25 Mayıs 2013 Cumartesi

Mitoloji dini etkiledi mi?

Mitoloji dini etkiledi mi?


Adem ile Havva'nın cennetten kovuluşu Sümer mitolojisine mi dayanıyor? Din kültürün ürünü mü? Yoksa Sümerlerden bu yana insanlık aynı ilahi kaynaktan mı besleniyor?

AYÇA ATAY

MUAZZEZ İLMİYE ÇIĞ / Sümerolog, yazar

Din kültürün ürünü
Ortadoğu mitolojisinden İslamiyete geçen çok öğe var. Cennet - cehennem inancı İran mitolojisine dayanıyor. İnsan yaşamında iyi şeyler yapmışsa, öldükten sonra karşısına üç melek geliyor, onu alıp Sırat Köprüsü'nden geçiriyorlar. Eğer kötü işler yapmışsa, onu melekler, kaynar bir şeyin içine koyuyorlar, orada günahlarından temizlenmesi için üç gün kalıyor. Bu İslamiyetten önce Zerdüşt dininde bulunuyor. Sırat Köprüsü oradan gelme.

Sümerlerden geçen çok öğe var. Mesela yaradılış. Adem ile Havva'nın cennetten kovulması. Havva'nın Adem'in kaburgasından yaratılma hikayesi. Tufan hikayesi hepsi Sümerlerden gelme. Başörtüsü de Sümerlerden gelme. Benim kitabımı açarsanız görürsünüz. Sümerlerde mabet kadınları var. Onlar, mabetteki diğer kadınlarla karıştırılmamaları için başlarını örtermiş. Sonra bin yıl kadar sonra bir Asur kralı, bütün evli ve dul kadınların başlarını bir örtüyle örtmelerini buyurmuş. Kızlar ve sokak kadınları örtemiyormuş. Bu adet Yahudilere geçiyor, oradan da İslam'a geçiyor.
Din kültürün bir ürünü. Sümerler oldukça ataerkil bir toplum. Tek eşlilik var. Kadının İslamiyetten çok fazla hakları var. Kadın şahit olabiliyor, kefil olabiliyor, mal alıp satabiliyor, borç alıp verebiliyor, kocasıyla ortak iş yapabiliyor. Pek çok hakları var. Evlilikler belgeyle oluyor. Hukuki belgesi olmayan evlilikler kabul olmuyor. Ayrılmalar da ancak mahkeme yoluyla oluyor. Sümerlerde dört bin yıl önce yaşanan bu işler bizde Atatürk sayesinde oldu.

PROF. DR. ÖMER FARUK HARMAN / Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi

Kuran ilahi kaynaktan
Müslümanların inancına göre, Kuran, Allah sözü yani kelamdır. Bu ilahi kelam, vahiy yoluyla Hz.Muhammed'e bildirilmiş, o da kendisine verileni hiçbir şey eklemeden ve eksiltmeden insanlara nakletmiştir.

Kuran, ne bir tarih kitabıdır, ne de amacı tarih yazmaktır. Kuran, sadece hitap ettiği insanlara, geçmişte vuku bulmuş ve o toplumca az çok bilinen olaylardan örnekler vererek düşünüp ders almalarını istemekte, aynı yanlışlara düşmemeleri için uyarmaktadır.
Bu noktada, Kuran'da işlenen âlemin ve insanın yaratılışı, Nuh Tufanı gibi konuların başka kültürden olması, bu bilgilerin oralardan kopya edildiğini göstermez. İslam anlayışına göre, din temelde tektir ve ilahi kaynaklıdır. Benzer olayların hem Sümer'de, hem de Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslamda oluşu, Sümer de dahil hepsinin aynı kaynaktan beslendiklerini gösterir.
Kuran'daki bazı konuların eski Ortadoğu mitolojilerinden alındığına dair günümüzde dile getirilen yorumların benzerleri Kuran'ın geldiği dönemde de ileri sürülmüş ve Kuran bu tür iddiaların doğru olmadığını belirtmiştir:" İnkar edenler: Bu Kuran olsa olsa onun (Muhammed'in) uydurduğu bir yalandır. Başkaları da bu işte kendisine yardım etmiştir" dediler. Böylece onlar hiç şüphesiz haksızlığa ve iftiraya başvurmuşlardır. Yine onlar dediler ki: "Bu ayetler onun başkasına yazdırıp da kendisine sabah akşam okunmakta olan öncekilere ait efsanelerdir. De ki: Onu göklerde ve yerdeki gizlilikleri bilen Allah indirdi..." (Furkan suresi,5-6)

http://www.milliyet.com.tr/content/d...azan/3010.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder