26 Mayıs 2013 Pazar

Hayata Gülümse

Hayata Gülümse
 

Ödül olmanın "ödülünü" sun kendine,
Insanlara tebessümünü sunarak.
Ve bu onuru "yüzünde" taşı,
Gülümse.
Gülümseyerek hatırlayacağınız bir gün geçirmeniz dileğiyle....

Günün birinde yeni bir işyeri açmaya kalkarsam,
benimle çalışan herkes önce gülümsemeyi bilenlerin arasından seçilecek.
Ve sonra onlar problemlerin üzerinden gülümseyerek atlamayı öğrenecekler.
Bütün kapıların üzerinde notlar olacak,kocaman: "GÜLÜMSE"
Güleryüzlü insanlar işsiz kalmaz, aşksız kalmaz.
Güleryüzlü insanlar eşsiz kalmaz, arkadaşsız kalmaz.
Gülümse gülüm. Dikenlerin elbette var ve olmalı.
Ama gül isen önce gülen yüzünü göster.
Çevrende güleryüzlü birini görsen sen de ona tebessüm ederdin değil mi? Elbette.
Bunu, çevrendeki birine sormuştum! Onun "elbette" deyişini duydun mu?
İnsanlar hazır aslında gülümsemeye, kucaklaşmaya; bir kıvılcım bekliyorlar.
Ama herkes bekliyor!
Önce, rahat olmayı dene. Ben, bir karış mesafeden, gözbebeklerinde kendi mimiklerimi ve tebessümümü görerek,
bu tonda konuşuyorsam seninle; Gülümsemeni beklemeye hakkım var, değil mi?
Kendini iyi hisset.
Ve gülümse.....
Gülümseyen insanlarla mı yoksa gülümsemeyen insanlarla mı vaktini geçirmek isterdin? İşyerinde,
verimin yükselir miydi?
Yüzüne baktığın herkes gülümsüyor olsaydı? Ve sokaktaki problemler
insanlar gülümsediğinde mi gülümsemediğinde mi daha kolay çözüme
ulaşırdı? Kendini iyi hisset. Ve gülümse....
Gülümsediğinde kendini daha da iyi hissedeceksin. Sen "farkını" göstermek istiyorsan sıradan insanlardan; gülümsemen yeter! Gücün, düşünme şeklin ve olumlu yapın gözükecek gülümserken yüzünde. İnsanların içi yüzlerinden okunur.
Ve içine göre değil,
yüzüne göre davranılır sana!
Farkını göster, herkes somurturken:
"Kar hepimizin başına yağıyor
ama ben gülümseyebiliyorum.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder