Siroz, karaciğerin sürekli zarar görmesi neticesinde, normal karaciğer hücresinin yerine bağ dokusunun geçmesi sonucu karaciğerin görevini yapamaması ile birlikte görülen bir hastalıktır. Siroz, ülkemizde çok karşılaşılan bir hastalıklardan biridir. Özellikle Avrupa ülkelerinde en çok bilinen nedeni alkol bağımlılığıdır. Fakat Türkiye’de görülen sirozlarda sebep çoğu zaman virüs kaynaklı karaciğer enfeksiyonlarıdır.
Erkeklerde ve yaşlılarda daha sık karşılaşılır. Siroza en çok neden olan faktör, alkoldür. Normalde karaciğer vücudun bütün sıvısını düzenleyen, zararlı maddelerden arındıran hayatın devam ettirilmesinde çok önemli bir organdır. Alkol kullananlar insanlarda, karaciğer sürekli zarar görür, hücreler çok fazla harab olur ve karaciğer hücrelerinin yerine geçen hücrelerde bağ doku hücreleri olduğu için sadece yeri doldurmaya yararlar ve karaciğerin normal görevini yerine getiremezler. Hastalıkda karşılaşılan en fazla belirti, karında asit birikimidir. Asit birikimi sonucunda, karın çok fazla şişer. Bunun nedeni karaciğerin görevini yapamamasıdır. Hastalarda görülen ilk belirti ciltde renk değişimidir. Cilt nedeni bilinmeyen bir şekilde esmerleşir ileri vakalarda kahverengine doğru döner. Sarılıkla birlikte görülebilir. Ayrıca yanaklar ve burun alkol bağımlılarındada görüldüğü gibi kırmızı renktedir. Bazen vücut uzuvlarında, küçük damara benzeyen oluşumlar görülebilir.
Eğer karında asit birikimi varsa tedaviye kesinlikle hastanede doktor gözetiminde devam edilmelidir. Tedavi çoğu zaman hastanın acı çekmesine önleyici şekildedir, çünkü sirozun kesin bir tedavisi hala bulunamamıştır. Hasta tedavi sırasında yandaş enfeksiyonlar tarafından çok iyi takip edilmeli ve herhangi bir enfeksiyon durumunda gereken müdahaleler yapılmalıdır.
Sirozun tanısı:
Tanıda ilk olarak hastaya fizik muayene uygulanır ve hastalığın belirtileri alınır. Fakat sadece belirtiler ve muayene tanıyı koymak için yeterli değildir. Bu yüzden hastadan bazı testler istenir bunlar;
• Laparoskopi: Ucunda kamera olan bir alet ile, karın içindeki organların direk görülmesini sağlar.
• Kan testleri: Hastadan alınan kan örneğinde, kandeki atık madde miktarına vs. bakılır.
Sirozun nedenleri:
• Geçirilmiş virüs nedenli hepatitler: Hepatit hastalığı karaçiğerde her zaman çok kötü sekeller yani izler bırakır. Hepatit geçiren hastaların, özellikle Hepatit B geçiren kişilerin siroz olmaları nerdeyse yüzde yüzdür. Eğer bireyler hepatit geçirirken, hijyene ve tedaviye çok dikkat ederlerse siroza yakalanma oranları düşer.
• Alkol bağımlılığı: Alkol sürekli karaciğerin yapısını bozan ve zarar veren bir maddedir. Alkol bağımlılarında, vücut sonunda oluşan hücre harabiyetini dayanamaz ve ortaya siroz tablosu ortaya çıkar.
• İlaç kullanımı: Antibiyotik ve diğer ilaçların bilinçsiz ve uzun süre kullanımı ile ortaya siroz tablosu ortaya çıkar. Bunun sebepi şudur; İlaçların metabolize atılıp, kandan uzaklaştırıldığı organ karaciğerdir ve bu işlem karaçiğeri çok fazla yorar. Sürekli ilaç kullanımında karaciğer buna dayanamaz ve ortaya siroz hastalığı çıkar.
Sirozun belirtileri: Siroz hastalığı çok sinsi bir hastalıktır. Erken safhada hiçbir rahatsızlık vermez bu yüzden erken tanı çok zordur. Fakat sonradan çıkan belirtiler şunlardır;
İştahsızlık: İştahsızlığın ana sebepi, karaciğerin besinleri sindirememesidir. Ayrıca sindirmeye çalışırkende çok yorulur ve karaciğer daha fazla ağrımaya başlar.
Dalağın büyümesi: En çok görülen belirtilerdendir. Sebepi karaciğerin süzemediği maddeleri dalağın süzmeye çalışması ile birlikte çok büyümesidir.
Lökosit sayısında azalma: Lökosit sayısında azalmanın sebepi şudur; Siroz ile birlikte iyice düzensizleşen karaciğer hücreleri,vücut tarafından tanınmaz ve lökosit hücreleri karaçiğere saldırmaya başlarlar. Bunun sonucunda lökositlerin sayısında azalma görülür.
Karın bölgesinde asitlerin birikmesi sonucu şişlik: Karaciğerin kanı süzememesinden dolayı ortaya çıkar.
Sirozun tedavisi:
Nedene yönelik tedavi yapılır ve hastalığın ilerlemesi önlenmeye çalışır
Kaynak:http://www.e-saglikci.net/siroz.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder