5 Mart 2013 Salı

Erozyon Nedir?

Erozyon (toprak aşınması), koruyucu örtüden yoksun kalan toprağın su ve rüzgarın etkisiyle aşınması ve taşınması olayıdır.

Erozyon Nedir? Toprağın akarsular, sel suları ve rüzgarlar gibi dış kuvvetlerin etkisiyle aşındırılıp taşınması ve sürüklenmesi olayına erozyon denir.
Erozyon Nedir? Erozyon, diğer adıyla aşınım, yer kabuğunu oluşturan kayaçların, başta akarsular olmak üzere türlü dış etkenlerle yıpratılıp yerinden koparılarak eritilmesi veya bir yerden başka bir yere taşınması olayıdır.
Akarsu ve rüzgar erozyonunun birlikte etkili olduğu yerlerin ortak özelliği bitki örtüsü bakımından fakir olmalarıdır. Arazi eğimi, iklim, bitki örtüsü ve toprak özelliklerinin etkileşimi sonucu oluşan doğal erozyonun yanı sıra, insanın doğaya müdahalesi temeline dayanan bir dizi yapay etken, erozyonu bir afet niteliğine dönüştürmektedir. Erozyonun başlıca nedeni, toprağı koruyan bitki örtüsünün yok olmasıdır. Arazi eğimi, toprak yapısı, yıllık yağış miktarı, iklim faktörleri, bitki örtüsü, toprak ve bitkiye yapılan çeşitli müdahaleler, erozyonun şiddetini belirleyen öğelerdir.
Tarımda kullanılan alanların %70'i özelliklerini kaybederek dünya genelinde toplam kara üzerinde %30 civarında çölleşmeye sebep olmuştur. Dünyada erozyon sebebiyle çölleşme tehlikesi bulunan 110 ülke bulunmaktadır.
Erozyon çeşitlerinden olan su erozyonu en etkili erozyondur. Bu erozyonda yağmur damlalarının aşındırmasının yanında yüzey akışa geçen sularında önemli bir etkisi bulunmaktadır. Diğer bir erozyon çeşidi olan rüzgar erozyonu ise rüzgarın etkisiyle gerçekleşen aşınım ve taşınım olayıdır.
Erozyona neden olan en önemli iki etken, akarsu ve rüzgardır.
Erozyona Neden Olan Faktörler :
Sel sularının vadilerdeki tarlaları, bağları, bahçeleri söküp götürmesi bir faciadır. Yamaçlar ve vadileri bu hale sokan erozyonun sebepleri şöyle sıralanabilir;
· Arazinin Çok Engebeli ve Eğimli Olması
· Bitki Örtüsünün Tahrip Edilmesi (ormanların yok edilmesi).
· İklimin Etkisi
· Meraların aşırı otlatılması (meraların tahrip edilmesi).
· Yanlış Ekim Yapma
· Orman Yangınları ve Kaçak Ağaç Kesimleri
· Başıboş Keçi: (Fundalıkların ve özellikle yeni yetişen ormanların baş düşmanı keçidir)
· Kökleme: (Kökleme, fundalıktan ve ormandan, ağaçları kesmek ve köklerini söküp çıkararak o yeri tarla haline sokmaktır.)
· Toprağın aşırı işlenmesi (yanlış kullanımı).
· Toprağın eğime paralel sürülmesi.
· Ani su taşkınları
· Yağışların düzensiz olması.
· Yamacın eğim ve uzunluğu.
· Toprak yapısı
· Dağınık ve düzensiz yerleşme.
Yukarda maddeler haline getirdiğimiz nedenlerden dolayı erozyon oluşur. Buda, arazinin doğal dengesinin bozulmasına ve tarımsal alanlarda verim kaybına neden olmakta ve şehirlere göçü hızlandıran sebeplerin başında gelmektedir.
Erozyonu önlemenin yada en aza indirmenin belli başlı yöntemleri;
· Bitki örtüsü korunmalı, çıplak araziler ağaçlandırılmalıdır.
· Tarla açma gibi nedenlerle ormanlar tahrip edilmemelidir.
· Nadas alanları azaltılmalı, nöbetleşe ekim yaygınlaştırmalıdır.
· Meraların ve otlakların aşırı otlatılması önlenmelidir.
· Barajların ve göllerin su toplama alanları ağaçlandırılmalıdır.
· Mera hayvancılığı yerine ahır hayvancılığı geliştirilmelidir.
· Araziler eğim doğrultusunda değil, eğime dik olarak sürülmelidir.
· Rüzgarların etkili olduğu alanlara rüzgarın hızını kesecek engeller yapılmalıdır.
· Eğimli araziler aşırı işlenmemelidir.
· Ürünler hasat edildikten sonra anız örtüsü yakılmamalıdır.
· Akarsu yatakları ıslah edilmelidir.
· Erozyonla mücadele ile ilgili olarak halk eğitilmelidir.
· Eğimli alanlardaki tarım alanları, eğim yönünde sürülmeli.
· Arazinin envanteri(ormanlık alan,otlaklık alan,tarım v.b) çıkarılmalı.
· Doğal dengesi bozulmuş alanlar, bilimsel çalışmalar yapılarak ağaçlandırılmalı. Bu amaçla okullarımıza uygulamalı ders konmalı.
· Elinde tarım arazisi bulunan halkımız eğitimden geçirilerek,hem kendi hem de ülke çıkarlarına yönelik tarımsal faaliyetler yapması sağlanmalı.
· Bu amaçla kurulmuş (TEMA gibi) vakıf ve dernekler desteklenmeli, yenilerinin kurulması teşvik edilmeli ve milyonlarca öğrencimizin bu gibi kuruluşlarda aktif olarak görev alması sağlanmalıdır.
Görüldüğü gibi erozyon felaketi aza indirilebilir bir doğa olayıdır. Ancak ülkemizde TEMA vakfından başka her hangi bir kurum yada kuruluş tarafından ciddi bir çalışma yapılmamaktadır.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder