| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
1.
yanlış
Siz sigara içmiyorsunuz ama içen
arkadaşlarınızla vakit geçiriyorsunuz.
Zararı: Bir
başkasının sigarasından çıkmasına rağmen, sigara dumanı cildinizi mahveder.
Sigara dumanındaki kimyasallar (karbon monoksit, katran, nikotin v.b.) direkt
gözeneklerinize işler. Bu toksinler vücudunuzun hücreleriyle temas ettiğinde
ise, cildinize yumuşaklık veren ve direnç kazandıran yapıyı bozup, erken
yaşlanmayı tetikler. Ayrıca cildin kendi kendini yenileme özelliğine de zarar
verir.
Yönteminizi değiştirin: Sigarasız ortamlarda kalmaya çalışın ama kendinizi bir duman bulutunun ortasında bulursanız da, içenlerden mümkün olduğu kadar uzak durun ve iyi havalandırılan yerlere yönelin (teraslı ya da dışarıda oturulabilen bar ya da restoranlar). Eve dönünce de duşa girip saçınızla cildinize bulaşmış artıkları çıkarın. Hemen ardından da, C ve E vitaminleri içeren antioksidan özellikli bir nemlendirici kullanın.
2. yanlış
Tatile çıkmadan önce birkaç kez
solaryuma giriyorsunuz.
Zararı: Hoş bir
bronzluk için ilk temelleri atıyor olabilirsiniz ama cildinize verdiğiniz hasar
plajda yaşayabileceğiniz herhangi bir yanığa eşit, hatta daha da fazladır. En
yeni modellerinin yaydığı UVA radyasyonu güneşin yaydığından 15 kat daha fazla.
Bu aslında sizi yakmaz ama derinizden derinlere işleyerek dokulara ve hücrelere
zarar verir ki bu da cilt kanseri riskinizi arttırır. Bir araştırma sonucuna
göre; düzenli bir şekilde solaryuma girmenin, melanoma (cilt kanserinin en
ölümcül türlerinden biri) yakalanma ihtimalini yüzde 55 arttırdığı belirlenmiş.
20-29 yaş arası kadınlarda melanom olasılığı, yapay güneşlenme tekniklerini
kullanmayanlara göre yüzde 158 daha fazla bulunmuş.
Yönteminizi değiştirin: Yanmak için solaryuma girmekten başka birçok seçeneğiniz var. Mesela yeni bronzlaştırıcılar. Yüz ve göğüs için, aloe ve E vitamini katkılı Clarins Intense Bronze Self Tanning Tint ve vücut için de cilde hızla işleyen ve gliserin ile yumuşatan Avon Skin-So-Soft Glow Daily Body Moisturizer’ı deneyebilirsiniz.
3.
yanlış
Cildinize her gün, hatta bazen
günde iki kez peeling işlemi yapıyorsunuz.
Zararı: Evet,
ölü hücrelerin atılmasını sağladığı için yararlı olabilir. Ancak fazlası,
kesinlikle yarar sağlamak yerine zarar verir. Pek çok kadın baştan aşağa
keselenir, gün içinde kimyasal bir dökücü olan alfa hidroksi asitlerini (AHA)
içeren losyon kullanır ve gece de retinoid gibi dökücüleri içeren kremler sürer.
Tüm bunlar, tek bir günde üç ayrı soyma işlemi demektir. Bu da cilde zarar
verir. Çünkü bu işlemler, cildin doğal koruyucu lipid yağ bariyerini ortadan
kaldırır ve cildin doğal yapısını bozar.
Yönteminizi değiştirin: Kendinize günde en fazla iki metodu kullanacak şekilde sınır koyun. Aynı günde hem peeling etkisi gösteren bir krem hem kese hem de retinoidleri kullanmayın ve kullandıklarınızın da içeriklerini mutlaka inceleyin. Yüzünüz için aşırı ovalama gerektirmeden ölü hücrelerin atılmasını sağlayan ve AHA içeren bir temizleyici kullanın. Ardından ölü hücreleri dökücü içeriğe sahip bir gece veya gündüz nemlendiricisi (ama her ikisini değil) edinin. Haftada bir olarak da, sakinleştirici jojoba özleri içeren bir temizleyiciyle cildinizi rahatlatın.
4. yanlış
Bacaklarınızı tıraş ederken tıraş
kremi yerine, sabun ya da vücut şampuanı kullanıyorsunuz
Zararı: Tıraş
jelleri ya da kremleri, jilete üstünde kayabileceği pürüzsüz bir yüzey
sağlayarak cildin kızarmasını ve minik kesikler oluşmasını engeller. Pek çok
sabunun etiketinde “nemlendiricidir” yazmasına rağmen, sabunlar cildi tıraş
esnasında korumazlar bu yüzden de tıraş sonrasında bacaklarınız pul pul
görünebilir.
Yönteminizi değiştirin:
Mutlaka kadınlara özel bir tıraş kremi kullanın ama sakın bir erkek
tıraş kremi kullanmayın. Kadın traş kremleri cildi dinlendiren ve nemlendiren;
cildi pullanma ve yara bereye karşı koruyan bitkisel özler içerir. Örneğin bir
sonraki traşınızda cildi tıraşa hazırlayan Gilette Satin Care’i tercih
edebilirsiniz. Eğer acil bir durumda kalırsanız tıraş kremi yerine saç kremi
kullanabilirsiniz. O bile bacağınızı eski klasik sabununuzdan daha iyi koruyacak
ve cildinizin nem dengesini bozmayacaktır.
5.
yanlış
Çenenizdeki o kocaman sivilceyi
fark ettiğiniz an kendinizi tutamıyor ve sıkıyorsunuz.
Zararı:
Dermatologlar hep bundan bahseder; sivilceleri patlatmak uzun vadede
daha büyük sıkıntılara ve izlere yol açar. Sivilcenizi sıktığınızda, gözeneği
tıkayan her ne ise dışarı çıkar ama büyük kısmı içerde, cildin altında kalır.
Ama nedense her seferinde yine de sivilcenizi sıkmak, çirkin bir soruna güzel
bir çözüm gibi gelir.
Yönteminizi
değiştirin: Bunu yine de yapacaksanız, en azından doğru yöntemle yapın.
Öncelikle sivilce ve siyah noktalar için özel tasarlanan metal çubuklardan
birini alın. Aleti ve sivilceyi alkol ile silin. Ardından çıkıntıyı yumuşatmak
için ılık bir kompres uygulayın (ıslak bir bez gibi). En sonunda çıkarıcı aletin
deliği ile sivilceyi aynı hizaya getirin ve tam aşağıya doğru ittirin. Bu
yöntemi sadece ucu görünen sivilceler ve siyah noktalarda kullanın. Derin
kistlerde kullanmanız onları daha kötü hale getirecektir. Ama her zaman için en
iyisi; bir dermatoloğa gidin ve o büyük sivilceyi uzmanın ellerine bırakın, bu
sayede bir kaç saat içinde kaybolabilirler. Bir başka sivilceyle savaş yöntemi
de yeni bir cihaz. Zeno adındaki bu cihaz pille çalışıyor ve ısı terapisi
yöntemi ile sivilcedeki bakteri faaliyetini bitirip, beyaz uçlu sivilceye
dönüşmesini engelliyor.
6.
yanlış
Hamile olduğunuzu bildiğiniz
halde cilt bakım rutininizi değiştirmiyorsunuz.
Zararı:
Montclair, New Jersey’de dermatoloji uzmanı ve Shape dergisi uzman
kurulu üyesi Jeanine Downie’nin ciddi bir uyarısı var: “Hamile olmayanlar için
zararsız olan pek çok cilt bakım malzemesi fetüse zarar verebilir.” Bilinen ve
sürekli kullanılan anti-aging ve akne bileşenleri, kırışıklara karşı kullanılan
retinol ve aknelere karşı uygulanan benzoil peroksid gibi maddeler hamile
kadınlar için güvenli bulunmuyor.
Yönteminizi değiştirin:
Hamile kalmaya karar verdikten sonra ürünlerinizin içeriklerini okumaya
başlayın. Hamilelik esnasında kullanımları güvenli olan meyve özlü ya da laktik
(süt özlü] ürünleri tercih edin. Doğal cilt soyucu özlere sahip Clean &
Clear Morning Burst Sunshine Control yüz temizleyici iyi bir çözüm olabilir.
Aniden beliren cilt sorunları için düşük yoğunlukta salisilik asit içeren
ürünler kullanın. Bunun için Dermalogica Overnight Clearing Gel’i ya da içinde
söğüt kabuğu gibi doğal bir bileşen bulunduran Skyn Iceland Anti-Blemish Gel
With Willow Bark gibi ürünleri de deneyebilirsiniz.
7.
yanlış
Makyaj fırçalarınızı nadiren
temizliyorsunuz. Bir tek siz kullanıyorsanız neden uğraşacaksınız
ki?
Zararı:
Fırçalar, zamanla tam bir bakteri yuvası olabilir. Fırçayı
temizlemezseniz, bakteri birikimi direkt cildinize geri döner. Bütün o
bakteriler hastalıklara yol açabilecek şekilde gözeneklere yerleşebilir. Bunun
yanı sıra kirli fırçalar makyaj malzemesini kolaylıkla alamaz ve fırça, kılları
birbirlerinin üstüne yığıldığından makyajınızda lekelere yol
açar.
Yönteminizi değiştirin:
Kiri ve bakteriyi atmak için, fırçaları temizleyici bir şampuanla
haftada bir kez yıkayın. Makyaj fırçalarını yıkamaya zamanı olmayanlar için daha
pratik çözümler de mevcut. Örneğin Clinique markasının bu probleme kökten çözüm
getirmek için, anti mikrobik teknoloji kullanılarak geliştirdiği fırçalar
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder