21 Kasım 2012 Çarşamba

BEYİN FELCİ HAKKINDA NE BİLİYORSUNUZ ?

 
BEYİN FELCİ
Beyin felci, (Serabral Palsi), doğum öncesinde, sırasında veya sonrasında merkezi sinir sisteminin hareket işlev alanlarının hasar görmesinden kaynaklanan hastalık.
Beyin felci yeni doğan çocukları etkileyen bir grup nevraljik düzensizliklerin birleşimini teşkil eden bir grup hastalıktır. Dört tip beyin felci vardır: Spastik beyin felci, ekstrapiramidal beyin felci, atonik beyin felci ve bu tiplerin karışımından oluşan beyin felci.
Belirtiler
- Birkaç dakikadan birkaç saate kadar süre­bilen bir zaman boyunca görme, konuşma veya duyularda bozulma.
- Bir kol veya bacakta veya bir kolda ve bir bacakta genellikle aynı tarafta yüzle birlik­te olabilen veya olmayan ani zayıflık veya duyu kaybı.
- Akut olarak çift görme durumunun bozuk konuşma, baş dönmesi, koordinasyon bo­zukluğu veya yutma güçlüğünün başlama­sı.
Acil Belirtiler
- Yaralanmaya bağlı olmaksızın birdenbire bilinç kaybı
- Aniden kısmi veya tam felç veya yüzde, kolda veya bacakta uyuşukluk.
- Ani görme bozukluğu veya kaybı
- süratle konuşma bozukluğu başlaması.
- Aniden şiddetli başağrısı başlaması.
Felç, beyine giden kanda bir aksama mey­dana gelmesinden birkaç saniye veya birkaç dakika sonra meydana çıkan birçok bozuklu­ğun yaygın adıdır. Başlangıçtan sonraki bir iki gün içinde belirtiler ilerleyebilir veya dalgalı bir hareket gösterir, buna gelişme halinde felç de­nir. Artık daha fazla bozulma meydana çıkma­maya başladığı zaman durum tamamlanmış bir felç durumu olarak kabul edilir, sizin bir felçle karşı karşıya olabileceğinizi düşündüren tek uyarı sinyali geçici iskemik krizidir.Felcin tıbbi trimi serebrovasküler hastalıktır, bu terim hastalığın beyninizin (cerebrum Latince "beyin" demektir) kan damarlarında (Latince damar anlamında "Vara"dan geliyor) başladığını belirtmektedir. Felçlerin özellikleri yerlerine ve ne tip bozukluk meydana geldiği­ne göre belirlenir. En yaygın neden bir arter­den yetersiz kan gelmesidir (iskemi). Bu durum meydana geldiğinde, o arterin kan sağladığı si­nir dokusu fonksiyon yeteneğini süratle kay­beder ve ölebilir, ölü dokuya enfarkt denir. Is-kemiye yol açan en yaygın damar hastalığı ar-teriosklerozdur. Bu durumda bir arterin iç ta­bakasında yağlı bir katman oluşur ve trombo­sit oluşumu sonucunu verir. O zaman arterin trombosit tarafından daraltılmış olan bölgesin­de bir kan pıhtısı (trombus) oluşabilir ve akışı engeller. Bu tip iskemik felç serebral tromboz-dur. Bir diğer çeşit iskemik felç olan serebral emboli, başka yerde oluşan bir diğer trombosit parçası veya bir kan pıhtısı (embolüs) kanın içinde taşınırken bir yere yerleşip akışı engelle­diği zaman meydana gelebilir. Emboli bir diğer damardan veya kalpten ortaya çıkabilir.
Daha az yaygın bir felç tipi olan beyin ka­naması, bir arter beyine kan sızdırdığı ve böy­lece, sıkıştırma, yerinden oynama ve sinir hüc­resinin ölümüne yol açtığı zaman meydana ge­lir. Bir kanama felcinin başlangıçtaki etkisi sık­lıkla iskemik felcinkinden daha şiddetlidir, fakat uzun vadeli etkiler her iki durumda da ay­lıdır. Şiddetli bir başağrısının arkasından yuka-'ida tarif edilen belirtilerin gelmesi, iskemik 'eleten ziyade kanama felci bakımından tipik-:ir.
Araknoid zarı ile beyin yüzeyi arasında ka-ıama meydana geldiği zaman araknoid altı ka-ıama ortaya çıkar. Kendiliğinden (spontane) ıraknoid altı kanaması en büyük sıklıkla bir mevrizma kesesinin patlamasından sonra or­aya çıkar. Bir anevrizma kesesi arter duvarın­la gelişen, balon gibi şişkinliği ve daralan boy-ıu olan bir kabarıklıktır. Anevrizma kanaması bazen beyin içi kanaması doğurur.
Atardamarlarla toplardamarlar arasında ka­illerin bulunması gereken yerlerde anormal an damarlarının birbirine dolaşması ile bir ar-îrovenöz malformasyon meydana gelir. Bu üyük, ince cidarlı damarlar genellikle arakno-I altı boşluğa kanama yaparlar. Arteriovenöz lalformasyonların ailelerde nesilden nesile geçtiğide zaman zaman görülür
Felç gelişmiş ülkelerde belli başlı ölüm nedenleri arasında üçüncü sırayı Her yıl yaklaşık 300.000 Amerikalı felçten rahatsız­lanır ve bunlardan dörtte biri ölür ve geri ka­lanların (sağ kalanların) yarısının uzun süren arızalan olur. Felcin meydana gelme ihtimali insan yaşlandıkça artmaktadır ve 35 yaşından sonra her on yılda bir tehlike ikiye katlanmak­tadır. 65 yaşından büyük olan nüfusun yüzde 5'i felç geçirmiştir.
Felçle bağlantılı olan birçok risk faktörü vardır. Bütün felçlerin yüzde 70'inin yüksek tansiyonlu kişilerde meydana geldiği hesaplan­mıştır. Kalp kapağı hastalığı veya yeni geçiril­miş bir kalp krizi felç ihtimalini artırır, çünkü kalpten gelen kan pıhtıları büyük arterlerden beyne gidebilir. Sigara içmek şeker hastalığı ve kanda kolesterolün yüksek olmasının da yat­kınlık yarattığı düşünülmektedir. Genç kadın­larda risk çok düşük olmasına rağmen doğum kontrol hapı kullanmakta olanlarda da ihtimal hafifçe artmış olur. Sigara içen kadınlar için ih­timal büyük ölçüde artar. Erkeklerde risk ka­dınlardan daha fazladır.
Felcin Ciddiyet Derecesi Nedir?
Felç, çok ciddi bir hastalıktır. Derhal bir doktorun ilgilenmesi gerekir.
Herhangi bir çeşit felçten sonra, felcin ta­mamlanmasından sonra bir ölü sinir dokusu alanı (enfarkt) kalabilir. İyileşme, diğer sinir do­kularının, o alanının fonksiyonunu üstlenebilip üstlenemeyeceğine bağlıdır. Bir seri felç (multi enfarkt) demansa (bunamaya) yol açabilir.
Beyin ve sinir sistemin beslenme yetersizliği sonucu ortaya çıkar. Sinir hücrelerinin oksijensizliğe ve kan şekeri düşmesine tahammülü birkaç dakika ile sınırlıdır. Herhangi bir sebeple (genellikle beyne kan taşıyan damarların tıkanması, daralması) aksaması durumunda saniyeler içinde konuşma, görme, anlama bozulabilir ve vücudun bir yarısında kuvvet azalması veya tamamen fonksiyon kaybı olabilir.

Bu kayıp yine saatler içinde kısa sürede geçiyorsa geçici felçten bahsedilir.
Hastalıkta (bazen felç gelmeden önce) haberci uyarıcı bulgular şunlardır:
1-Vücudun bir tarafında görülen gelip geçici uyuşma.
2-Kısa süreli baş ağrısı nöbetleri.
3-Konuşmanın bozulması veya durması.
4-Görmede geçici ani kayıplar.
5-Dengesizlik vs
Hastalığın ana sebebi beyin ve hücrelerini sulayan beyin damarlarındaki tıkanmalardır. Daha nadir olarak beyin kanaması, beyin ve zarının iltihapları anılabilir.
Damar tıkanmasının sebepleri ise: Bünyenin yaslanması, damarların sertleşmesi , kan yağlarının fazlalığı , kandaki kırmızı hücrelerin (eritrosit) çokluğu , tansiyonun yüksek seyretmesi , sigara , alkol , uyuşturucu gibi kötü alışkanlıklar , kalp ve damar hastalıklarına irsi yatkınlık , şeker hastalığı , böbrek rahatsızlığı , aşırı stres , dengesiz beslenme , düzensiz yaşama vs
Felçte Ne Yapılmalıdır?
1-Hasta apar topar hareket ettirilmemelidir.
2-Gereksiz panikle hastaya zarar verilmemeli,
3-En yakın sağlık merkezine götürülerek erken müdahale edilmelidir.
4-Bazı felçler yapılan tedavi ile zaman içinde geçer. Hem de iz bırakmadan.
5-Felcin geçmemesi durumunda ise gereksiz ümitlerle hasta hekim hekim dolaştırılmamalıdır.
6-Tıp dışı bazı ters uygulamalara fırsat verilmemelidir.
7-Hastanın takip ve tedavisini üstlenen hekimle diyalog koparılmamalıdır.
8-Takip süreci uzun olacağı bilinerek tedbirler düzenlenmelidir.
9-Hastalığın ilk haftalarından itibaren bıkmadan, usanmadan doktor tavsiyesine uygun fizyoterapi (masaj ve egzersiz) uygulanmalıdır.
10-Hastanın hareketlenmesi, iyileşmeye motivasyonu, yatakta döndürülmesi (yaralar oluşmaması için) , beslenme düzeni, psikolojik ve moral durumu, hasta yakınlarının ilgi ve desteği tedavide kullanılacak ilaç ve metotlardan çok daha faydalı olduğu bilinmelidir.
11-Tedavide kullanılan ilaçların temel amacı felcin tekrarlama ihtimaline karşı bünyeyi korumaktır.
12-Tansiyonu ayarlamak, kan yağlarını düşürmek, moral ve destek tedavileri önemlidir.
13-Ağır olup da yatalak kalan hastaların hayatla ilgilerinin kopmamasına dikkat edilmelidir.
14-Çökkün (depresif) düşünceleri gelişmesi durumunda tedavi edilmelidir.
Bilmek İstedikleriniz Felçle İlgili Sorular Cevaplar
Felç aynı zamanda beyin enfarktüsü olarak bilinir. Bunun sebebi nedir?
Tıpkı kalp enfarktüsünde bir kan damlasının kalbe giden damarı tıkaması gibi, felç geçirirken de beyindeki atardamar kandaki pıhtılaşmadan dolayı tıkanır. Damarın tıkanmasıyla, damarın gerisinde bulunan beynin çeşitli bölgelerine oksijen akışı engellenir. Bunu sonucunda o bölgedeki beyin ve sinir hücreleri kısa bir süre içerisinde ölür.
Felç geçirmek sadece yaşlı insanlara mahsus bir tehlike mi?
Hayır. İlerleyen yaşla birlikte risk de yükseliyor belki ama felç olaylarında yaş ortalaması gün geçtikçe düşüyor. Çocuklar bile risk altında.
Felç belirtileri nelerdir?
Aniden meydana gelen tek taraflı bir felç veya vücudun bir kısmının duyarsızlaşması. Bununla beraber görme ve konuşma bozuklukları, baş dönmesi ve şiddetli baş ağrısı da ilk belirtiler arasında.
İlk belirtilerde hastanın hemen tedavi olması neden bu kadar önemli?
Bu durumda her geçen saniye altın değerinde. Beyindeki kanama ne kadar uzun sürerse, kişide kalıcı hasarlar yaratması veya ölümle sonuçlanması o kadar yüksek bir ihtimal taşır. Bu yüzden ilk belirtiler gözlemlendiğinde hemen bir doktor çağırmak çok önemlidir.
Doktor müdahalesinde ne yapılır?
Yapılan müdahalede ilk olarak hasarlı olan damar tomografi cihazıyla tespit edilir. Buna bağlı olarak hangi hücrelerin kurtarılabileceği saptanır. Yaklaşık olarak üç saat içerisinde tıkanmış bir damarı çeşitli ilaçların yardımıyla temizlemek mümkün.
Lazer terapisinin kullanıldığı doğru mu?
Bazı kliniklerde bazı hastalarda şahdamarını lazerle açmak için deneme çalışmaları yapıldı. Bunlardan başarı elde edilmiş olsa bile bu metod henüz uygulanmıyor ve test aşamasında.
Tıkanmış damarları açmak için genetik bir ilaç var mı?
Evet. Genetik teknoloji sayesinde elde edilen ve rt-PA şeklinde tanımlanan genetik ilaçlar kullanılıyor. Bu ilaç, vücudun bir enzim salgılamasına ve bu enzim sayesinde damardaki tıkanıklıkların giderilmesine yol açıyor. Fakat bu ilacın enfarktüs geçirildikten üç saat sonra alınabiliyor. Bir yan etki ise kanamaların oluşabilmesi. Bu yüzden bu ilaç her hasta için uygun değil.
Felç geçirdikten sonra ne gibi yan etkiler oluşabilir?
Felç geçiren hastalarda genellikle sonradan konuşma ve görme bozuklukların yanı sıra sersemlik gibi yan etkiler oluşabiliyor. Bazı hastalarda bu şikayetler bir süre sonra sona ererken bazılarındaysa geçmiyor.
Felçin ciddiyeti neye göre değişiyor?
Bu enfarktüsün ne kadar hasar verdiğine bağlı. Ayrıca tedaviye ne kadar çabuk başlanıldığı önemli.
Ölen beyin hücrelerine ne oluyor?
Beyin hücrelerinin işleyiş tarzı o kadar ilginç ki. Şöyle ki, beyinde ölen hücrelerin işlevini etrafındaki hücreler üstleniyor. Fakat bunun gerçekleşebilmesi için bu hücrelerin bir an önce yeni ek görevlerine alıştırılmaları gerekiyor. Bunun için erken terapi önemli.
Damar tıkanıklığı felç geçirmenin tek nedeni mi?
Hayır. Bir beyin kanaması sonucunda da felç geçirilebilirsiniz. Kanama ile damarda meydana gelen basınç ile damarın yapısı bozuluyor ve işlevini yerine getiremiyor. Kanamanın ise mutlaka durdurulması gerekir.
Damar tıkanıklığı nasıl oluşur?
Damar tıkanıklığının sebebi genelde yüksek kan basıncı ve sağlıksız bir yaşamdır. Özellikle de damarlarda oluşan kireçlenme beyin felcinin en büyük sebebi. Sağlıklı beslenme bol sebze ve meyve, az kırmızı et ve yağ ile felç olma riskinizi bir hayli düşürebilirsiniz. Günde içeceğiniz bir kadeh şarap damarlarınızı kireçlenmeye karşı koruyacaktır. Daha fazlası ise sağlığa zarar verecektir
Beyin kanaması nasıl oluşur?
Bazen, beynin yapısında doğuştan gelen bir bozukluk nedeniyle bir kanama meydana gelebilir. Ayrıca kan basıncı da damarın yırtılmasına sebep olabilir. Fakat asıl risk, damarın içinde meydana gelen tortulanmadan dolayı damar içi alanın daralmasıyla oluşur.
Bazı ilaçların felç geçirme riskini yükselttiği doğru mu?
Amerikalı bilim adamları ephedrin maddesinin felç riskini çoğalttığını ortaya çıkardı. Bitkisel maddelerden elde edilen ephedrin genelde öksürük ve soğuk algınlığı ilaçlarının içeriğinde bulunuyor. Ephedrin maddesinin aynı zamanda iştah kapatma gibi bir özelliği daha olduğundan, özellikle diyabet ilaçlarında yüksek miktarlarda kullanılıyor.
İkinci bir felç geçirme ihtimali yüksek midir?
İstatistiklere göre hastaların %10 - %15inin bir sene sonra tekrar felç geçiriyorlar. Bunu engellemek için aspirin gibi kanı sulandıran ilaçların kullanılması gerekiyor. Bu tedavi yöntemi kanda oluşan pıhtılaşmayı ve damarların tıkanmasını önlüyor
Kan basıncınızın yükselmesini nasıl önleyebilirsiniz?
Yüksek kan basıncı her zaman felç geçirme riskini çoğaltır. Her gün düzenli olarak kan basıncınızı ölçün veya bir doktora veya eczaneye ölçtürün. Yüksek kan basıncına karşı birkaç öneri: 1. Yoga veya çeşitli meditasyon yöntemlerini kullanarak stresi üzerinizden atın.
2. Kanda bulunan yüksek yağ seviyesi, damarların daralmasına bu da kan basıncının yükselmesine neden olur. Kandaki kolesterol seviyesi mutlaka 130'un altında olmalı. Kolesterini düşük bir beslenme tek başına yeterli olmuyorsa, kandaki yağ seviyesini düşüren ilaçlar yardımcı olabilir.
3. Sigarayı bırakın çünkü nikotin damarların daralmasına neden oluyor.
Hangi durumlarda kalıcı bozukluklar oluşur?
Genellikle beyindeki bir şahdamarın tıkanmasından dolayı kişi felç geçirir. Tıkanan damarın gerekli bölgelere kan iletememesi durumunda o bölgelerde hasar meydana gelir. Beyinde hasarın meydana geldiği bölgeye göre kişi bölgesel felçler yaşayabilir. Mesela bir kolunu, bacağını veya vücudunun yarısını kullanamaz. Bunun sebebi ise kasların beyinden herhangi bir sinyal alamamasıdır. Refleksler tamamen yok olmasa da kasları kullanmak mümkün değildir. Felç geçirildiğinde genellikle beynin konuşmayı etkileyen bölümünde hasar meydana gelir ve kişide konuşma bozuklukları oluşur. Bu durumda hasta konuşmayı tekrar öğrenmek durumunda kalır
Kaynak:Copyright www.beyinfelci.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder