Stephen Hawking, dünya dışı varlıkların gezegenimizi keşfetmesinin insanlığın sonunu getirebileceği uyarısında bulundu.
Söz konusu röportajda dünya dışı varlıkların başka bir deyişle uzaylıların insanlığın sonunu getirebileceği uyarısında bulunan Hawking, bu yönde araştırmalarda bulunmanın insanlığın kendi sonunu yaklaştırdığı uyarısında bulundu.
“UZAYLILARIN VARLIĞINI KABUL ETMEK OLDUKÇA TUTARLI BİR TEORİ”
Hawking’e göre, matematiksel olarak dünya dışı varlıkların var olduğunu kabul etmek oldukça olası bir teori. Bu varlıkların göçebe bir kültüre sahip olma olasılıklarının altını çizen Hawking, bu canlıların kendi gezegenlerindeki kaynakları tüketmiş ve yaşama uygun başka gezegen arayışı içinde olma olasılıklarının bulunduğunu da sözlerine ekledi.
“GEZEGENİMİZİN İŞGALİ İLE SONUÇLANABİLİR”
Bu durumun son derece tehlikeli sonuçlar doğurabileceğini belirten İngiliz fizikçi, söz konusu arayışın gezegenimizin işgali ile sonuçlanabileceği olasılığının mevcut olduğunun altını çizdi.
“AMERİKA’NIN KEŞFEDİLMEMESİNDEN BİLE DAHA KÖTÜ”
Gezegenimizin dünya dışı bir medeniyet tarafından keşfedilmesini Amerika’nın keşfine benzeten Hawking, bu senaryonun gerçekleşmesinin doğuracağı sonucu “Amerika’nın keşfedilmemesinden bile daha kötü” olarak örnekledi.
Daha önce benzer bir uyarıyı yapay zeka için yapan teorik fizikçi Stephen Hawking, İngiltere’nin başkenti Londra’da düzenlenen Zeitgeist Kongresi’nde yaptığı konuşmada “Bilgisayarlar, yapay zeka sayesinde önümüzdeki 100 yıl içinde insanları alt edecek” ifadelerini kullanmıştı.
Stephen Hawking kimdir?
Stephen Hawking 8 Ocak 1942 yılında İngiltere Oxford’da dünyaya gelen Hawking, Newton ve Einstein’dan sonra gelen en büyük fizikçi olarak kabul edilmektedir.
Stephen Hawking ‘in çocukluğu ve eğitim yılları
Hawking 8 Ocak 1942 yılında hayata gözlerini açmıştır. 8 yaşındayken Londra’dan 20 mil uzaktaki St Albans’a gitti. 11 yaşında St Albans okuluna kayıt oldu. Buradan mezun olduktan sonra babasının eski okulu Oxford Üniversitesi kolejine devam etti. Babasının tıpla ilgilenmesini istemesine karşın, o matematiği seviyordu. Fakat okulun matematik bölümü mevcut değildi. Bu yüzden onun yerine fizik öğrenimi görmeye başladı. Üç yıl sonra doğa bilimlerinde birinci sınıf onur madalyasıyla ödüllendirildi. Hawking daha sonra kozmoloji (evrenbilim) üzerine çalışmak üzere Cambridge’e gitti. O zamanlar Oxford’da evren bilimi üzerine çalışma yoktu. Cambridge’de danışman olarak Fred Hoyle’u istemesine karşın Dennis Sciama atanmıştı. Doktorasını aldıktan sonra ilk önce araştırma asistanı, daha sonra Gonville and Caius College’de profesör asistanı oldu. 1973’de Gökbilim Enstitüsünden ayrıldıktan sonra Hawking, Uygulamalı matematik ve Kuramsal fizik bölümüne geçti. 1979’dan sonra matematik bölümünde Lucasian matematik profesörü oldu. Bu profesörlük 1663 yılında üniversite parlamento üyesi olan Henry Lucas tarafından kurulmuştu. İlk olarak Isaac Barrow sonra 1669’da Isaac Newton’a verilmişti. Hawking, evrenin temel prensipleri üzerine çalıştı. Roger Penrose ile birlikte Einstein’ın Uzay ve Zamanı kapsayan Genel Görelilik Kuramının, Big Bang’le başlayıp karadeliklerle sonlandığını gösterdi. Bu sonuç Kuantum mekaniği ile Genel Görelilik Kuramı’nın birleştirilmesi gerektiğini ortaya koyuyordu. Bu yirminci yüzyılın ikinci yarısının en büyük buluşlarından biriydi. Bu birleşmenin bir sonucu da karadeliklerin aslında tamamen kara olmadığını, fakat radyasyon yayıp buharlaştıklarını ve görünmez olduklarını ortaya koyuyordu. Diğer bir sonuç da evrenin bir sonu ve sınırı olduğuydu. Bu da evrenin başlangıcının tamamen bilimsel kurallar çercevesinde meydana geldiği anlamına geliyordu.
Etiketler: dünyanın sonu, Stephen Hawking, Uzaylılar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder