Iletisim; sözlü veya sözsüz olarak duygu, düsünce ve fikir alisverisidir. Insanlar arasinda iletisim daha çok sözlü olarak gerçeklesir. Sözlü iletisim dil sayesinde sözsüz iletisimse beden dili, jest ve mimikler sayesinde olur. Etkili iletisimin ön sartlarindan biri sözlü ve sözsüz iletisimi birlikte kullanabilmektir. Konusma esnasinda seçilen sözcükler kadar, ifade edis tarzi da önem arz etmektedir. Kullanilan cümle ne kadar iyi niyetle söylenirse söylensin mimiklerde bunun aksi hissettirilirse yanlis anlasilmalara mahal verecektir.
Iletisim kurmanin özü iyi dinlemekten geçer. Karsi tarafin memnuniyetini kazanmak için iyi bir dinleyici oldugunu göstermek ve gerekli yerlerde sözünü kesmeden mimiklerle dinlemeye devam ettigini , onu anladigini gösterir sekilde söylediklerini onaylamak etkileyici olacaktir. Sorunlarin çözümünde de dinlemek büyük rol oynar. Anne, babalar genellikle dinlemek yerine , ögüt vermek ve yasak koymaktadir. Çocuklari dinlemeden kisitlamak problemin çözümü degil bilakis büyümesinde etkinlik gösterir. Çocugu dinleyip problemine ortak bir çözüm yolu üretmek çocugun ailesine güvenini ve iletisim kurma becerisini gelistirir.
Dinlemek, karsi taraf konusurken ona verilecek cevaplari düsünerek olursa iletisim kopuklugu yasanir ve yanlis bir tutum sergilemek muhtemeldir. Dikkatle dinlenildiginde olayin özüne inmek, mantikli cevaplar bulmak daha kolaydir lakin birçogumuz karsimizda ki insani tam anlamiyla dinlemek yerine sözünü bitirdiginde ona verecegimiz cevaplara konsantre oluruz. Buda karsi tarafin tepkisini çeker, dinlenilmedigini anladiginda ayni tepkiyi o da verir. Dinlerseniz, dinlenilirsiniz. Karsi tarafa dinlenildigini hissettirebilmek için sözü biter bitmez cevap vermek yerine söyledikleri hakkinda bir takim sorular sormayi denemekte fayda vardir.
Dogru iletisim kurmak için karsi tarafin sözü kesinlikle kesilmemelidir. Sonuna kadar dinlenilmeli , bitirdiginden emin olduktan sonra söze girilmelidir. Konunun basini dinleyip yorum yapmak yanlis tutumlara yol açabilir. Örnegin; satis yetkilisinin müsterinin sikayetini anlatmasina firsat vermeden sözünü kesip çözüm önerisinde bulunmasi ters tepkiye yol açabilir. Sikayeti olan müsteri muhtemelen sinirlidir birde sözü kesilirse önemsenmedigi düsüncesiyle daha da öfkelenir.
Etkili iletisimde karsi tarafla empati kurmakta önemli bir etkendir. Nabza göre serbet deyimi tam burada devreye girer. Karsimizda ki kisi tarafindan dinlenilmezsek yada sözümüz kesilirse ne hissederiz? Dinlenilmemek nasil bir duygu? sorularina kendi içimizde cevap vermeli ve karsi tarafla iletisimimizi bu yönde gerçeklestirmeliyiz. Kimse kendisini dinlemeyen, sözcüklerine önem vermeyen bir insandan hosnut olmaz.
Iletisim konusunda karsi tarafa güven vermekte önemlidir. Sözüne güvenilen ve söyledigi sözlerin arkasinda duran insanlar genellikle toplumda sevilen , sayilan kesimdedir. Karsi tarafa güven vermek iletisimin saglikli bir çerçevede yürütülmesine de ön ayak olacaktir. Bir satis yetkilisi begenmedigi ürünü sirf satabilmek için yalan söyleyip çok iyi bir ürün gibi gösterirse genis zaman diliminde müsteri portföyünde azalma olacak, müsteri memnuniyetsizligi artacaktir.
Olumsuz görüsler, olumsuz soru tümceleri anlam karmasasina sebep olacaktir. Bunun için olumlu düsünce içerisinde olup negatif söylemlerden uzak durulmalidir. Olumsuz soru tümcelerinden alinan cevaplar da kargasa yasanmakta ve iletisim zorlugu çekilmektedir. “Bir çay almaz misiniz?” sorusunun cevabi “Evet” seklinde ise alir mi , almaz mi? anlamakta güçlük çekilir. Bu soru tarzi negatif düsünceye de yol açabilir. Mesela almami istemiyor ,agiz ucuyla soruyor tarzinda bir düsünceye…
Muhatabin anlayabilecegi seviyede konusmak ve konu hakkinda örnekler vermek anlasmazliklarin ortadan kalmasinda fayda saglayacaktir. Satici müsteriye teknik bilgiler verirken onun anlayabilecegi sekilde açiklama yapmalidir. 100 Hz televizyonu anlatirken; nokta vuruslu bir yazicinin yüz noktayla yazdigi mi, elli noktayla yazdigi mi daha net görünür? tarzi örneklemeler yaparak müsterinin anlayabilecegi düzeye getirmek satici açisindan fayda saglamakla birlikte müsterinin memnuniyetini de arttiracaktir.
http://www.muhabbetfedaileri.org/makale/Etkili-iletisim/
Iletisim kurmanin özü iyi dinlemekten geçer. Karsi tarafin memnuniyetini kazanmak için iyi bir dinleyici oldugunu göstermek ve gerekli yerlerde sözünü kesmeden mimiklerle dinlemeye devam ettigini , onu anladigini gösterir sekilde söylediklerini onaylamak etkileyici olacaktir. Sorunlarin çözümünde de dinlemek büyük rol oynar. Anne, babalar genellikle dinlemek yerine , ögüt vermek ve yasak koymaktadir. Çocuklari dinlemeden kisitlamak problemin çözümü degil bilakis büyümesinde etkinlik gösterir. Çocugu dinleyip problemine ortak bir çözüm yolu üretmek çocugun ailesine güvenini ve iletisim kurma becerisini gelistirir.
Dinlemek, karsi taraf konusurken ona verilecek cevaplari düsünerek olursa iletisim kopuklugu yasanir ve yanlis bir tutum sergilemek muhtemeldir. Dikkatle dinlenildiginde olayin özüne inmek, mantikli cevaplar bulmak daha kolaydir lakin birçogumuz karsimizda ki insani tam anlamiyla dinlemek yerine sözünü bitirdiginde ona verecegimiz cevaplara konsantre oluruz. Buda karsi tarafin tepkisini çeker, dinlenilmedigini anladiginda ayni tepkiyi o da verir. Dinlerseniz, dinlenilirsiniz. Karsi tarafa dinlenildigini hissettirebilmek için sözü biter bitmez cevap vermek yerine söyledikleri hakkinda bir takim sorular sormayi denemekte fayda vardir.
Dogru iletisim kurmak için karsi tarafin sözü kesinlikle kesilmemelidir. Sonuna kadar dinlenilmeli , bitirdiginden emin olduktan sonra söze girilmelidir. Konunun basini dinleyip yorum yapmak yanlis tutumlara yol açabilir. Örnegin; satis yetkilisinin müsterinin sikayetini anlatmasina firsat vermeden sözünü kesip çözüm önerisinde bulunmasi ters tepkiye yol açabilir. Sikayeti olan müsteri muhtemelen sinirlidir birde sözü kesilirse önemsenmedigi düsüncesiyle daha da öfkelenir.
Etkili iletisimde karsi tarafla empati kurmakta önemli bir etkendir. Nabza göre serbet deyimi tam burada devreye girer. Karsimizda ki kisi tarafindan dinlenilmezsek yada sözümüz kesilirse ne hissederiz? Dinlenilmemek nasil bir duygu? sorularina kendi içimizde cevap vermeli ve karsi tarafla iletisimimizi bu yönde gerçeklestirmeliyiz. Kimse kendisini dinlemeyen, sözcüklerine önem vermeyen bir insandan hosnut olmaz.
Iletisim konusunda karsi tarafa güven vermekte önemlidir. Sözüne güvenilen ve söyledigi sözlerin arkasinda duran insanlar genellikle toplumda sevilen , sayilan kesimdedir. Karsi tarafa güven vermek iletisimin saglikli bir çerçevede yürütülmesine de ön ayak olacaktir. Bir satis yetkilisi begenmedigi ürünü sirf satabilmek için yalan söyleyip çok iyi bir ürün gibi gösterirse genis zaman diliminde müsteri portföyünde azalma olacak, müsteri memnuniyetsizligi artacaktir.
Olumsuz görüsler, olumsuz soru tümceleri anlam karmasasina sebep olacaktir. Bunun için olumlu düsünce içerisinde olup negatif söylemlerden uzak durulmalidir. Olumsuz soru tümcelerinden alinan cevaplar da kargasa yasanmakta ve iletisim zorlugu çekilmektedir. “Bir çay almaz misiniz?” sorusunun cevabi “Evet” seklinde ise alir mi , almaz mi? anlamakta güçlük çekilir. Bu soru tarzi negatif düsünceye de yol açabilir. Mesela almami istemiyor ,agiz ucuyla soruyor tarzinda bir düsünceye…
Muhatabin anlayabilecegi seviyede konusmak ve konu hakkinda örnekler vermek anlasmazliklarin ortadan kalmasinda fayda saglayacaktir. Satici müsteriye teknik bilgiler verirken onun anlayabilecegi sekilde açiklama yapmalidir. 100 Hz televizyonu anlatirken; nokta vuruslu bir yazicinin yüz noktayla yazdigi mi, elli noktayla yazdigi mi daha net görünür? tarzi örneklemeler yaparak müsterinin anlayabilecegi düzeye getirmek satici açisindan fayda saglamakla birlikte müsterinin memnuniyetini de arttiracaktir.
http://www.muhabbetfedaileri.org/makale/Etkili-iletisim/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder