Göbek ve bel çevresinde
biriken yağlar çoğu zaman metabolik bir soruna işaret eder. Bu kişilerin çoğunda
insülin direnci sorunu vardır.
Az bir kısmında ise tiroid hormonlarının yetersizliği ya
da böbrek üstü hormonlarının fazlalığı (Hipotiroidi veya Kuşing hastalığı)
vardır. Çok daha seyrek olarak testosteron seviyesinin azalmasıyla birlikte
antropoz dönemine girmiş erkeklerde de bel çevresi genişlemesi ortaya
çıkabiliyor.
Özellikle son yıllarda göbeklenme ile karakterli kilo
almaya erkekler kadar kadınlarda da rastlanıyor. Bunun başlıca nedeni glisemik
yükü fazla yiyeceklerin eskisinden daha çok tüketilmesi. Ayrıca alkol kullanımın
yaygınlaşması ve hareketsizlik de önemli faktörler.
Şekerli
yiyecekler ve aşırı beyaz ekmek tüketimi arttıkça da göbek çevresi genişler.
Şekerli meşrubatların (1 kutu kolalı içecekte 8-10 kesme şekere eşdeğer şeker
olabiliyor) eskiye göre çok daha fazla içilmesi de ciddi bir faktördür. Cips,
gofret ve benzeri atıştırmalar, ayaküstü yenen yiyeceklerin çoğu, özellikle fast
food menüler sorunu patlama noktasına taşımıştır. Yiyecek listesinde beyaz
pirinç, börek, çörek, kurabiye, patlamış mısır ve patates kızartmasının oranı
arttıkça göbek bağlayan insanların sayısı da artacaktır.
NE
YAPMALI?
Göbek çevresinde biriken yağları eritmenin yolu
öncelikle sorunun arkasında yatan insülin direnci, hipotirodi, Kuşing hastalığı
gibi sağlık problemlerini çözmekten geçiyor. Ayrıca beslenme yanlışlarından
vazgeçmek de şart. Eğer göbeklenme sorununa veda etmek istiyorsanız bol bol
sebze yemeye, tam tahıllar ve bakliyatlardan daha çok yararlanmaya, yağsız
kırmızı et, beyaz et, yağsız süt ve süt ürünleri ağırlıklı bir beslenme planı
oluşturmaya çalışın. Pasta, kek, kurabiye ve benzeri hamur işlerinden, yağlı ve
unlu ürünlerden (börek, poğaça, açma), hazır paketlenmiş atıştırmalıklardan
(grisini, cips, gofret), çok tatlı meyvelerden ve konsantre meyve sularından,
meşrubatlardan, krema, mayonez, kaymak ve benzeri yağlı yiyeceklerden, alkolden
kesinlikle uzak durun. Hayatınıza yeniden hareket katmayı, her gün ortalama 8-10
bin adım atmayı unutmayın...
Beslenme konusu abartılıyor
mu?
Son günlerde neredeyse televizyonların bütün kanallarında
tam bir bilgi karmaşası yaşanıyor. Konu beslenme-bağışıklık sistemi ilişkisi.
Doğru beslenmenin bağışıklık sistemini güçlendirmede temel oyunculardan biri
olduğu doğru. Bu doğru da öncelikle kötü beslendiğiniz, daha doğrusu yeteri
kadar besin temin edemediğiniz durumlar için geçerli. Yani özellikle şu veya bu
besini yiyip içerek bağışıklık sistemini 3-5 günde güçlendirivermek sanıldığı
kadar kolay bir şey değil.
Narın, domatesin, kefirin, yoğurdun,
portakalın ya da kırmızı etin bağışıklık sistemine faydalı olabileceği doğru bir
düşüncedir ama herhangi bir besinin bu sistemin şu veya bu oyuncusunu doğrudan
etkilediğini gösteren ciddi bir araştırma yoktur. Yapılması gereken sebzeyi,
meyveyi, tahılı, bakliyatı ve hayvansal kaynaklı yiyecekleri içecekleri (et,
balık, tavuk, yumurta, süt ve süt ürünleri) dengeli bir şekilde tüketmekten
ibarettir.
DYT. GÜNEŞ AKSÜS
Bizi ne şişiriyor
Kliniğimizde geçen hafta yaptığımız haftalık değerlendirme
toplantısında diyet uzmanlarımızdan birinin hazırladığı küçük bir not dikkatimi
çekti. O not kilo programına devam eden hastalardan birinin verdiği bilgilerin
özetiydi. Bilgi notunda yukarıdaki soruya şu yanıtlar verilmiş: Meşrubatlar,
dondurma, çikolata, unlu tatlılar, alkol, pizza, fast food besinler, gofret ve
bisküviler, cipsler, kuruyemişler. Haksız değil!
Kanser vitamin
ilişkisi
Herhangi bir organ ya da doku kanserine yakalananların
aklına takılan sorulardan biri de herhangi bir vitamin desteğinden
faydalanmalarının gerekip gerekmediği, böyle bir destek alacaklarsa nasıl bir
yol izlemelerinin lazım geldiğidir.
Bu konuda yazılıp çizilen pek çok
şey olsa da üzerinde fikir birliğine varılmış ortak noktalar pek azdır. Hatta
bilgisiz ve dikkatsiz davranıldığında vitamin-mineral desteği alacağım derken
sorunu içinden çıkılmaz bir hale getirmek bile mümkündür. Özellikle internet ve
basındaki bilgilerle bu süreci yönetmek ise son derece sakıncalıdır. Böyle bir
durum ile karşılaşanların yapmaları gerekenin “kendilerini izleyen hekimle
konuşmak ve onun vereceği yol haritasını uygulamak olmalı” diye düşünüyorum.
DYT. NİLÜFER BAYRAM
Reflüde ameliyat
Kuvvetli
asit baskılayıcı ilaçlarla tedavi öncesinde ciddi reflü vakaları için
ameliyatlar sıkça kullanılırdı. Ancak etkin tedaviler sonrası cerrahinin rolü
değişmiştir. Anti reflü cerrahi hiatus hernisi (mide fıtığı) olanlarda ve alt
özofagus sfinkterini kuvvetlendirmede kullanılmaktadır. En sık kullanılan
cerrahi yöntem Nissen fundoplikasyonudur.
Cerrahinin sonuçları iyi olsa da
yutmada güçlük, gaz ve şişkinlik hissi, sinir yaralanmasına bağlı ishal gibi
bazı komplikasyonlar oluşabilir. Bu nedenle hasta seçimi çok önemlidir.
ılaçların iyi geldiği genç hastalarda ameliyat kararını hasta, gastroenterolog
ve cerrah birlikte almalıdır. Ameliyat öncesi gerekli özel testler mutlaka
yapılmalıdır.
PROF. DR. EROL AVŞAR
Menopoz yakın mı: Nasıl
anlaşılır?
Adetten kesilmeden önce östrojen hormonundaki
iniş-çıkışlara bağlı olarak adet düzensizliklerinin yaşandığı bir dönem vardır.
Bu dönem her kadında değişken olmakla beraber 40’lı yaşlarda başlar, yıllarca
sürebilir. Yumurtlama zamanının değişken olması, bazen de yumurtlama olmadan
geçen periodlar nedeniyle adetler bazen sık, bazen seyrek, bazen kısa bazen uzun
veya fazla, bazen de az olabilir.
Menopoz öncesi dönemde uyku bozuklukları
ve değişik şiddetlerde, aralıklı sıcak basmaları yaşanabilir. Depresyon veya
sinirlilik dönemleri görülebilir, cinsel isteksizlik başlayabilir. Östrojen
seviyeleri düşmeye devam ettikçe vajinal kuruluk, idrar ve genital yol
iltihaplarına eğilim artar, hatta kemik yoğunluğunda azalma ve kötü kolesterol
yükselmesi başlayabilir. Âdetin 3. gününde yapılan hormon testleri, tiroid
fonksiyon testleri ve gerekirse yumurtalık rezervini gösteren testler teşhise
yardımcı olur.
Bu dönemde bütün testler ve muayeneler, gerekirse biopsiler
yapıldıktan sonra, adetleri düzenlemek için progesteron tedavisi yararlı
olabilir, Doğum kontrol hapları da hem adeti düzenler, hem sıcak basması ve
vajinal kurulukta yardımcı olurlar. ılaç tedavisinden fayda görmeyen aşırı
kanamalarda Progesteron içeren spirallerden yarar görülebilir veya rahim
içerisinin kürtajla temizlenmesi, histeroskopi ile rahim iç tabakasının
pişirilerek veya soyularak ortadan kaldırılması gerekebilir.
DR.
ERHAN CANKAT
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder