11 Kasım 2012 Pazar

Kadınlarda görülen böbrek hastalığı

Kadınlarda görülen böbrek hastalığı

Sağlıklı günler. Güzel bir haftasonu yaşıyor olmanızı diliyorum. Bugün sizlerle Biz Tv’dePerşembe günü Dr.Suat Seren Göğüs Hastalıkları Cerrahi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görev yapan başarılı Ürologlarımızdan Op. Dr. Deniz ARSLAN ile yaptığım keyifli programı aktaracağım.
Özellikle yaz mevsiminde klima nedeniyle kendilerine başvuran hastaların sorunlarını konuştuk.
Kış mevsimine oranla, yazında böbrek rahatsızlığı şikayetiyle başvuran hasta oranının yüksek olduğunu vurgulayan Sayın Arslan, sıcak hava ve klimalardan dolayı kişinin kendisine iyi bakması gerektiğini vurguluyor. ”Üroloji, böbrek ve idrar yolları hastalıklarının çoğunlukla kış mevsiminde görüldüğü sanılır, sebebi de prostat rahatsızlığının, kışın erkeklerde daha çok kendini belli etmesi, ama ilginçtir ki yazında bu tür şikayetlerle bize başvuran hastalar çoğunlukta. Hastalarımız bize böbrek ve böbrek ağrısı diye düşündüğü şikayetlerle geliyor” diyor ve ekliyor :
“Böbreklerimiz vücudumuzu atık, zehirli maddelerden temizleyen filtre elemanlarıdır. Böbrekler vücut orta hattının tam arkasında bulunmaktadır. Hastalarımızın çoğu, en ufak ağrılarını bile böbrek hastalığına bağlamakta, aslında haklılar böyle bir önyargı var malesef ama büyük oranda böbrek ve bel ağrısını birbirine karıştırabiliyorlar. Bakın tüm canlılarda bel bölgesi kaslar yönünden en zengin bölgedir. Birbirine yakınlık bakımından ağrılar benzerlik gösterebiliyor.
Terleyen bir insan soğuk bir ortama giriyorsa ve ağrısı başlıyorsa bu böbreklerle ilgili değil, çoğunlukla o bölgedeki kasların kasılmasıyla oluşan ağrılar oluyor.
Soğuk ortamda kasılan kaslar, sinirleri sıkıştırır ve bu bölgede özellikle kalçalara kadar vuran ağrılara neden olur. Terleme ve klimalı ortamda uyumakla oluşan ağrılar böbrek değil, kas ağrısıdır.
Böbrek ağrısı ise, çoğunlukla sırt bölgesinde görülmez. Koltuk altı çizgisi dediğimiz çizginin ön taraflarında “böğür” diye bahsettiğimiz alanlarda olur. Sırt bölgesindeki ağrılar genellikle böbrek ağrısı değildir, ama böbreğin işlevleri ile ilgili olumsuzluklar her hastada farklı belirtiler verebilir. Örneğin; böbrekte oluşan taş, apandist ağrısında olduğu gibi, aynı belirtileri vererek, bulantı ve kusma şeklinde kendini gösterebilir.
Bu yüzden şikayetler iyi dinlenmeli, tedavi ve teşhis aşamasında dikkatli olunmalı.”
Böbrek taşının oluşma nedenlerinden biri olarak gösterilen hareketsizlik, özellikle bayanlarımızda kemik erimesi riskini de hızlandırmakta. Bunun sebebi de, spordan uzak, hareketsiz bir yaşam süren insanlarda kemiklerde kalsiyum yakımı daha fazladır. Taşların yüzde 80-90 gibi bir kısmı kalsiyumdan oluşuyor. Böbrek taşının en çok görüldüğü hasta grubu 40 yaş üstü evhanımları.
Dolayısıyla egzersizi bu yüzden vurguluyoruz. Erkeklerde taş oluşma ihtimali yüzde 12 iken, kadınlarda bu oran yüzde 5 civarında. Ama polikliniklere bu şikayetlerle başvuran hastaların çoğunu kadınlar oluşturuyor. Örneğin; 10 kadına karşılık, 2 veya 3 erkek. Onlar da gerçekten taş düşüren hastalar. Aslında bayanlar şanslı, “ostrojen”denen kadınlık hormonu taş oluşumunu engelliyor, erkeklerde var olan “testesteron” erkeklik hormonu da tam tersi taş oluşumunu hızlandırmakta.
Ürolog Deniz Arslan ayrıca böbrek sağlığını korumak adına bol bol su içmenin çok faydalı olduğunu önemle vurguluyor. Vücutta oluşan rahatsızlıklarda mutlaka doktor kontrolü eşliğinde tedavinin başlamasının, hastalığın ilerlemeden önlem alınabilmesi ve erken teşhis ile pekçok olumsuzluğun önüne geçilebileceğini söylemekte.
Evet, vücut sağlığımız gerçekten önemli. “Bana bişey olmaz!” veya “benim bişeyim yok” gibi düşüncelerle sağlığınızı riske atmayın lütfen. Dünyanın tüm güzellikleri sadece bizler hiçbir sıkıntımız yoksa eğer (tabi sağlığımızı kastediyorum) yaşanır. O yüzden sağlıklı yaşamak adına elimizden geleni yapmaya gayret etmeliyiz. Çevremizden duyduğumuz aslında yanlış olan hiçbir yolu denememeliyiz. Haftaya yeni bir konuyla tekrar buluşmak üzere. Herşey dilediğiniz gibi olsun.
Sağlıklı günler...
Handan SARAYHANOĞLU

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder