11 Mart 2014 Salı

İnsanlarla Etkili İletişim Kurma Becerisi: Sosyal Zeka

IMG Ust

İnsanlarla Etkili İletişim Kurma Becerisi: Sosyal Zeka



İnsanlarla Etkili İletişim Kurma Becerisi: Sosyal Zeka

Bireyler, yaşamlarını ve genel iyilik hallerini sürdürebilmek için fizyolojik, psikolojik ve sosyal ihtiyaçlarını karşılamak zorundadır. Bu gereksinimlerini karşılarken, çevrelerindeki diğer insanlarla etkileşim içerisinde bulunmaktadırlar. İnsanlar, sahip oldukları iletişim becerileri sayesinde başkalarını etkileyebildikleri gibi başkalarından da etkilenirler. Diğer insanlarla olan bu etkileşim, yaşamı kolaylaştırıcı ve yaşanabilir kılmanın yanında çekilmez bir hale de getirebilir.

Sosyal bir varlık olan insan, diğer insanlarla iletişim kurmak, onlarla duygu ve düşüncelerini paylaşmak ve onların duygu ve düşüncelerini de öğrenmek ister. İletişim kurmadan yaşayamayız. Daima bir şekilde iletişim kurarız ama ne yazık ki bu iletişim her zaman doğru tarzda  olmaz. İnsanlarla kurduğumuz bu iletişimin başarılı olması, bireyi yalnızlıktan ve sosyal yönden izole edilmiş olmaktan koruyacaktır. Ünlü gezginci W. Carl Jack Jackson, yaklaşık iki ay süren Atlantik Okyanus’unu geçme macerasını anlatırken şöyle der:


“Aklımda kalan en önemli şey; birinci aydan sonra duyduğum korkunç ve katlanılmaz yalnızlık duygusu idi. Öğrendiğim en önemli şey ise; yaşamın insanlar olmadan olamayacağı ve bir anlamının olmadığı idi. Sürekli konuşabileceğim, gerçek, yaşayan, nefes alan birisine gereksinim duydum. Birey yalnızca insanların olmadığı ortamlarda değil diğer insanlarla birlikteyken de çevresinden soyutlanabilir”.


Sosyal zeka nedir?


Zeka ile ilgili yapılan tanımlarda, zekanın bir çevreye uyum yeteneği olduğu hep vurgulanmıştır. Aslında burada farkında olmadan sosyal zeka da tanımlanmış olmaktadır. Zira çevreye uyumdan kastedilen yalnızca fiziksel çevreye uyum değil, bilakis içinde bulunulan sosyal ortama uyumdur. Dolayısıyla bireylerin sosyal zekası ne kadar yüksekse, çevreye uyum yetenekleri ve insan ilişkilerini yürütme becerileri o kadar yüksektir.


Sosyal zeka, insanların duygularını, ruh hallerini ve güdülerini doğru olarak değerlendirme, insanları anlama, idare etme yeteneği ve insan ilişkilerinde ustaca davranma olarak tanımlanabilir. Sosyal zeka iki boyutta incelenebilir: Bilgi ve beceri. İnsan ilişkilerinde bireyin, kendisi dahil diğer bireylerin duygu düşünce ve davranışlarını anlaması sosyal zekanın “bilgi” boyutunu oluşturmaktadır. İnsanları anlamaya dayalı olarak bu anlayışı, davranışa dönüştürme ise sosyal zekanın “beceri” boyutunu oluşturmaktadır.


Sosyal zekası yüksek bireylerin özellikleri nelerdir?


Karakter ve kişilikleri anlama ve değerlendirmede oldukça yetenekli olan insanların, yüksek sosyal zekaya sahip olduğu kabul edilir. Bu insanlar, düşünme ve akıl yürütmede çok yeteneklidirler. Başkalarını anlayabilme ve insan ilişkilerinde akıllıca davranabilme, sosyal zekası üstün insanların en önemli özelliklerindendir. İnsanların hislerini, niyetlerini ve sorunlarını keşfedebilme ve içgörü sahibi olabilme, başkalarının ne hissettiğini bilme, kolaylıkla yakınlık ve ahenk kurmaya yol açabilir. Sosyal zekası yüksek olan bireyler , insanlarla rahat bağlantı kurabilen , onların tepkilerini ve hislerini akıllıca okuyabilen, yönlendirebilen, organize edebilen ve her insani faaliyette alevlenebilecek tartışmaların üstesinden gelebilen kişilerdir. Diğerlerinin birlikte olmaktan hoşlandığı kişilerdir. Çünkü duygusal olarak besleyicidirler; insanları iyi bir ruh haline sokarlar ve “Böyle insanlarla olmak ne büyük zevk” türünden şeyler söyletirler.


Sosyal zekası yüksek insanlar, insan ilişkilerinde her zaman başarılı mıdır?


İnsanların diğer bireylerin duygu düşünce ve davranışlarını anlamaları, bu konuda oldukça yetenekli olmaları her zaman bunu performansa dönüştürebilecekleri anlamına gelmemektedir. Dolayısıyla sosyal zekanın bir boyutunda oldukça iyi olan insanlar, her zaman bunu davranışa yansıtamayabilmektedir. Özellikle sosyal fobik bireylerin, insanların davranışlarını ve duygularını anlamada oldukça yetenekli oldukları bilinmektedir. Yani insanların beden dillerini, duygularını, neye kızacaklarını neden mutlu olacaklarını derin bir sezgiyle bilmektedirler ve bazen onları kızdırmamak için bazen de üzülmelerini istemedikleri için insanlara içlerinden geldiği gibi davranamamakta çekingenlik ve panik yaşamaktadırlar. Kısacası sosyal zekanın bilişsel boyutunun yüksek olması, bireyin insan ilişkilerinde başarılı olması için yeterli olmamaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder