12 Mart 2014 Çarşamba

Oymacılık Nedir?

IMG Ust

Oymacılık Nedir?


Oymacılık, maden, taş, ağaç vs. gibi maddelerin yüzeylerini özel araç-gereçlerle oyarak veya delerek önceden tasarlanan şekil, motif ve cisimleri işleme sanatıdır. Ağaç ve taş parçalarına böyle şekil yapmaya oyma, bu işle uğraşana oymacı, yapılan sanata da oymacılık denmektedir

Oymacılık sanatının tarihi; çok eski zamanlarda insanların taş, mermer ve ağaçlar üzerine çeşitli şekil ve motifleri işlemeleriyle başlar. Oymacılıkla meydana getirilen ilk eserler heykeller olmuştur. Birçok kabartma taşlarının, asırlar sonra yer altından ortaya çıkması bunun delilidir. Eski Mısır ve Yunan medeniyetinden kalma ağaç ve taş üzerine oyulmuş heykel ve mezarlar mevcuttur.

Ortaçağ’da bilhassa ağaç bakımından zengin olan memleketlerde, oymacılık daha da gelişerek kendini göstermiştir. İskandinavya, İngiltere ve diğer Avrupa ülkelerinde o zamandan kalma ağaçtan oyma eserler bulunmaktadır.
Oymacılık sanatında genelde iki metot takip edilir:

  1. Alçak kabartma usulü: İstenen ve tasarlanan biçim ve şekilleri sert bir aletle herhangi bir maddenin üzerine oymak.
 
  1. Yüksek kabartma usulü: Oyulması tasarlanan şekillerin, oyulan cisim üzerinde bırakılmasıdır. Bu şekildeki oymacılık usulleri taş vs. gibi cisimlerin tek yüzlerinin kullanılmasında uygulanır. Şayet oymacılık sanatıyla cisimlerin her tarafı oyulur ve kullanılır hale getirilirse, buna da heykel ismi verilmektedir. Aynı usuller ağaç oymacılığı için de geçerlidir. Ayrıca ağaç oymacılığında şebeke ve geçme usulleri de uygulanmaktadır.

Şebeke oyma tekniği: Tasarlanan motifleri çevreleyen düzeyin olduğu gibi oyularak çıkarılmasıdır. Bu tekniğin uygulandığı ağaçların, çok sert olmaması gerekmektedir.

Geçme oyma tekniği: Selçuklu Türklerinde oyma ile yapılan geometrik motifler. Osmanlılar zamanında geçme parçalar kullanılarak tezyini değeri arttırıldı ve canlandırıldı. Süleymaniye Cami’nin tahta kürsüsü ve Zağanos Paşa Cami’ nin kapı kanatları bu teknikle yapılmıştır.
Selçuklular ve Osmanlılarda taş oymacılık gerek şehircilik gerekse yapı mimarisi dalında çok uygulanan bir sanattır. Diyarbakır, Konya, Kayseri ve Erzurum gibi şehirlerde yapılan camilerde, hanlarda, hamamlarda ve çeşmelerde taş oymacılık sanatının değişik biçimde örnekleri görülmektedir. Çeşmelerin yalaklarında ve aynalarında kullanılan motiflerle ve kitabelerde rastlanan yazı şekillerinde, değişik üslup özellikleri görülmektedir. Sultanahmed’deki Üçüncü Ahmed Çeşmesi, Tophane ve Azapkapı çeşmeleri taş oyma sanatının ince özelliklerini ortaya koyan birer eserdir.

Türklerde ağaç oymacılık sanatı, taş oymacılığı kadar bol değildir. Selçuklu devri ağaç oymacılığı üslup ve şekilleri örnekleri arasında Beyşehir-Eşrefoğlu Camii, Konya-Alaeddin Camii ve Manisa-Ulu Caminin minberleri; Karamani İbrahim Bey’in imarethanesi ile Sadreddin Konevi Türbesinin pencere kanatları ve Keykavus Rahlesi yeralmaktadır.

Osmanlılar ise ağaç oyma işçiliğine kendilerine has özel bir üslup uyguladılar. Selçuklu’ların geometrik ve rumi süsleme şekli, Osmanlı’larda çiçekli, değişik motiflerle daha da geliştirildi. Ayrıca ağaç oyma sanatına sedef, bağa ve fildişi kakmasını da ekleyen Osmanlılar, Selçuklu’larda görülen kufi yazısının yerine sulüs yazı tekniğini kullandılar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder