27 Ağustos 2013 Salı

CANLILARIN YAŞAM ALANLARI


CANLILARIN YAŞAM ALANLARI


Canlılar yaşadıkları alanlarda tek başlarına bulunmazlar
. Canlılar, hem diğer canlılarla hem de cansız varlıklarla sürekli etkileşim halindedirler. Canlıların diğer canlılarla veya cansız varlıklarla ilişki kurmasının nedeni beslenme ve üreme ihtiyaçlarını karşılamak istemeleridir.
Dünya’da, okyanus dibinde 1000 metre derinliğe ve deniz seviyesinden 6 bin metre yüksekliğe kadar uzanan, canlıların yaşayabildiği hava, toprak ve su canlıların yaşam alanlarıdır.

Bir canlı türünün yaşamını sürdürdüğü, beslendiği, büyüdüğü ve uyum sağladığı alana*yaşam alanı*denir
. Canlılar yaşamını sürdürmek için bulundukları ortama uyum sağlamak zorundadırlar. Bu nedenle her canlı türünün yaşam alanı aynı değildir.Geyikler ormanda, balıklar suda, kangurular Avustralya’da, inci kefali Van Gölü’nde, kelaynak kuşları Birecik’te yaşarlar ve bu yerler o türlerin yaşam alanlarıdır.

Canlıların yaşam alanına ekosistem denir
. Karşılıklı olarak madde alışverişi yapacak biçimde birbirlerine etki yapan organizmalarla (biyotik) bitki ve hayvanların birbirine eklemlendiği ve ayrıca kaya toprak gibi fiziksel çevre faktörlerinin (abiyotik) birarada bulunduğu herhangi bir doğa parçası bir ekosistemdir.

Canlıların bir ekosistemde yaşayabilmeleri için özelliklerinin o ekosisteme uygun olması gerekir
.
Çölde yaşayan canlıların vücutlarında su depo edebilmeleri. (Kaktüslerin etli gövdelerinin develerin hörgüçlerinin olması).
Kutuplardaki ayı ve tavşanların vücutlarında kalın yağ tabakası bulundurmaları.

Bütün ekosistemlerin özellikleri farklıdır
. Bir ekosistemin özelliğini o ekosistemi oluşturan su, sıcaklık, ışık, toprak, rüzgâr (iklim), nem, hava gibi cansız varlıklar belirler.Ekosistemler çok küçük olabileceği gibi büyük ekosistemler de vardır. Taşın altında yaşayan canlıların oluşturduğu ekosistem olabileceği gibi çöl, orman, göl, akarsu, deniz ekosistemleri de vardır. Büyük ekosistemler içlerinde daha küçük ekosistemleri de barındırırlar. En büyük ekosistem ise Dünya’dır.
Ekosistemler*kara ve su*ekosistemleri olarak iki gruba ayrılırlar.
Kara ekosistemleri çöl, orman, çayır, mera, mağara, tundra, vadi, bataklık, kent ekosistemleri gibi daha küçük ekosistemlere ayrılır.

Su ekosistemleri de dere, nehir, göl, pınar, baraj, deniz, havuz, okyanus ekosistemleri gibi daha küçük ekosistemlere ayrılır
.
Ekosistemlerdeki ışık, yağış, nem, rüzgar, sıcaklık ve iklim özellikleri o ekosistemdeki bitki örtüsü ile hayvan çeşitliliğini belirler. Bu yüzden canlıların ekosistemlerdeki çeşitleri ve dağılışları farklıdır.

Orman Ekosistemi :

Yağmur ormanları, yağışın ve sıcaklığın çok yüksek ve değişmez olduğu bölgelerde bulunur. Ormanlar, doğal kaynaklar yönünden zengindir ve dünya ikliminin dengede kalmasını sağlar.
*Canlılara beslenme, barınma, korunma ve üremesinde en ideal ortamı sağlayan ekosistem ormanlardır. Bu nedenle en fazla tür ve canlıyı bulunduran ortamlar buralardır. Dünyada yaşayan canlıların büyük bir kısmı ekvator kuşağı çevresindeki ormanlarda bulunur. Orman ekosistemlerinden en büyüğü Amazon Ormanları ekosistemidir.

Çayır Ekosistemleri :

Az yağışlı, yazların sıcak ve kurak olduğu yerlerdir. Kemirgen hayvanlar ile geviş getiren hayvanların sayısı fazladır.

Dağ Ekosistemleri :

Dağ ekosisteminde çeşitli ağaç ve bitkiler, ayı, kurt, yılan, kertenkele, yırtıcı kuşlar (şahin, atmaca, kartal gibi), keçi ve kaplumbağa gibi canlılar bulunur.*Dağın, yükseklik, su miktarı, sıcaklık, toprağın cinsi gibi koşullarına göre burada yaşayan canlılar farklılık gösterebilir.*

Çöl Ekosistemleri :

Her zaman kurak, bazen sıcak bazen de soğuk olan yerlerdir. Çöl ekosisteminde canlı sayısı ve çeşidi azdır. Çöl ekosisteminde yaşayan canlılar (bitki ve hayvanlar) az miktarda su kullanırlar ve burada yaşayabilmek için çeşitli özelliklere sahip olmaları gerekir. Çöl ekosistemlerinden en büyüğü Sahra Çölü ekosistemidir.

Çölde yaşayan bitkiler su ve besin depo edebilmek için kalın gövdeli ve diken yapraklı bitkilerdir
. (Kaktüs)
Çöl fareleri, uzun süre su ve besin ihtiyacının karşılanabilmesi için kuyruklarında yağ depo ederler.
Develer, uzun süre su ve besin ihtiyacının karşılanabilmesi için hörgüçlerinde yağ depo ederler.

Nehir Ekosistemlerinde suyun akış hızı, su derinliği, bulunduğu yer burada yaşayan canlı çeşitliliğini belirler
.
Göl Ekosistemlerinde mikroskobik canlılar, kurbağalar, sazlıklar, sinekler, balıklar, çeşitli kuşlar, balıkçıl kuşlar, çeşitli böcekler, ördek, yılan, çekirge gibi canlılar ile nilüfer, eğrelti otu, atkuyruğu ve nergis türü bitkiler bulunur.*Göl ekosisteminin büyüklüğü, bulunduğu yer, derinliği, sıcaklık, tuz miktarı, ışık miktarı ve suyun özelliği burada yaşayan canlı çeşitliliğini değiştirebilir.
Sulak Alan Ekosistemleri kara ve su ekosistemlerinin birleştiği yerlerdir.
Deniz Ekosistemleri : Yeryüzünün en büyük ekosistemlerinden biri deniz ekosistemleridir. Deniz ekosistemlerinde mikroskobik canlılardan çok büyük memeli hayvanlara kadar çok sayıda canlı çeşidi bulunur. Denizdeki tuz oranı, suyun derinliği, sıcaklık ve ışık miktarı buralarda yaşayan hayvan çeşitliliğini belirler ve denizlerde farklı ekosistemlerin oluşmasını sağlar.
Denizlerde fotosentez yapan üretici canlılar ile bu canlıları yiyerek beslenen küçük canlılar (planktonlar ve hayvansal planktonlar), onlarla beslenen küçük balıklarla birlikte besinlerini diğer canlılardan karşılayan daha büyük balıklar (yunus, balina) bulunur. (Büyük balıklar genelde daha derin yerlerde yaşarlar). Hemen hemen bütün deniz canlıları güneş ışığının ulaştığı ilk 100 metrelik derinlikte yaşarlar.*

EKOSİSTEMLERİN ÖZELLİKLERİNİ DEĞİŞTİREN FAKTÖRLER


Su :
Akıcı, kararlı, çözücü ve taşıyıcı özelliklere sahip olan su canlı yaşamını doğrudan etkiler. Hücrelerin ortalama %65’ini su oluşturur. Su, canlı yaşamında sindirim, solunum, boşaltım, dolaşım, fotosentez, beslenme gibi pek çok yaşamsal olayda etkili olur. Bütün canlılar su kullanmak zorunda olduğu için, yeryüzündeki su miktarı canlıların dağılımını belirler. Havadaki nemi oluşturarak aşırı ısınma ve soğumayı önler. Ekosistemdeki su oranının değişmesi o ekosistemdeki canlı sayısını değiştirir.

Sıcaklık :
Çevredeki ısı miktarına göre sıcaklık artar ve azalabilir. Canlı yaşamı için son derece önemli olup hücrelerdeki (enzimlerin gerçekleştirdiği) kimyasal tepkimeler belirli sıcaklıklarda gerçekleşir. Canlının yaşamı, kendi vücut sıcaklığına uygun çevre sıcaklığının sağlanmasına bağlıdır. Sıcaklığın değişmesi canlı sayısını değiştirir. Bu nedenle de canlıların yeryüzündeki dağılışını, çoğalmasını ve ömrünü belirler.


Işık :
Güneş enerjisinin yayılmasıyla oluşur. Üzerinde taşıdığı enerji canlıların temel enerji kaynağını oluşturur yani yeryüzündeki enerjinin temel kaynağı ışık enerjisidir.*Işığın şiddeti ve süresi ekosistemdeki, yeryüzünün ısınmasında, yağışların oluşmasında, rüzgârların oluşmasında, iklimin belirlenmesinde, yeşil bitkilerin fotosentez, terleme, çimlenme ve çiçeklenme süresinde etkili olur. Güneş ışığının yeryüzündeki dağılımı farklı olduğu için her bölgedeki ışığın etkisi de farklıdır ve farklı iklim şartlarının oluşmasına neden olur. Bu nedenle ışık canlıların doğadaki dağılımını yani ekosistemleri değiştirebilir.

Toprak :
Yerkabuğunun en üst katmanına toprak denir. Canlı organizmalar toprağın üzerinde ve içinde yaşayabilirler. Toprak milyonlarca yıllık bir süreç içinde büyük kaya kütlelerinin parçalanmasıyla oluşmuştur. İçerisinde taş, kum, kil, mineral, tuz, su hava, mikro organizmalar ve canlı kalıntıları bulunur.*Canlı varlıklar su ve mineral ihtiyacını doğrudan topraktan karşılarlar. Toprağın yapı ve çeşidi, üzerinde yaşayacak bitkilerin türünü etkiler. Bitkinin gelişmesi, fotosentez yapabilmesi için gerekli su ve minerallerin bulunduğu, bitkilerin tutunduğu toprak miktarının azalması ya da ihtiva ettiği maddelerin azalması bitki sayısını dolayısıyla ekosistemleri değiştirir.

İklim :
İklim şartlarını ışık, sıcaklık, nem, yağışlar, rüzgârlanma gibi faktörler oluşturur. Bir bölgenin iklimini ekvatora uzaklığı, denizden yüksekliği ve denizlere olan uzaklığı doğrudan etkiler. Canlılar, kendilerine uygun iklim şartlarında yaşamlarını sürdürürler. İklim şartları uygun olan topraklarda bol miktarda bitki ve yoğun olarak hayvan çeşitleri bulunur. İklim şartların değişmesi, canlı sayısını, canlı çeşidini, canlıların yaşamını ve yayılmasını bu nedenle de ekosistemleri etkiler.

Hava :
Atmosferi oluşturan gaz karışımına hava denir. Havanın yapısında oksijen, karbondioksit, azot, soy gazlar, tozlar, mikroorganizmalar ve su buharı bulunur. Solunumda kullanılan oksijen ve fotosentezde kullanılan karbondioksit havadan alınır. Havanın gaz içeriğinin değişmesi havanın kirlenmesine neden olur. Bu da ekosistemleri değiştirir.

Ekosistemlerin sürekli olabilmesi için;

Üreticilerin (yeşil bitkiler, su yosunları, bakteriler, mantarlar ve öglenalar),
Tüketicilerin (insanlar, hayvanlar, mantarlar),

Ayrıştırıcıların (Bakteriler ve mantarlar),

Yeterince güneş ışığının,

Ham maddenin (kalsiyum, azot, fosfor, su, oksijen, karbondioksit gazı) bulunması ve sürekli olması gerekir
.

Besin Zinciri :
Ekosistemde canlı ve cansız varlıklar arasındaki uyumlu ilişkiye ekolojik denge denir. Ekosistemin sürekli olabilmesi için ekolojik dengenin korunması gerekir.Ekosistemlerde, canlıların kullandığı maddelerin kullanıldıktan sonra tekrar geri dönüşmesine (üretilmesine) döngü denir. Canlıların ihtiyaç duyduğu enerjinin temel kaynağı güneş enerjisidir.
Üreticiler, güneş enerjisini kullanarak fotosentez yoluyla besin üretir, tüketiciler de üretilen bu besinleri kullanırlar. Üretici ve tüketicilerin atıkları ve ölüleri ayrıştırıcılar tarafından parçalanır ve elde edilen (inorganik) maddeler toprağa verilerek bu maddelerin üreticiler tarafından tekrar kullanılması sağlanır. Böylece madde ve enerji bir canlıdan diğerine aktarılmış olur.
Madde ve enerjinin bir canlıdan diğerine aktarılması sonucu oluşan canlılar sıralamasına besin zinciri denir. Besin zincirinde her halka bir canlıyı temsil eder.
Besin zincirinin ilk basamağını üreticiler, son basamağını da 3. dereceden tüketiciler oluşturur.
*Ekosistemlerde çok sayıda besin zinciri vardır ve ekosistemlerdeki besin zincirlerinin tamamına besin ağı denir. Ekosistemlerdeki besin zincirinin en sonunda insan bulunur. Farklı beslenme şekilleri, farklı ekosistemleri birbirine bağlar.
 
http://birbakmali.blogspot.com/2013/07/canlilarin-yasam-alanlari.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder