bin yıl öncesine tarihlenen bu evler sayesinde kompleks ve girift sembolik yapılaşmanın bu döneme ait dokümentasyonun yapılmasında ve Çatalhöyüğün neden ilginç bir kültürel dokuya sahip olduğunu da anlamak mümkün olacaktır.

Boncuklu: Kazı Evi ve Ziyaretçi Merkezinin Gerekliliği:

Projemizin amaçlarından biride çalışmalarımız sırasında bulunan malzemenin yorumsal öyküsünü, yerleşmenin önemini ve sadece bölge için değil yakındoğudaki değerini de iletişim boyutuna taşımaktır. Ziayeretçi merkezimiz sadece Anadolu platosundaki en erken kültürü (Boncuklu Höyük) tanıtmakla kalmayacak aynı zamanda yaklaşık 10 km. güneyinde bulunan Çatalhöyük ziyaretçi merkezi ve müzesinin metaforik anlamda giriş kapısını oluşturacaktır.

Bu anlamda her yıl yaklaşık 5000–10000 kişiden oluşan Çatalhöyük ziyaretçi grubu bu kapıdan içeri girecektir. Çatalhöyük, İngiliz kraliyet ailesinden Prens Charles tarafından 2007’de ziyaret edilmiştir. Bu bağlamda, ziyaretçilerin kültürel açıdan panoramik sürecin gelişimi anlamaları bazında Boncuklu Höyük son derece önemli ve bu öneminden dolayı da ziyaretçi merkezinin formasyonu ivedilik kazanmaktadır.

Kazı Evi:

Kazı evi iki katlı yapı olarak (20 x 15 m2) 600 m2 bir alana kurulacaktır. Bu yapının alt katı ziyaretçi merkezi, depolar ve laboraturlardan oluşacaktır. Üst kat yatakhaneye ve sosyal alanlara tahsis edilecektir.

Ziyaretçi Merkezi:

Kazı evine bağlı birimi temsil edecektir. Burada kazı alanımızı ziyarete gelen yerli veya yabancı yetişkin, genç, öğrenci ve çocuklardan oluşan bir kitlenin eğitimine yönelik aktiviteler yer alacaktır. Özellikle kazı sezonu içindeki ziyaretçilerimiz kazı ve malzeme analizlerini yürüten uzmanların çalışmalarını yakından gözleme ve birinci elden bilgi edinme fırsatı bulacaklardır. Laboratuarlar da aynı zamanda ziyaretçi merkeziyle bağıntılı olup uzmanlar tarafından ziyaretçilere yönelik sunumlar gerçekleştirilecektir. Uzamnlarımız aynı zamanda halk eğitimi konusunda önemli rol alacaklardır. Bunun dışında ziyaretçi merkezimiz Çatalhöyük ile birlikte eğitime yönelik kooperatif aktiviteler düzenleyecektir.

---------

Boncuklu Höyük Bulguları.....

Büyük Keşiflerin Habercileri...


 
Günümüze değin yapılan sosyolojik alan çalışmalarında, bir dizi eski toplum örneğinde "kadın sofrası" ve "erkek sofrası"nın farklılığı saptanmıştı. Buna bazı hallerde "çocuk sofrası" da dahil oluyordu.

Fakat, eski toplumda kadın,erkek ve çocuk sofra farkının kaynakları, gerekçeleri üzerinde bir konsensüs oluşamamıştı.

Boncuklu höyükte elde edilen insan kemikleri üzerinden beslenme kaynaklarını belirleme çalışmasının ortaya koyduğu sonuç, uluslararası önemdedir.

Bu bilimsel inceleme sonuçları, eski toplumda, kadın, erkek ve çocuk sofralarının farklı oluşunun temel nedeni, onların farklı tür yiyecekle beslenmesinde yattığını göstermiştir.

Erkeklerin "et", kadınların ise "bitki/ot/kök" yedikleri üzerine ortalama genel bir kuralın varlığı biliniyordu zaten ama, Boncuklu Höyük bulguları ile, bu konuda artık daha rahat bir konuşma ortamı oluşabilmiştir.

Doç Dr. Douglas Baird tarafından, Boncuklu Höyük'te "yerli erkek-yabancı kadın evliliği" ilişkisi "sağlıklı bir genetik havuz oluşturmak" gibi bir gerekçeye bağlanmakla hata edilmektedir ama, farklı cins insan kemikleri incelemesi ile kadın ve erkeklerin farklı tür yiyecekle beslendiklerini ortaya çıkarması çok büyük önem taşımaktadır.

Günümüzün "haram yiyecekleri"nin kaynağı, eski toplumun farklı tür yiyecekle beslenme kuralından kalmadır.

Bir erkek ve kız kardeşi ile bir başka toplum birimden bir erkek ile kız kardeşi arasındaki karşılıklı evlilik akdinin, berdel'in, en eski tür evlilik biçimlerinden birisi olduğunu biliyoruz. Karşılıklı kız kardeşleri birbirine vererek evlenme biçiminin nedeni, "sağlıklı bir genetik havuz oluşturmak" değil, farklı toplum birimlerin evlilik akrabalığı yoluyla barış ve ittifak kurabilme kaygılarıdır.

Her farklı toplum birimin değişik tür haram-helal yiyecek-içecek listesi olduğu için, kadınlar bir yabancı olarak, erkeğin aidi olduğu toplum birimle aynı tür yiyeceği ve aynı sofrada yiyemezlerdi.

Şanlıurfa'da, günümüzde bile, çiğ köfte, hazırlık işlemine kadınların karıştırılmadığı ve erkeklerin kendi aralarında hazırlayıp yedikleri, hazırlık biçiminde ateşin kullanılmadığı, bu tür bir kutsal erkek et yemeği olmaya devam etmektedir.

Boncuklu Höyük'ün yuvarlak planlı ev modelleri, kadın ve erkeklerin farklı tür yiyecekle beslenmeleri ve buna yol açan farklı hayvan totem tapınımının, M.Ö. 8500 yıllarında bulunuyor olması bizi şaşırtmıyor.

Göbekli Tepe, Boncuklu Höyük'ten 1500 yıl kadar daha önceye tarihlenen farklı hayvan totemleri oldukça ayrıntılı olarak ( günümüzün burçlarında hala kullanılan akrep, yengeç,aslan, koç...) yansıtmaktadır. "Daire"- yuvarlak, olgusunun ise, orada yaşayan topluluk bakımından, kutsal alanın neredeyse tüm mimari düzeneğini şekillendirecek kadar önemli bulunduğunu göstermektedir.

Bu bakımdan Boncuklu Höyük'te "hayvan başlarının duvarlara monte edilmesini bir güç göstergesi olarak" nitelenmesi, hele de Göbekli Tepe'nin sadece aslan ve boğa vb. gibi "güçlü" değil, Turna kuşu gibi "güçsüz" hayvanlarından sonra, hiç mümkün değildir. Sayın Doç Dr. Douglas Baird tarafından konunun, "hayvanların güçlülüğü-güçsüzlüğü"ne değil,farklı toplum birimlerin farklı totem hayvanlarının daha o tarihlerde bulunuyor olmasına bağlaması, kadın ve erkek sofra farkını da anlamlı bir nedene oturmuş olacaktır, diye düşünüyoruz.

Yürütülen çalışmalar için,Boncuklu Höyük kazı heyetine ve başkanına teşekkürlerimizi sunuyoruz.

S.Kaçmaz
--------------------

http://www.haberler.com/haber-resimleri/575/catalhoyuk-un-sirlari-boncuklu-hoyuk-te-cozulecek_b.jpg


Çatalhöyük'ün sırları Boncuklu Höyük'te çözülecek

Türkiye'de bilinen en eski yerleşim yeri olan Çatalhöyük'ten, bin yıl daha eski yerleşim yeri bulundu. Boncuklu Höyük, Konya'nın Karatay ilçesine bağlı Hayıroğlu Beldesi'nde 2001 yılında bulundu. Günümüzden 10 bin yıl öncesine ait olan Boncuklu Höyük'te yaşayan insanların daha sonraları Çatalhöyük'e geçmiş olabilecekleri tahmin ediliyor.

Liverpol Üniversitesi'nin projesi olan ve Arkeolok Doç. Dr. Douglas Baird'in başkanlığında gerçekleştirilen Boncuklu Höyük projesinin kazıları devam ediyor. Milattan önce 8500 ile 7500 tarihlerine dayandığı öngörülen Boncuklu Höyük Neolitik yerleşiminin, bilinen en eski köy yerleşimi olduğu tespit edildi.

Doç. Dr. Douglas Baird, Boncuklu Höyük'te çıkarılan yapıların Çatalhöyük'teki dikdörtgen planlı evlerin aksine eğimli duvarlara sahip olduğunu söyledi. Ancak her iki yerleşimin kuzey duvarlarında da boyalı sıva rölyefler bulunduğunu bildiren Arkeolog Baird, bu durumun Boncuklu Höyükte oturanların Çatalhöyük kültürünü oluşturduğunu kanıtladığını söyledi. Bu anlamda Boncuklu Höyük çalışmalarının Çatalhöyük'ün merak edilen ve bilinmeyen hikayesini ortaya çıkarması bekleniyor.


http://www.haberler.com/catalhoyuk-un-sirlari-boncuklu-hoyuk-te-cozulecek-haberi/
------------------

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder